TOKAT GUZEL SEHİR

TOKAT GUZEL SEHİR TOKATIMIZ HAKKINDA HERŞEY BURDA

27/10/2023

Tarih Kokan Tokat

27/10/2023

Tarih kokan Tokat

12/08/2023

Türkiye Tokatı Tanımıyor diyor misafirlerimiz doğru diyor yeteri kadar tanıtım yapılmıyor

Bu bayramda gönlünüz dertlerinden arınmış, tüm gözyaşlarınız dinmiş olsun. Yüzünüz de hep gülümseme, kalbiniz huzurla do...
20/04/2023

Bu bayramda gönlünüz dertlerinden arınmış, tüm gözyaşlarınız dinmiş olsun. Yüzünüz de hep gülümseme, kalbiniz huzurla dolsun. Ramazan Bayramı’nız kutlu olsun.

25/02/2023
15/02/2023

Önemli Duyuru: ```1)Gece yatarken telefon yakınınızda uyumayı alışkanlık edinin (Şarj dolu olsun)

2)Depreme gece yakalandı iseniz yatak odası veya çocuk odasından ayrılmayın. (Çünkü arama kurtarma çalışmaları Öncelikli olarak bu odalardan başlatılıyor.

3)Eski tip birbirine geçmeli yatağınız varsa biran önce ondan kurtulun. Yüksek ve sağlam bazalardan alın.Baza altını mümkün olduğunca dolu tutun (Kıyafet battaniye yorgan gibi) Çünkü sağ ulaştıklarımızın çoğu baza yanlarında uzanan insanlardı)

4)Sakın ayakta, kiriş altlarında,merdiven boşluklarında ve koridorda durmayın (Ölüm vakaları daha çok buralardaydı)

5)Mutlaka çök-kapan pozisyonunu yapın. Ama bunu boş yerlerde degil özellikle bazaların yanında yapın.

6) Kapandığınız esnada yatak üzerinden Battaniye-Yorgan ve yastık alıp kendinizi koruyun. Kış aylarında atletle kesinlikle yatmayın. Yara almayan ama soğuktan ölenlere denk geldik.

7)Baza kenarlarında 1 şişe su bulundurmayı adet edinin. Cok şey kaybetmezsiniz.

8) Kol saati kullanınki enkaz altında gece yarısı sesinizi boşa tüketmeyin. Sizi duyan çok kişi olmayacak. Çünkü gece karanlık ve soğuktan çalışmalar yavaşlıyor.

9)Sakin kalıp elbet birisinin sizin için geleceğini unutmayın.

10)Sarsıntı tamamen bitmeden
bulunduğunuz yerden ayrılmayın. Merdiven boşluklarından çok can kaybı çıktı.

11)Varsa imkanınız yüksek katlı son tercihiniz olsun. En üst kattayım diye kendinizi çokta güvende hissetmeyin. (Vefat eden yakınlarımız en üst katlarda oturuyorlardi)

12)Bu saatten sonra depremle yaşamayı ve birgün yine yüzleşeceğinizi unutmayın. Her zaman hazırlıklı olun.```

14/02/2023

Teşekküler Tokat

01/06/2022

Tokat ili Hakkında Bilgi..

Tokat hakkında biraz araştırma yaparsanız:

Dünya tarafından Drakula diye bilinen Kazıklı Voyvoda III.Vlad (Tepeş)’ın Tokat Kalesinde tutsak olarak kaldığını,

Yavuz Sultan Selimin Çaldıran seferine giderken otağını Reşadiye (Demircili) Selemen Yaylasında kurup, burada Cuma namazını kıldığını,

Hz. Mevlana’nın 'Fih-i Ma fih' adlı eserinde: “Tokat'a gitmek gerek, Çünkü Tokat'ta insanlar ve iklim mutedil” diye Tokat’ı övdüğünü,

İlim ve fikir adamı Şeyhülislam İbn-i Kemal’in Tokat’lı olduğunu,

Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın Tokat’lı olduğunu,

Ahmet Yesevi’nin talebelerinden olan Hubyar Sultan’ın Tokat’lı olduğunu ve mezarının Almus’un Tekeli Yaylası’nda bulunduğunu,

