Tempo Radyo Tv

Tempo Radyo Tv Söke Tempo Radyo Tv Yay. Rek.A.ş.
(1)

11 Ekim 1991 yılında Bölge'de kurulan ilk özel radyo olma özelliğiyle yıllardır, dinleyicilerine hizmet veren Radyo Tempo,bu günden itibaren Yönetim Kurulu Başkanı Ali Esmer'in sunumuyla NET TV Yayınlarına başladı. Aynı zamanda Tempo Gündem programlarıyla Emekli Müşteşar Yardımcısı Mehmet Koyuncu, Gazeteci Yazar Kerim Yalçınkaya, ve diğer önemli konuklarıyla hergün sizlerle üstelik internet üzerinde dinlemeniz için yeni web adresinde.

09/08/2024

Aydın merkezli, Antalya, Niğde, İstanbul, Balıkesir, Aksaray, Konya, Sakarya, Yalova, Ankara, Adana, Zonguldak ve Aydın olmak üzere (13) farklı ilde bulunan (42) ayrı adreste icra edilen operasyonda tüm şüpheliler yakalanarak Aydına getirilmiştir.

09/08/2024

İl Jandarma Komutanlığı JASAT Timleri ve İlçe Jandarma Komutanlıkları tarafından hakkında yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik 2024 yılı ilk yedi ayında icra edilen faaliyetlerde (2317) şahıs yakalanmıştır.

09/08/2024

TARİHTE BUGÜN
9 Ağustos Cuma. ABD’li atlet Jesse Owens, 88 yıl önce bugün, 9 Ağustos 1936’da Berlin Olimpiyatları’ndaki dördüncü altın madalyasını aldı. Olimpiyatı bir N**i propagandasına dönüştürmek isteyen evsahibi Almanya’nın lideri Adolf Hi**er, beyaz ırktan olmayan bir sporcunun gözleri önünde madalya almasından hiç hoşlanmamıştı.

Berlin’de 200 metre yarışının madalya töreninde Owens kürsünün zirvesinde.
Owens 1936 Olimpiyatları’ndaki ilk madalyasını 3 Ağustos 1936 günü 100 metrede 10,3 saniye ile aldı. Ardından uzun atlamada olimpiyat rekoru (8,09 m), 200 metrede 20,7 saniyelik dünya rekoruyla altına uzandı. 4x100’de ise 39,8 koşan ABD takımının dünya rekoru kırmasına önemli katkıyı yaparak dördüncü altını boynuna taktı. İşi, beyaz ırkın üstünlüğüne vurgu yapan Alman diktatörüyle maça çeviren Amerikan gazeteleri başlıkları atmıştı: Owens 4- Hi**er 0.

Owens, ikinci altın madalyasını aldığı uzun atlama müsabakasında bir atlayışını yaptıktan sonra.
Yıllar içinde herkes onu Adolf Hi**er’e karşı muzaffer bir savaşçı olarak betimlerken, ne hikmetse kendi ülkesindeki ayrımcılık görmezden geliniyordu. Otobiyografisinde Hi**er’in ayağa kalkıp kendisine selam verdiğini söyleyen Owens, kendisini asıl küçümseyenin ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt olduğunu yazacaktı: “Birleşik Devletler’e döndüğümde, herkes Hi**er hikayesini anlatıyordu, oysa ben otobüse ön kapıdan binemiyordum. Hi**er’in elini sıkmak için huzura çağırılmadım, ama Beyaz Saray’a, başkanın yanına da çıkamadım.”

3 Ağustos 1936’daki 100 metre yarışının galibi de Owens olmuştu.
Seçim kampanyası nedeniyle efsane sporcuyu Beyaz Saray’a çağıramayan Başkan Roosevelt, bir telgraf bile çektirecek vakti bulamamıştı. Berlin’den tam 19 yıl sonra Eisenhower tarafından onurlandırılan büyük atlet, 1980’de vefat etti. Hasta yatağında bile Başkan Jimmy Carter’ı Moskova Olimpiyat Oyunları’nı boykot etmemesi için ikna etmeye çalışan Owens, 1984 Los Angeles’ta onun başarısını tekrarlayarak 4 altın madalya kazanacak Carl Lewis’i de görememişti.

- Jesse Owens’ın öyküsünü Ali Murat Hamarat’tan, atletin 1936 Olimpiyat zaferini konu alan ve Türkiye’de “Rüzgarın Oğlu” adıyla vizyona giren “Race” filminin eleştirisini Şevket Erbay’dan okuyabilirsiniz.


Yeni alfabe seferberliği
Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul’da Sarayburnu Parkı’nda düzenlenen bir şenlik sırasında, Harf Devrimi’ni halka duyurdu: “Bizim ahenktar, zengin bir lisanımız var. Dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Herkes yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Her vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik ve milliyetperverlik vazifesi biliniz.”
Yeni Türk Harflerinin Kabulü yasası, 3 Kasım 1928’de TBMM’de kabul edildi. 1 Ocak 1929’da vatandaşlara Latin alfabesinin öğretileceği Millet Mektepleri açıldı. Yeni alfabenin benimsetilmesi için gösterilen çabalar, sonraki yıllarda da devam etmişti. Fotoğrafta cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarında taşrada bir kortej görülüyor. Latin alfabesine geçiş sürecini Necdet Sakaoğlu’ndan okuyabilirsiniz.

9 Ağustos 117
Roma İmparatorluğu’nu en geniş sınırlarına ulaştıran Traianus, Kilikya’da (Adana) karısı Plotina’nın kollarında öldü. “Beş İyi İmparator”un ikincisi sayılan Traianus, 98 yılında başa geçmiş, fetihlerin yanısıra geniş çaplı bir imar programı yürütmüştü.

9 Ağustos 1173
Tamamlanması 2 asır sürecek olan Pisa Kulesi’nin yapımına başlandı. Kule bitirildiği günden itibaren güney yönüne doğru eğilmeye başlamıştı. Bulunduğu zemindeki çökme nedeniyle 20. yüzyılda yıkılma aşamasına gelen yapı 1910-1920 ve 1990-2001 yıllarındaki güçlendirme çalışmaları sayesinde ayakta kaldı.
9 Ağustos 1679
6 yaşındaki Şehzade (3.) Ahmed, İstanbul Beylerbeyi’ndeki İstavroz Sarayı’nda yapılan “Bed-i Besmele” töreniyle eğitimine başladı. Ahmed’e ilk dersi ağabeyi (2.) Mustafa’nın da hocası olan Seyyid Feyzullah Efendi verdi.

