Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti

Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti Cemil AYDOĞAN
Gazeteci yazar/ Barış Aktivisti, Barış derneği ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

ÖCALANIN ANTİ EMPERYALİST BİR TARİHİ VARDIR.ANTİ EMPERYALİSTDEVLET GELENEĞİ OLAN BİRİLERİ İLE UZLAŞMASI İÇİN HER HANGİ B...
28/01/2025

ÖCALANIN ANTİ EMPERYALİST BİR TARİHİ VARDIR.ANTİ EMPERYALİST
DEVLET GELENEĞİ OLAN BİRİLERİ İLE UZLAŞMASI İÇİN HER HANGİ BİR NEDEN YOKTUR.
Abdüllah Öcalan 68 kuşağına ait bir Kürdistan devrimcileri ismi olan bir bir siyasi Fraksiyon önderiydi.
Bu isim daha önce UKO ismi ile ortaya çıkmıştı.
En son durağı PKK oldu.
12 Eylül askeri darbeden önce kendisi ile üç sefer görüşmemiz oldu.
Bende Gazi Üniversitesinde o dönem muhafazakar bir Devrimci olarak DEV-GENÇ’e karşı ittifak ile öğrenci temsilcisi seçildiğim için mümkün olduğu ölçüde
Herkese yakın bir ilişki içinde siyasi yaşamımı götürüyordum.Bir gün Siirt yurdunda beraber bir Menemen yemeğinde görüştük.Bir sefer Çağdaş sahnede verilen Kürt Milli meselesi konferansında yan yana oturmuştuk.Hatta kendisi söz hakkı istemesine rağmen kendisine söz hakkı verilmedi.
Bir gün Dil tarih coğrafya fakültesinde bir arkadaşım
dediki Cemil hoca bu akşam Yeni Mahallede bütün Kürt önderlerinin toplantısı vardır.Dedi benide bu toplantıya davet etti.
O dönem DDKD adına Biri Marksist kriterlere dayanarak Sovyet sistemine dayanmayan bir hareketin başarıya ulaşması mümkün değildir dedi.
Uzun bir konuşma yaptı.
Sonra ÖZGÜRLÜK YOLUNU
Temsilen ülkenin bölünmesi
Kimseye bir kazanım getirmez ortak ülkede bir Federasyon tezini savundu.
Rızgari Temsilcisi de Milliyetçi bir tezle konuşmasını bitirdi.
Son konuşmayı Öcalan yaptı.İlkçağ tarihinden günümüze kadar devam eden tarihi süreçleri anlatı.
Ben bir tarihçi olarak büyük bir merakla bu konuşmaları dinledim.
O zaman dahi anti emperyalist ve anti sömürgeci bir süreci anlatıyordu.
Ancak silahlı mücadeleyi ön plana çıkarınca işler değişti.
Biz Üniversite gençliğinde bulunan Kürt aydınları sadece dinlemek ile yükümlü idik konuşma hakımız yoktu.
Ben ozamanda Öcalanın tezlerine karşı Türkiye’nin içice olan bin yılık bir tarihten geldiğini demokrat bir Yurtsever olarak silahlı mücadelenin gereksiz bir mücadele şekli olduğunu anlatmak istiyordum.Ancak bana söz hakkı verilmedi.
O günden sonra 55 yıl yani yarım asırlık bir süre geçmiştir.
Bir kere Öcalan bu 45 yıllık bir silahlı mücadelenin Kürt halkı açısından hiçbir kazanımı olmadığını anlamıştır.
Ve son dönemlerde bu hareket Türkiye coğrafyasında çürümeye doğru gitmektedir.
İran Kürdistan eyaletinde KDP yanlısı siyasi partilerin ağırlığı devam etmektedir.
Irak Kürdistan’ı bölgesel bir yönetim veya federasyon sistemiyle kendini taşımaya devam etmektedir.
Temenimiz bu ülkenin başta Türkiye Cumhuriyeti dahil olmak üzere bağımsız bir ülke olarak Tanınmalıdır.
Bu tanınma Ortadoğu’da Barış ve kardeşliğin güçlenmesinede neden olacaktır.
Suriye’de çok eller vardır.
Şu anda herhangi bir şey söylemek kanımca erkendir.
Öcalanın anti emperyalist özeliklerini o toplantıda öğrendim.
Türkiye Cumhuriyeti ise Metehan ile başlayan 2250 yıldan bugüne kadar kırılmayan bir devlet zincirine sahiptir.
Ve şimdiye kadar haklı olarak hiçbir Emperyalist ülkeye boyun eğmemiş bir devlet yapısına sahiptir.
1974 Kıbrıs Barış harekatında Tüm Emperyalist ülkelerin baskılarına rağmen haklı gerekçeleriyle Dünyayı karşısına alarak Kıbrıs’a müdahale etmeyi göze almış bir Milletir.
Öcalan silahların bırakılması ile açıklamasını mutlaka yapacaktır.
DEM partisinden ve Kandilden bazı karşı çıkmalar olacaktır.
Ancak Türkiye’de Kürt halkı içinde Yüzde doksan bir güçle Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan sayın Devlet Bahçeli ve Öcalanın silahsız Barış açıklamalarına destek verecektir.
Bu Barış sürecinin Kainatın sahibi yüce Allah tarafından ülkemize Barış ve Emperyalist güçlere karşı zafer getirmesini diliyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,Barış derneği ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