Anadolu’nun önemli ozanlarından Kul Himmet’in Tokat’ın Almus İlçesi Varzıl Köyü’nde yaşadığını,

Türklerin Anadolu’ya gelişinden itibaren 900 adımda 900 yıllık Türk İslam Eserlerini bir arada görebileceğiniz tek yerin Sulusokak olduğunu,

Anadolu Medeniyetler Müzesinde sergilenen “Çocuğunu Emziren Kadın Heykelinin” Erbaa Horoztepeden çıktığını,

1730’da başlayan Patrona Halil İsyanı’ndan itibaren Padişahın fermanı ile Osmanlı Topraklarındaki tüm hamam işletmelerinin günümüze kadar Tokat’lılara verildiğini,

Melik Danişmend Gazi tarafından XI. Yüzyılda yaptırılan Garipler Caminin 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra bütün Anadolu’daki en eski cami olduğunu,

Danişmentli Sultanı Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılan Yağıbasan Medresesinin Anadolu’nun ilk Medresesi olduğunu,

Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük ağır sanayi tesisi olan bakır kalhanelerinin Tokat’ta olduğunu,

Osmanlı İmparatorluğu’nun İznik, Kütahya, Çanakkale’den sonra en önemli seramik üretim merkezinin Tokat’ta olduğunu,

17. Ve 18. Yüzyılda Osmanlı Saray Mensuplarının Valide sultanlar dahil giydikleri elbiselerin Tokat’ta dokunup gönderildiğini,

Osmanlı İmparatorluğunun en önemli dericilik sanayisinin Tokat’ta olduğunu,

Bir dönem Tokat’ın bereketli topraklarında 37 cins üzüm, 25 çeşit armut türünün bulunduğunu,

Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli ipek böcekçiliği ve ipekli dokuma merkezlerinden birisi olduğunu,

1847 yılına kadar Tokat’ın Osmanlı Karagümrüklerinin merkezi olduğunu,

Anadolu’dan geçen Roma, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dahil yolların kavşak noktasının Tokat olduğunu,

Dünyada günümüze ulaşmış en eski bağımsız bir helanın Tokat’ta hala mevcut olduğunu (sıkdişini helası),

Selçuklu döneminde Anadolu’da ilk defa kanalizasyon şebekesinin (iki koşum at arabası geçecek büyüklükte) Tokat’ta yapıldığını ve Cumhuriyet döneminde dahi kullanıldığını,

Aksu şebekesi ile 12 km’lik sulama sistemi ile Tokat şehrinin su ihtiyacının 600 yıl önce giderildiği,

Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri hayatta iken Konya’dan sonra açılan ikinci Mevlevi dergâhının Tokat’ta olduğunu,

İl sınırları içerisinde 5 er yüz metre irtifa ile üç tane ovaya sahip dünyadaki tek vilayet olduğunu, (Niksar-Erbaa ovası 220 rakım, Kazova 650 rakım, Artova 1150 rakım.)

Tokat müzesinin Anadolu’da ilk açılan müzelerden birisi olduğunu (1926),

1950 yılına kadar Tokat’ın İstanbul, Ankara ve İzmirden sonra en çok vergi veren dördüncü vilayet olduğunu,

Dünyada ilk külçe bakır üretim ve ticaretinin Tokat’ta yapıldığını,

Çağımızın Dedekorkut’u olarak bilinen ünlü hikaye ve roman yazarı Mustafa Necat SEPETÇİOĞLU’nun Zileli olduğunu,

Osmanlının ilk su şebekelerinden (karuz, kerhiz) keerüzün Zile’de yapıldığını,

Roma İmparatoru Jul Sezar'ın dünyaca ünlü sözü Veni-Vidi-Vici'yi (geldim-gördüm-yendim) Zile’de söylediğini,
öğrenirsiniz! Ne kadar ilginç ve bir o kadar da meraklı !
Siz de kendinize göre birazcık Tokat'ı merak edip araştırsanız inanın daha nice enterasan bilgilere vakıf olursunuz!