9 Ağustos 1974
ABD tarihinde istifa etmek zorunda kalan tek başkan Richard Nixon oldu. Özellikle Vietnam Savaşı nedeniyle “en sevilmeyen başkan” olarak anılan Nixon’ın başını yiyen Watergate skandalıydı. İkinci başkanlık döneminin ortalarında istifa eden Nixon’ın en akılda kalan sözü, skandalın ardından sarf ettiği, “Ben düzenbaz değilim” cümlesiydi.

Tarihin akışı o gün değişti
8 Ağustos 1915 akşamı Anafartalar Grup Komutanlığı’na tayin edilen Mustafa Kemal, 9 Ağustos günü Anafartalar’da İngilizleri püskürterek bölgeyi emniyete aldıktan sonra hiç vakit geçirmeden fotoğraftaki Conkbayırı’na hareket etmiş ve buraya gelmekte olan 28. ve 41. Alaylar ve mevcut kuvvetlerle 10 Ağustos sabahı baskın şeklinde bir taarruz düzenlemeye karar vermişti. 9 Ağustos 1915 Anafartalar Zaferi ve hemen peşinden 10 Ağustos Conkbayırı süngü hücumu ile düşmanın bütün umutları kırılmıştı.
Uzun hazırlıklar ve büyük kuvvetlerle başlanan Anafartalar-Arıburnu taarruz harekatı Türk süngüsü karşısında iflas etmiş; hakim tepeler silsilesini, dolayısıyla Kilitbahir Platosu’nu, Boğaz’ı ve sonuçta başkent İstanbul’u canları pahasına koruyan Türkler, tarihin akışını değiştirmişlerdi. Conkbayırı taarruzunu Muzaffer Albayrak’tan, “Kaybolan İngiliz bölüğü” efsanesini Murat Söylemez’den, Çanakkale şehidi Safranbolulu Mehmet Çavuş’un mezar taşının öyküsünü İsmail Sabah’tan okuyabilirsiniz.

Anafartalar muharebelerinde ölen bir düşman askerinin savaş alanında bulunan not defteri, yaşanan çatışmaların şiddetini gösteriyor. Kanla karışık satırlarda savaşa ışık tutan bu tanıklığı Murat Söylemez, ’in Ağustos 2024 sayısı için yazdı. Tüm Türkiye’de bayide ve web sitemizde satışta.

“Cezaevi bir üniversitedir”
Sahibi olduğu Halk gazetesinde 1956 yılında çizdiği, Başbakan Adnan Menderes’i basını sünnet ederken gösteren karikatür yüzünden 16 ay hapis cezası alan Ratip Tahir Burak 9 Ağustos 1958’de cezasını tamamladı. Burak’ın tahliye olurken söylediği ilk sözleri “Cezaevi bir üniversitedir” oldu.
Burak’ın 16 ay hapiste yatmasına sebep olan karikatürde Menderes, TBMM Başkanı Refik Koraltan’ın kucağındaki basını sünnet ederken, iktidardaki Demokrat Parti’nin ileri gelenlerinden bazıları da hokkabaz (Emin Kalafat), kirve (Samet Ağaoğlu) ve yaşlı kadın (Fuat Köprülü) olarak resmedilmişti.

Manson Tarikatı cinayetleri
Amerikalı oyuncu Sharon Tate, 9 Ağustos 1969’da Los Angeles’taki evinde 4 arkadaşı ile birlikte vahşice öldürüldü. Ünlü yönetmen Roman Polanski’nin eşi olan 26 yaşındaki Tate, öldürüldüğünde 8.5 aylık hamileydi ve 2 hafta sonra doğum yapmaya hazırlanıyordu. Cesetler ertesi sabah bulunduğunda Tate’nin boynunda uzun bir ip ve vücudunda 5’i ölümcül 16 bıçak yarası vardı.
Olaydan 3 ay sonra başka bir suçtan cezaevinde yatan, Charles Manson tarikatı üyesi Susan Atkins cinayetlere katıldığını, ertesi gece 2 kişiyi daha öldürdüklerini itiraf etti ve suç ortaklarının ismini verdi. Kısa sürede tarikat lideri Manson ve 3 takipçisi de yakalandı. Yargılama sonucu hepsi idama mahkum edilen sanıkların cezası sonradan müebbet hapse çevrildi.

08/08/2024
08/08/2024

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na Efeler ilçesinde PTT arazisinin değerinin altında satıldığı iddialarını sordu.

08/08/2024

TARİHTE BUGÜN
8 Ağustos Perşembe .
96 yıl önce bugün, 8 Ağustos 1928’de İstanbul’un simge yapılarından biri olan Taksim Cumhuriyet Anıtı törenle açıldı. İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’nın tasarladığı Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın yapımında iki genç Türk heykeltıraşın, Hadi (Bara) Bey ile Sabiha (Bengütaş) Hanım’ın da katkıları vardı.

Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın açılış törenine 30 bini aşkın İstanbullu katılmıştı.
Anıtın öyküsü, 1925’te İstanbul Belediyesi’ne bağlı Taksim Cumhuriyet Abidesi Yaptırma Komisyonu’nun kurulmasıyla başlamıştı. İstanbul milletvekili Dr. Hakkı Şinasi Paşa’nın başkanlık yaptığı komisyon, mali kaynak yaratmak için kolları sıvadı ve İstanbulluların bağışlarıyla yeterli para toplandı. Komisyonun seçtiği proje, İtalya Dışişleri Bakanlığı’nın yönlendirmesiyle yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ndeki heykel yarışmalarına katılan İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’nınki oldu.

Pietro Canonica’nın (1869-1959) zafer temalı anıtsal kompozisyonlarına dünyanın birçok meydanında rastlamak mümkün.
Yapımı 2.5 yıl süren, 11 metre yüksekliğinde, 184 ton ağırlığındaki anıt, İtalya’dan 45 sandık içinde gemiyle getirildi ve 23 günde monte edildi. Kaidesinde pembe renkli Trentino ve yeşil Suza mermerleri kullanılan anıtın Harbiye yönünde “30 Ağustos Zaferi”, Galatasaray yönünde “Cumhuriyet Türkiyesi” canlandırılıyordu. Harbiye yönünde kalpaklı olan Atatürk, Galatasaray yönünde ise smokin giymişti ve İsmet İnönü ile Fevzi Çakmak’ın arasındaydı. Anıtın iki dar yüzünde ise biri barış̧, diğeri savaş̧ bayrağı taşıyan asker heykelleri vardı. Anıtta, Sovyetler Birliği’nin Kurtuluş Savaşı sırasındaki yardımlarına duyulan minnettarlığın simgesi olarak Sovyet generaller Mihail Vasilyeviç Frunze ve Kliment Yefromoviç Varşilov da yer alıyordu.