PYD YPG SURİYEDE YANLIŞ BİR KULVARDA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYOR.Suriye yanıbaşımızda bir ülkedir.Suriye sınırı birinci Dünya ...
23/01/2025

PYD YPG SURİYEDE YANLIŞ BİR KULVARDA YÜRÜMEYE DEVAM EDİYOR.
Suriye yanıbaşımızda bir ülkedir.
Suriye sınırı birinci Dünya savaşında Sunni olarak oluşturulmuştur.
Sınırın Suriye tarafında aynı aşirete bağlı binlerce akrabalarımız vardır.
Orda yaşanan süreçleri insanlarımızdan Vatsap kanalı ile canlı olarak her an duyma imkanlarına sahip bulunmaktayız.
Birincisi Osmanlı haritasında belirlenen Suriye’deki şu an YPG tarafından işgal edilen Kürt coğrafyası gerçek sınırları oluşturmuyor.
2,5 Milyon nüfusa sahip olan Rakka,Menbiç ve Deyrilzorun Kürt coğrafyası ile ne alakası vardır?
Belki oralara bazı hizmetlerde götürülmektedir.
Ancak bu coğrafya fiili olarak tarihsel olarak bir Arap coğrafyasını oluşturmaktadır.
Bu işgal coğrafyada 10 Kürt nüfusunu bulmak bile mümkün değildir.
Belki Beşer Esad Sıtratejik bir zorunluluktan dolayı ABD nin desteğiyle bu bölgelerin YPG tarafından ele geçirilmesine ses çıkarmamıştır.
Ancak Suriye’de yeni bir sistem değişikliği olmuştur.
Başkanlığı devralan Ahmet El Şara(Colani) haklı olarak kendi coğrafyalarını YPG tarafından terketmesini istiyor.
Ve yapılan görüşmelerde Kürtlerin kendi coğrafyalarında her nevi demokratik hak ve özgürlükleri Anayasada nüfus yoğunluğuna göre vermeye hazır olduğunu söylüyor.
Ve YPG ordusununda Suriye
Cumhuriyetine bağlı silahlı kuvvetlerine katılmasını istiyor.
Ve bu talepler YPG dışında Kürt halkının büyük bir çoğunluğu tarafından haklı bir talep olarak görülmektedir.
Benim Avrupa’da zamanında tanıdığım Mazlum Abdi Aklı başında bir insandi.
Ve o dönemde Marksist bir insan değildi.
Suriye’de başta Kürt halkını Suriye hükümetini ve Türkiye’yi sıkıntıya düşürecek davranışlardan vazgeçmelidir.
İdeolojik olarak YPG bünyesinde bulunan Suriyeli olmayan PKK kadrolarını
Sınır dışına gönderirse ve Irak Kürdistan sorumlusu Mesut Barzani’nin siyasi tecrübesine dayanarak Suriye’de bulunan ENKS ile işbirliğine girerse ve asli topraklarına dönerek Ortak birleşik bir temsilci ekibiyle
YPG ismi yerine herkesi kucaklayan yeni bir isim ile Şam hükümeti ile muhatap olursa Dünya genelinde siyasi bir karizmaya sahip olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ında bu sürece sıcak bakmasanıda beraberinde getirecektir. Ayrıca Türkiye’nin de Ortadoğuda yaşanan siyasi sıkıntılarıda aşılmış olacaktır.
Ortadoğu’da ve Dünya genelinde Barış ve Demokrasiden yana olan güçlü bir kamuoyunun desteğinide beraberinde getirecektir.
Yoksa bin yıldır Ortadoğu’da
Sadece Şii bir ideoloji ile İslama ve İnsanlığa hiçbir katkı sunmayan Haçlıların Kudüs ile ilgili Ortadoğu işgalinde efsanevi kahraman Selahaddin Eyyubi döneminde o işgalci cepheye tek bir ok atmayan Adil bir islam sistemi ile uzaktan yakından alakası olmayan İran’ın desteğiyle veya Emperyalist ülkelerin kendi geçici çıkarları uğruna haklı taleplere karşı kendilerini savunması ve herhangi bir başarı göstermesi mümkün değildir.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

İSTANBULDAKİ MARDİN FEDERASYONU HANGİ TARİHİ KRİTERLERE DAYANARAK İNSANLARI SEÇMEKTEDİR?                        Ramazan ...
20/01/2025

