Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi

Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi Kuşadası'nda yapılan yerel tarih çalışmaları yanında, ülkemizde ve dünyada önemli kent-arkeoloji tarihi ile ilgili haberlerin paylaşıldığı platform...

Bulunduğumuz coğrafyada, bin yıllardır dünyaca tanınan uygarlıklar yaşamıştır. Onların yarattıkları kültür- tarih zenginliği bizim olduğu kadar dünyanın mirasıdır. Bu evrensel bilgi ışığında, yerelde sağlıklı bir çevrede yaşamayı, daha demokratik- katılımcı-bilgiyi paylaşan bir yönetsel yapı ile birlikte kentin sahibi olmayı istiyorsak; öncelikle yaşadığımız kenti tarihsel açıdan kavramamız gerekt

iği ortadadır. Kentin her taşının ve yapısının, her sokak ve mahallesinin geçmişten bu yana tarihsel gelişimini bilmeden; kentin, tarihin derinliklerinden gelen tınısını her an duymamız ve o kente sahip çıkmamız olanaksızdır. Bu durumda o kenti sevip sahiplenemez ve birilerinin onu mahvetmesini sadece seyrederiz. Kent tarihimizin bilgi ve belgelerini toparlamak ve arşivlemek, yaşayan belleklerimizin bilgilerine başvurarak onların anı ve deneyimlerini kent tarihimizin zenginliğine katkı olarak kayıt altına almak, kentimizin yerel tarih bilgisini yeni kuşaklara kapsamlı biçimde aktarmak önümüzde duran ağır görevlerden biridir.
2000 yılında bizlerce oluşturulan (KUYETA) Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Grubu,2010 Temmuz ayı içinde (KUYETAD) Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Derneği’ne dönüştürüldü. Ve çalışmalarını sürdürmektedir.

Kuşadası İle İlgisi Olmayan Bir “Mezartaşı”: İZMİRLİ ARİF EFENDİ OĞLU AHMED ÇEŞMESİ KİTABESİ(Şenol Eskin-Yerel tarihçi)K...
30/01/2025

Kuşadası İle İlgisi Olmayan Bir “Mezartaşı”:
İZMİRLİ ARİF EFENDİ OĞLU AHMED ÇEŞMESİ KİTABESİ

(Şenol Eskin-Yerel tarihçi)

Kuşadası Belediyesi ile Kuşadası Kültürel ve Tarihi Mirası Koruma Derneği’nin birlikte oluşturdukları proje sonucu 2024 yılında yaşama geçirilen “Kuşadası Adalızade Açık Hava Mezar Taşları Sergisi” kentimiz için önemli bir mezartaşları müzesidir. Burada sergilenen Osmanlı dönemi mezar taşlarının envanteri Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ertan Daş yönetiminde; Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Dr. Ender Özbay, Doktorant İlyas Yaşayacak, yüksek lisans öğrencileri Ayça Seda Aydınlı ve Ahmet Yılmaz ile lisans öğrencisi Betül Demir’den oluşan bir ekip tarafından 2021 ve 2022 yıllarının belirli zamanlarında çıkarılmış.

MEZARTAŞI DEĞİL ÇEŞME YAZITI
Çalışma sürdürülürken 2022 yılı Nisan ayında Kale İçi Camisi’nin bahçesinde uzun süredir bir kenarda duran Osmanlı dönemine ait bir mezar taşı Kuşadası Belediyesi Mezarlık Amirliği eliyle Adalızade Mezarlığı’na nakledilir. Mezar taşları envanter çalışması sırasında taş üzerindeki yazıt okunduğunda, bunun mezartaşı değil bir çeşme yazıtı olduğu ortaya çıkar.
Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Dr. Ender Özbay, 2-3 Aralık 2022’de yapılan Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu’na “Aydın-Kuşadası’nda Yenı̇ Tespı̇t Edı̇len Bir Osmanlı Çeşme Kı̇tabesı̇” başlığı ile sunduğu bildirgede bu kitabeden söz etmiştir. Bu bilgiye göre; 124,5x 53 cm. boyutunda, 6,5 cm. kalınlıkta mermer kitabenin ön yüzünde, yaklaşık 5 mm derinlikte kazınmış oval kartuşlar içine kitabe metni, kabartma tekniğiyle ve sülüs karakterde işlenmiştir. Ebced hesabıyla düşürülen tarih 1811-1812’yi göstermektedir.
Toplam 10 satırlık kitabe metni tercümesi şöyledir:
1) Maşaallah
2) İzmir-i Arif Efendizade el-Hacc Ahmedi
3) etti bunda bir müferrih çeşme sebil-li’llah
4) dilerim lütf-i Hüda’dan cennet ola menzili
5) Sâki-i Kevser elinden içe daima selsebil
6) Nice müddet çeküb zahmet irince maksad-ı ahire
7) Kim itdi alemin fahri Muhammed ruhuna, bil
8)Çeşme-i ab-ı hayata düştü tarih-i nazım yek-ru
9) nuş idüben medh ider buna ashab-ı sebil
10) 1226/1812

