07/02/2019
MEZHEP ÇATIŞMALARI: ALEVİLERİN KONUĞU İKEN SİVAS'TA MADIMAK OTELİNDE YAKILAN FAKAT ANMALARDA HİKAYESİ ANLATILMAYAN HOLLANDA'LI GENÇ MASUM KADIN CARİNA
Melike Myers - 2 Temmuz 2019
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10156632636017632&id=686417631
Hanefi Sünnilerin İktidarda, Şafii Sünnilerin (Kürtler) ve Al(i)evi Şiaların (Türkmen, Kürt ve Arap) Muhalefette olduğu Türkiye Cumhuriyeti
35 Kişinin Öldüğü Sivas Madımak Oteli Katliamı ve Al(i)evilerin 33 kişiyi gösterip katliamda ölen 2 kişiyi yok saydığı, 32 kişinin hikayesini tek tek anlatıp hikayesine değinmediği 33. kurban Carina.
Katliamda ölenlerden biri CARİNA CUANNA THEDORA THUYS
Yakılan 35 lerden biriydi bizlere emanetti
Hollanda'daki Leiden Üniversite'sinde Kültür Antrolopoloji okuyan iki arkadaş 1992 yılı yazında ayrı ayrı Türkiye'de uzun tatillere çıktılar.
Carina Cuanna Thedora Thuys Karadeniz bölgesi ve Nemrut dağını, Maryze Schoneveld Van Der Linde ise Akdeniz bölgesini ve sonra Nemrut dağını ziyaret etti.
Seyahatler, iki arkadaşta da Türkiye ve kültürüne dair merak duygusunu artırdı.
Carina ve Maryze bu merakla bitirme tezleri için Türkiye'yle ilgili çalışmaya karar verdi.
*
Türk kadınlarıyla ilgili araştırma
Tez, 'Türk kadınının aile içi rolü ve çevre ile ilişkilerini' ele alacaktı.
Buna göre Carina asıl olarak Türkiye'de alan araştırması yapacak, Maryze ise Hollanda'daki Türkiye kökenliler arasında çalışacaktı.
İki arkadaş çalışmalarına yardım istemek için Sosyal Hizmetler Dairesi'ne başvurdu.
Bu sayede Daire'nin Yabancılar Şubesi'nde çalışan Türkiyeli Rahmi Sivri'yle tanıştılar.
Sivri, gençlere birçok konuda bilgi verdi ve Carina'nın kendi memleketi olan Çorum'da çalışma yapması için ayarlamalar yaptı.
Sonunda planlama yapıldı: Carina, 1993 yazında Çorum'da köylerde saha çalışması yapacaktı.
*
Şii / Şia Alevi tarikatıyla tanışma
Carina, Sivri ailesinin gençlerinden Yasemin ve Asuman'la tanıştı.
Asuman lise öğrencisi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nde semah ritüeli öğretmeniydi.
Yasemin ise Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencisiydi.
Bu arada Carina, Şiicilik / Şia mezhebinin Anadolu'daki Türkmen Alevisi, Kürt Alevisi ve Arap Alevisi tarikatları mensupları ve kültürüyle tanışma fırsatı buldu.
26 Haziran'da günlüğüne şu satırlar dökülüyordu:
"Pir Sultan Abdal Kültür Derneği! Bu kişi, 16. yüzyılda yaşamış önemli bir Alevi şahsiyeti imiş. Burada, gençler Asuman öncülüğünde semah ritüeli yapıyorlardı. Yeğenler beni, Türkçe öğrenen ve Alevi kültürünü araştıran bir Hollandalı olarak tanıttılar. Alevilik çok önemliymiş. Bana burada Aleviler ile Sünni'ler arasındaki farkları anlattılar. Buradaki herkes, benim Alevi Kültürüne duyduğum ilgiden dolayı çok memnun olmuş görünüyordu"
*
Carina, Sivas'a gitmek için ısrar etti
Carina bir kaç gün sonra, Yasemin ve Asuman'ın Sivas'ta düzenlenecek şenliklere katılacaklarını öğrendi. Kendisi de katılmak istedi.
*
Carina'nın Sivas Otobüsü Gözlemleri
Günlüklerinde Sivas Otobüsü'ndeki gözlemleriyle ilgili şu notları düşüyordu Carina:
"Evvelki gün, (bekle bekle durdan sonra), bir otobüs dolusu Alevi gencin arasında, Pir Sultan Kültür Festivali için Sivas'a hareket ettik. Otobüsün içi çok neşeliydi; müzik, yemek, neşeli gençlik… Devamlı türkü söyleniyordu ve inanılmaz ama aktörlük yapılıp dans bile ediyordu.