Anıt açıldığı sırada Taksim’e adeta gökten düşmüş gibiydi. Zira meydan, 2. Mahmud devrinden kalma kışla binası, 1. Mahmud devri eseri su maksemi ve deposu, jandarma karakolu gibi bakımsız binalar ile yapılmakta olan birkaç apartmanın kaba inşaatı dışında toz topraktan ibaretti. İstiklal Caddesi’nden Musevî maşatlığı ile Rum mezarlığı ve tramvay deposu dışında bomboş̧ olan Şişli sahrasına uzanan cadde, her tarafı çukurlarla dolu irili ufaklı pakettaşlarıyla döşeliydi. Belediye, anıtın açılışından sonra çevresini düzenlemeye girişti. Önce tramvay rayları sökülüp meydanın yeni biçimine uygun şekilde yeniden döşendi. Taşıt ve yaya trafiğinin rahatlaması için meydan alanı genişletildi.

- Atatürk’ü gerçek boyutlarıyla canlandıran ilk heykeltıraş olan, Taksim Cumhuriyet Anıtı dışında Ankara ve İzmir için de Atatürk heykelleri yapan Pietro Canonica’yı Mine Akdaş’tan okuyabilirsiniz.

Irkçıların gövde gösterisi
Siyah Amerikalılara yönelik şiddet eylemleriyle tanınan ırkçı Klu Klux Klan (K*K) örgütü 8 Ağustos 1925’te ABD’nin başkenti Washington’da 50 bin kişilik bir yürüyüş düzenleyerek gövde gösterisi yaptı. Klan üyelerinin ilk defa bir eylemde yüzlerini gizleyen başlık takmamaları, örgütün kendini meşrulaştırma ve normalleştirme çabasıydı.
İlk K*K, içsavaş döneminde çok sayıda katliama imza atmış, 1870’lerde ortadan kalkmıştı. 1910’larda yeniden ortaya çıkan K*K, 1920’lerde adeta altın çağını yaşamaya başladı. 1925 yılına gelindiğinde, ülke çapındaki K*K üyesi sayısı 4 milyonu geçiyordu ve bunların arasında senatör, vali ve kongre üyesi gibi çok sayıda toplum lideri de vardı.

8 Ağustos 1635
Osmanlı kuvvetleri, Revan (Erivan) kalesini zaptetti. İran’daki Safevi hükümdarı Şah Safî’nin 2 yıl önce Gürcistan ve Van’a yürümesi üzerine, 4. Murad, doğuya bir sefer düzenleme kararı almıştı.

8 Ağustos 1815
Napoléon, Waterloo Savaşı’nda yenildikten sonra, İngiliz gemisi Northumberland ile son sürgün yolculuğuna çıktı. Atlas Okyanusu’ndaki Saint Helena adasına 2.5 ayda varacak, 6 yıl sonra orada ölecekti.
- Napoléon’un portresini Ayşen Gür’den, önceki sürgün adası Elba’dan firarını Cem Akoğul’dan okuyabilirsiniz.
8 Ağustos 1950
ABD’li yüzücü Florence May Chadwick, Manş Denizi’ni 13 saat 23 dakikada yüzerek geçti ve Manş’ı yüzerek geçen ikinci kadın oldu. 1953’te de Çanakkale Boğazı’nı iki taraflı yüzen ilk kadın olacaktı.

8 Ağustos 1979
İran’ın en etkili ve yüksek tirajlı gazetesi Ayandegan kapatıldı. Herkes yeni rejime yaranma telaşındayken sansürsüz haber yapan gazete, Humeyni’nin “özgür medya” vaadinden sadece 5 ay sonra kapatılmıştı.



Ağalık düzenini yıkan adam
1910’da başlayan ve 20. yüzyılın en büyük devrimlerinden biri olan Meksika Devrimi’nin lideri Emiliano Zapata 8 Ağustos 1879’da 10 çocuklu bir ailenin dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Zapata, Meksika’nın köylü ayaklanmasına liderlik edip bir köylü ordusu kuracak, toprak ağalığı düzenini çökertecek, tüm dünyada toprağın adil dağıtılması için savaşanların sembol ismi ve ülkesinin en büyük kahramanı olacaktı.
Aralık 1914’te ordusuyla başkent Mexico’ya giren Zapata, merkezî iktidara alternatif bir yapı örgütleyemediği için ülkenin güneyindeki bölgesine döndü. Zapatistler 1918’de İspanyol gribine binlerce kurban verip güç kaybetmişti. 11 bin askerden oluşan bir kuvvetin peşine düştüğü Zapata da 10 Nisan 1919’da öldürüldü. Meksika Devrimi’nin diğer lideri Pancho Villa’nın hikayesini Masis Kürkçügil’den okuyabilirsiniz.

Mizah dergiciliğinin öncüsü
Türk basınının en uzun ömürlü yayınlarından Karagöz mizah gazetesi 8 Ağustos 1908’de yayın hayatına başladı. 2. Meşrutiyet’in ilanının ardından kurulan gazete, 1928’de Latin harflerine geçiş döneminde bir süre Arap ve Latin alfabe­siyle, ardından Latin alfabesiyle çıktı. Pazartesi ve Perşembe ol­mak üzere haftada 2 kez çıkan Karagöz 1927’de renkli basılmaya başlanmış; 1955’te 4785. sayısı çıktıktan sonra kapanmıştı.
Renkli baskıya geçişi duyuran el ilanında “Karagöz, en doğru görüşleriyle yalnız Türki­ye’de değil Türklerin bulunduğu her yerde Bulgarya’da, Yunanis­tan’da, Yugoslavya’da, Kıbrıs’ta, Mısır’da, Amerika’da, Finlandi­ya’da, Okyanusya’nın Cava ada­larında Türk dilinin geçtiği her tarafta okunan bir gazete ha­linde büyümüş, revaçlanmıştır” deniliyordu. Karagöz’ün 47 yıllık yayın yolculuğunu Emin Nedret İşli’den okuyabilirsiniz.

