Livera Yayınevi

Livera Yayınevi Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Livera Yayınevi, Publisher, Bahçelerarası Mahallesi, Şehit Binbaşı Ali Resmi Tufan Sokak, No:3 Balçova, Izmir.

İzmir’de 2021 yılı Nisan ayında kurulan Livera, edebiyatın birleştirici dilini kullanarak insanların zihinlerindeki her türlü sınırı ortadan kaldırma hedefiyle yola çıktı. “Şimdi ve burada”

Vahşi Diller: Hafıza, Travma ve Bağ Kurma Üzerine Derin Bir Yolculukİran asıllı Amerikalı Arezu yaz tatilini geçirmek iç...
30/01/2025

Vahşi Diller: Hafıza, Travma ve Bağ Kurma Üzerine Derin Bir Yolculuk
İran asıllı Amerikalı Arezu yaz tatilini geçirmek için babasının İspanya’daki evine gittiğinde, kendisini bir anda yıkıcı ve hayatını değiştiren bir ilişkinin ortasında bulur. Hayatını değiştiren bu yaz tatilinden yirmi yıl sonra aynı eve geri dönen Arezu bunca zamandır içine atıp hakkında konuşmak istemediği o travmatik dönemle hesaplaşmaya çalışacaktır.
PEN/Faulkner Ödüllü Azareen Van der Vliet Oloomi, Vahşi Diller adlı eserinde okuyucularını travma, aidiyet, şiddet ve arkadaşlık gibi kavramlar üzerine düşünmeye davet ediyor. Arzu, güç, tahakküm ve bağ kurma ihtiyaçlarını ustalıkla ele alan bu roman, Marguerite Duras, Elena Ferrante ve Rachel Cusk gibi yazarların eserleriyle kıyaslanıyor.
Vahşi Diller, geçmişin yaralarını iyileştirme çabası içinde, unutulmaz bir benlik arayışının hikâyesi. Hafızanın gücüne ve arkadaşlık bağlarının derinliğine dokunmak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir roman.

Deniz Rüzgarı Altında: Doğa, İnsan ve Özgürlüğe Dair“Deniz Rüzgârı Altında”, Carson’ın doğanın karmaşıklığını ve güzelli...
28/01/2025

Deniz Rüzgarı Altında: Doğa, İnsan ve Özgürlüğe Dair
“Deniz Rüzgârı Altında”, Carson’ın doğanın karmaşıklığını ve güzelliklerini büyüleyici bir dille anlattığı başyapıtı. Carson, bu eseriyle bizi denizlerin derinliklerine, orada gerçekleşen yaşam döngülerine ve ekosistemlerin birbirine bağlı karmaşıklığına davet ediyor.
Carson, bu kitapta deniz canlılarının yaşam mücadelesini, onların hayatta kalma çabalarını ve ekosistemdeki rollerini derinlemesine işliyor. Deniz Rüzgârı Altında, çevre bilincinin gelişimine öncülük etmiş ve çevre koruma hareketini de etkilemiştir. Carson, insan faaliyetlerinin doğadaki dengeyi bozabileceğini vurgulayarak, çevresel sürdürülebilirlik konusunda önemli uyarılar yapmıştır.
"Deniz Rüzgârı Altında", bilimsel gerçeklerle şiirsel bir üslubu harmanlayarak eşsiz bir okuma deneyimi sunuyor. Bu başyapıt, doğa yazınına ve çevre bilincine katkılarıyla bugüne kadar büyük bir etki yaratmıştır. Bizler de bu önemli eseri Türkçe olarak sunmaktan gurur duyuyoruz.

