Kafka Kitap

Kafka Kitap Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı...

Edebiyatın perdesini öyküleriyle aralayan Işıl Aydın, ilk romanı "En Uzun Yol"da kulağını yere dayayıp yeryüzünün nabzın...
18/08/2024

Edebiyatın perdesini öyküleriyle aralayan Işıl Aydın, ilk romanı "En Uzun Yol"da kulağını yere dayayıp yeryüzünün nabzını dinliyor, ağaçların gölgelerini tarayarak uzun yollara düşüyor, uzaktan mavi görünen şehrin içine kendi rengini katıyor.

18/08/2024

Pazar Okumaları'nda bu hafta modern zamanları farklı açılardan eleştiren kurgudışı ve kurgu metinlere odaklanıyoruz:

"Modern Meram: Büyük Romanları Okumak", Ersan Üldes
"Taş Tanrılar", Jeanette Winterson
"Karmaşık bir Nezaket", Miriam Toews

2017’de prestijli Premio Strega’ya layık görülen, yine aynı yıl Fransa’da Médicis Étranger Ödülü’yle onurlandırılan Seki...
16/08/2024

2017’de prestijli Premio Strega’ya layık görülen, yine aynı yıl Fransa’da Médicis Étranger Ödülü’yle onurlandırılan Sekiz Dağ, 30’u aşkın dile çevrilmiş modern bir başyapıt.

“Dağlara bir kez olsun özlem duymuş bizim gibi insanlar için çok yoğun ve insanın içini sızlatan bir hikâye, zarif bir kitap.”
—Annie Proulx

“‘Hakiki’nin yerini tutması için üretilen bir ‘gerçeklik’tir d***o, ama burada kalmaz; yerini tuttuğu ‘hakiki’nin ötesin...
14/08/2024

“‘Hakiki’nin yerini tutması için üretilen bir ‘gerçeklik’tir d***o, ama burada kalmaz; yerini tuttuğu ‘hakiki’nin ötesine geçer, onda olmayan özellikler, fonksiyonlar kazanır ve böylece kendi ‘hakiki’liğine erişir; artık yalnızca başka bir şeyle karşılaştırılarak tartışılmaz, kendi hakikiliği çerçevesinde değerlendirilir.

Yazın, sanat ve diğer kültürel yapıtlar için d***o bu anlamda bir simgedir; bu yapıtlar bir şeye benzemeye çalışan, bir şey hakkında olmaya çalışan birer ürün olmaktan çıkar ve kendileri ‘bir şey’ olur; o şeyler artık dünyanın hakikatine eklemlenmiş birer hakikattir.”
– Cem Akaş

2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç’in büyük eserlerinden Çernobil Duası, Çernobil Nükleer Felaket...
12/08/2024

2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç’in büyük eserlerinden Çernobil Duası, Çernobil Nükleer Felaketi ve sonrasında yaşananlara dair can acıtıcı bir sözlü tarih çalışması…

İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç’e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın “yeni bir edebi tür” yarattığını belirtmiş, eserlerini de “duyguların ve ruhun bir tarihi” sözcükleriyle betimlemişti. Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor.

Tarih boyunca bazı kitaplar dünyayı değiştirdi. Bununla kalmayıp bizleri ve birbirimizi görme biçimimizi de etkilediler....
07/08/2024

Tarih boyunca bazı kitaplar dünyayı değiştirdi. Bununla kalmayıp bizleri ve birbirimizi görme biçimimizi de etkilediler. Felsefe tarihinde de ayrı bir önem taşıyan bu eseri Sadık Usta’nın kapsamlı sunuş yazısı ve çevirisiyle okura sunmaktan mutluluk duyuyoruz.

