Demos Yayınları

Demos Yayınları demos yayınları, 2006 Mart’ında yayın hayatına başladı…
Yunancada “halk” anlamına gelen “demos”tan aldık adımızı. Kitap, üretimdir; bireycileşmenin panzehridir.

demos, yayın çizgisini belirli bir kesim, belirli bir alan; belirli konu ya da konularla sınırlayan bir yayınevi değildir. Toplumu, halkı ilgilendiren; kültürümüzü sahiplenen, ilerleten; kültürel kaynaşmaya hizmet eden, insanlarımızda ufuk genişliği yaratacak yayımlar demos’la bulunsun istiyoruz. Kitap, değerdir…
Kitap, paylaşımdır, emektir, sevgidir. Kitap, asalaklığa vurulan en büyük tokatlardan

birisidir. Kitap, geçmişten geleceğe uzanan yıkılmaz bir köprü; tarihin sarsılmaz tanıklığıdır. demos, kitaptır…

“demos publishing” has begun as an independent publishing company with publishing books in march 2006. Our name is demos, which means the people in the Greece
demos is not a publishing company that will limit themselves with a certain subject, area or subject. We want publishings that are important to society, that will own our cultura, and make it go further, and that will make people think more clearly, to meet under our company, demos. Books are precious. Books mean efford, love and the feeling of sharing. Books are the biggest slap on the face to parasites. Books are productions, and the biggest antidotes of selfishness. Books maket the unbreakable bond between the past and the future; they are the best witnesses of history
demos, is books.

DEVRİMİN VİCDANI-Ateşte Yıkanan Sözler Aydın Mutlu Dinçoğul demos yayınları Vicdan, her daim masum ve özgür kalma irades...
20/10/2024

DEVRİMİN VİCDANI-Ateşte Yıkanan Sözler
Aydın Mutlu Dinçoğul
demos yayınları

Vicdan, her daim masum ve özgür kalma iradesi içindedir ve esas olarak hayatın masumiyetini ve doğallığını korumak amacındadır.
Vicdanları körelten, hiyerarşik zihin üreten iktidarcı eğitimlerdir. Vicdandan azade bir iktidarlaşma, hakikatleri örtmekle ve çarpıtmakla başlar; iktidarsız bir iktidarlaşma ise devrimin vicdanıdır.
Tekil hiyerarşik iktidarlaşma, insan olmaktan çıkış ve insanca yaşamdan kopuş demektir. İktidarsız bir iktidar ise, sadece ihtiyacın kadarını sahiplenmeye ve geri kalan her şeyi adaletle bölüşmeye dayanan bir bilinçle inşa edilir.
Bu kitap, merhameti ve şefkati sonsuz kılan vicdani özgürlük ve vicdani birlik sürecine katılım için açık bir çağrıdır.
Cinsler, türler ve insanlar arasında, merhameti ve şefkati sonsuz kılmak yerine kin ve nefreti kışkırtanlar, insanlığın doğayla dost olmasını engellemek ve varlığın birlik ve kardeşliğini yıkmak isteyenlerdir. Biz bu gidişe Lâ, Hayır! diyenleriz. Biz barış ve kardeşlik için vicdani bir duyarlılıkla, iyiliğin küreselleşmesi için sorumluluk almak isteyenleriz.
İnsanlık, zenginlikten şımaran zalimlerin kışkırtmalarıyla ayrışmış ve ötekileştirme cehenneminde yangınlara atılmıştır. Bu cehennemden çıkmanın tek yolu, tarihsel bir yüzleşme ve arınma sürecinin layıkıyla tamamlanmasıdır. Bu süreç, vicdanları özgür kılma sürecidir. Bu süreç, üstünlüğün, ancak iyilikle varoluş döngüsüne katkı sunarak kazanılabileceğini ve varoluşun doğal dengesini korumanın, insan olmanın bir erdemi olduğunu bilince çıkarma sürecidir.