Çift Olumsuz: Şehir ve İnsan Arasındaki Derin Bağlar"Çift Olumsuz", Ivan Vladislavić’in Türkçeye çevrilen ilk kitabı ve ...
16/01/2025

Çift Olumsuz: Şehir ve İnsan Arasındaki Derin Bağlar
"Çift Olumsuz", Ivan Vladislavić’in Türkçeye çevrilen ilk kitabı ve görsel anlatımın etkileyici bir şekilde romana dönüştüğü akıcı bir yapıt.
Apartheid dönemi Güney Afrika’sında üniversite eğitimini yarım bırakan Neville Lister, toplumdan yabancılaşmış ve geleceğe dair plansız bir gençtir. Babasının ısrarı üzerine ünlü fotoğraf sanatçısı Saul Auerbach ile geçirdiği bir gün, onun hayatını beklenmedik bir şekilde dönüştürür. Askerlikten kaçmak için Londra’ya gitmeye karar verir ve burada fotoğrafçılık yapmaya başlar. Yıllar sonra, apartheid sonrası Johannesburg’a döndüğünde, Saul Auerbach ile geçirdiği o etkileyici günün izlerini sürmeye karar verir. Bu karar, onun hayatında yeni bir dönemin kapılarını açar.
Vladislavić, sanat, fotoğraf, hafıza ve yaşamlarımıza yön verme çabalarını triptik bir kurgu ile ustaca harmanlıyor. Eser, bir kenti ve o kentin farklı yaşamlarını derinlikli bir şekilde betimlerken, karakterlerin içsel çatışmalarını da gözler önüne seriyor.
“Bana bir ömür boyu yetecek kadar ırkçı ayrımcılığa maruz kalmıştım… Tarih bensiz devam etmek zorundaydı.”

Blam’a Dair: Savaşın ve Yıkımın Gölgesinde Bir Hayat"Blam’a Dair", Aleksandar Tišma'nın başyapıtı olarak kabul edilen ve...
14/01/2025

Blam’a Dair: Savaşın ve Yıkımın Gölgesinde Bir Hayat
"Blam’a Dair", Aleksandar Tišma'nın başyapıtı olarak kabul edilen ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında hayatta kalan Miroslav Blam’ın içsel yolculuğunu takip eden bir roman. Savaş sırasında kaybettiği dostları ve tanıdıklarıyla birlikte, Blam Novi Sad’ın sokaklarında yalnız başına dolaşırken, savaşın dehşetini ve yitip giden insanların anılarını zihninde taşır. Tüccar Fiker, fırıncı Mentele, amatör futbolcu Špicer gibi birer hayalet haline gelen bu insanlar, Blam’ın yalnızlığında ve belleklerinde hep var olacaklardır.
Romanın derinliklerinde, tarih yazımının zorlukları ve şahitliğin önemi üzerinde duruluyor. Savaşın gerçekleri, hem o dönemdeki çarpıtılmış anlatılarla hem de sonrasında aktarılmaya çalışılan "gerçek"lerle iç içe geçerken, yazar ve karakterin içsel çatışmaları da bu ikilemi yansıtıyor. Tišma, geçmişi sırayla ve kronolojiyle değil, Blam’ın zihnindeki doğal akışa uygun bir şekilde anlatıyor.
"Blam’a Dair", savaş sonrası komünizm ve faşizm gibi ideolojilerin savurduğu bir kentte, hayatına devam edebilmek için bir anlam arayan Miroslav Blam’ın hatırladığı ve yaşadığı acılarla, tarihsel tekerrürün etkilerini sorgulayan çarpıcı bir ağıt olarak karşımıza çıkıyor.

Bizi Saran Deniz: İnsan ve Deniz Arasında Unutulmaz Bir Bağ"Bizi Saran Deniz", Rachel Carson’ın denizlerle olan derin ba...
12/01/2025