“Uçan evhanımı” rekora koştu
1948 Londra Olimpiyatları’na üçüncü çocuğuna hamileyken katılan 30 yaşındaki Hollandalı atlet F***y Blankers-Koen, 8 Ağustos’ta yapılan 4x100 bayrak yarışını takımının kazanmasına katkı sağlayarak atletizmde tek olimpiyatta 4 altın madalya kazanan ilk kadın oldu. Blankers-Koen, Londra’da 80, 100 ve 200 metre engelli koşuları da kazanmıştı. Fotoğrafta, Londra Olimpiyatları’ndan dönüşünde Amsterdam’da kendisini karşılamak için bekleyen kalabalık görülüyor.
Blankers-Koen, yaş ve anneliğin kadın sporlarında başarıya engel olduğu inancını yerle bir etmişti. “Uçan evhanımı” lakabı takılan atlet, 4 Olimpiyat şampiyonluğunun yanı sıra, 5 Avrupa ve 58 Hollanda şampiyonluğu kazandı, 12 dünya rekorunu kırdı veya egale etti. 1955’te pistlerden emekli olan ve 1999’da Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından “Yüzyılın Kadın Sporcusu” seçilen Blankers-Koen 2004’te 86 yaşında hayatını kaybetti.

07/08/2024

KOM Şube Müdürlüğü koordinesinde İlçe J.K.lığı ekiplerince uyuşturucu madde imal ve ticaretini yapan şahıslara yönelik koordineli çalışmada bir gün içerisinde (32) şüpheli yakalanmıştır.

07/08/2024

TARİHTE BUGÜN
7 Ağustos Çarşamba.Geçen yıl bugün, müzik dünyamızın “Erkin Baba”sını, Erkin Koray’ı kaybettik. 82 yaşında hayata veda eden sanatçının müzik hikayesi 1957’de başlamış ve tam 66 yıl sürmüştü. Koray’ı, bazılarının şehir efsanesi zannettiği ama gerçek olan bir macerasını okurlarımızla paylaşarak ve saygıyla anıyoruz.

Mayıs 1971’in ilk haftası Erkin Koray, grubu Yeraltı Dörtlüsü’nün diğer üyelerine “Cannes’a gidiyorum, bir haftaya dönerim” demişti. Fransa’ya gitmek için aklını çelen, film festivalini takip etmeye Cannes’a giden gazeteci arkadaşı Arda Uskan’dı. Ona “Sen git ben yarın gelirim” demiş, gerçekten de ertesi gün yola çıkmıştı. Bir günlük gecikmenin sebebi, parasının olmamasıydı. Plakçılardan avans talep etmiş, alamamıştı. Son çareye başvurdu. Ev ve işyerlerine sabit telefon hattı bağlatmak için yıllarca sıra beklenilen, bu sebeple telefon numaralarının bir nevi taksi plakası gibi kıymetli olduğu o devirde, üzerine kayıtlı ev telefonunu alelacele satarak uçak biletini almıştı.

21 Haziran 1970’te Hürriyet gazetesinde yayımlanan fotoğraf.
Cannes’da Uskan’la birlikte John Lennon-Yoko Ono çiftinin kısa filminin gösterimine gitmeleri meşhur hikayenin başlangıcıydı. Lennon-Ono çiftinin neredeyse tamamı beyaz bir ekran görüntüsünden ibaret olan, en nihayetinde o görüntünün bir balonun üzerine yerleştirilen kameranın çektiği bulutlar olduğu ve balon bulutların üzerine çıkınca güneşin görünmesiyle son bulan filmleri protesto ıslıklarıyla karşılanmış, Erkin Koray tarafından ise alkışlanmıştı! Koray film sonrası korumalarının kimseyi yaklaştırmadığı çiftin yanına gitmişti. Uzaktan merakla izleyen Uskan’ın gördüğü manzaraya göre, Lennon korumalarına kendisine seslenen kişiye geçmesi için izin vermeleri işareti yapmış, Lennon’ın yanına giden Koray kulağına eğilerek bir şeyler söylemiş ve ardından Arda Uskan’ın yanına gelerek “yarın sabah kahvaltı için randevuları olduğunu” söylemişti.

1971 Cannes hatırası… Soldan sağa: Arda Uskan, John Lennon, Yoko Ono ve Erkin Koray.
Arda Uskan’ın yıllar sonra bu olayı nakletmesinin ardından birçok söyleşi ve televizyon programında o randevunun nasıl alındığı sorulduğunda Koray ısrarla hep aynı cevabı verecekti: “O John’la bizim aramızda. Kendi lisanımızda konuştuk bir şeyler.” Festival sona erip dönme vakti geldiğinde bu kez de arkadaşı Uskan’a “Sen git ben birkaç gün daha kalıp gelirim” diyecek, 4 ay sonra dönecekti. Neden o kadar geç döndüğü sorulduğunda “Bir kurs görmem gerekiyordu, ona katıldım” demişti, “Dilini bilmediğin bir ülkede, beş paran olmadan aylarca nasıl hayatta kalabilirsin kursu”. Dediğine göre, muvaffakiyetle tamamladığı bu kursu gören insan hayatta kolay kolay yıkılmazdı.
- Erkin Koray’ın inişler, çıkışlar ve maceralarla dolu müzik yaşamını Serkan Seymen’den okuyabilirsiniz.


“Teldeki Adam” New York’ta
Fransız ip cambazı Philippe Petit, 7 Ağustos 1974’te New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’yle İkiz Kuleler arasında bir çelik halat üzerinde yürümeyi başardı. Aradaki mesafeyi 45 dakika içinde 8 defa kateden cambaz, bir ara halatın üzerinde yatacak kadar rahatlamıştı. 25 yaşındaki Petit, daha önce de Paris’teki Notre-Dame Katedrali’nin kuleleri ile Sidney Liman Köprüsü’nün kuleleri arasına gerdiği çelik halatın üzerinde yürüyerek dikkati çekmişti.
New York’taki gösterisinden sonra tutuklanan Petit, serbest bırakılmadan önce psikiyatrik değerlendirmeye tabii tutuldu; sonrasında da ABD’den sınırdışı edildi. Birkaç yıl sonra sınırdışı kararı kaldırılan ve o zamandan beri yaşamını New York’ta sürdüren Fransız ip cambazının New York’taki kuleler arasındaki yürüyüşü 2008 yapımı “Man on Wire” (Teldeki Adam) belgeseline konu olurken, aynı yürüyüşü anlatan “The Walk” sinema filmi 2015’te vizyona girdi.