04/08/2024

Kafka Kitap "Pazar Okumaları"nın ilk haftasından merhaba!
Bu hafta önerilerimiz:
"İstanbul Buradaydı", Ersan Üldes
"Kayıp Uygarlıklar ve Diller", Töre Sivrioğlu
"Ofelya", Cem Akaş

Büyüleyici... Romanın komedisi kendi kendini yazıyor âdeta... Ne var ki kederli ve yankılı bir sesi var...” —The New Yor...
01/08/2024

Büyüleyici... Romanın komedisi kendi kendini yazıyor âdeta... Ne var ki kederli ve yankılı bir sesi var...”
—The New York Times

“Bu kitabın muhteşem bir tuhaflığı var... Birbirimizle bağ kurmaya yönelik insani arzumuz üzerine Kafkaesk bir anlatı.”...
29/07/2024

“Bu kitabın muhteşem bir tuhaflığı var... Birbirimizle bağ kurmaya yönelik insani arzumuz üzerine Kafkaesk bir anlatı.” —Kirkus Reviews

İşini kaybettiğinden beri Damián Lobo’nun kafası karışıktır. Zihninde canlandırdığı bir televizyon stüdyosunda, kurnaz bir şovmene tuhaf röportajlar vermek dışında yaptığı pek fazla bir şey yoktur. Bir gün Damián bir antika pazarında gezerken küçük bir hırsızlık yapar ve eski bir dolabın içine saklanmak zorunda kalır. Dışarı çıkamayınca da kendini dolapla beraber Lucia ve Fede ile küçük kızlarının evinde, ebeveyn yatak odasında bulur.

Bulunduğu gizli kovuktan, “gölgelerin arasından” aileyi gözlemlemeye başlayan Damián evde görünmez bir kâhya gibi çalışmaya başlarken bu her şeyden habersiz aileyle güçlü bir bağ kurar. Özellikle de Lucia’nın duyguları, korku ve düşleri karşısında gitgide hassaslaşır.

Olay örgüsünün ustaca dokunduğu bu romanda, İspanya’nın yaşayan en büyük yazarlarından Millás, fantastik olanla gerçek olanı kara mizahla harmanlayarak modern aile yaşamına, kapitalist yabancılaşmaya ve akıl sağlığına dair çok yönlü bir anlatı kuruyor.

“Moss’un çağımızın en iyi romancılarından biri olduğunun kanıtı… Baş döndürücü bir karışım; yaratıcı, zekice ve özgün.” ...
28/07/2024

“Moss’un çağımızın en iyi romancılarından biri olduğunun kanıtı… Baş döndürücü bir karışım; yaratıcı, zekice ve özgün.” –The Independent

İngiltere’nin kuzeyinde, şehir keşmekeşinden uzak ama medeniyetin kıyısındaki ormanlık Northumberland’da yaz aylarının ortasıdır. On yedi yaşındaki Silvie, annesi ve babasıyla birlikte bir arkeoloji profesörünün, bölgenin karanlık tarihindeki kurban törenlerini incelemek üzere öğrencileriyle kurduğu kampa katılır. Yalnızca Demir Çağı’nın sunduğu imkânlarla yaşayarak ilkel yaşamı tecrübe ettikleri bu kampta Silvie profesörün öğrencileriyle birlikte yepyeni özgürlükleri keşfederken baskıcı babasıyla ilişkileri günbegün bozulur ve geçmişin ürkütücü ayinleri hayatlarına nüfuz etmeye başlar. Sarah Moss, hem efsanevi ve tarihsel hem de çarpıcı derecede güncel bu romanıyla, okurlara atalarımızın “ilkel aklı”ndan ne kadar uzağa gidebildiğimizi sorgulatıyor.

Bir aileyi aile yapan nedir? Cahide Birgül, ikinci romanı Geceye Uyananlar’da semboller, çatışmalar ve gerilimle kurgula...
25/07/2024

Bir aileyi aile yapan nedir? Cahide Birgül, ikinci romanı Geceye Uyananlar’da semboller, çatışmalar ve gerilimle kurgulanmış bir olay örgüsü çerçevesinde bu soruyu sorarken, suç mahalli olarak evi, suç ortaklığı olarak da aileyi mercek altına alıyor.

Latin Amerika'nın cesur sesi Karina Sainz Borgo'nun dokunaklı, heyecan verici ilk romanı Ölüleri Defnetmek, bildiğimiz d...
21/07/2024

Latin Amerika'nın cesur sesi Karina Sainz Borgo'nun dokunaklı, heyecan verici ilk romanı Ölüleri Defnetmek, bildiğimiz dünyanın ne kadar çabuk parçalanabileceğinin tüyler ürpertici bir hatırlatıcısı.

