Merhaba, Merheba, Ehlen ve Sehlen…
Fabrikalara, atölyelere, üniversitelere, liselere, mahallelere, evlere, camiye, cemevine, havraya, kiliseye, kısaca hayatın her alanına "siyaset" i sokacağız! Hepimize kolay gelsin...
Siyaset yapmanın, bir avuç ayrıcalıklı kişinin, egemenlerin dışında, neredeyse herkese yasak olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bizlerden, emekçiler ve ezilenlerden, sadece 4-5 yıld
a bir sandığa gidip onların önümüze sürdüğü düzen partilerinden birine oy vermemiz ve ondan sonra susmamız, “siyaset” yapmamamız isteniyor. Okulda, işyerinde, devlet dairesinde, kışlada, camide siyaset olmaz! Bu derginin okuyucularının hemen hepsi, yaşamlarında sık sık “siyasete karışma” uyarısı almıştır;
ana-babasından, öğretmeninden vb… “Büyüklerimiz” aslında bizim iyiliğimiz için uyarmaktadır. Siyaset tehlikeli bir iştir. “Siyaset meydanı”, aynı zamanda “idam meydanı”dır. Bu topraklarda
siyaset yapanların işinden, okulundan atıldığına, işkence gördüğüne, hapse atıldığına, öldürüldüğüne
fazlasıyla şahit olmuşuzdur. Aslında “siyaset” herkese değil, işçi ve emekçilere, tüm ezilenlere, “ayaktakımı”na yasaktır!
Çünkü “devlet işine karışılmaz”. Sıradan insanların aklı o işlere ermez! Ve yine aslında yasaklanan, insanların kendi aralarında siyasi konularda konuşması da değildir;
yasaklanan, o siyasi görüşlerini hayata geçirmek için aynı görüşteki insanlarla bir araya gelip
harekete geçmesidir. Yani “devlet işine” karışmak, memleket meseleleri üzerine fikir geliştirip, o fikri
gerçekleştirmeye kalkmaktır, yasaklanan. SİYASET tam da bu yasaklananları yapmak için çıkıyor. SİYASET, işçi ve emekçilerin, kadınların, gençlerin, lgbt bireylerin, ezilen etnik ve inançsal
toplulukların, engellilerin, hayvan dostlarının, doğayı ve yaşamı savunanların, yoksulların sözüdür. Emekçilerin ve ezilenlerin sözünü kuşanarak kapitalist sömürü
düzeninin çarklarına çomak sokacaktır. SİYASET, “asi”dir. SİYASET, feryat etmekle yetinmeyip isyan edenlerin, sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız,
baskısız özgür bir dünya kurmak için çalışanların sesidir. SİYASET, “beynelmilel”dir. Milliyetine, diline,
inancına bakmadan dünyanın bütün işçilerinin birliğini, halkların kardeşliğini savunur. Kendi tarihini
yazmak üzere ayağa kalkan halkların mücadelesini ödünsüzce destekler. SİYASET, hayatın her alanındadır; işyerinde, okulda, evde, sokakta… SİYASET, zincirlerinden başka
kaybedecek şeyi olmayanların kavgasının sesidir.
**************************************
Dergimizin açık adı “Sosyalist Yeniden Kuruluş İçin SİYASET”tir. SİYASET’imiz sosyalist hareketin düşüncede ve davranışta yeniden kuruluşuna hizmet edecektir. SİYASET’in çıkışı, Sosyalist Yeniden Kuruluş (SYK) sürecinin önemli bir adımını, yeni bir aşamasını
oluşturmaktadır. SİYASET’in çıkışıyla birlikte süreçte yer alan bileşenler şimdiye kadar çıkardıkları
politik yayınlarının faaliyetine son verip düşünce ve pratik güçlerini SİYASET’e katıyor. Dergimiz,
yeniden kuruluşçu güçlerin ortak politik yayınıdır. SİYASET ile birlikte, SYK’nın ortak politikalar geliştirmesi ve uygulaması için önemli bir olanak ve araç
yaratılıyor. Dergimiz SYK’nın Marksist, devrimci ve yenilenmeci ideolojik-politik zemininde yayın
yapacaktır. Egemenler arasındaki çıkar/iktidar çatışmalarında taraf olmaktan özenle kaçınacak ve
emekçilerin ve ezilenlerin Üçüncü Cephesini inşa etmek için çalışacaktır. SİYASET, sol içindeki “ulusalcı” ve “liberal” eğilimlerle arasına net sınırlar çekecek, ama yeniden
kuruluşçu zeminin mevcut SYK güçleriyle sınırlı olmadığının bilinciyle, bu zemini genişletmeyi ve
güçlendirmeyi görev bilecektir. Bu ana yönelimden sapmaksızın hem sayfalarını dostlarımıza açacak,
hem de sesini dostlarımıza duyurmayı amaçlayacaktır. SİYASET ilk aşamada aylık olarak yayınlanacak. Ancak yeniden kuruluş sürecinin ilerleyişine uygun
olarak 15 günlük ve haftalık periyoda ulaşmayı hedefliyoruz. Bu süreçte, şu andaki analiz/yorum
ağırlıklı yayıncılıktan, güncel politik yayıncılık ve haberciliğe doğru dönüşmeyi tasarlıyoruz. SİYASET bu ilk sayısıyla yayın hayatına atılıyor. SİYASET’i sınıflar mücadelesinin dev dalgaları arasında
işçi sınıfının ve ezilenlerin, tüm devrimci-demokratik ve anti-kapitalist mücadele dinamiklerinin
bayrağı haline getirmek ve onu yükseklere taşımak, okuruyla, dağıtımcısıyla, yazarıyla, editörüyle,
tasarımcısıyla hepimizin ortak devrimci görevidir. Hepimize kolay gelsin.