İSTANBULDAKİ MARDİN FEDERASYONU HANGİ TARİHİ KRİTERLERE DAYANARAK İNSANLARI SEÇMEKTEDİR?
Ramazan ÖNGÜN
Bu federasyonunun Mardinde belirlemiş olduğu ünlü insanlarını okudum.
Ve hayret ettim.
Hangi bilgi ve kriterlere dayanarak bu tespitler yapılmıştır.
Merak ediyorum.
Devam eden o tespitler içinde kimya dalında Nobel ödülü sahibi Aziz Sancarı tanıyorum.
Onun ismi Mardin havalimanına verildiğinde Mardin’de kiyamet koptu.
550 bin insan Aziz Sancarın
İnsan hakları ve Demokrasi ile alakası olmayan bir insan olduğu için internet üzerinde şiddetle bu isim tespitine karşı çıkıldı.
Kanımca bu ismi verenlerde
verilen bu kitlesel tepkiler karşısında pişman oldular.Meslektaşımız Murathan Mungana eyvallah diyelim!
Benim bildiğim Mardin’de insanlık tarihine bazı toplumsal eserler
Bırakan şu anda hayatta olan Barış Aktivisti ve kanaat önderi gazeteci yazar Cemil Aydoğandır.
Bu insan gençliğinde bölgeler arası Atletizm yarışmalarında 16 defa yarışmış Ve 16 defa birinci olmuştur.
Uluslararası Mezopotamya kupasının sahibidir.
1999 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Türkiye’yi temsilen Brüksel’de Dünya insan hakları konferansına katılmıştır.
İnsan haklarına hizmetlerinden dolayı 1999 Almanya’da Uluslararası af örgütü ödülünü almıştır.
2000 yılında Paris’te Milenyumda insan hakları ve şövalyelik ödülünü alan bir
Kardeşimizdir.
Barış süreçlerine hayatı bahasına risk ve bedel vererek arabuluculuk görevleriyle tarihe geçen önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Türkiye’de en fazla insan hakları ve Barış ödüllerini alan bir Aktivistir.
Daha dün üç ay önce Unisec Fair Playın Mardin’de yapılan kongresinde Uluslararasında 20 kişiye ödül verildi.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Fair Play tarafından kendisine Toplumsal hizmet madalyası verilmiştir.
Bu ödül töreninde Mardin’de
Yer yerinden oynadı.
Kanımca İstanbul’da bulunan bu Federasyon davetli değildi.
Sonuçta ev sahibi ve hırsız birbirini tanımıştır.
Bu ülkede ve Mardin’de Uluslararası alanda insan hakları Barış ve Demokrasi
Mardin federasyonunu hiç ilgilendirmiyor.
Bu şahsi tespitleride bizi ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren kısmı bu Federasyon Mardin’de güya önemli insanların tespitine devam etmektedir.
Tarihi haketmeyen bu listenin içine Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğanı koymamasını diliyorum.
Bu ismi ilave etseler bir yazar ve kanaat önderi olarak yazılarımla ve kamuoyu içinde ben ve benim gibi düşünen inançlı demokrat insanlar ile beraber karşı çıkacağız.
Çünkü bu kardeşimizin neyin karşılığında oluşan böylesi listelere girmeye ihtiyacı yoktur.
SERBEST GAZETECİ ve ŞEYHAN KANAAT ÖNDERİ
HABER:
Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları

MARDİN PARK HASTANESİDOKTOR VE TEKNİK KADROLARINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.Mardin’de gazetecilere tam teşekküllü ÇKP sunan Park...
19/01/2025

MARDİN PARK HASTANESİ
DOKTOR VE TEKNİK KADROLARINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Mardin’de gazetecilere tam teşekküllü ÇKP sunan Park hastanesi idari kadrosuna kurumsal olarak teşekkür ediyorum.
Özellikle yakın ilgi ve hizmetlerinden dolayı Hastanenin Halkla ilişkiler müdürü sayın Sadettin Ersöze ayrıca teşekkür ediyorum.
ÇKP sonuçlarına göre herhangi tıbbi bir sorunla muhatap olmadım.
Kainatın sahibi yüce Allahtan şükrediyorum.
Tüm hastane mensuplarına en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

ÇÖZÜM SÜRECİ NASIL OLMALIDIR.22 Ekimde sayın Devlet Bahçelinin grubunda Abdüllah Öcalanı Dem parti gurubunda silahları b...
17/01/2025