Bizi Saran Deniz: İnsan ve Deniz Arasında Unutulmaz Bir Bağ
"Bizi Saran Deniz", Rachel Carson’ın denizlerle olan derin bağımıza dair yaptığı kapsamlı bir keşif. 1951 yılında yayımlanan bu eser, sadece denizlerin oluşumunu ve ekosistemlerini incelemekle kalmaz, aynı zamanda insan ve doğa arasındaki ilişkiye de ışık tutar. Carson, bilimsel açıklamalardan ödün vermeden, etkileyici bir edebi üslupla okurlarını sürekli olarak merak içinde tutmayı başarır. Kitap, yayımlandığı yıl olan 1952’de Ulusal Kitap Ödülü ve John Burroughs Ödülü kazanırken, haftalarca New York Times çoksatar listesinde yer almış ve Oscar ödüllü bir belgesel filme ilham vermiştir.
Carson, kitabında okurları jeolojik bir yolculuğa çıkararak yerkürenin, denizlerin ve ayın nasıl şekillendiğini detaylı bir şekilde anlatıyor. Bu yolculukta, bildiğimizi sandığımız birçok olguya dair derinlemesine bilgiler sunuyor. Örneğin, rüzgârların, gelgitlerin, denizdeki sıcak ve soğuk su akıntılarının, deniz yaşamının karaya çıkışı gibi konular, Carson’ın hassas dengeyi gözler önüne serdiği ayrıntılarla ele alınıyor.
Denizle insan arasındaki ilişkinin temellerini de ustaca işleyen Carson’ın Seyrüsefer rotaları, coğrafyalar, iklimler ve denize dair fiziksel zorluklar karşısında insanların nasıl adapte olduğu da kitaba dahil edilen önemli başlıklardan. Carson, denizle olan bu ilişkiyi bir yandan hayranlıkla, diğer yandan egemen olma çabalarıyla birlikte sunar.
"Bizi Saran Deniz", yayımlandığından bu yana geçen yıllara rağmen geçerliliğini hâlâ koruyor. Bugün, iklim krizinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz bir dönemde, bu eser denizlerin ve okyanusların kırılganlığını vurgulayan çağdaş bir başyapıt olarak yeniden önem kazanmaktadır.

11/01/2025

Acil Durum: Dünyanın Kırılgan Dengelerine Bakış
Daisy Hildyard’ın Türkçeye çevrilen ilk kitabı "Acil Durum", bireysel hayatların ve geniş çaplı toplumsal olayların nasıl iç içe geçtiğini etkileyici bir şekilde inceliyor. Roman, farklı karakterler üzerinden küresel krizlerin, iklim değişikliğinden ekonomik çalkantılara, aile içi dinamiklerden kişisel kimlik arayışlarına kadar uzanan çeşitli sorunların bireylerin yaşamları üzerindeki etkilerini derinlemesine işliyor.
Anlatıcının bir taş ocağının tepesinde, henüz birbirlerini görmemiş bir kerkenezle, bir tarla faresini izlemesiyle başlayan roman, anlatıcının çocukluğuna ve İngiltere taşrasındaki yaşamına uzanarak devam ediyor. Anlatıcı, ismini bilmediğimiz genç bir kadındır ve hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, kendi köyünden öteye uzanmayan fakat küresel ağlarla iç içe geçmiş hayatını keşfederiz.
"Acil Durum", modern taşra yaşamını gotik bir karanlıkla ve İngiliz kırsalının doğal güzellikleriyle harmanlayan etkileyici bir metin. Türler arası şiddet, küresel iklim değişikliği ve toplumsal adaletsizlik gibi önemli meselelere değinen roman boyunca Hildyard sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor.

28/12/2024

"Yol Ayrımları", arkeoloji ve felsefenin sınırlarını aşan, insanın dünyayla ve kendisiyle kurduğu ilişkileri derinlemesine irdeleyen bir kitap. İnsanın küresel bir faile dönüşmesini etik ve politik bir bağlamda ele alan yazarlar, doğayı ve insanlığı sömüren süreçleri anlamak için yepyeni bir düşünce biçimi öneriyor.
Kitap, doğanın yok oluşu, cinsiyet eşitsizliği ve insanın köleliği gibi güncel problemlere bütünsel bir bakış açısı sunuyor. “Doğaya dönüş” mitinin ötesine geçerek, insanlık için sürdürülebilir ve politik anlamda güçlü çözümler arıyor. Jeoloji, antropoloji, arkeoloji ve felsefeyi bir araya getiren bu transdisipliner eser, düşünce dünyamızın sınırlarını genişletirken, günümüzün en önemli sorunlarına pratik bir yaklaşım getiriyor.
Eğer dünyayla kurduğumuz ilişkileri yeniden düşünmek ve bu ilişkilerin geleceğini şekillendirmek istiyorsanız, "Yol Ayrımları" tam size göre.