7 Ağustos 1620
17. yüzyıl bilimsel devriminde kilit bir figür olan, gezegenlerin eliptik yörüngelerle güneşin çevresinde döndüğünü keşfeden gökbilimci Johannes Kepler’in annesi, cadı olduğu suçlamasıyla tutuklandı. Hazırladığı ilacı kullanan bir kadın hastalandığı için tutuklanan anne Kepler; oğlunun saygınlığı sayesinde 1 haftalık işkenceden sonra serbest bırakıldı.

7 Ağustos 1807
İlk buharlı yolcu gemisi Clermont, ilk seferini New York-Albany arasında yaptı. 41 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki gemi, saatte ortalama 8 km hızla 240 km yol katetmişti. Gemi, iki şehir arasında ilk ticari-buharlı taşımacılığa da öncülük edecekti.
7 Ağustos 1919
23 Temmuz’da toplanan Erzurum Kongresi sona erdi. Birçoğu işgal altında bulunan sekiz doğu vilayeti ve Erzincan sancağından delegelerin katıldığı kongrede alınan kararlardan biri manda ve himayenin kabul edilmeyeceği idi. Millî Mücadele’nin en önemli dönemeci olan Erzurum Kongresi’ni Ahmet Kuyaş’tan okuyabilirsiniz.

7 Ağustos 1946
Şükrü Saraçoğlu, 4 yıl aralıksız süren başbakanlık dönemini 21 Temmuz 1946’da yapılan seçimlerin ardından istifasını vererek noktaladı. 1923’te TBMM’ye İzmir milletvekili olarak giren Saraçoğlu, Refik Saydam’ın ölümü üzerine 2. Dünya Savaşı’nın tüm şiddetiyle sürdüğü 1942’de başbakan olmuştu

Büyük Okyanus’ta kanlı savaş
ABD ordusu 2. Dünya Savaşı’nın Büyük Okyanus cephesinde stratejik önem taşıyan, Japon ordusunun 3. Ana Savunma Hattı’nın bulunduğu bölgedeki Guadalcanal adasını 7 Ağustos 1942’de işgal etti. Avustralya ve Yeni Zelanda’dan sevkedilen Amerikalı askerler, çıkarma sırasında sahilde direnişle karşılaşmadılar ama adanın içlerindeki ormanlık bölgede bulunan Japon mevzilerine yaklaştıkça işler değişti.
Kayıplarına aldırmadan arka arkaya sayısız hücum yapan Japonlar, Amerikalılara ağır kayıplar verdirdiler. 6 ay süren Guadalcanal Muhaberesi, 7 Şubat 1943’te ABD’nin galibiyetiyle sona erdi. İki tarafa takviye getiren ve konvoyları koruyan onlarca gemiyle yüzlerce uçak, Guadalcanal’ın bulunduğu Solomon Adaları’nda denizin dibini boyladı. ABD 7 binden, Japonya 20 binden fazla askerini kaybetti.

Olimpiyatta ilk altın madalya
Millî güreşçi Yaşar Erkan, Türkiye’nin 1908’de başlayan Olimpiyat serüveninin ilk altın madalyasını 7 Ağustos 1936’da Berlin’de kazandı. Türkiye için Berlin Olimpiyatları millî futbol takımının Norveç’e 4-0 yenilmesi nedeniyle buruk başlamıştı ama güreşte gelen başarılar havayı tersine döndürmüştü. Önce Mersinli Ahmet (Kireççi) serbest stil orta sıklette bronz madalya kazandı, ardından grekoromen stil 61 kiloda Yaşar Erkan’ın altın madalyası geldi.
Olimpiyat madalyalı sporcular için Berlin dönüşünde Taksim Stadı’nda bir tören düzenlenmiş ve Yaşar Erkan’la (fotoğrafta) Mersinli Ahmet’e birer kupa hediye edilmişti. Yedigün dergisi, altın madalyalı Erkan için şunları yazıyordu: “Yaşar sayesinde ‘Türk gibi kuvvetli’ sözü bugün de kafalara perçinlenmiş bir hakikattir. Yaşar Berlin Olimpiyatının birincilik direğine Türk bayrağını çektirmekle yurduna şeref kazandırma vazifesini hakkıyla başarmış oluyor.”

1950’lerin simgesi: Radyo
Tokyo Telecommunications Engineering firması ilk transistörlü radyosu TR-55’i 7 Ağustos 1955’te satışa çıkardı. TR-55 baskılı devre kartı kullanıyordu; ucuzdu, rakiplerinden küçüktü ve kolay taşınıyordu. Şirketin söylenmesi zor ismi de bir süre sonra Latince ses anlamındaki sonus’tan türetilen Sony ile değiştirildi.

Transistörlü radyolar, bugünkü cep telefonları gibi 1950’lerin simgesiydi ve kimi zaman bir statü sembolü olabiliyordu. Dünyanın ilk ticari transistörlü radyosu Regency TR-1 Kasım 1954’te satışa sunulmuş; 1955’de Sony TR-55, yine Amerikan üretimi olan Raytheon T-100 ve Zenith Royal 500 piyasaya çıkmıştı.

06/08/2024

Aydın İl J.K.lığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 2024 yılı ilk yedi ayında Kaçakçılık suçlarına yönelik olarak icra edilen (79) operasyonda, (79) şüpheli yakalanmış, (4) şüpheli tutuklanmış,

06/08/2024

Söke’de bu yıl 13.'sü düzenlenecek olan ‘Ulusal Söke Belediyesi Remzi Zeytinoğlu Satranç Turnuvası’, 6-8 Eylül tarihleri arasında Söke Ziraat Okulu (TAYEM)'nda gerçekleşecek.

06/08/2024

CHP’Lİ BÜLBÜL 28. DÖNEM’DE YAPTIĞI ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ VERDİ

03/08/2024

Karacasu İlçesi Karacaören Mahallesinde ikamet eden bir şahsa ait evin içerisinde bulunan (1) adet büyük altın, (3) adet yarım altın, (3) adet çeyrek altın ve 12.000 TL parasının kimliği belirsiz şahıs veya şahıslarca çalınması olayı meydana ...