18/05/2022

💗🇹🇷19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun...🇹🇷💗

07/05/2022

Başta Ülkemizin bekası için evlatlarını bu vatana şehit veren mükemmel ötesi Şehit ve Gazi Annelerimiz olmak üzere iyiliğin, şefkatin, fedakarlığın, merhametin ve koşulsuz sevginin kaynağı olan bizleri bu dünyaya getiren, her türlü fedakarlığa katlanarak büyüten tüm annelerimizin Anneler Gününü kutlar, sağlık afiyet huzur ve sıhhat dilerken,
bu hayattan gerçek hayata göç etmiş tüm annelerimize ise Allah,tan rahmet diliyorum.

06/04/2022
05/04/2022

~ANNELER ÇOCUKLARINI ÇOK SEVER~

Eşi öldükten sonra çocuklarına bakabilmek için evlerinin önündeki bahçeye mevsimlik sebzeler dikip pazarda satmaya başlamıştı Nurten hanım. Tek isteği yaşadıkları yoksul hayatı çocuklarınında yaşamamasıydı. Bu yüzden onların okuyup meslek sahibi olmasını oladar istiyorduki.

Sabahın köründe kalkıp evde kalan birkaç parça kahvaltılığı çocuklarına hazırlar, önlüklerinin ceplerinede elli kuruş yol parası, elli kurışta öğle yemeğinde simit alabilmeleri için birer lira koyup evden çıkardı pazara gitmek için.

Bir sabah kalktığında, yine fırından yarı parasına aldığı bir bayat ekmeği kesmiş, küçük bir parça peynir ve on kadar zeytini ekmeğin yanına katık olarak koyduğunda, on yaşındaki oğlu Veysel uyanmıştı. Biran annesine baktı. Ve üzerinde sayısız yaması olan eteğini ve oldukça eski görünen hırkasını inceledi uzun uzun. Annesi tam yine önlüklerine birer lira koyup kapıdan çıkacakken,
-"O paraları bize verme annecim. Kendin için biriktir. Bak eteğin ve hırkan çok eskimiş. Hem sen neden hiç kendine birşey almasında, olanca paranı bize verirsin? -" dediğinde, kadın gözyaşlarını göstermek istemedi oğluna. Ve biraz kızmış gibi yaparak,
-"Hadi hadi çok konuşma. Anneler çocuklarını çok severler. O yüzden herşeyin en güzelini çocukları giysin isterler. Şimdi kardeşinide uyandırıp kahvaltınızı yapın. Sonra doğru okula-" demişti. Pazar yerine gidene kadarda yolda gözyaşı dökmüştü kadın.

Çocuğu ne kadarda haklıydı. Belki üç sene olmuştu kendine yeni albiseler almayalı. Biran yamalı eteğine baktı. Sonra daha sıkı sıkı sarıldı pazara satmak için götürdüğü sebzelerine...

Ertesi gün Veysel annesinin dizlerine yapıştı erken saatte.
-"Arkadaşlarım tost ve meyvesuyu yerlerken, gözümü onlardan alamıyorum. Ne olur biraz daha para ver anne?-" dediğinde annesi üzgün bir halde daha fazla parasının olmadığını söylemişti. Veysel susmuş başını öne eğip kardeşini uyandırmıştı kahvaltılarını yapmak için...