Geçtiğimiz hafta yayınlanan "The New York Times - 21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı" listesinde yer alan kitaplarımız... Dü...
16/07/2024

Geçtiğimiz hafta yayınlanan "The New York Times - 21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı" listesinde yer alan kitaplarımız... Dünyanın dört bir köşesinden yükselen benzersiz sesleri birlikte keşfetmeye devam edeceğiz!

Hayatları altüst eden yıkıcı bir sarsıntının ardından seyri değişen çocukluk, bambaşka bir şehirde büyümeye doğru yenide...
14/07/2024

Hayatları altüst eden yıkıcı bir sarsıntının ardından seyri değişen çocukluk, bambaşka bir şehirde büyümeye doğru yeniden kuruluyor. Kabuk değiştiren hayatın içinde yeşeren dostluk önce bir kayıp, sonraysa uzun bir yolculuğa, bitimsiz bir arayışa dönüşüyor. Gerçek, ağaçların sesi, denizin kokusu, şehirlerin ve yolların büyüsü, kardeşlik ve dostluğun emniyeti arasından kendine yol açıyor.

Edebiyatın perdesini öyküleriyle aralayan Işıl Aydın, ilk romanı En Uzun Yol’da kulağını yere dayayıp yeryüzünün nabzını dinliyor, ağaçların gölgelerini tarayarak uzun yollara düşüyor, uzaktan mavi görünen şehrin içine kendi rengini katıyor. En Uzun Yol, bir arayışın öyküsü ve Aydın, gözünü budaktan sakınmadan, usta işi bu ilk romanla perdenin üzerine hiç kapanmayacağının teminatını veriyor.

Pek çok prestijli ödüle layık görülen "Sempatizan", bir gerilim romanının heyecanı ve Saul Bellow’la karşılaştırılan tar...
12/07/2024

Pek çok prestijli ödüle layık görülen "Sempatizan", bir gerilim romanının heyecanı ve Saul Bellow’la karşılaştırılan tarzıyla insanın ayaklarını yerden kesen bir dostluk ve ihanet destanı...

08/07/2024

Frances Jellico, Bay Liebermann’ın satın aldığı Lyntons mâlikanesinin mimarisiyle ilgili rapor yazmak üzere, 1969 yazında bir İngiliz kasabası olan Lyntons’a gelir. Kasvetli ve harap olduğu kadar büyüleyici bir atmosfere de sahip kır evinin çatı katındaki banyosunda bir gözetleme deliği olduğunu keşfeden Frances, alt katta yaşayan Cara ve Peter’ı gözetlemeye başlar, fakat onun için asıl sürpriz, bu çiftin kendisini tanımak istemesi olur. Hayatında ilk kez bir evi ve arkadaşları olduğunu düşünen Frances, Cara ve Peter’la unutulmaz bir yaz geçirecektir. Ancak zamanla, bir şeylerin yolunda gitmediğini; gerçek ile yalanın, doğru ile yanlışın sınırlarının bulanık olduğunu fark eder: Cara’nın anlattığı hikâyelerin ne kadarı doğrudur? Peter’ın bu hikâyelerdeki yeri nedir? Frances’in Cara’nın hayatındaki rolü nedir? Ve en nihayetinde gerçekler gün yüzüne çıkacak mıdır?

Her şey gitgide karmaşık bir hâl alırken, küçük yalanlara korkunç bir suç da eklenir; hepsinin hayatını derinden etkileyecek, dehşet verici bir günah… Acı Portakal, harap bir kır evinde tanıştığı çifti saplantılı bir merakla izleyip hayatlarında yer edinen Frances Jellico’nun tuhaf ve karanlık hikâyesini modern zamanların gizemli masallarından biri hâline getirerek aktarıyor.