03/08/2024

TEMPO GÜNDEM PROGRAMINDA AGC SÖKE ŞUBE BAŞKANI ALİ ESMER'İN KONUĞU GAZETECİ YAZAR TURGUT TÜRKOĞLU

Aydın Hedef Gazetesi | Aydın HaberleriÇimento fabrikası Söke’ye karabulut gibi çöküyorAydın Söke’ye 1 kilometre uzaklıkt...
02/08/2024

Aydın Hedef Gazetesi | Aydın Haberleri

Çimento fabrikası Söke’ye karabulut gibi çöküyor
Aydın Söke’ye 1 kilometre uzaklıktaki çimento fabrikasında üçüncü fırının da devreye alınacak olması ilçe sakinlerinde tedirginliğe neden oldu. Fabrikanın üretim artışı yapmasına izin verilmesinin yanlış olduğunu savunan Söke Güç Birliği Hareketi, mevcut elektrofiltrelerin toz tutması nedeniyle havaya karbonmonoksit gazı salındığını belirterek yetkililerden kapasite artışlarının engellenmesi talebinde bulundu.

Çimento fabrikası Söke’ye karabulut gibi çöküyor
Aydın Hedef Gazetesi Muhabiri Murat Tan'ın haberine göre; Söke’de işleyişinde başta çevre olmak üzere sağlık, şehir planlaması ve arkeoloji gibi önemli olguların gözardı edildiği Batı Söke Çimento Fabrikası tarafından üçüncü fırının devreye alınmasına yönelik olarak çalışma başlatıldığı yönündeki iddialar, ilçede bazı tepkileri de beraberinde getirdi.

Söke’deki fabrikadan iddialara yanıt “Söke’de sorun çıkmayacak”

Söke’de rüzgar yönünün ilçe merkezine doğru olduğu zamanlarda ve tam kapasite çalıştığında evlerin ve park halindeki arabaların ince bir toz örtüsü ile kaplanmasına neden olmasının yanı sıra bacalarında filtreler bulunmasına rağmen silikat ve alkali salınımı yaptığı bilinen fabrikanın üçüncü fırını devreye alma hamlesi ilçe halkını endişelendirdi. Fabrikayla ilgili olarak dünden bugüne sayısız şikayet olmasına rağmen bir çok sorunun devam ettiğini, halk sağlığı ve tarımsal üretimin olumsuz şekilde etkilendiğine dikkati çeken Söke Güç Birliği Hareketi, konuyla ilgili olarak müspet çözüm ortaya konulması için girişim başlattı.

SAVAŞ İLE AKÇA’YA DİLEKÇE SUNULDU
Söz konusu girişim kapsamında, aralarında Söke Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Nejat Sağel, Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri, Söke Muhtarlar Derneği Başkanı Ali Çıtak, Söke Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Abdullah Köksal, Emniyet Hizmetleri Güçlendirme Derneği Başkanı Mehmet Yörük’ün de bulunduğu Söke’deki 21 sivil toplum kuruluşunun imzaladığı dilekçe, çevresel sorunların çözümü için katkı sağlanması amacıyla AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş ile Söke İlçe Kaymakamı Ali Akça’ya sunuldu.

Sunulan dilekçede, Batı Söke Çimento Fabrikası’nın Söke’nin en eski ve önemli bir sanayi tesisi olduğu, ülke ekonomisine katkısının da büyük olduğu belirtilirken, fabrikanın işleyişinde çevre, şehir, sağlık, arkeoloji gibi önemli olgularınsa göz ardı edildiğine vurgu yapıldı.

“SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLERİ İLERİDE GÖRÜLECEKTİR”
Fabrikadan kaynaklı sorunların ayrıntılarıyla yer verildiği dilekçede fabrikanın üretim artışı yapmasına izin verilmesinin yanlış olduğu belirtilerek, “Fabrika şehrin neredeyse içinde sayılabilecek bir konumdadır. Rüzgar yönünün şehre doğru olduğu zamanlarda arabaların, balkonların üzeri ince bir toz örtüsü ile kaplanmaktadır. Söke halkı bundan çok rahatsızdır, seslerini sosyal medyadan duyurmaya çalışmaktadırlar. Zaman zaman şehri balık kokusu dahil farklı kokular kaplamaktadır. Bacalarında filtreler bulunmasına rağmen silikat ve alkali salınımının Söke halkının sağlığını olumsuz etkilemesi de ileride görülecektir. Bugüne kadar sayısız şikayetler olmasına rağmen, bu sorun devam etmekte, halk sağlığı ve tarımsal üretim olumsuz şekilde etkilenmektedir. Şehre çok yakın olması sebebiyle söz konusu fabrikanın üretim artışı yapmasına izin verilmesi yanlıştır. Fabrikadaki mevcut elektrofiltreler toz tutmaktadır, karbonmonoksit gazı havaya salınmaktadır” denildi.

“PATLATMALAR YERALTI SULARININ YATAKLARINI DEĞİŞTİRDİ”
Fabrikanın Söke’ye çok yakın olarak işlettiği Cankurtaran maden sahası gibi sahaların Söke’ye birçok açıdan zarar verdiğine de vurgu yapılan dilekçede, “Aydın ilinin en yüksek şelalelerinden biri olan Şarlak Şelalesi Vadisindeki göletler ve vadi bu maden yüzünden yok olmuştur. Şarlak şelale duvarı ve çevresindeki mağaralar sit kapsamı içerisinde koruma altına alınmıştır. Buradaki bazı mağaralar araştırılmamış olup, içerlerinde önemli tarihi kalıntılar olduğu duyumları vardır. Maden, patlayıcılar ile yaptığı patlatmalarla, koruma altında bulunan bölgeye, mağaralara zarar vermektedir. Yeraltı suları yataklarını değiştirmiş, Şarlak şelale vadisi geriye dönüşü olmayacak bir şekilde zarar görmüş ve görmeye devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.

“ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ TEKRAR YAPILMALIDIR”
Fabrikanın şehre yakın bir noktada olan mevcut yerinden insan sağlığına, çevre ve tarım zararlarının en az olabileceği bir bölgeye taşınmasının gerekliliğine dikkat çekilen dilekçedeki diğer taleplerse şu şekilde sıralandı;
“1- Taşınma işlemine kadar, kapasite artışlarının engellenmesi, minimum kapasite ile çalıştırılması
2- Çevresel etki değerlendirmesinin tekrar yapılması
2- Fabrikanın Çevre Yönetim Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin kontrol edilmesi,
3- Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Yönetmeliği doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin kontrol edilmesi,
4- Atıkların yakılması ile ilgili yönetmeliği doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin kontrol edilmesi,
5- Madencilik faaliyetleri ile bozulan Şarlak Şelalesi vadisinin doğaya tekrar kazandırılması,
6- Fabrikaya ait Cankurtaran maden sahasının koruma altında olan Şarlak Şelalesi ve Çevresindeki, halen arkeolojik araştırma yapılmamış mağaralara, şelaleye vermekte olduğu zararın engellenmesi,
7- Şehre çok yakın olan Cankurtaran Maden sahasının faaliyetinin durdurulmas,ı
8- Batı Söke Çimento Fabrikasının insan sağlığı, çevre ve tarım, arkeolojik alanlarla ilgili burada yazmadığımız diğer yönetmelikler doğrultusunda sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin kontrol edilmesi”

Muhabir: Murat Tan

02/08/2024

TARİHTE BUGÜN
2 Ağustos Cuma . 198 yıl önce bugün, 2 Ağustos 1826'da İstanbul Hocapaşa'da bir yangın çıktı. 19. yüzyılda Osmanlı başkenti sık sık tekrarlanan yangınlara alışmıştı. Ancak Hocapaşa'da çıkan yangının etkisi diğerlerinden çok daha fazla olmuş, şehir merkezinin büyük bir bölümü, özellikle de idari ve ticari bölgesi küle dönmüştü.