ÇÖZÜM SÜRECİ NASIL OLMALIDIR.
22 Ekimde sayın Devlet Bahçelinin grubunda Abdüllah Öcalanı Dem parti gurubunda silahları bırakmak amacıyla konuşmaya davet etmesiyle
Siyasi süreç olumlu olarak hızla devam etmektedir.
Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğanın hernevi asimilasyona karşı ve geçmişte silahların bırakılması ile ilgili İnsan hakları Barış ve Demokrasi mücadelesinde aldığı risk bedel ve fedakarlığı inkar etmek mümkün değildir.
İmralı’dan onaylı Dem partisi heyeti siyasi görüşmelerini bitirmiştir.
İyi parti,Zafer partisi,Büyük birlik partisi ve CHP’nin bu sürece dolaylı olarak karşı çıkmasından sonra Grubu olan tüm siyasi partiler bu Barış sürecine olumlu olarak yaklaşmıştır.
Bu siyasi yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti tarihinde alınan en önemli kararlardan biridir.
Bu sürece sıcak yaklaşım gösteren tüm siyasi liderlere teşekkür etmek lazımdır.
Suriye’de uluslararası güçlerin parmakları ağırlıklı olarak olduğu için müspet menfi herhangi bir şey söylemek bu aşamada mümkün değildir.
Ancak Abdüllah Öcalanın önümüzdeki hafta silahların bırakılması ile ilgili muhtemelen bir açıklama yapması bekleniyor.
Ayrıca Öcalanın ev hapsi talebini kabul etmemesini de siyasi hanesine bir artı olarak görmek lazımdır.
Bu davranışla içerde ve dışarda bu sürece karşı olan
legal veya illegal örgütlerin elinde herhangi bir gerekçe bırakmamıştır.
Ben 1996 esir asker heyeti ile 2013 ve 2015 ateşkes sürecinde yer alan yurtsever bir Barış Aktivisti olarak önümüzdeki Barış süreci için pratik anlamda bir kaç öneri sunmak istiyorum.
Türklerin ve Kürtlerin 1000 yıldır içice yaşadığı, İstanbul’un Dünyanın en büyük Kürt şehri olduğu bu ülkede bölünme zeminin olmadığını dost ve düşman olan herkes farkına varmıştır.
Silahların bırakılması ile ilgili
Herkesi kapsayan önerilerimi şu şekilde sunuyorum.
1-1924 Anayasasından bugüne kadar İttihat ve terakkinin ırkçı kronikleşmiş olan bu maddelerinin çıkarılması amacıyla dah önce sayın Cumhurbaşkanımıza önerdiğim şekilde Yeni Anayasada Türkiye Cumhuriyeti Ulusal kurtuluş mücadelesinde bedel veren Türklerin Kürtlerin ve tüm halkların ortak ülkesidir.
Maddesi konulmalıdır.
2-Anadilde eğitim şu anda yetersiz olarak verilmeye devam etmektedir.
Tüm Türkiye’de dillerin durumuna göre resmi anlamda yaygınlaşması sağlanmalıdır.
3-Yerel yönetimlerde AB de uygulanan sistem hayatta geçirilmelidir.
4-Abdüllah Öcalanın serbest bırakılma talebi büyük bir güvenlik riskini taşıdığı için kendisine Ankara’da güvenlikli bir ev hapsi verilmesi sağlanmalıdır.
5-Silahları bırakan tüm insanlara ve siyasi suçlardan içerde olan herkesi kapsayan 1974 te uygulamaya giren siyasi affa benzeyen bir genel affın hayatta geçmesi sağlanmalıdır.
Bu taleplerin hayata geçmesiyle Türkiye Cumhuriyeti gerçek anlamda ömürboyu payidar olacaktır.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti, Barış derneği genel başkanı ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

BARIŞ AKTİVİSTİ VE GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI CEMİL AYDOĞAN KIZILTEPE BELEDİYE BAŞKANLIĞININ 10 OCAK GÜNÜNDE VERMİŞ OL...
13/01/2025

BARIŞ AKTİVİSTİ VE GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI CEMİL AYDOĞAN
KIZILTEPE BELEDİYE BAŞKANLIĞININ 10 OCAK GÜNÜNDE VERMİŞ OLDUĞU YEMEK İLE İLGİLİ YAZILI BİR AÇIKLAMA YAPTI.
Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı gazeteci yazar “Cemil Aydoğan”Kızıltepe Belediye başkanlığı tarafından düzenlenen 10 Ocak çalışan gazeteciler günü nedeniyle düzenlenen yemek ve davetleri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
“Aydoğan”yazılı açıklamasında Kızıltepe Belediye Başkanlığının 10 Ocak çalışan gazeteciler günü ile ilgili vermiş olduğu davet yemeğine
Cemiyet yönetim kurulu olarak tam teşekküllü katılmayı uygun gördük.
Davet eden kurum yemek salonunda bize gerekli saygıyı göstererek protokol olarak belirlenen baş köşeyi ikram ettiler.
Hizmetlerinde bir eksiklik görmedik.
Ancak başkanı sorduğumuzda gelmek üzere olduğunu söylediler.
Ancak benim sol tarafımda bulunan sandalyeye başkan yardımcısının oturduğuna tanık oldum.
Başkanın il dışında olduğunu bana söyledi.
Mardin’de yerel ve ulusal düzeyde en fazla Cumhurbaşkanı iletişim başkanlığı Basın kartlarına sahip olan bir kurum sorumlusu olarak
Ev sahibinin olmadığı bir davette yemek yemeyi ettik görmedik ve ilgili kurumun yönetim kurulu üyeleri olarak yemek salonunda ayrılmayı uygun gördük.
Hiç kimseye dargın olmadığımızın kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz.
Belediye başkanı sayın Zeyni ipekle geçmişte saygı ve sevgiye dayalı olan bir hukukumuz vardır.
Kendisinin partisiyle ilgili siyasi veya özel hukuku bizi kurumsal olarak ilgilendirmiyor.
Birilerinin bu yemekte kendilerine malzeme çıkarmasına müsaade etmemiz mümkün değildir.
Tüm Kızıltepe kamuoyuna saygı ile sunuyorum açıklamasında bulundu.
HABER:
Mardin GZT,Mezopotamya Yurthaber gazeteleri ve Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları

MARDİN VALİSİ TUNCAY AKKOYUN 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ NEDENİYLE BİR SABAH KAHVALTISI VERDİ.Mardin Valisi Tuncay Akkoyun ...
10/01/2025