Metni günümüz Türkçesine (kabaca) şöyle çevirebilirim:
”Maaşallah…
İzmirli Arif Efendi oğlu Ahmet,
Güzel bir çeşme hayrı (sebili) yaptırdı.
Dilerim ki bu hayrı öbür dünyaya gittiğinde bilinecektir.
Bu ab-ı hayat çeşmesinin tarihini Hicri 1226 (1811-1812) olarak düştü(m).”

Daha önceleri de Kale İçi Camisi avlusunun köşesine atılmış halde duran mezartaşlarını görmekte idik. 2022’de Adalızade Mezarlığı’na taşınan bu taşlardan birinin 1811-1812 tarihli İzmirli Arif Efendi Çeşmesi kitabesi olduğunu bugün öğrendim.

1)Yaklaşık 24 yıllık çalışma sonucu Aralık 2024’te yayımladığım “Kuşadası Antik Efes-Osmanlı Suyolu ve Tarihi Çeşmeleri” kitabım öncesi bu bilgiye ulaşmak isterdim. O zaman bu bilgiyi de kitabıma koyardım.

2)Kuşadası’na içme suyu, Öküz Mehmet Paşa zamanında (1618’de) Değirmenderesi’ndeki suyun gözünden (antik Efes suyolunun bir bölümü kullanılarak) getirildi. Yaklaşık 200 yıl sonra kentin geliştiğini ve 19. yy. başında (1800’ler) kentin Su vakfiyesi tarafından önemli sokak çeşmelerinin yapıldığını söyleyebiliriz.
-Dağ Mahallesi Çetin Sokak’taki Osmanlı yazıtlı Cezayirli Küçük Mustafa Paşa Çeşmesi 1801-1802 tarihlidir.
-Camikebir Mahallesi Barbaros Hayreddin Bulvarı-Kale Kapısı alanındaki Osmanlı yazıtlı Emine Kadın Su Vakfiyesi Çeşmesi 1806-1807 tarihlidir.
-Hacıfeyzullah Mahallesi İleri-Güzel Sokakların köşesindeki Osmanlı yazıtlı Kethüda Mustafa Ağa Çeşmesi 1814-1815 tarihlidir.
Büyük olasılıkla 1811-1812 tarihli İzmirli Arif Efendi Çeşmesi de kentin önemli bir noktasına yapılmış çeşmedir diyebiliriz.

3)Ama buna rağmen, 124.5 cm. uzunluğunda ve mezartaşı stilinde biçimlendirilmiş böylesi bir çeşme yazıtını Kuşadası’nda ilk kez görüyorum.
1800’lü yıllarda örneklerini sunduğum önemli çeşmelerde var olan yazıtlar basit ve birkaç satırdır. Yani o dönemdeki hiçbir çeşme yazıtı İzmirli Arif Efendi Çeşmesi yazıtına uymuyor. Bundan dolayı; hem bu stilde ve hem de bu kadar uzunca yazılmış metni ile var olan çeşme yazıtının Kuşadası ile ilgili olmadığını da düşünüyorum.

