08/01/2024
"YİNE AŞKA İLİŞTİM" -Navis Yayınları
Mehmet Ali Eser
"Kazanacağımız Günler İçindi" romanıyla yada teorik-politik kitaplarıyla bilinen sosyalist yazar Mehmet Ali Eser'in şiir yazdığını bilmiyordum.Kitabı okuduktan sonra devrimci geleneğin şairleri olan Mehmet Çetin,Ozan Garip Şahin ve Emirali Yağan'dan boşalan safların yeni yoldaşlar tarafından dolduracağına olan inancım kuvvetlendi.
Mart 2023'de Navis yayınevinden çıkan ve şık kapak tasarımıyla dikkat çeken "Yine Aşka İliştim" isimli eseri Sancı Yayınları'na gittiğimde tesadüfen almıştım.
Pozitif ve negatif her türlü ön yargı kötüdür. Eseri okumadan evvel ortalama şiirlerle karışılacağımı düşünmüştüm. Kötü şairleri okumayı, usta şairleri okumayı sevdiğim kadar çok severim. Elimin altında her zaman yirmi otuz kötü şair kitabı vardır. Alfred Hitchcock'un "En kötü filmde bile izlenecek beş dakika vardır" sözüne de yürekten inanırım.
Ama bu kez böyle olmadı. Şiirler güzel çıktı. 62 sayfalık eserde 20 şiir vardı. Hatta "Gözlerin Tarih " şiirini okuyup sayfamda paylaştım. Şiirlerin ana teması "Aşk" olsa da eserdeki şiirler kuru aşk şiirleri değil. Ama bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Zira bu şiirler sosyalist bir militanın yazdığı şiirlerdir.
Sanatçının didaktik dilden özellikle uzak durması, kendine has natürel bir dile sahip olması, soyut ve sürreal öğelerden,imgelerden metaforlardan faydalanması ,bunları yaparken o artık mide bulandıran entelektüel ağdalı dilden özellikle uzak durması ,şiirlilerini kendisine has tekrarlarla süslemesi, şiire fizik bilimi gerçeklerini katması kanımca şairin artılarıdır.
Peki esere hiç eleştirim yok mu?
Var ama çok az var. Bence artık eserlerimizde "deyim" yada "sanat için" dahi olsa hayvanlara hakaret etmememiz gerekiyor. Aynı eleştiriyi Ozan Garip Şahin babaya da yaptım ve beni saygıyla dinledi. "Aşka küfür" şiirinde "Tavşan yürekli" yada "eşek oğlu" sözleri var. Tavşan korkak değildir, dişi-pençesi olmadığı için canını diğer hayvanlardan yada en tehlikeli hayvan olan insandan kurtarmak için kaçıyor. Eşek insan uygarlığından evvel özgürdü, onu insan "eşek" yaptı.
Bir diğer eleştirim virgülsüz uzayıp giden cümleler nedeniyle voltajı sık sık düşen kafiye ve ahenkle, edebiyatın ince belli uzun saçlı genç kızı olarak görülen şiirin zarif boynuna felsefi soruların kalın altın zincirlerinin üst üste takılmasıdır.
Bu şiirlerde eksik olan (bence) bir şeyde mizah ve makaradır. Bu konuda Muzo'nun öykü-şiirlerindeki mizahtan faydalanmak mümkündür.
Sonuç olarak;eserin sanatsal seviyesi bizim semtin kriterlerine göre normalin üzerindedir. Dili ,sade ve harbidir. Halk dilidir ve okunmaya değerdir. Özellikle hasret çekenlerin, yoldaşına aşık olanların,aşklarını saçma sapan iktidar kavgalarına kurban verenlerin okuması tavsiye olunur.