Ajansımız 2013 yılında Tasarımcı Sedat Aydemir tarafından “Konya’nın İlk ve Tek Ambalaj Tasarımı Ajansı” olarak kuruldu. Hizmet verdiğimiz markaların bizden beklediği iş hedefleri ve tüm dünyaca artık tamamen dijitalleştiğimiz 4. Endüstri Devrimi’nde, ambalaj tasarımının dışında Konya’daki yerel ve ulusal markalara ATL/BTL hizmetlerin tamamını da vermekteyiz.
“Yerel düşün, küresel hareket et” sözü hep ruhumuzda… Ve şunu da biliyoruz ki tek başına iyi tasarım, iyi fikir, iyi reklam ve iyi medya planlama markayı ve satışları büyütmeye yeterli gelmiyor. Biz, “ürün iyiyse her şey iyidir” sözüne inananlar olarak, hizmet verdiğimiz tüm markalara strateji, pr gücü, tasarım ve sadelik üzerine kurgular yapmaya çalışıyor ve “satış artırmak” üzerine kafa yoruyoruz.
Reklamda her şey planlıdır; ne söyleyeceğiniz, hangi mecrada olacağınız, hangi tarihlerde ve saatlerde çıkacağınız, nasıl bir kampanya yapacağınız… Marka ismi bulma, logo ve kurumsal kimlik tasarımı, ambalaj tasarımı, kampanya fikri, reklam filmi, medya planlama ve çokca dijital medya… Her şey planlıdır. Bunları hızlıca yapar, etkiler, satışları arttırır ve sonuç da alırsınız. Her şey full hizmete tabidir. “Bunu herkes böyle yapar!” Biz de böyle yaparız, ama bir farkla!
-Ajansınız Konya'da yer alıyor. Konya'daki bir ajansın İstanbul'a göre avantajları ve dezavantajları neler?
Pandemi sürecinden önceki cevap: Konya’da, bütçeleme, planlama ve sonuç alma daha hızlı ve daha esnek ele alınıyor. Çoğu zaman firmaların gerçek sahibi ile muhatap olursunuz, milyonluk patronlarla aynı masada markası hakkında mülahazalarda bulunur, bazen de Marmaris’te yeni aldığı yazlığının fotolarına bakarsınız. Her şey samimidir bu şehirde.
Havası, suyu, toprağı, insanı, trafiği ve özellikle “bisiklet şehri” olması. Kadınlar Pazarı, Sillesi, Meramı, Mevlanası, Alaaddin Tepesi ve Selçuklu Devleti’nin başkenti olması. Her şey iç içedir, her şey daha ekonomik daha kolay ulaşılasıdır.
Fakat. Ama. Lakin.
Ajanslar tarafındaki markayla ilgili genel görüş; müşteri tasarıma ve marka iletişimine fabrikada üretilen ürünler kadar önem vermemekte, somut şeyler daha çok benimsenmekte, soyut değerler sıranın en arkasına itilebilmektedir düşüncesi hasıl olurken.
Markalar tarafındaki ajanslar ile ilgili genel görüş; “bütçe, emek ve zaman ayırarak hem yerelde hem de ulusaldaki ajanslarla çalışma gayretinde bulunduk fakat karşılığını göremedik, çok hayal kırıklıkları yaşadık ve çok para harcadık.
Tabi bu görüşlerden dolayı maalesef sürdürülemez ajans ve marka ilişkileri oluşmuş.
Bu paradoksal ilişkide Konya, İstanbul ve Tüm Türkiye’deki ajansların payı oldukça yüksek, bu özeleştiriyi sıkça yapmamız gerekir. Bunlar sektörün dezavantajları.
Ayrıca, Reklamcılık Eko Sistemi henüz beklenilen seviyeye gelmemiştir. Ama gelecektir.
Bunu, bizler başaracağız!
Pandemi sürecindeki cevap: Hayat güzel. Gördük ki, masa başında yaptığımız her iş evlerden de yapılabiliyormuş. Dünya markası olmanın, soyut değerlerin, paranın ve pulun sağlık kadar bir önemi yokmuş. Ajansvari bazı şeylere çok anlamlar yüklemişiz. Brainstormingler, happy hourler, asaplar, fyiler... Yani, aslında İstanbullarda veya Konyalarda yaşamalar hiç önemli değilmiş sağlık kadar.