4)Anlamını bilmeden “mezartaşı” denilerek mezarların başına konan pekçok örnek vardır. Bunların en çarpıcı örneği, Küçük Ada’daki mezarın başına konulan mezartaşıdır. Mezarda varolduğu iddia edilen kişi ile mezartaşı arasında hiçbir bağ bulunmamaktadır. O mezartaşının oradan kaldırılmasını pek çok kez yinelemiş olmamıza rağmen, kent tarihine karşı büyük duyarsızlık içinde ve yerel tarihçilere de kulakları kapalı olan belediye yönetimi o taşı hala oradan kaldırmamıştır. Büyük olasılıkla Osmanlı yazıtlı olduğu için birileri tarafından bir yerde bulunan "İzmirli Arif Efendi oğlu" taşı da, “mezartaşı” denilerek Kaleiçi Camisi’ne getirilmiştir. Bunun Kuşadası dışında bir yer olma olasılığı yüksektir.
Sonuç olarak, eski kent alanımızdaki tarihi sokak çeşmelerini bilmekteyiz. Bu bilgi üzerinden, mezartaşı stilli İzmirli Arif Efendi oğlu Ahmet Çeşmesi taşının Kuşadası ile ilgisi olmadığını söyleyebilirim.

(30.01.2025/Kuşadası)

SELÇUK ORMAN KAMPI HÖYÜĞÜ: EFES KHORA GARNİZONU ALANISelçuk ilçesi sınırlarında bulunan Arvalya’daki eski Orman Kampı al...
26/01/2025

SELÇUK ORMAN KAMPI HÖYÜĞÜ: EFES KHORA GARNİZONU ALANI

Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan Arvalya’daki eski Orman Kampı alanında, Pamucak’a bakan küçük tepenin sit alanı olduğu bilinmektedir. Burada bulunan “Höyük”ün, antik Efes kentinin korunması işlevini yürüten khora garnizon alanı olduğunu belirtmek gerekir.
1960-1970’li yıllarda çok önemli bir piknik yeri olan Pamucak Orman Kampı alanı, 1990’larda Savunma Bakanlığı’na devredilerek kapatıldı. Bu alanın Pamucak’a bakan yüzünde küçük bir tepecik vardır. Sit alanı olduğu belirtilen tepeye yangından sonra bugün yeniden uğradım. (1970 başında ilk gençlik çağının coşkusuyla buradaki piknik alanında koşuştururken arasıra uğradığım bir tepe idi burası.) Büyük olasılıkla Efes Müzesi tepenin yamaçlarında yüzey kazısı yapmış. Kuzeybatı yamaçta yapılan açmada; tepe noktasından 5 metre aşağıda, 130 cm uzunluğunda ve 35 cm genişliğinde özel olarak yontulmuş taştan duvarlar ortaya çıkarılmış. Taş duvarın dairesel biçimde tepeyi dolandığı fark ediliyor. Tepenin doğu yamacındaki açmada, büyük olasılıkla sarnıç olarak kullanılan kubbe tonozlu bir alan ortaya çıkarılmış. Burada da aynı tür taşlar görülüyor. Bu tür duvar taşlarının Kirazlı-Yayla yolu üzerindeki Asartepe khora garnizon kalesi alanında da var olduğunu söyleyelim.
Kısacası; Pamucak Orman Kampı Höyüğü, Efes’in güvenliği için varolan sınır karakollarından (gözetleme kulelerinden) birisidir diyebiliriz.
(Şenol Eskin. 26 Ocak 2025/Pazar)

26/01/2025
YANGIN SONRASI EFES ANTİK SUYOLUNUN BİR BÖLÜMÜNDE İNCELEME Selçuk-Kuşadası karayolundaki İzmir-Aydın sınırından, Orman K...
26/01/2025

YANGIN SONRASI EFES ANTİK SUYOLUNUN BİR BÖLÜMÜNDE İNCELEME

Selçuk-Kuşadası karayolundaki İzmir-Aydın sınırından, Orman Kampı alanındaki Mezarlık Tüneli alanına kadar inceleme yapıldı. Değirmendere- Efes Suyolu ile ilgili uzun yıllar çalışan ve bu çalışmasını 2019 yılında iki ciltlik Almanca bir kitap olarak yayımlayan dostum Gilbert Wiplinger’in çalışmasında belirttiği isimlerle antik hat üzerindeki noktaları aktarmayı doğru bulduğumu belirtmeliyim.

