Tüketim ekonomisinin hemen – hemen tüm dünyada hakim olduğu çağımızda insanlar; daha anne karnında iken bilinçsizce tüketmeye programlanıyor. Tarihçiler; Medeniyetin ilk yıllarında; yaban hayvanlarının evcilleştirilip ( dağ keçisi, geyik, at, köpek ) üretimle çoğaltılması ve tarım toplumuna geçişle yerleşik yaşama geçilmesi sonucu insanların da hızla çoğalıp bulundukları yerlerine sığmamaya başla
maları doğal göçleri başlattı derler. Dünyanın kabuğu adeta yer değiştirmektedir. 10 yıl bir yerde kalabilmek nerdeyse mümkün değildir o dönem toplulukları için. Çoğalıp güçlenen topluluklar, başka yerlere göç ederken geçtiği yerleri de talan ederek tüketiyorlardı. O zamandan bu zamana değişen ne derseniz pek bir fark göremiyorum ben. Bilinçsizce tüketimin körüklendiği günümüzde de adeta insanların geleceği talan edilmekte, sağlık, adalet vb. insan hakları hiçe sayılmakta…
İletişim çağında dünyanın her yanından anında haberdar olduğumuz günümüzde; bir tarafta açlıktan ölen insanların dramını büyük bir aymazlıkla izlerken, bir tarafta da lüks içinde yaşayan toplulukların sorumsuzca israflarını neredeyse ağzımız açık adeta bir özenti edasıyla izler duruma gelmemiz insanlığımızı sorgulamamız gereken bir durumdur. Bütün bu ahval ve şeriat içinde bir nebze olsun üretim ve tüketimin bir sömürü unsuru değil, insanlığın zihnen ve ahlaken gelişimine ve devamına katkı sağlayacak insan haklarına saygılı, adil ve insancıl bir eylem olduğu vurgusunu yapmak başta yönetim erklerine düşen bir görev olmakla birlikte toplumun duyarlı üreticilerine de düşen ulvi bir sorumluluktur
Markaların saygınlıklarını ve güvenirliklerini korumak için sosyal sorumluluk adı altında ürettikleri projelerin gerçek anlamda bu düşünceye katkı sağlaması gerektiğine inanmaktayız. Tüketiyorum Dergisi bu kapsamda bir otorite veya hakem dergisi olmayı değil ama duyarlı üretici ve yönetim erkleri ile birlikte tüketicilerin bilinçlenmesi, üretici ve satıcılarının da bu kapsamda övülmesi veya yerilmesi noktasında bir referans dergisi olmayı hedeflemektedir. Ebetteki elimizde sihirli bir değnek olmayacak. Ama kurtarabildiğimiz her deniz yıldızı, çocuklarımıza daha yaşanabilir ve mutlu bir dünya bırakmak umuduyla bir parça da olsa bize haz verecektir. Daha adil ve kaliteli bir yaşam için sloganımız: ”İnsanlar iyi şeylere layıktır” olacaktır. Selam ve sevgilerimizle…
Tüketiyorum Dergisi