RIZA MAKAMI-HASAN RIZASevtap Demirtaş-Gürcan Kaftandemos yayınlarıTarihe ışık tutan araştırmalar, güçlü hikâyeleri ve ka...
20/10/2024

RIZA MAKAMI-HASAN RIZA
Sevtap Demirtaş-Gürcan Kaftan
demos yayınları

Tarihe ışık tutan araştırmalar, güçlü hikâyeleri ve kadim hafızası olan toplumlar için değer taşıyan ve toplumların ortak kültür hazinelerini muhafaza edip ebedileştirerek gelecek kuşaklara aktarmada başat rol oynayan önemli kaynaklardır.
Bu derleme, uygulamalarıyla Mevlevi tarihinde iz bırakan, aşktan, sevgiden mülhem dinler üstü bir anlayışın günümüzdeki temsilcisi Hasan Rıza Dede’nin anısını tarihe nakşedip ebedileştirmek ve abideleştirmek amacıyla kaleme aldığımız hagiografisi yanında, onun bizi bize, bizim de onu sizlere anlatma gayretlerinin mütevazı bir ürünüdür.
Amacımız, 1934-2018 zaman ekseninde dünyaya geliş amacına uygun olarak Hz. Muhammed, Ehl-i Beyt ve Hz. Mevlana’yı ruhunda cem edip beşeriyetten Tanrısallığa rücu etmiş döneminin son Mevlevi Postnişini, Mürşid-i Kamil Hasan Rıza Dede’nin sıra dışı yaşamına kapı aralamak düşüncesiyle onun fikirlerine ve hizmetlerine saygı duruşu olduğu kadar zamanlar ötesi manası üzerine batıni hakikati yanında objektif yönüyle de tarihe ve gelecek kuşaklara miras olacak bir derleme gerçekleştirmekti.
Hasan Rıza Dede’yi merkeze oturttuğumuz bu çalışma, ayrıca onun hırkası altında maddeden manaya yönelen yolculukları ile yaşayan bir simurg hikâyesi olarak manevi evlatlarının yolculuklarını ve kendi menkıbelerindeki ‘Hasan Rıza Dede’ ifadeleriyle anılarını da içermektedir. Temel fikir, ‘Tanrı’nın ete kemiğe bürünüp insan olarak göründüğü’ ve yine Hz: Mevlana’nın ifadesiyle: “Her şeyi kaybettim ama kendimi buldum!” mesajını okuyucuya verebilmek, onun ayak izlerinden yürüyebilmekti.
Bu mütevazı çalışmada siz okurların gönlüne, ruhuna hitap edebildiysek hedefimize ulaşmış olmanın sevincini yaşayacağız. Başarabildiysek ne mutlu bize!

AHMET BEY Berna Polattimurdemos yayınları Kelimelerin, sözcüklerin azlığı ya da çokluğu bir şeyi ifade etmenin kıstası d...
15/10/2024

AHMET BEY
Berna Polattimur
demos yayınları

Kelimelerin, sözcüklerin azlığı ya da çokluğu bir şeyi ifade etmenin kıstası değildir, öyle ki tek bir sözcük dahi tüm satırların özeti olabilir.
Burada algıdan söz edebiliriz; işitilemeyen, görülemeyendir algı.
Bu yüzden sözcüğün görünen manasından ötesi ancak görmeyi seçenlere açılır.
Mesele çok ya da az konuşmanın, çok ya da az okumanın, bilmenin ya da bilmemenin ötesinde bir algı, bir anlayış, bir evrim meselesidir.
Tek bir sözcük bir dünya dolusu anlatımın efendisi olabilir. "Doğru sözcükle yan yana gelmeye niyetimiz olsun yeter ki."

