26/10/2024
"Tuşaş saldırısının ardından Devlet beyin çağrısı ne olacak."
Bu çağrı Devlet beyin tek başına yapmış olduğu anlık bir çağrı değildir.
Bu çağrının bir ayağında Özgür bey vardır.
Bu çağrının merkezinde Devlet aklı ve kararı vardır.
Bu çağrının bir muhatabı Öcalan, bir muhatabı Dem,
bir muhatabı Demirtaştır.
Çağrının esas muhatabı kandildir.
Ne var ki Kandil Tusaş terör eylemi ile abd ve İsraile esastan bağlı olduğunu ortaya koymuştur.
İç dinamiklerin hepsi hazırdır.
Her konuya maydanoz olan Bay kemal bu konuda neden konuşmuyor.
Konuşamaz çünkü O bu konuya baştan razıdır.
Özgür bey Tusaş terör eylemi ile ufaktan yanlamaya başlamış olsa da ilk ikna edilenlerdendir.
İmamoğlu ağzını açmıyor.
Yemeğin pişmesini bekliyor çünkü.
O da dünden hazır vaziyette.
Cumhuriyetinizin ilanından sonra kerkük ve musulu terk etmek zorunda kalmıştık.
Şeyh Said isyanı ile devletimizin o yöndeki taleplerini unutmak ve ötelemek zorunda kaldık.
Ankara anlaşmasının 5. Maddesini hala unutmadık.
Şimdi sanki yine o günler ve o tarih tekerrür ediyor.
Yine kürtçülük yarası kaşınacak.
Güneydoğuda yaşayan insanımızı ya İsrail ve ABD nin ellerine teslim edeceğiz yada onlarla 101 yıl önce verilen dolmabahçe fotoğrafı ve sözleri hayata geçirilecek.
101 yıl önceki sözleri ve fotoğrafı kimin verdiği devletin hafızasında kayıtlı.
Bunlar yapılırsa bölünme aşamasında olan Suriyedeki kürtler ve Türkmenlerin yaşadığı bölgeler devletimizin bünyesinde yerini alacaktır.
Yoksa çakallar Ülkemizden bir parçayı koparmanın arayışını yıllar boyu sürdürmeye devam edeceklerdir.
Devlet beyin çağrısı çok değerlidir. Onun bize çözüm sürecinde yaptığı linci biz ona asla yapmayacağız.
Bu süreç bu fırsat sonuna kadar zorlanmalıdır.