Yaklaşık on ay önce okurla buluşan, Mahir Ünsal Eriş'in kelimelerin kökenini masalsı bir dille aktardığı "Babil Kulesi K...
07/07/2024

Yaklaşık on ay önce okurla buluşan, Mahir Ünsal Eriş'in kelimelerin kökenini masalsı bir dille aktardığı "Babil Kulesi Kitabı" dördüncü baskısıyla bir kez daha raflarda! Bu eşsiz çalışmaya ilgi gösteren binlerce okura teşekkür ederiz. Kısa bir süre sonra serinin yeni kitabıyla buluşmak üzere!

06/07/2024

Ersan Üldes’in edebiyat tarihinde farklı bir kapı aralayan “büyük” romanlara alternatif bir eleştiri getirdiği bu kitap, hem okur hem de edebiyat adına bir özgürleşme hareketi olarak tanımlanabilir: Herkesi tüm “izm”lerden kurtarıp eserlere atfedilen ulvi değerleri bir kenara bırakma ve onları yeniden birer “roman” olarak görme gayreti.

Marcel Proust’tan Thomas Mann’a, William Faulkner’dan Hermann Broch’a, Robert Musil’den Virginia Woolf’e pek çok tanınmış isim bu çabadan payını alırken, üzerlerine iliştirilmiş sıfatlarla birlikte önümüze gelen eserler hakkında farklı sorular sorabilme cesareti kazanıyoruz. Örnekse, bir sabah devasa bir hamamböceğine dönüşmüş hâlde uyanan Gregor Samsa mıdır gerçekten? Peki, James Joyce Ulysses’i yazmaya başladığı masaya “büyük” bir roman kurgulamak üzere mi kurulmuştur? Modern edebiyatın öncülerinden sayılan Thomas Mann, gerçekten bir modernist midir?

05/07/2024

Ersan Üldes’in edebiyat tarihinde farklı bir kapı aralayan “büyük” romanlara alternatif bir eleştiri getirdiği bu kitap, hem okur hem de edebiyat adına bir özgürleşme hareketi olarak tanımlanabilir: Herkesi tüm “izm”lerden kurtarıp eserlere atfedilen ulvi değerleri bir kenara bırakma ve onları yeniden birer “roman” olarak görme gayreti.

Marcel Proust’tan Thomas Mann’a, William Faulkner’dan Hermann Broch’a, Robert Musil’den Virginia Woolf’e pek çok tanınmış isim bu çabadan payını alırken, üzerlerine iliştirilmiş sıfatlarla birlikte önümüze gelen eserler hakkında farklı sorular sorabilme cesareti kazanıyoruz. Örnekse, bir sabah devasa bir hamamböceğine dönüşmüş hâlde uyanan Gregor Samsa mıdır gerçekten? Peki, James Joyce Ulysses’i yazmaya başladığı masaya “büyük” bir roman kurgulamak üzere mi kurulmuştur? Modern edebiyatın öncülerinden sayılan Thomas Mann, gerçekten bir modernist midir?

03/07/2024

"Şüpheleri tutuyorum, bana eşlik etmesi için yanımda götürüyorum.

"Hiçbir şeyi çözemedim, artık bir önemi de yok.

"Çiçeğin önünde biraz daha kalıyorum. Ayaktayım, bekliyorum, bacaklarım ağırlaşıncaya dek bekliyorum, yalnızca o an seninle vedalaşıyorum. Birbirimize söylemediklerimizi artık söyleyemeyiz ama bunca yıl boyunca, o gün paltomun üstünde kollarını sıkıca sardığını, demiryolunun kilometrelerce ötesinde olduğunu bilmek bana yetti. Benim için orada kaldın. Bekledin ve gitmedin."

Yüzyıllar önce anlatılmış masalları bugün hâlâ sevmemizin ve aynı şevkle okumamızın sebebi nedir?Çünkü onlar bize, unutu...
01/07/2024

Yüzyıllar önce anlatılmış masalları bugün hâlâ sevmemizin ve aynı şevkle okumamızın sebebi nedir?

Çünkü onlar bize, unutulmaya yüz tutan eski “demokratik” geleneklerimizi hatırlatır. Çünkü gerçek hayatta adil ve dürüst olanın zalim ve dürüst olmayanı yere çalmasından hoşlanırız. Çünkü masallar dünyasının insan-doğa uyumuna hasretiz.