MARDİN VALİSİ TUNCAY AKKOYUN 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ NEDENİYLE BİR SABAH KAHVALTISI VERDİ.
Mardin Valisi Tuncay Akkoyun 10 Ocak çalışan gazeteciler günü nedeniyle Ramada otelinde bir sabah kahvaltısı verdi.
Bu davetiye programına Barış Aktivisti,gazeteci araştırmacı yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan,Güneydoğu gazeteciler federasyonu başkanı Mehmet Çelik,Mardin gazeteciler ve yazarlar cemiyeti başkanı Abdülkadir Üründü,Midyat turabidin gazeteciler derneği başkanı Süleyman İş ve deneyimli gazeteci Adnan Avuka ile Mardin’de bulunan yerel ve ulusal basın mensupları katıldı.
Açılış konuşmasını Mardin
Valisi Tuncay Akkoyun yaptı.
“Akkoyun”Mardinin geçmişte kalan çözülmeyen sorunlarını çözmek amacıyla
Geniş kapsamlı bir konuşma
yaptı.
Akkoyun ülke tarihinede önemli vurgularda bulundu.
Sosyal ve kültürel konularda
Üzerene düşen tüm görevleri yerine getirmeye çalışacağını söyledi.
Ülkemizde devam eden Barış ve Demokrasi sürecinede dolaylı bir telafuz ile herkesten bu ülkenin birlik ve beraberliğini güçlendirmek amacıyla destek istediğini söyledi.
Bu temeniler doğrultusunda
Tüm gazeteci kardeşlerimizin 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kutluyorum.
Açıklamasında bulundu.
Daha sonra Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan söz aldı.
“Aydoğan”bir kardeşiniz olarak bir kolumda profesyonel gazetecilik sıfatı bir kolumdanda İnsan hakları Barış ve Demokrasi hizmetlerimden dolayı Barış Aktivisti sıfatını taşıyorum.
Ben ülkemizde bugün hayati derecede önem taşıyan sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın önderliğinde yapılan bu Barış girişimlerine değinmek istiyorum.
Bu Barış girişimi Ortadoğu’da Emperyalist oyunları oyunları bozacak olan tarihi bir hamledir.
Elbette şiddet ve terörden yana olanlar bu sürece karşı çıkacaklardır.
Ancak Suriyede siyasi dengenin değişmesi ile bu örgütsel yapıların alt zemini
Kaymıştır.
Türkiye ve Suriye’de Barış ve Demokrasi için herkesin kendi kimlik ve kültürel hakları ile kendilerini özgürce taşıyabilecek yeni bir proje sunulmuştur.
Ben Türkiye’de ve bölgede ezici bir çoğunluğun bu sürece destek vereceğine inanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan Başbakanlığı dönemindende her nevi riski göze alarak 2013 ve 2015 sürecinde bizim gibi Aktivist insanların desteğiyle bir ateşkes sürecini hayata geçirmeyi sağladı.
İran gibi karanlık ülkelerin müdahalesi ile bu Barış süreci sabote edildi.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçelinin girişimcileri ile devam eden
Ülkemizde ve Ortadoğu’da
Barış ortamına yeni bir Barış ve Kardeşlik projesini hayata geçirmek amacıyla atılan adımlara bazı cılız risklere karşı siz değerli meslektaşlarımı Ortadoğu halklarını ve Uluslarasında insan hakları kurumlarını bu sürece destek vermeye davet ediyorum.
Ayrıca gazeteci kardeşlerimizin 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kutluyorum.
En derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Açıklamasında bulundu.
Daha sonra gazetecilerin yoğun olarak Mardin Valisi Tuncay Akkoyuna sorularına geçildi.
“Akkoyun”soğuk kanlı bir şekilde ikna edici ve çözüm getirici bir telafuz ile tüm sorulara cevap vermeye çalıştı.
10 Ocak çalışan gazeteciler günü toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
HABER:
Mardin GZT,Mezopotamya gazeteciler cemiyeti basın yayın kurumları,Mezopotamya ve Yurthaber gazeteleri

AKPARTİ MARDİNDE 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLADIAkparti Mardin il başkanı Mehmet Uncunun koordine ettiği 10 O...
08/01/2025