Yangın Ruzname-i Cerideyi Havadis gazetesinin haberine göre Elvan Mahallesi’nde başlayıp, bir ucu Çifte Saraylar’dan (günümüzde İstanbul Erkek Lisesi) Çemberlitaş ve Nur-u Osmaniye civarını yakmış, sonra da birkaç kola ayrılarak Kumkapı'ya, Divanyolu'ndan Acı Hamam'a ve At Meydanı'na gelmişti. 1865 Hocapaşa yangın yerinin, Sirkeci civarından Kadırga’ya, batıda hanlar bölgesi ve doğuda Sur-u Sultani arasındaki büyük bir alanı taradığı belirtiliyordu.

Cağaloğlu ve Babıali civarında sayısız ev, dükkan ve hanın kül olduğu yangın, Tulumbacı Ocağı'nın yeniçerilerle birlikte kaldırılmasından doğan boşluğu apaçık hissettirmiş; zorlukla söndürülmüştü. Modern itfaiye teşkilatının kuruluşundan evvel İstanbul’un ahşap yapılarında çıkan yangınları söndürmek için oluşturulan Tulumbacılık teşkilatı 1718’de aslen Fransız olan Davud Gerçek tarafından kurulmuştu. Tüfenkhane ve Tophane’de çıkan yangınlarda Davud Gerçek tarafından icad edilen tulumba kullanılmış ve Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın dikkatini çeken bu olay üzerine Yeniçeri Ocağı’na bağlı Yangın Tulumbacıları Ocağı teşkil edilmişti. Tulumbacılar Ocağı, 1826'da Yeniçeriler'le birlikte lağvedilmişti.

Yangın sonrası Hüsrev Paşa tarafından Asakir-i Mansure-i Muhammediye’de tulumbacı takımları meydana getirildi. 1855’te Şehremaneti (Belediyeler) kurulunca bu merkezlerde tulumbacılık teşkilatı kurulmaya başladı. Bu belediyelerin sınırları içinde esnaftan seçilerek meydana getirilen gruplara “Daireli” adı veriliyordu. 1871’de Sultan Abdülaziz’in emriyle dönemin en iyi itfaiye teşkilatına sahip Macaristan’dan İstanbul’a davet edilen Kont Ödön Seçeni (Széchenyi), nâm-ı diğer Seçeni Paşa, 26 Eylül 1874’te dört taburluk bir itfaiye alayı kurdu. Türkiye’de tam 48 yıl İstanbul itfaiyesinin başında bulunup 1922’de vefat ettiğinde Feriköy Mezarlığı’na gömülen Kont Seçeni gördüğü 5 padişahın da güvenini kazandı. Paşa oldu ve 2. Abdülhamid’in çevresindeki yaveran arasına girdi.

- Tulumbanın mucidi Fransız Davud Ağa'yı ve 1874’den 1922’ye İstanbul itfaiyesinin başında bulunan Kont Seçeni Paşa'yı Sinan Çuluk'un kaleminden okuyabilirsiniz.

Ağustos 2024 sayısı tüm Türkiye’de bayide ve web sitemizde satışta!

1. Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen Türk subay ve erlerinin önemli bölümü, İskenderiye yakınlarındaki Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Harp Esirleri Kampı’nda tutuldu. Kızılhaç’ın 6 Ocak 1917’deki denetiminde, Çanakkale, Filistin, Yemen ve Irak cephelerinde esir düşen 430 subay, 410 er ve farklı nedenlerle getirilen 20 sivil Türk’ün bulunduğu rapor edilmişti. Kamp, 1918 Mondros Mütarekesi’nden sonra boşaltılmaya başlamış; kimi esirlerin
bırakılması ve evlerine dönmesi 1921’i bulmuştu. Tiyatro ve spor faaliyetlerine izin verilen kampta, Osmanlı musikisi icra eden bir müzik grubu da oluşturulmuştu. İngilizlerin de izni ve yardımıyla kurulan “Esaret Fotoğrafhanesi”, o zor yılların hatıralarını günümüze taşıdı. Müzik bilimcisi, koleksiyoner ve araştırmacı Etem Ruhi Üngör’ün babası (oturanlar arasında en solda), Çanakkale gazisi Ahmet Halit (Üngör) de 2 Ağustos 1916'da çekilen bu fotoğraftaki esirlerin arasındaydı.

2 Ağustos 1849
Kavalalı Mehmet Ali Paşa İskenderiye’de öldü. Paşa, 1799’da Mısır’ı Napoléon Bonaparte’ın işgalinden kurtarmak için gelenlerdendi. Kısa zamanda Hüsrev ve Hurşid Paşaları da Mısır’dan çıkartıp 1805’te Mısır valiliğine getirilmişti.

2 Ağustos 1926
Bozkurt gemisi ile Fransız Lotus gemisi Ege Denizi açıklarında çarpıştı. Kaza soncunda batan Bozkurt'un mürettebatından 8 kişi öldü. Türkiye'nin Fransız kaptan hakkında başlattığı kovuşturma Uluslararası Adalet Divanı'nda dava konusu olmuşu. Buradaki savunmasıyla Türkiye'ye uluslararası alandaki ilk hukuk zaferini getiren Mahmut Esat, Bozkurt soyadını almıştı.
2 Ağustos 1945
2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'sına yön vermek için biraraya gelen ABD Başkanı Harry Truman, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Joseph Stalin'in katıldığı Postdam Konferansı sona erdi. Konferans'ta alınan karar gereğince Almanya; Amerikan, İngiliz, Fransız ve Sovyet komutanlarınca yönetilecek 4 ayrı işgal bölgesine ayrıldı.