-Diğer ajanslarla rekabet edebilecek insan kaynağına ve sektörel dinamizme sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Eskiden, filmli fotoğraf makineleri vardı, 36’lık poz derlerdi. Çekerdiniz, pozları alır fotoğrafçıya götürür, fotoğrafçı bir kaç gün sonrasına hazır olur der ve siz de merakla fotoğrafların çıkmasını beklerdiniz. “Acaba nasıl pozlar verdim?” “Acaba güzel çıkmış mıyım?” gibi sorular ve daha onlarca heyecan… Ve o bir kaç gün geçer fotoğrafçıya gider, fotoğrafçıya selam verir vermez, fotoğrafçı “pozlar yanmış, güneşte çok tutmuşsunuz” derdi. Ve hikaye bu şekilde hep devam ederdi… Onlarca emek ve onlarca poz, onlarca tecrübe için heba olurdu yok yere. Ama tecrübe güzeldi.
Peki ya şimdi nasıldır fotoğraf çekmek? Cevabı biliyorsunuz...
Ya film çekmek? Hani o “ısırılmış meşhur elma”nın da bir reklam filminde dediği gibi “Bu reklam ısırılmış meşhur elma ile çekildi.” İşte sektörün ve dinamizmin geldiği nokta tam olarak budur. Burasının altını çiziyoruz. Çizdik :)
Yani, insan kaynağı bulmak geçmişte olduğundan daha kolay, online ışık hızı ile her yerde toplantılar yapmalar, akıl fikir vermeler mümkün fakat iş tecrübe ve deneyime gelince maalesef mumla aranıyor hale geldi. Ama “hayat kısa” geçinip gidiyoruz :)
-Loppo olarak çalışan bulmakta zorlanıyor musunuz, yeni iş arkadaşları alırken kriterleriniz neler?
Çalışan bulmakta zorlanmıyoruz. Konya’da meslek camiamızda bilinirliliğimizin oldukça yüksek olduğunu görüyor, bunu mail kutumuza gelen haftada en az iki iş ve staj başvurusundan gözlemleyebiliyoruz.
Fakat istikrarlı çalışan bulmakta çok zorlanıyoruz.
Bazen, kritersiz olarak alaylı birini alıp gerçekten bilgimizi ve tüm tecrübemizi ajansça aktarmak istesek de maalesef istikrarsızlık yüzünden yollarımızı ayırmak zorunda kalıyoruz. Belki de yeni neslin esnek ve bağımsız çalışma alışkanlığını istemesi bizi “istikrarsızlık” durumunu değerlendirmemize itiyor olabilir ama şuan ki koşullar maalesef mekanik üretmek üzerine kurgulu. ”Yani; işe göre adam, adama göre iş” ajans dünyası için geçerli altın bir kriter. Loppo Tasarım olarak biz de bu altına oldukça değer veriyoruz.
-Bir süredir dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadele ediyoruz. Ajans olarak bu salgın sizi nasıl etkiledi? Bu süreci nasıl yorumluyorsunuz ve bu sizi nasıl etkileyecek?
Herkes gibi biz de oldukça etkilendik. Maddi olarak etkilenmesek de manen çok etkilendik. Ve şunu gördük ki hepimiz birbirimize bir zincirin halkaları gibi bağlıymışız… Ve zincirin en zayıf halkası kadar güçlüymüşüz. Bu cümleyi lütfen tekrar okuyun :)
Değişiyoruz. Değişmeliyiz de. Çünkü, petrolün, toprak savaşlarının ve koca koca ülkelerin anlamsız sürü psikolojisi ile yapılan çıkar çatışmalarının ne kadar da boş yere olduğunu gördük.
Bu ve buna benzer şeyleri değiştirmesi gerekiyordu, kendi kendimize yetebilmeyi bilmemiz gerekiyordu, tarıma ve toprağa, müstakil hayata önem vermemiz gerekiyordu… Umarız ki ibret alabilmişizdir.
-Bundan sonrası için hedefleriniz neler?
Türkiye’nin en iyi tasarım odaklı reklam ajansı olmak.