27/12/2024

Noor Naga’nın “Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa” adlı romanı, kimlik, göç ve aidiyet üzerine düşündürücü bir hikâye. Kahire’de kesişen iki farklı karakterin gözünden anlatılan roman, modern Mısır’ın çelişkileri ve bireylerin bu çelişkilerle nasıl başa çıktığı üzerine çarpıcı bir perspektif sunuyor.
Roman, hem evrensel hem de yerel temaları ele alırken, kültürel uyumsuzluk, dilin kimlik üzerindeki etkisi ve yabancılık hissi gibi kavramları ustalıkla işliyor. Noor Naga, karakterlerinin iç dünyasını derinlemesine aktararak okuyucuyu, kimliğin sınırlarını ve göçmen olmanın zorluklarını keşfetmeye davet ediyor.
"Bir Mısırlı İngilizce Bilmiyorsa", dil ve kimlik üzerinden bireysel ve toplumsal çatışmaları anlamak isteyenler için etkileyici bir okuma deneyimi sunuyor.

25/12/2024

Gaito Gazdanov’un "Uçuş" adlı romanı, Fransız Rivierası’nın göz alıcı manzarasında geçen, karmaşık bir aşk üçgenini anlatıyor. Genç Seryoja’nın yasak aşkı ve babasıyla olan çatışmaları üzerinden insan psikolojisinin derinliklerini keşfe çıkan bu eser, aynı zamanda II. Dünya Savaşı sonrası Paris’teki Rus göçmenlerin zorlu hayatlarına ışık tutuyor.
Gazdanov, aşkın ve tutkuların doğasını ustalıkla işlerken, okuyucuyu iki savaş arası dönemin unutulmaz atmosferine götürüyor. Türkçede ilk kez yayımlanan bu roman, modern edebiyatın öne çıkan eserlerinden biri olarak okurlarını bekliyor.

24/12/2024

Seyla Benhabib, “Sürgün, Vatansızlık ve Göç” adlı eserinde, çağdaş dünyanın karmaşık sınırlarını ve bu sınırların ötesine itilmiş insan hikayelerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Göç, ötekileştirme, kimliksizleştirme gibi kavramları tarihsel bir perspektifle ele alan Benhabib, insanlık tarihinin unutulmaz olaylarını ve bu olayların düşünsel etkilerini derinlemesine inceliyor.
Kitap, özellikle Yahudi halkının sürgün ve soykırım deneyimlerini, bu deneyimlerden doğan düşünsel çabalarla bir araya getirerek, bir bireyin düşünceleriyle hayatı arasındaki bağlantıyı etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Yahudi kimliği ile evrensel bir düşünür olma arasındaki gerilim, Benhabib’in analizinde güçlü bir şekilde hissediliyor.
“Sürgün, Vatansızlık ve Göç”, yalnızca geçmişin izlerini sürmekle kalmıyor; aynı zamanda günümüz dünyasına eleştirel bir bakış sunuyor. Küreselleşmenin yarattığı yeni sınırlar, toplumsal kimlikler ve insanlık onuruna dair önemli sorulara yanıt arayan herkes için bu eser, kaçırılmaması gereken bir rehber niteliğinde.