AKPARTİ MARDİNDE 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLADI
Akparti Mardin il başkanı Mehmet Uncunun koordine ettiği 10 Ocak çalışan gazeteciler günü programını Ramada konferans salonunda gazetecilere verilen bir kahvaltı ile kutladı.
Kahvaltıya Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan,Yıların deneyimli gazetecisi Adnan Avuka, Güneydoğu gazeteciler federasyonu başkanı Mehmet Çelik,Mardin gazeteciler ve yazarlar cemiyeti başkanı Abdülkadir Üründü ile Midyat Turabidin gazeteciler cemiyeti başkanı Süleyman İş ulusal ve yerel basında çalışan gazeteciler katıldı.
Açılış konuşmasını Akparti İl başkanı Mehmet Uncu yaptı.
Uncu Mardin’de turizmin tarihi ve geleceği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Uncu Mardin dargeçitte bulunan boncuklu tepe ve Şanlı Urfa’da bulunan Göbeklitepe ile ilgili tarihi geçmişi ve gelecekleri ile ilgili geniş kapsamlı bilgiler verdi.
Ayrıca tarihçi yazar Halil İnalcıkın Anadolu tekstilleri kitabında kot pantolonların
Mardinin tarihi tekstillerine ait olduğunu göreceksiniz açıklamasında bulundu.
Mardin tarihi medrese ve akademileriyle Dünya kültür tarihine önemli katkılarda bulunmuştur.
Allah ömür verirse Mardini tam teşekküllü tarihi ile Unescoya dahil etmeye çalışacağım.
Açıklamasında bulundu.
Ve 10 Ocak gazeteciler gününü kutladı.
Saygı ve sevgilerini sunarak konuşmasını bitirdi.
Daha sonra Barış Aktivisti gazeteci araştırmacı yazar ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı Cemil Aydoğan söz aldı.
“Aydoğan”bir taraftan gazetecilik diğer taraftan uluslarası alanda bir Barış Aktivisti sıfatını taşıyan bir kardeşiniz olarak kamuoyunda güncel bir ortamda varlığını sürdüren Barış süreçleri Emperyalist ve kapitalist ülkelerin Ortadoğu hesaplarını bozmak amacıyla hem ülkemizde hem Ortadoğu’da
Büyük bir önem taşımaktadır.
“Aydoğan”Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın 2013 ve 2015 te Barış süreçleri ile ilgili attığı cesur adımları insanlık tarihi mutlaka yazacaktır.
Ancak Tarihinde Ortadoğu’da zerre kadar İnsanlığa ve İslamiyete hiçbir hizmette bulunmayan
İran bu Barış sürecini sabote ederek benim katkı sunduğum bu ateşkes sürecini kandile yapılan baskı ve işbirliği sonucunda bozmayı sağladı.
Rahmetli Erbakanda 1996 tarihinde esir asker girişiminde cesur bir adım attı.
O heyete bende vardım.
Mahlesef Türkiye’de bu ülkede Barış ve kardeşliğin egemen olması amacıyla iki kişi elini taşın altına koymuştur.
Dönemin Başbakanı Rahmetli Necmettin Erbakan ile çağımızda Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Recep Tayyip Erdoğandır.
Bu iki lidere huzurunuzda yeniden sorumlu olduğum kurumlar adına teşekkür ediyorum.
Yeni Barış sürecine dikkat etmek ve destek vermek lazımdır.
Barış savaştan daha zordur.
Birileri Barış için gövdesini taşın altına koyarken birileride karanlık çıkarları gereği sabote etmeye çalışmaktadır.
Açıklamasında bulundu.
Bu amaç ve dilekler ile 10 Ocak çalışan gazeteci kardeşlerimizin gününü kutluyorum.
En derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Açıklaması ile konuşmasını bitirdi.
Daha sonra cemiyet başkanları ve gazetecilerin konuşmaları ve toplu fotoğraf çekimi ile program sona erdi.
HABER:
Mardin GZT ve Mezopotamya gazeteler cemiyeti basın yayın kurumları

OLMADI TÜLAY HANIM OLMADI?DEM partisi eş genel başkanı Tülay HatimoğullarıTürkiye’de gündemde olan Barış süreci ile ilgi...
06/01/2025

OLMADI TÜLAY HANIM OLMADI?
DEM partisi eş genel başkanı Tülay Hatimoğulları
Türkiye’de gündemde olan
Barış süreci ile ilgili son derece talihsiz bir açıklama yaptı.
Güya Barış süreçleri ile ilgili
Talepleri yerine gelmese Türkiye’de Gazze olacakmış?
Bu ne biçim bir analizdir.Anlaşılıyorki Tülay hanımın Bin yılık Türk ve Kürt tarihinden ve şimdiye kadar devam eden ve içiçe olan kardeşlik sürecinden haberi yoktur.Son bin yılda Kürtler ve Türkler arasında Selçuklu,Eyyubi ve Osmanlı döneminde münferit bazı küçük çatışmalar dışında Bizans ve Haçlılara karşı ortak cephelerde kader birliği yaparak ortak zaferler kazanmışlardır.
Tülay hanımın bu intikam kokan açıklaması Hangi filozof ve toplumsal süreçten yapılan bir alıntıdır.
Doğrusu merak ediyorum.
Külliyen köksüz ve gerçekleri hiçbir şekilde yansıtmayan şiddet yanlılarından alınan bir kopyadır.
Ünlü yünan filozofu aslen Mezopotamyalı olan Eflatun
(Platon) 2500 yıl önce toplumsal süreçler ile ilgili
Ayakları havada olan Tülay hanım gibi insanlara çok güzel bir cevap vermiştir.
Toplumsal yapı içinde haklı
Bir talebe karşı bir araya gelen siyasi ittifaklara karşı zafer kazanmak mümkün değildir.Diyor.
Küçücük derelerin Büyük nehirleri yataklarından çıkarması mümkün değildir.
Aksine bu dereler büyük nehirlere akmak zorundadır.
Türkiye’de on yıllardır hiçbir şekilde Kürt sorunu ile ilgili
hiç bir açıklama yapmayan
Türkiye’de Milliyetçi bir partinin lideri olan sayın Devlet Bahçelinin Öcalanı silahların bırakılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine davet etmesi Türkiye Demokrasi tarihinde devrim niteliğinde bir açıklama olarak görmek lazımdır.
Artı Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğanın bu sürece destek vermesi ile bu süreç bir devlet projesi haline gelmiştir.
Ve arkasında bu sürece sadece oy oranları yüzde onu bulmayan sağ iddiasında olan bir kaç küçük parti dışında tüm siyasi partiler Türkiye halkının büyük bir çoğunluğunun bu sürece sıcak ve olumlu bakmasından dolayı bu siyasi partilerde halkın büyük çoğunluğu ile karşı karşıya gelmemek için bu Barış sürecine destek vermek zorunda kalmışlardır.
Türkiye halkının yüzde 80 90 ların bu çoğunluk desteğine karşı kim karşı çıkarsa çıksın ister Barışa karşı olan Dünyaya iğne deliğinden bakan aşırı sağ partiler olsun veya ABD ile beraber Emperyalist ülkelerin desteğinde örgütsel varlığını sürdüren PKK de karşı çıksa kaybetmeye mahkum olacaktır.
Çünkü kendi içinde halkının ezici çoğunluğunun desteğini alan bir ülkeyi
Yenmek asla mümkün değildir.
Ancak Bir gazeteci olarak
En çok dikkatimi çeken Ahmet Türk’e olan sosyal medyanın büyük ve yıpratıcı
tepkisi dikkatimi çekiyor.
Belediye başkanlığından alınmış 83 yaşındaki bu yaşlı insana yapılan bazı istisnalar dışında 7 den yetmişe sosyal medyanın yıpratıcı tepkisiyle sınırını aşan bir haksızlık olarak görüyorum.İnsanları bu kadar rencide etmekde doğru değildir.
Sonuçta görünen köye kılavuz istemez.
Türkiye’de insanlar artık savaşı istemiyor.
Abdüllah Öcalanı satranç tahtasında ön plana çıkaran beyinlerin yaptığı bu hamle tarihi düzeydedir.
Ben bir Barış Aktivisti olarak söylüyorum.
Yarın Öcalanın silah bırakması ile ilgili yapacağı
açıklama her halükarda Kürt coğrafyasında büyük çoğunluğu beraberinde getirecektir.
Karşı çıkanlarda İran’ın elinde marjinal bir güç olarak kalmaya devam edecek ve tasfiye olmaktan kurtulmalarıda mümkün olmayacaktır.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,Barış derneği
ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