Ne diyordu Yunus Emre:

Bir sinek bir kartalı
Salladı vurdu yere
Yalan değil, gerçektir
Ben de gördüm tozunu.

30/06/2024

Nobel Edebiyat Ödülü’nü kucaklayan ilk kadın Amerikalı yazar olan Pearl S. Buck'ın büyük beğeni toplayan "Mübarek Toprak" adlı eserinin devamı niteliğindeki bu roman, açgözlülükleriyle ailelerini yıkımın eşiğine getiren üç kardeşi konu ediyor.

28/06/2024

Hafızanın gücü ve kayıplardan yadigâr travmalara dair gerçeküstü, kışkırtıcı bir masal olan “Hafıza Polisi”, satırları arasında yaşadığımız yüzyıla yöneltilebilecek “en naif” serzenişi de gizliyor: Unutmaktan korkmadığınızda her şey birdenbire ölür; her şey, birdenbire...

26/06/2024

Osmanlı polisiyesinin efsanevi ismi Pertev Şevket, Mahir Ünsal Eriş’in Latin harflerine aktarımıyla Kafka Kitap’ta!

24/06/2024

“Bütün evin köpek kokuyor, diyor ziyarete gelen birisi. İcabına bakacağımı söylüyorum. Bunu da o kişiyi bir daha asla davet etmeyerek yapıyorum.” –Sigrid Nunez, "Dost"

"Bir Ağacın Günlüğü" tabiatı, dünyayı ve insanları bambaşka bir perspektiften, dokunaklı bir dille ele alan benzersiz bi...
21/06/2024

"Bir Ağacın Günlüğü" tabiatı, dünyayı ve insanları bambaşka bir perspektiften, dokunaklı bir dille ele alan benzersiz bir yapıt... Baştan sona bir ağacın dilinden aktarılan bu satırlar, okuyan herkesi değiştirip doğaya yeni bir gözle bakmayı öğreten bir tılsım.

Yui, tsunamide hem annesini hem de kızını kaybettikten sonra günlerini keder ve sorgulamayla boğuşarak yaşamaya başlar. ...
20/06/2024

Yui, tsunamide hem annesini hem de kızını kaybettikten sonra günlerini keder ve sorgulamayla boğuşarak yaşamaya başlar. Acısıyla baş başa, hayatta kalmaya gayret ederken bir gün, bahçesinde kullanılmayan eski bir telefon kulübesi bulunan bir adamdan haberdar olur. Söylenenlere bakılırsa oraya gidenler, kaybettikleri sevdikleriyle konuşacak gücü kendilerinde bulmakta ve kederleriyle yüzleşebilmektedirler. Adına “Rüzgâr Telefonu” denen bu kulübeyle ilgili haberler yayıldıkça, tsunaminin yerle bir ettiği Japonya’nın gamlı insanları kilometrelerce öteden oraya yolculuk etmeye başlar. Çok geçmeden Yui de kendi hac yolunu tutacaktır, ancak oraya vardığında ahizeyi eline alıp konuşmaya cesaret edemez. Bunun yerine, annesinin ölümünden sonar konuşmayı bırakan kızıyla ilgilenip onu hayatta tutmaya çalışan Takeşi’yle tanışır. Şüphesiz ki bu karşılaşma, “geride kalanlar”ın hikâyesini değiştirmeye başlayacaktır.

Aynı anda hem yürek burkup hem de iç ısıtan bu kitap, kayıplardan sonra gelecek iyileşmenin sözünü verirken herkesin ziyaretini bekleyen o büyülü kulübenin kendisine dönüşüyor. İçinde dilediğiniz kadar kalıp rüzgâra emanet edeceğiniz sözcükleri seçmekte özgürsünüz…

Mutlu bayramlar!
16/06/2024

Mutlu bayramlar!

Address

Gümüşsuyu Mahallesi Osmanlı Sk. Osmanlı İş Merkezi 18/4
Beyoglu
34437

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Kafka Kitap posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share

Category

Nearby media companies


Other Publishers in Beyoglu

Show All