20/12/2024
Söke'de Yoğun Gündem: Herkes Haklı
Bugün Söke'de oldukça yoğun bir gündem yaşandı. Gündemin öne çıkan konularından biri, esnafın belediyeye yönelik tepkisiydi. Bu tepkinin basın açıklamasıyla duyurulmasında, özellikle CHP içinde siyaset yapan bazı isimlerin ön planda olduğu dikkat çekti. Basın açıklamasını yapan Arife Çevik ve STK Başkanı Ümit Coşkun’un CHP’de aktif siyasette yer almış kişiler olduğu görüldü. Arife Çevik, yıllarca CHP'nin ön saflarında siyaset yapmış bir isim, Ümit Coşkun ise hâlâ CHP il yöneticiliği görevinde bulunuyor (istifa etmediyse). Bu bağlamda yapılan açıklamalarda Söke Belediye Başkanı hedefteydi.
Sorunun Temeli: İletişimsizlik
Duruma bakıldığında, sorunun temelinde belediye başkanı, Söke Spor Başkanı ve STK temsilcilerinin bir araya gelememesi yatıyor. Terziler Odası tarafından açılan ve yoğun ilgi gören pazarın ardından gündeme gelen tartışmanın muhatabı olarak Söke Spor Başkanı gösterildi.
[Sökespor a Atalay talip olmasaydı Sökespor ya kayyuma gidecekti yada kapısına kilit vurulacaktı]
Bir Soru:
Pazarın Asıl Meseleleri Neler? Burada STK Başkanı Metin Özcan’a şu soruları yöneltmek istiyorum:
Panayır tarzında düzenlediğiniz pazar sonrası "Çarşamba Pazarı’nı biz alacağız ve bu pazarı biz yöneteceğiz" gibi bir açıklama yaptınız mı?
Eğer Çarşamba Pazarı size, yani odanıza verilseydi bu pazarı işletmeyecek miydiniz?
Sorun gerçekten Söke Spor’un pazardan gelir elde etmesi mi?
Herkesin Haklılığı Üzerine Söke Spor Başkanı Atalay, kulübün gelirleri için mevcut imkânları kullanmıştır ve bunu yapmaya devam edecektir. Bu noktada önemli olan doğru bir okuma yapabilmek. Eğer bu pazar kapatılır ve halk "pazarımızı geri istiyoruz" diye sokağa dökülürse ne yapılacak? Burada herkesin çıkarlarının gözetilmesi gerekiyor. Evet, Belediye Başkanı süreci iyi yönetememiştir ve "şehri emin" rolünde yetersiz kalmıştır. Ancak yaşanan durumun tek sebebi ne Söke Spor ne de Belediye Başkanıdır. Bu noktadaysak, bunun arkasındaki menfaat çatışmalarını da sorgulamak gerekir. Pazar etkinliği ilçeye bir hareketlilik getirdi ve vatandaş genel anlamda memnun görünüyor; ancak esnafın beklentileri karşılanmamış durumda. Bu da doğru bir tespit. Peki esnafın bağlı olduğu oda başkanları bu süreçte ne kadar esnafı düşündüler? "Bu işi Sökeli esnafla yapalım" denmesine rağmen, neden bazı kişisel menfaatler ön plana çıktı? Bazı kişilerin bu süreçte yer satın alarak gelir elde ettiğini, ama aynı kişilerin sergi açmak istemediğini duyuyoruz. Öne sürülen bahane ise "toptancıyla rekabet edememek". Değerli esnaf arkadaşlar, bir kısmınızı tenzih ederek soruyorum: Yıllarca Söke'de akşam saat 17.00’de dükkân kapatmadınız mı? Yazın sahil bölgelerine yönelik tatillerinizden ödün vermediniz ? Şimdi ise şikâyet etmektesiniz. Belki biraz da kendimize dönüp iğne batırma zamanı gelmiştir. Çözüm Önerileri Bu noktadan sonra neler yapılabilir? Öncelikle yeni süreçte, Perşembe ve Cuma günleri düzenlenecek gece pazarlarında Sökeli esnafa öncelik verilmeli. Pazar günü kurulan etkinliklerde de belirli bir Sökeli esnaf kontenjanı sağlanmalı. En önemlisi, Söke halkının talepleri ve beklentileri göz önünde bulundurulmalı. Sonuç olarak bugün yapılan eylemlerde herkesin kendince haklı olduğu görülüyor. Belediye Başkanı haklı; çünkü sırtında Söke Spor gibi ağır bir yük var. Söke Spor Başkanı haklı; mevcut imkânları kullanıyor. Esnaf haklı; iş yapamıyor. Vatandaş haklı; ucuz ürün alarak memnuniyet duyuyor. Ancak burada haksız olan kimse yoksa, çözüm üretmesi gereken bellidir: Şehri Emin. Saygılar.
Erol Özhavutçu