Modernite'nin ortaya çıkışından günümüze kadar değişim-dönüşümler göstermiştir ki, modernite dediğimiz mefhum, kendisini, en temelde iktidar, ahlaki-politik toplumun çözülüşü, merkezilleşme ve ulus-devletleşme üzerinden kurmuştur. Bir iktidar ve ilişki biçimi olarak kapitalizm, modernite sürecinin kılcal damarlarına kendisini yedirerek, evrensel kılarak bütün dünyanın yerlilerini ve toplumlarını t
ahakküm altına almııştır. Böylelikle kapitalist modernite, bir "dışarısı" bırakmayacak şekilde son birkça yüzyılda kendisini evrenselleştirmiş ve insanların ideoloji ve zihin yapılarının tek hakimi olmuştur. En sosyalist, toplumcu olarak addedilen rejimler, sistemler bile esasında kapitalist modernitenin dayattığı, iktidar biçimleri ve tekelci ekonomi içerisinde kaybolup gitmiştir. Fakat bütün bu tahakküm mekanizması tabii ki de kendi mezar kazıcılarının habercisi de olmuştur. Bütün bir antikiteden günümüze kadar olan süreci ele alan uygarlık çözümlemeleri, kapitalist olmayan alternatif ekonomi çalışmaları, ahlaki-politik yana bir tavır ve reel sosyalizmin eleştirisi günümüzde, kapitalist moderniteden çıkış yolu olarak alternatif bir modernite deneyiminin habercisi olmuştur. Bu alternatif modernite Demokratik Modernite olarak her geçen gün somutlaşmaktadır. Demokratik Modernite dergisi bu entellektüel çalışmalara katkı yapmak amacıyla iki ayda bir yayın yapmak üzere kurulmuştur. Bu hususta Demokratik Modernite Dergisi:
*Mevcut sistem ve değerler skalasını aşmayı esas alan tüm görüş ve düşüncelere beşiklik yapacak sadece sistem eleşltirileri ile yetinmeyecek, alternatif sistem ve okumalar geliştirecektir. Modernitenin sac ayağı olan kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devlete karşı alternatif olarak demokratik toplum, eko-endüstri ve demokratik konfedearlizmi önerecektir.
*Uygarlık nehrinin ilk doğuş kaynağından itibaren analiz ederek günümüze getirecek, uygarlık nehri içinde şekilden şekle, kılıktan kılığa giren devlet, iktidar, sınıf,zor, kent gibi olguları onları doğuran dinamikleri zaman ve mekan bağlamında ele alacak, bu olgular üzerindelki kamuflajı kaldıracaktır.
*Günümüzün çağ ve uygarlığıyla hesaplaşacak, insanlığı koruyacak yeni bir ideolojik kültür girişimi başlatma gareti içinde olacak, anlamını yitirmiş dev boyutlu maddi kültüre karşı yeni bir ahlak sistemi önerecektir.
*Erkek egemen sistemin tahakküm ve sömürüsünün sonucu olarak bozulan toplumsal ekolojik dengenin yeniden inşası için insanın doğanın bir parçası olduğundan hareketle, doğa ve toplum üzerindeki hertürlü tahakküm ve sömürüye ve buna yönelik girişimlerek arşı mücadele edecektir.
*Milliyetçi, dinci. pozitivist bilimci, cinsiyetçi ideolojileri eleştirecek, bu ideolojilerin hegemonya kurmasının karşısında olacak, toplumun ahlaki ve politik yapısını aşındırmadıkça her görüş , düşünce ve inancın serbestçe ifade edilmesi hakkını savunacaktır.
*Ulus-devletin katı mekrezli, düz-çizgili, bürokratik yönetim ve idare anlayışına karşılık, tüm toplumsal grupların ve kültürel kimliklerin kendilerini ifade eden siyasi oluşumlarla toplumun özyönetimini gerçekleştireceği bir içeriği esas alacaktır.
*Kapitalist modernite karşıtı ideolojik ve poliitk akımları teşvik ederken pozitivist sosyolojiyi aşan sosyal bilim çalışmalarına dayanacaktır.