08/07/2024
ALİ NAR HOCA'NIN FİKİRLERİ YAŞIYOR!
İslâmî Edebiyat’ın üstadı ve büyük İslâm âlimi Ali Nar Hoca, Osmanlı bakiyesi münevverlerdendi. Geniş kültürü, derin ilmi, dine, kültüre ve edebiyata vukufiyeti; toplum yozlaşırken o değişmez, pörsümez ve eskimez değerlere sıkı sıkıya bağlı kalıp, değerlerini topluma sunabilmek için gösterdiği gayretle nadide bir şahsiyetti.
Ali Nar Hoca’nın geniş kültürü, dini ilimlere ve edebiyata düşkünlüğü, bu yolla insanımızı iyiye, güzele ve mutlak değişmez doğruya sevk için verdiği mücadele zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Onun uğruna mücadele verdiği değerler, Adem Aleyhisselamdan başlayıp yaratılmışların seyyidi Peygamber Efendimiz’le devam eden ve kıyamete kadar da güncelliğini koruyan değerlerdi. Bu değerlere inandı, bunlar için mücadele etti ve mücadele azminden taviz vermeden dâr-ı bekâya irtihal etti.
DİNDE REFORM VE DİYALOGLA MÜCADELE
O, hayatını dinde reform, mezhepsizlik, Peygambersiz İslam projesi ve dinlerarası diyalog fitnesiyle mücadeleyle geçirmiş, İslâm’a ve Peygamber Efendimiz (sav), ashab-ı kiram efendilerimiz ile sonradan gelen salihlerin bize ulaştırdığı Ehl-i Sünnet Akâid’ine yapılan saldırılar karşısında dik durmuş, bu fitneler vasıtasıyla İslâm’ın içini boşaltmaya yönelik cereyanlarla kıyasıya mücadele etmiştir. Mezhepsizlik, dinde reform düşüncesini tenkid, dinlerarası diyalog fitnesiyle mücadele ve Sünnet düşmanlığıyla mücadeleyle bir ömür geçirmiştir.
2008 yılında hocamızla birlikte çıkarttığımız “Doğru Yorum” gazetesiyle bu mücadeleyi verdik. Yine Ali Nar Hocamızın yazdığı “Akâid Risaleleri, İslâm İnancı, Son Asır Ehl-i Sünnet Âlimleri, İslâmî Düşünüş ve Yaşayış Çevresinde, Tevhid’in Esasları (tercüme), İlmi Kelâm Dersleri, İçtihad, Müctehidler ve Mezhepsizlik Tehlikesi, Dini Modernizmin Üç Şövalyesi, Nusayrilik ve Suriye’de Nusayri Zulmü, Zihin Özürlü İslâmcılar ve CEMAR Mezhebi, Büyük Kavga (dinde yenilikçilerle kavgası), Ehli Kitap Cennetlik mi?, Dinde Yenilikçiler ve Buluşma Noktaları, Kırk Hadisle Müslüman Kimliği, Hicret, Kur’an Dersleri” gibi eserler bu yolda uğraşlarını göstermeye kifayet eder.
2006 yılında çıkarttığımız “Dinlerarası Diyalog Fitnesi” kitabı, Ali Nar Hocamızın Peygambersiz İslâm Projesi’nin bir ayağı olan dinlerarası diyalog fitnesine karşı duruşuna ve mücadelesine sadece bir örnektir.
İSLÂMÎ EDEBİYAT
Ali Nar Hocamızın geniş kültürü, dine, kültüre ve edebiyata vukufiyeti, sadece dini ilimlerde değil, edebiyatta da kendini göstermiş; değişmez, pörsümez ve eskimez değerleri edebiyat vasıtasıyla da topluma anlatmak için gayret etmiş, İslâm’ın güzelliklerini topluma telkin edebilmek için “İslâmî Edebiyat”ı benimsemiş, bu yolla geniş kitlelere mesaj vermek için çalışmış ve Türkiye’de İslâmî Edebiyat’ın öncüsü, üstadı olmuştur.