Bir hafta kadar sonra küçük kızı Sare annesinin kulağına eğilip,
-" Abim okula gelmiyor anne. Evden çıktıktan sonra beni otobüse bindiriyor. Ben kendim gidiyorum okula. Okuldan çıktığımda da göremiyorum onu. Ve eve gelmek için yine kendim biniyorum otobüse. Bir haftadır böyle yapıyor-" dediğinde, sinirden aklı başından gitmişti kadının.Sinirle dışarıda oynayan Veysel'in yanına gitmiş. Kulağını öyle çekmiş ve bağırmaya başlamıştıki, çocuk korku ve can acısıyla ağlamaya başlamıştı.
-"Ben siz okuyun adam olun diye uğraşayım. Sen okuldan kaç öylemi? Gebertirim seni... Birdaha asla okula gitmemezlik yapmayacaksın anladınmı? -" diye bağırdığında ise, gözyaşlarıyla başını sallamıştı çocuk. Ertesi sabah kardeşinin elinden tutmuş, ve otobüse doğru giderken, arkasından sinirli bir halde bakan annesine,
-" Affet annecim. Seni hiç ama hiç üzmek istemem - "demişti. Fakat Nurten hanım bir hafta sonra oğlu Veyselin iyice zayıfladığını görmüş, pek bir endişelenmişti. Yüzünün rengide pek iyi değildi. İçi gitmişti. Ama hastahaneye götürecek parası olmadığı içinde evde kendi bildiği yöntemlerle tedavi ermek istemişti oğlunu. Bir hafta kadar sonra ise öyle durgunlaşmıştı ki Veysel. Bir sabah evden çıkarken pek bir halsiz ve rengi benzi sapsarı bir halde, annesine sarıldı gülümseyerek. Ve kardeşinin elini tutup, otobüs durağına gidene kadar arkasını tekrar tekrar dönüp annesine gülümsedi.

Nurten hanım o gün pazar yerinde zar zor bir yer bulabilmiş, sepetinden sebzelerini çıkaracakken, bir öğrenci gelmişti yanına heyecanla. Ve arkadaşı Veysel'in okulda bayıldığını ve öğretmenin arabasıyla onu hastahaneye götürdüğünü söylemişti... Nurten hanımın yüzü bembeyaz kesilmiş, sebze sepetini umursamadan gözyaşlarıyla hastahaneye doğru koşmaya başlamıştı. Hastahaneye vardığında ise doktor oğlunun kontrolünü yeni bitirmişti. Ve telaşla kendinden haber bekleyen Veysel'in annesine,
-"Çocuk pek halsiz düşmüş. Açlıktan bayılmış. Düzenli beslenmesi şart-" dediğinde, kadın yüzünü yere eğdi utanarak. Çocuklarına okula gitmeleri için elli kuruş yol parası ve elli kuruş simit parasını dahi zor verebilirken, doktorun söylediklerime öyle üzülmüştüki... Veysel'in öğretmeni ise hastahane kantininden yiyecek birşeyler getirdiğinde, çocuk olanca gücüyle ve heyecanla yemeğe başlamıştı yiyecekleri. Diğer elinde tuttuğu poşeti ise biran bile yere bırakmıyor, göğsüne bastırıyordu sıkı sıkı. Taburcu olduktan sonra ise annesiyle birlikte eve gitti Veysel. Annesi oğlunu yatağına yatırmış, ve komşudan ödünç un istemeye gitmişti. Oğluna o akşam en sevdiği gözlemeden yapmak istemişti. Eve döndüğünde ise masanın üzerinde çok güzel çiçek desenli bir etek. Ve çok sevdiği kırmızı renkte bir hırka gördüğünde, yatağında çok halsiz bir şekilde kendisine gülmekte olan oğlu Veysel'e baktı. Ve şaşkınlıkla
-"Oğlum bunlar da nerden çıktı?-"Kim aldı? -"diye sorunca.Veysel mutluluk gözyaşlarıyla gülümsedi annesine. Ve şu cümleler döküldü dudaklarından.
-" Sana kalsa kendine asla giyecek almazdın. Senden tost alma bahanesiyle bir lira daha istediğimde durumumuzun olmadığını söylemiştin. Bana vediğin bir lira harçlıktan iki buçuk lira artırdım bir hafta okula yürüme gidip gelerek. Sen okuldan kaçtığımı düşününce mecbur otobüse bindim. Sana elbise alabilmek için bir aydır simit yemiyorum. Ve hergün elli kuruş artırıyorum. Anneler günün kutlu olsun fedakar annem.-"dediğinde kadın hıçkırıklarla sarılmıştı oğluna. Ve neden böyle birşey yaptığını sordu.
-" O an çocuk annesin kokusunu defalarca içine çekti ve şöyle dedi gülümseyerek:
-"Çocuklarıda annelerini çok ama çok severler-"

Yazar Suat Özge

Address

60100
Tokat

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when TOKAT GUZEL SEHİR posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share

Category


Other Tokat media companies

Show All