RİYADH ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜN BANA HEDİYE ETTİĞİ İPEK CÜBBE İLE ÜÇ AYLARI KUTLUYORUM.2008-2009 de Hac farizesini yerine g...
04/01/2025

RİYADH ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜN BANA HEDİYE ETTİĞİ İPEK CÜBBE İLE ÜÇ AYLARI KUTLUYORUM.
2008-2009 de Hac farizesini yerine getirdim.
Barış sürecinde Ümreye gittim.
Riyadh Üniversitesi rektörünün bana hediye ettiği İpek cübbe ile üç ayları kutluyorum.
Kutsal olan bu süreçlerin ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa Barış ve hoş görü getirmesini diliyorum.
Riyadh Üniversitesi rektöründen aldığım bu İpek cübbe hikayeside benim açımdan anlatılmaya değer unutulması mümkün olmayan bir anıdır.
Yeniden anlatmaya gerek görüyorum.
Eşimle beraber oruçta ümreye gittik.
Bir gün Riyad üniversite sekreteri benim otelime geldi.
Rektörün benimle beraber
Tüm misafirlerimi beş yıldızlı bir otelde iftar yemeğine davet ettiğini söyledi.
İftar yemeğine iştirak ettik.
Rektör iftar yemeğinden önce beni hayal etmediğim bir onurla taktim etti. Ve 30 öğretim üyesine anlatmaya çalıştı.
Benim İngilizce ve Türkçe olarak yazmış olduğum Hz İbarahim kitabını iki sefer okuduğunu söyledi.
Benim Dünya çapında islam alimlerinden biri olduğumu söyledi.
Ve bununla ilgili Üniversite yetkililerine talimat verdiği
Açıklamasında bulundu.
Ve ardında bana bir İpek cübbe, bir Akümarin yüzük ve bir ateş kehribar tesbih hediye etti.
Daha sonra söz hakkı bana verildi.
Sayın Rektörün bana taktim ettiği hediyeleri onurla kabul ettiğimi söyledim.
Ancak bu alimlik onuru beni aşıyor açıklamasında bulundum.
Yaşamım boyunca Sporda şansımı kullandım.İnsan hakları,sivil toplum ve siyasi alanda inançlı bir Devrimci olarak siyasi kulvarlarda zorlu ve dikenli yoları aşmaya çalıştım.
Bu alanlarda uluslararası ödüller aldım.
Ancak sayın Rektörün beni bağışlamasını diledim.
Bana vermiş olduğu bu uluslararası alimlik teklifi bana fazla gelmektedir.
Üniversite yetkililerinede bu teklifin geri çekilmesini istirham ettim.
Sayın Rektör tekrar mikrofonu eline aldı.
Benim ne kadar mütevazi bir insan olduğumu söyledi.
Kendilerine sunmuş olduğum önerimi kabul ettiği açıklamasında bulundu.
Bu geçen yaz o değerli yüzüğü Akdeniz’de suya yüzerken düşürdüm.
İpek cübbe ve tespih unutulması mümkün olmayan manevi hediyeler olarak halen yanımda bulunmaktadır.
O anıyı yeniden canlandırmak amacıyla sayın Rektörün bana hediye ettiği cübbe ile beraber üç ayları kutluyorum.
Riyadh Üniversitesinin ünlü alimi ve Rektörüne tekrar teşekkür ediyorum.
En derin saygılarımı sunuyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti,Barış derneği genel başkanı ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