Selçuk-Kuşadası karayolunun İzmir-Aydın sınırında bulunan antik Efes su kemeri Mercankuyu’dan, Orman Kampı karşısında ve yine karayolu üzerinde bulunan Mezarlık Tüneli alanına kadar olan alanı inceledim.
Aralık 2024’te yayımlamış olduğum Kuşadası Antik Efes-Osmanlı Suyolu ve Tarihi Çeşmeleri kitabımda, temel konumuz Değirmenderesi’nden Efes’e giden suyolu olmadığı için Mercankuyu Kemeri-Mezarlık Tüneli arasını ele almamıştım. Ama Efes antik suyolunu ayrıntılı kavramayı pekiştirme açısından daha önce birkaç kez yinelediğim bu alandaki gezimi yangın ile birlikte yeniden yapmayı gerekli buldum.

Daha önceki yıllarda yoğun çalılıktan dolayı yeterince gezemediğim bu alan yangınla birlikte açığa çıkmış durumda. Hattın bu bölümünde daha önceki araştırmalarımda toprak üstü bazı taş kanalları görmüştüm. Yangın sonrası her ne kadar ağaç ve çalılar yoksa da, kepçelerle hızlı biçimde yapılan teraslama sonucu toprak epeyce karıştırılmış olduğu için, eskisinden daha iyi bir sonuç elde etmenin mümkün olmadığını arazide gördüm. Yine de antik taş kanalın bugünkü karayoluna bazen 50, bazen 70-80 metre yaklaşarak dik yamaçta seyredişini takip etmek olasıydı. Antik hattı bilmeyen bir kişinin tabii ki bunu yapması olanaksızdır.

Mercankuyu Kemeri’nden sonra karayolunu geçen hat, eski Selçuk-Kuşadası kavşağındaki tepede bulunan antik hat kuyusu (Engerekli Tünel) alanına gelir. Mercankuyu Kemeri’nden sonra hattın karayolunu geçtiği nokta, tepenin yamacına açılmış olan orman yolu girişidir. Bu girişten itibaren toprak altına giren su hattı Engerekli Tünel havalandırma kuyusunda son bulur. Buradaki havalandırma kuyusunun iç çapını 90 cm olarak ölçtüm. Çalılık ve hafif eğimli alanda bulunan kuyunun ağzındaki taşlar alınmış ve kuyu ağzı çukurda kalmış. Etrafında 2.5 metre çapında bir sofa olduğu söylenebilir. Kuyu şu haliyle yaklaşık 6-7 metre derinlikte. Tabanında epey taş ve toprak bulunuyor. Bundan dolayı 8 metre civarında bir derinliği olabilir. Yaklaşık 50 metre kuzey tarafından eski Selçuk-Kuşadası yolu geçiyor. O yöne doğru toprak altından uzanan tünel karayolunu geçerek doğuya (ve Orman Kampı- Mezarlık Tüneli’ne) doğru yamaçtan toprak üstünde yoluna devam ediyor.
2014’teki suyolu gezimde, Engerekli Tünel’den gelen hattın yolu geçtiği alanda tünel ağzı görülüyordu. Şimdi artık yok ama bu noktanın yangın alanının sonu ve yolun sağında bulunan iki çam ağacı arası olduğunu söyleyebilirim. İki çam ağacı arasından itibaren Orman Kampı’na doğru toprak üstünden devam eden hattın karayoluna paralel olarak yürüdüğünü düşünebiliriz. Toprak üstü taş kanal bazen 50, bazen 70-80 metre yaklaşarak dik yamaçta karayolunu takip ediyor.
Yangın iki çam ağacından itibaren Orman Kampı alanına doğru yamaçta etkili olmuş. Orman görevlileri bölgenin yeniden ağaçlanması için dozerlerle arazide teraslama yapmışlar ve yeni orman yolları açmışlar. Bu anlamda yamaçta toprak epey karıştırılmış. Bu duruma rağmen, su hattını bilen birisinin o izde yürüyerek bazı taş duvar kalıntılarını bulması olanaklı. Ben de taş kanalın izinde yürüyerek yer yer bazı kalıntıları tespit ederek kayıt altına aldım.
Mevcut alan oldukça dik ve kıvrımlı bir yamaç. Yamacın 4-5 yerinde derecik denebilecek düzeyde su geçişleri yarıntı oluşturmuş. Taş kanal yapıldığında bu yarıntıların bazılarında tek açıklıklı da olsa küçük kemerlerin olduğunu söylemek gerekir. Tabii bu dönemde bunların hiçbiri bulunmuyor ve sadece bir iki yerde kemerlerin taban duvarları görülebiliyor.
Su hattı, karayolu altından Mezarlık Tüneli alanına doğru yolu geçiyor. Selçuk’a doğru tünelle yolun sağına geçen hattın bu noktasında 7 tarihi mezar bulunuyor. Yöre taşından yontulmuş kayalardan toprak yüzeye yakın biçimlendirilen sandık tipi mezarların arasında antik su hattının havalandırma kuyusu bulunuyor. Kuyunun şu an görünen derinliği 5 metre civarında. Kuyu ağzı iç genişliği 90 cm. Kuyu çevresinde 2.5 metrelik taş sofası (platformu) yer yer bozulmuş olsa da fark ediliyor. Kuyu, Engerekli Kuyu gibi yöre taşından ve aynı tarz işçilikle yapılmış. Mezarlık Tüneli’nden sonra suyolunun Arvalya Kemeri sonrası Efes’e doğru gittiğini biliyoruz.
(Şenol Eskin-26 Ocak 2025/ Pazar)