19/12/2024

Eva Illouz’un “Romantik Ütopyayı Tüketmek” kitabı, romantik aşkın modern dünyadaki kültürel ve ekonomik çelişkilerini mercek altına alıyor. Illouz, aşkın masum bir duygu olmaktan çıkarılıp kapitalizmin bir ürünü hâline gelişini, çarpıcı bir analizle gözler önüne seriyor.
“Romantik aşk, kapitalizmin yarattığı toplumsal bölünmelerin ötesine geçen kolektif bir ütopyadır.” Bu güçlü ifade, aşkın yalnızca bireysel değil, toplumsal bir dinamik olarak nasıl etkinleştiğini çarpıcı bir şekilde özetliyor.
Illouz, romantik aşkın toplumsal sınıflar, tüketim alışkanlıkları ve kültürel normlarla kesiştiği noktaları aydınlatırken, okuyucuyu modern aşkın mitleri ve gerçekleriyle yüzleşmeye davet ediyor. “Romantik Ütopyayı Tüketmek”, aşk ve kapitalizm arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir rehber.

Bu sene yılbaşı hediyeniz Livera'dan!  'de yer alan Livera Yayınevi'nde Kitapevine özel tüm kitaplarda %50 indirim sizi ...
16/12/2024

Bu sene yılbaşı hediyeniz Livera'dan!
'de yer alan Livera Yayınevi'nde Kitapevine özel tüm kitaplarda %50 indirim sizi bekliyor.
Siz de yeni yıl hediyenizi almak için Livera Yayınevi'ni ziyaret etmeyi unutmayın!

12/12/2024

Maxim Biller’in Türkçeye çevrilen ilk eseri Bruno Schulz’un Zihninin İçinde, Polonyalı yazar Bruno Schulz’un iç dünyasına büyüleyici bir bakış sunuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık gölgesinde, Schulz’un kendi zihnindeki hesaplaşmasını anlatan bu novella, rüya ile gerçeğin iç içe geçtiği bir anlatı sunuyor.

“Gördüğünüz gibi, sayın Bay Thomas Mann, diye geçirdi aklından Bruno, Drohobycz’de aklı başında olmayan tek kişi sizin taklidiniz değil.” Bu sözlerle başlayan Schulz’un, Thomas Mann’a yazdığı mektubu, sadece bir yardım çağrısı değil; aynı zamanda yaklaşan felakete karşı bir içsel direnişin de yansıması.

Biller, Schulz’un dünyasını hayal gücüyle yeniden kurgularken, okuyucuyu hem bireysel hem de evrensel bir hikâyeye ortak ediyor. Bruno Schulz’un Zihninin İçinde, savaşa, yalnızlığa ve yaratıcılığa dair unutulmaz bir anlatı. Gerçeküstü öğelerle dolu bu hikâye, okuru Schulz’un zihninin derinliklerine sürüklüyor.

Polat Özlüoğlu ile gerçekleştireceğimiz Kitap Okuma Kulübü’nün 26 Aralık 2024, saat 19:00 tarihindeki buluşmasında Latin...
09/12/2024

Polat Özlüoğlu ile gerçekleştireceğimiz Kitap Okuma Kulübü’nün 26 Aralık 2024, saat 19:00 tarihindeki buluşmasında Latin Amerika edebiyatının yükselen temsilcilerinden Samanta Schweblin’in ilk romanı 2017 Man Booker Ödülü finalistlerinden Kurtarma Mesafesi üzerine konuşacağız. Kitabınızı okurken bu keyifli günün detayları için takipte kalın!

Yazar Yekta Kopan ile 15 Aralık Pazar günü buluşmaya hazır mısınız? Unutulmaz anılar biriktirmek isteyen tüm okurlarımız...
03/12/2024

Yazar Yekta Kopan ile 15 Aralık Pazar günü buluşmaya hazır mısınız? Unutulmaz anılar biriktirmek isteyen tüm okurlarımızı, saat 15.00’te imza gününe bekliyoruz.