2024 ÜN SON DÖNEMİNDEÖZGÜR ÖZEL VE DEVLET BAHÇELİ YER DEĞİŞTİRDİ Siyasi kulvarda satranç hamleleriyle kimin kazançlıve k...
01/01/2025

2024 ÜN SON DÖNEMİNDE
ÖZGÜR ÖZEL VE DEVLET BAHÇELİ YER DEĞİŞTİRDİ
Siyasi kulvarda satranç hamleleriyle kimin kazançlı
ve kimin mağlubiyet yaşaması maçın sonunda atılan isabetli hamleler ortaya çıkarmaktadır.CHP nin devamı olan SHP zamanında Kürt sorunun çözümü için son derece demokratik bir program hazırlamıştı.
CHP dönem genel başkanı Kemal Kılıçdaroğluda bu süreci götürmeye çalıştı.
Ancak yıllardır milliyetçi bir kulvarda mücadele eden Devlet Bahçeli Türkiye’de ulusal ve uluslararası siyasi konjonktürün hesabını iyi yaparak bu ülkede akan kanı
Durdurmak ve bu ülkede Barış ve kardeşliğin egemen olmasını sağlamak amacıyla
Tarihi bir hamle yaparak kendi grup toplantısında Abdullah Öcalanı Meclise davet ederek PKK nin tasfiye etmesini istemiştir.
Bu açıklama ile Türkiye’de yer yerinden oynadı.Sansasyon yaratan
Bu açıklama ile Bahçeli örgütüne sahip olmayı başardı.
Çakma olan milliyetçi iddiasında olan sağ partileri cevapsız ve savunmasız bıraktı.
Ve 10 yılardır sol ve demokrat insanlar içinde faşist ve ırkçı olarak lanse edilen Bahçeli son açıklama ile bu kesimler içinde tartışmaya neden oldu.
Bahçeli savunmasında bu açıklamayı partinin yararını ve zararını hesaba katmadan ülkenin birlik ve beraberliğini hesaba katarak yaptığını söyledi.
Milliyetçi kanat içinde kendisi ile ilgili kuşkuların ortadan kaldırılmasını sağladı.
Türkiye’de Barış ve Demokrasiyi hayati derecede ilgilendiren böyle bir tartışma güncelliğinin devam ettiği bir ortamda
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sürece arka çıkarken Ana muhalefet başkanı Özgür Özel Türkiye ve Ortadoğu’da
Siyasi ve askeri süreçlerin kritik olduğu bir dönemde
Barış Demokrasi süreci için
Bu süreci destekleme yerine
Bahçelinin geçmişte desteklediği şehit annelerinin arkasına sığınarak Öcalanın Meclise gelişini bu şarta bağlayarak bu Demokrasi sürecini sabote etmeye halen devam etmektedir.
Yapılan bu yanlış hamle ile
Siyasi olarak Demokrasi ve Yurdseverlik bayrağını Bahçeliye teslim etmiş yılardır Bahçelinin taşımış olduğu aşırı sağ Milliyetçi
bayrağını eline alarak Türkiye’de Demokrasi güçleri karşısında kendisini komik ve marjinal bir duruma sokmuştur.
Özgür Özel tarihten gelen
Filozofların ülke bütünlüğü karşısında şahsi çıkarların söz konusu olmadığı fikirleri muhtemelen okumamıştır.
Veya toplumsal süreçleri bilmiyor anlamına gelmektedir.
Dün yerel seçimlerde zaferle çıkan CHP atılan yanlış adımlar neticesinde bugün
Yapılan tüm anketlerin araştırmasına göre yeniden ikinci parti durumuna düşmüştür.
Geçmiş olsun.Kendi düşen ağlamaz.
Siyaset öyle ilginç ve hassas bir yoldurki yanlışı asla kabul etmez.
Bir siyasi parti Dünyanın emeğini sarfeder.Alternatif duruma gelir.
Ülke çıkarları ve kamuoyunu ilgilendiren yanlış bir adımla tüm hizmetleri karşı tarafın attığı doğru bir hamleye feda ederek kaybetmeye mahkum olmaktadır.
İşte “Özgür Özel”de Erdoğanın ortaya koymuş olduğu siyasi tecrübeye dayalı olan satranç tahtasında yaptığı yanlış hamlelerin kurbanı olmuştur.
2025 yılında kainatın sahibi yüce Allahtan zulüm şiddet ve haksız işgalere karşı çıkan insan hakları Barış ve Demokrasiden yana olan insanların muzaffer edilmesini diliyorum.
Tekrar 2025 yılının ülkemize ve tüm dünya ülkelerine Barış ve hoşgörü getirmesini diliyorum.
Emperyalist sistemlere karşı Tüm dünya haklarına en derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Cemil AYDOĞAN
Barış Aktivisti ve Anadolu gazeteciler cemiyeti başkanı

Address

Kızıltepe
Mardin
47400

Telephone

+5321358893

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti:

Videos

Share

Kuruluş

1984 yılında Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti ismi ile kurucu gazeteci arkadaşlarımızla beraber kuruldu. 12 Eylül’ün Yasadışı uygulamaları ile kapatıldı. 1999-2000 yılları arasında yeniden Gazeteci arkadaşlarımız ile Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti ismi ile Kurumsal olarak göreve başladık, MGC aktif olarak halen toplumsal alanda görevine devam etmektedir.