Türkiye’de İslâmî Edebiyat kavramını kullanan, yaygınlaştıran, sistemleştiren ve markalaştıran Ali Nar Hoca’dır. Bu kavramı Türkiye’de yerleştirmek için “İslâmî Edebiyat” dergisini ve “İslâmî İlimler, Kültür ve Edebiyat Vakfı (İSEV)”nı kurmuştur.
Ali Nar Hoca, İslâmî Edebiyat’ı “İslâmî tahassüsle söylenen söz sanatı” şeklinde tanımlamıştır. Şeyh Nedvi gibi Ali Nar Hoca’nın tutumu da “tebliğ” anlayışından çok “ahlakî telkin” anlayışıdır ve bu yönüyle Lebid’e, Hassân b. Sâbit’e, Züheyr’e ve Necip Fazıl’a benzer. Ali Nar Hoca, İslâmî Edebiyat’ı “İslâmî tahassüsle söylenen söz sanatı” şeklinde tanımlamış ve İslâm dinini kitlelere anlatırken “tebliğ” anlayışından çok “ahlakî telkin” metodunu kullanmıştır. Bizim edebiyatımızda, geleneğimizde var olan “münacat, naat, büyükleri medih ve kötülere yergi” ahlakî telkin taşıyan türlerdir. Hocamızın yaptığı da tam anlamıyla budur.
Aslında Ali Nar Hoca, sözün gücünün farkındadır ve bu gücü İslâm’ın emrine verme gayretindedir. Hedef, İslâm’ı anlatmak olunca en beliğ anlatmaktır hedef ve bunun için telkin anlayışı vardır hocamızda.
FİKİRLERİ YAŞIYOR!
İşte böyle bir değerin aramızdan ayrılmasının üzerinden yedi yıl geçti. 16 Temmuz 2015 yılında dâr-ı bekâ’ya uğurladığımız Ali Nar Hocamız, sadece İslâmî Edebiyat’ın üstadı değil, aynı zamanda “Mezhepsizlik, Kur’an Müslümanlığı, Dinlerarası Diyalog Fitnesi ve Dinde Reform” fitnelerine karşı mücadelesiyle de ön plana çıkmış İslâm âlimi ve mütefekkiriydi.
Hocamızın vefatından sonra mücadelesini devam ettirme gayretindeyiz. Hocamızın bize yüklediği emanetin, misyonun ve vasiyetin farkındayız. Onun adını yaşatmak aslında verdiği mücadelesini yaşatmaktır. Bir taraftan adının iki İmam Hatip’e verilmesi için gayret gösterdik ve bugün Maltepe’de Ali Nar İmam Hatip Ortaokulu ve Fatih’te Ali Nar Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde adı yaşamaktadır. Akaid konusundaki “İslam İnancı ve Akaid Risaleleri” ile edebi eserlerinden “Uzay Çiftçileri ve Arılar Ülkesi” romanlarının yeni baskılarını yaptık. Vefatından önce kendisinin de onay verdiği “Ali Nar Hoca ve Düşünce Yapısı” kitabında hocamızın hayatını ve fikirlerini özetlemiştik. Hocamızın eserlerini yayınlamaya devam edeceğiz. Yine “İslâmî Edebiyat” dergisi de düzenli olarak yayınına devam etmektedir. Hazırlıklarına devam ettiğimiz Ali Nar Hocamızın hayatını anlattığımız belgesel çalışması da devam ediyor.
Bir taraftan ismini, bir taraftan eserlerini yaşatmaya çalışırken en önemlisi de hocamızın fikirlerini yaşatma gayretindeyiz. Çalışmak bizden, tevfik Allah-u Teâlâ’dandır.
ANMA PROGRAMI
15 Temmuz 2024 Pazartesi günü saat 18.00’de Edirnekapı Şehitliği'ndeki mezarı başında anacağız.