Kitap Okuma Kulübü’nün Kasım buluşmasında, Livera Yayınevi imzalı Tim Parks’ın Hotel kitabını konuştuk.  Polat Özlüoğlu ...
02/12/2024

Kitap Okuma Kulübü’nün Kasım buluşmasında, Livera Yayınevi imzalı Tim Parks’ın Hotel kitabını konuştuk. Polat Özlüoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen keyifli akşamımıza katılım gösteren tüm okurlarımıza teşekkür ederiz. Bir sonraki etkinlikte tekrardan buluşmak dileğiyle. Etkinliklerimizi kaçırmamak için bizi takip etmeyi unutmayın.

Mariana Oliver’in Göçmen Kuşlar kitabı, sınırların ötesine uzanan, hafıza, göç ve kimlik üzerine dokunaklı bir anlatı su...
30/11/2024

Mariana Oliver’in Göçmen Kuşlar kitabı, sınırların ötesine uzanan, hafıza, göç ve kimlik üzerine dokunaklı bir anlatı sunuyor. Göçmenlerin deneyimlerini, insanın yer değiştirme ihtiyacını ve aidiyet arayışını büyüleyici bir dille ele alan Oliver, her denemesinde farklı bir coğrafyaya, hikâyeye ve insanlık hâline odaklanıyor.

“Göçmen kuşlar için yer değiştirmeden tek bir yerde kalmak, ölümü kabullenmek demektir.” Bu çarpıcı cümle, kitabın temelini oluşturan göç kavramının derin anlamını ve zorunluluğunu gözler önüne seriyor.

Oliver, Kapadokya’dan Berlin’e, Normandiya’dan VHS kasetlerdeki hatıralara kadar geniş bir yelpazede, okuyucuyu evrensel ve bireysel hikâyelerin harmanlandığı bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Göçmenlerin dünyasına ışık tutan bu eser, hafızanın ve insanlık tarihinin bir parçası olan göçün şiirsel bir ifadesi.

Göç, hafıza ve kimlik üzerine düşünmek, sınırların ötesinde var olan hikâyeleri anlamak isteyen herkes için Göçmen Kuşlar, bir başucu kitabı olmaya aday.

Osman Fırat Baş’ın derleyip çevirdiği Çekmecemden Çeviriler, Leh edebiyatının büyülü dünyasına eşsiz bir yolculuk sunuyo...
20/11/2024

Osman Fırat Baş’ın derleyip çevirdiği Çekmecemden Çeviriler, Leh edebiyatının büyülü dünyasına eşsiz bir yolculuk sunuyor. Bu eser, farklı türlerdeki metinlerle okuyucuyu Polonya’nın edebi zenginliklerine davet ediyor. Wanda Dąbrowiecka’dan Stanisław Lem’e, Witold Gombrowicz’den Ryszard Kapuściński’ye kadar uzanan geniş yazar yelpazesiyle, her metin farklı bir hikaye, düşünce ve bakış açısını keşfetme fırsatı sunuyor.

Kitap, yalnızca bireysel hikayeler anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Leh edebiyatının evrensel değerlerini ve insan deneyimini yansıtan anlatılarıyla derin bir edebi haz sunuyor. Çevirmenin dediği gibi: “Zaman, kâğıdı yalnızca yok ediyor; insan ise zamanda kendisini mükemmelleştiriyor.” Bu eser, bir yandan Polonya’nın edebi tarihine ışık tutarken, diğer yandan evrensel edebiyatla buluşma noktası oluşturuyor.

Leh edebiyatına ve kısa metinlere ilgi duyan herkes için bu kitap, başucunda yer alacak bir hazine niteliğinde. Edebiyatın farklı tatlarını keşfetmek ve Polonya’nın kültürel mirasına yakından bakmak isteyenler için kaçırılmayacak bir eser!

Address

Bahçelerarası Mahallesi, Şehit Binbaşı Ali Resmi Tufan Sokak, No:3 Balçova
Izmir
35330

Opening Hours

Monday 10:00 - 22:00
Tuesday 10:00 - 22:00
Wednesday 10:00 - 22:00
Thursday 10:00 - 22:00
Friday 10:00 - 22:00
Saturday 10:00 - 22:00
Sunday 10:00 - 22:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Livera Yayınevi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share

Category