*
Carina'nın Sivas ile ilgili ilk gözlemleri
Günlüklerinde Sivas'a gelişi ve bu kentteki ilk gözlemleriyle ilgili şu notları düşüyordu Carina:
"Sabah saat 8.00 civarında Sivas'a geldik. Türkçe söylenen şeylerin manasız kalan ve anlamadığım tarafların hengamesinde dinlemeye, yemek yemeye ve hemen ardından tiyatroya gitmeyi başardık."
Bir sonraki sabahın yoğun geçtiğini ama akşam 'kütük gibi uyuduğunu' yazıyordu.
*
2 Temmuz'daki notlarında günün nasıl geçtiğini ve neler yaptıklarını şöyle kaleme dökmüştü Carina:
"Kahvaltı ettikten sonra tek başıma gezintiye çıktım. Kendime turist süsü vermiştim (fotoğraf makinesi, seyahat kitapları) ve tarihi yapıları seyrettim (12 ve 13. yüzyıl Selçuklu yapıları). Daha sonra oturup değişik insanlarla sohbet ettim. Hoşnut ama yine de bir tedirginlikle karikatür sanatçısı ile sohbete daldım. Kendisi benim çok şirin bir portremi çizdi."
Carina 2 Temmuz'daki notlarına Madımak Oteli'nde, dışarıda gösteriler devam ederken başlamıştı.
"Yine her bir şeylere tanık oldum. Şu anda 'kapatılmış' bir vaziyette bir otelde oturmaktayız, zira dışarıdaki kökten dinci Sünni Müslümanlar dolaşıp duruyorlar" sözleriyle başladığı cümlelerinden sonra "Bunun ile ilgili daha sonra yazacağım" diyerek yukarıda alıntılanan Sivas günlerini anlatmaya koyulmuştu.
Ancak zaman ilerledikçe dışarıdaki eylemler bir saldırıya dönüşüyordu.
Carina yeniden ilk cümlelerine döndü ve dışarıdaki gösterilerle ilgili artan kaygısını döktü günlüğüne.
"Fakat şimdi işler ters gitmeye başlıyor" diye başladığı cümlesine şöyle devam edecekti:
"Biz uzun bir zamandır otelde oturuyoruz. Dışarıda devasa ve kökten dinci grup (aşırı sağcı) bağırıp naralar atıyor."
"Bu binada solcu yazar Aziz Nesin'i saklıyorlarmış. Bunların hepsi nahoş şeyler. Kendimi çok zor ve sıkıntılı bir durumda hissediyorum, zira biraz sonra burada neler olacak, tahmin bile edemiyorum."
"Sonunda bu şehrin bir kökten dinciler topluluğunun bulunduğu bir yer olduğunu öğrendim. Bir sürü sloganlar atılıyordu ve bağrışmalar vardı. Bununla birlikte bir sürü de polis vardı."
Bunları takiben olanı biteni anlayamadığı son cümleleri geldi Carina'nın:
"Fakat ben bütün bunlardan ne anlarım ki?… Dışarıdan yüksek tonda bağırmalar geliyor ama ne olduğunu anlamıyorum……."
Bu cümlelerden kısa süre sonra Carina göstericilerin ateşe verdiği otelde 34 kişiyle beraber yaşamını yitirecekti.
İsmi, 3 Temmuz günü gazetelerde Sivas katliamında ölenlerin arasındaki tek yabancı olarak yer alacaktı.
Rahmi Sivri, ölenler arasında kızının da bulunduğunun kesin olduğu bilgisini Carina'nın annesine haber verdiğinde anne inanamamıştı. Ona göre Carina ölmemişti ve evine dönecekti. Ancak gerçekti: Carina'nın 1970'de Hollanda'nın Dontichem'de başlayan hayatı 1993'te Türkiye'nin Sivas kentindeki katliam sonucu sona ermişti.
*
Hollanda'da Carina'nın Cenaze Töreni
Ankara'dan Carina'nın cesedi ve eşyaları uçakla ülkesi Hollanda'ya getirildi. Külleri, Türkiyeliler'in de katıldığı kalabalık bir cenaze töreniyle toprağa gömüldü.
Carina'nın cenaze töreninde, ilk parçanın Zülfü Lüvaneli'nin 'Saat 4 Yoksun'un olduğu şarkılar çalındı.
*
Türkiye'de Kitlesel Anma Törenleri
Katliamda ölen 35 kişiden 33 kişi listelenerek her yıl Türkiye'nin farklı yerlerinde kitlesel törenlerle anılıyor.
Bu törenlerde ölen 35 kişi arasında bazen Carina Cuanna'nın fotoğrafı da arkadaşları Yasemin ve Asuman Sivri'ninkiler birlikte taşınıyor.
*
Hollanda'da Mezarlıkta Sessiz Anma Törenleri
Türkiye'den kilometrelerce uzakta, Hollanda'nın Almanya sınırındaki Doetinchem kenti mezarlığındaysa Carina'nın mezarlığına ailesi ve birkaç arkadaşı tarafından sessizce çiçek bırakılıyor .