22/01/2025

Ünlü İtalyan sanatçı Raffaele Monti (1818–1881) tarafından 1845 yılında yapılan bir şaheser olan "Veiled Lady", beyaz Carrara mermerinden özenle oyulmuş zarif bir sanat eseridir.

Heykel şu anda Racconigi Royal Kalesi'ndeki Eolo Gallery'de bulunuyor.
Dünya Gözüme Kaçtı

Selçuk-Belevi'de. Tire'ye giderken otoban ayağı yanında.
19/01/2025

Selçuk-Belevi'de. Tire'ye giderken otoban ayağı yanında.

Belevi Mezar Anıtı

Mezar Anıtı ve üst kısmındaki Belevi Tümülüsü 18-19. yüzyıl seyyahları tarafından ziyaret edilmiştir. Anıttaki ilk bilimsel kazılar 1931-35 yıllarında Efes Kazı Başkanı Prof. J. Keil tarafından yönetilmiştir. Bu çalışmalara C. Praschniker ve M. Thauer katılmıştır. 1977-1978 yıllarında yine Avusturyalı Prof. Dr. W. Alzinger yapı çevresinde kazı ve araştırmalara devam etmiş ve ilk Belevi Mezar Anıtı Kitabı’nı yayınlamıştır. Bu çalışmalar sonunda yapı MÖ 310-270 yıllarına tarihlenmiştir. 1998 yılından itibaren Prof. Dr. Krinzinger başkalığında arkeologlar R. Heinz ve P. Ruggendorfer tarafından yeniden yapılan Belevi Mezar Anıtı yapı araştırmaları sonucunda merkezi avlunun üstünde pramidal bir çatı olmadığı ve peristasis üzerinin açık olduğu öne sürülmüştür…

Aktüel Arkeoloji Dergisi 99. Sayı “Anadolu’nun Kültürel Zenginliği”

Mustafa Büyükkolancı / Fırat Baranaydın - Belevi Mezar Anıtı

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

https://aktuelarkeoloji.com.tr/

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

Dergimizi kurumsal satış kanalımız

https://www.arkeolojidukkani.com/

Adresinden temin edebilirsiniz.

Address

Kusadası
09430

Website

http://kusadasiyereltarih.wordpress.com/

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi:

Share