2 Ağustos 2001
Soykırım suçlusu Sırp general Radislav Krstić, 1995 Temmuz'unda Srebrenica'da (Bosna-Hersek) binlerce Müslümanı katletmesi nedeniyle, Lahey'deki Savaş Suçları Mahkemesi tarafından 46 yıl hapse mahkum edildi.

➡️ Filistin lideri Mahmud Abbas’ın 14-15 Ağustos’ta Türkiye’ye gelmesi ve TBMM Genel Kurulu’na hitap etmesi bekleniyor. TBMM Başkanı Kurtulmuş, tatile giren Meclis’i 15 Ağustos’ta olağanüstü toplantıya çağırdı.

➡️ İran’ın başkenti Tahran’da 31 Temmuz gecesi hava saldırısı sonucu öldürülen Hamas lideri İsmail Haniye için Türkiye’de bugün 1 günlük millî yas ilan edildi.

➡️ Kamuoyunda tepki çeken “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İlaç ve rant iddiaları: Yasanın "uyutma" ayağının uygulanması için gerekli ilacı 'Newbridge’ adlı şirketin pazarlayacağı öne sürüldü. Sözcü’nün kulis haberine göre, şirketin ortakları AK Partili eski vekiller Nevzat Pakdil ve Mehmet Erdoğan. CEO'su eski bakan Ali Rıza Alaboyun, eski ortağı da Vahit Kirişci. Kirişci, bakan olduktan sonra şirketle ilişkisini sonlandırdığını açıklamıştı.

➡️ Yüksek Askerî Şura (YAŞ) kararları Resmî Gazete'de yayımlandı. Buna göre, TSK'daki komuta kademesi değişmedi. Bu yıl görev süresi tamamlanacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun görev süresi 1 yıl uzatıldı. Toplantıda, 23 general ve amiralin bir üst rütbeye, 77 albayın ise general ve amiralliğe yükseltilmesi kararlaştırıldı.
➡️ Batı ile Rusya arasındaki tutuklu takası Millî İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonu ile Ankara’da yapıldı. 7 ülkeden 26 kişiyi içeren bu değiş tokuş, "soğuk savaş"tan bu yana görülen en büyük takas olarak tarihe geçti. ABD, Almanya, Polonya, Norveç ve Slovenya, diğer tarafta da Rusya ve Belarus’un dahil olduğu takas kapsamında Rusya'nın serbest bıraktığı isimler arasında Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich, ABD'li deniz piyadesi Paul Whelan ve Rus-Amerikan muhabir Alsu Kurmasheva'nın yanı sıra Ukrayna savaşını eleştirdiği için 25 yıl hapis cezasına çarptırılan muhalif siyasetçi Vladimir Kara-Murza bulunuyor. 7 uçakla Ankara’ya gelen tutsaklar Ankara’daki Esenboğa Havalimanı’na getirildi, sağlık kontrollerinden sonra takas edildi. Cumhurbaşkanlığı takas kapsamında "2’si çocuk 10 rehinenin Rusya’ya, 13 rehinenin Almanya’ya, 3 rehinenin de ABD’ye nakledildiğini" duyurdu.

➡️ Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Soylu, “görevde bulunduğu dönemlerle ilgili itibarsızlaştırma kampanyaları karşısında gerçeklerin ortaya çıkması için” bu talepte bulunduğunu belirtti. Ancak içtüzüğe göre dokunulmazlığın kaldırılması için üyenin istemesi yeterli değil, savcının fezleke göndermesi gerekiyor.


➡️ İran’ın başkenti Tahran'da kaldığı konuta düzenlenen hava saldırısı sonucu hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Haniye için ilk cenaze töreni yine Tahran’da yapıldı. Cenaze namazını İran’ın dinî lideri Hamaney kıldırdığı törene binlerce kişi katıldı. Haniye’nin naaşı Katar’ın Doha şehrine gönderilecek ve burada toprağa verilecek.

➡️ İsrail ordusu, Hamas'ın askerî kanadı Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Deif'in öldürüldüğünü duyurdu. Sonuncusu 2021'de olmak üzere daha önce 7 İsrail suikast girişiminden sağ kurtulan Deif, "Hamas'ın iki numarası" olarak biliniyordu.
Beyrut saldırısı: İsrail'in Beyrut'ta bir binayı vurması sonrası akıbeti bilinmeyen Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuat Şükür'ün cansız bedeni de saldırının yapıldığı binanın enkazında bulundu. Hizbullah Medya İlişkileri Ofisi de Şükür'ün ölümünü doğruladı.

➡️ İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları da devam ediyor. El Cezire muhabiri El Gul ve kameraman Er Rifi, İsrail'in düzenlediği saldırıda hayatlarını kaybettiler. İsrail saldırılarının başladığı günden bugüne öldürülen gazeteci sayısı 165'e yükseldi.
➡️ ABD'de 2001'de düzenlenen 11 Eylül saldırılarını planlamakla suçlanan Halid Şeyh Muhammed, Velid Bin Attaş ve Mustafa Ahmed Adem el-Havsavi itirafçı oldu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) 3 ismin suçlarını itiraf ettiklerini duyurdu. New York Times 3 ismin, idam yerine müebbet hapis cezası talebiyle yargılanmaları karşılığı itirafçı olmayı kabul ettiklerini yazdı. Habere göre savcılar, 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlerin yakınlarına, varılan anlaşmanın detaylarını açıklayan bir de mektup gönderdi. Anlaşmanın detayları kamuoyuna açıklamadı.

➡️ ABD, Venezuela'da Pazar günü yapılan devlet başkanlığı seçimine mevcut Devlet Başkanı Maduro'nun ilan ettiği zaferi tanımadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, muhalefet adayı Edmundo Gonzalez'in daha fazla oy aldığı ve sandıktan galip çıktığı yönünde güçlü kanıt olduğunu söyledi. Venezuela Ulusal Seçim Konseyi, Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun oyların %51'ini alarak seçimi kazandığını açıklamıştı. Muhalefet ise seçimlerde hile yapıldığını ve Edmundo Gonzales'in gerçekte oyların %73'ünün alarak Devlet Başkanı seçildiğini savunuyor.

Address

Aydın Caddesi Tarım Kredi İş Merkezi No:5 Kat:5
Söke
09200

Website

http://www.temporadyotv.com.tr/

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Tempo Radyo Tv posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share

Category

Nearby media companies


Other Radio Stations in Söke

Show All