11-12-13 EKİM'DE (MALTEPE ETKİNLİK ALANI'NDA)3. SERÇEŞME HÜNKÂR HACI BEKTAŞ VELİ FESTİVALİ'NDEYİZ...YOLU DÜŞEN OKURLARIM...
10/10/2024

11-12-13 EKİM'DE (MALTEPE ETKİNLİK ALANI'NDA)
3. SERÇEŞME HÜNKÂR HACI BEKTAŞ VELİ FESTİVALİ'NDEYİZ...

YOLU DÜŞEN OKURLARIMIZI VE DOSTLARIMIZI BEKLERİZ

ERKEK GİBİ KADIN Muhsine Arda demos yayınları ilk baskısı 1 ekim 1992 tarihinde basılan kitap, 32 yıl sonra yeni baskısı...
01/10/2024

ERKEK GİBİ KADIN
Muhsine Arda
demos yayınları

ilk baskısı 1 ekim 1992 tarihinde basılan kitap, 32 yıl sonra yeni baskısıyla demos yayınları'nda...

Yaşamım boyunca
bırakmak istemediler,
beni; bana.

Sevenlerim;
“Erkek gibi kadınsın” dediler.

Çekemeyenlerim;
“Ne idüğü belirsiz,
biraz, ne bileyim, şey” diye nitelediler?

Ama ben,
ne erkek gibiyim,
ne şey gibi.

Ben, düpedüz dişi bir insanım;
insanlığımın bilincinde-sevincinde,
kadınlığımın bilincinde-sevincinde

Yaşıyorum yaşamı, doğru bildiğimce!

25/09/2024
Garip Dede Cemevi’nden…
19/09/2024

Garip Dede Cemevi’nden…

19-22 Eylül tarihlerinde 11. SARIYER EDEBİYAT GÜNLERİ'ndeyiz...TÜM OKUR VE DOSTLARI STANDIMIZA BEKLERİZ...
16/09/2024

19-22 Eylül tarihlerinde
11. SARIYER EDEBİYAT GÜNLERİ'ndeyiz...

TÜM OKUR VE DOSTLARI STANDIMIZA BEKLERİZ...

KENDİNE UYANIŞ YOLCULUĞU/Gerçeği Duymaya Hazır mısın?Kevser Yeşiltaş demos yayınları https://www.demosyayinlari.com.tr/k...
15/07/2024

KENDİNE UYANIŞ YOLCULUĞU/Gerçeği Duymaya Hazır mısın?
Kevser Yeşiltaş
demos yayınları
https://www.demosyayinlari.com.tr/kendine-uyanis-yolculugu

“Kendine Uyanış Yolculuğu; Gerçeği Duymaya Hazır mısın?” kitabına yazmış olduğum tüm kelimelerin liyakatinde olmayı talep ediyorum ve haddimi aşmaktan edep ederim.

“Kendine Uyanış Yolculuğu” kitabında, naçizane ben hatırlatacağım, sen de hatırlayacaksın. Neyi hatırlayacaksın? Kendi ruhundan akseden ilhamları alarak zaten özünde bildiğin bilgileri hatırlamış olacaksın. Beraber yürüyeceğiz, yani yan yana bir yolculuk. Ben hatırlatırken sen de o ân hatırlamış olacaksın ve bir hâl yaşayacaksın. Şunu unutma ki, hayatın boyunca deneyim yaşayabilirsin, imtihanları aşabilirsin, başarılı olabilirsin; ancak hâl yaşamak çok farklı bir duygu durumudur. Hâl yaşamak, farklı bir bilinç düzeyidir. Yüksek ilahi duygu durumu ile yaşadığın hâl senin tekâmülünü hızlandırır. Yoksa deneyim yaşadın, bir çıkarımın oldu ama bu yeterli değil, yetmiyor yani. Bu yüzden bu kitabı aldın. Bunu hatırlamak için.

Hâl yaşamak çok önemli. Hâli nasıl yaşarsın? Kendine yakın olan ve kendine yaklaşan, kendi ile barışan ve kendine kavuşan insan, ruhun ilhamlarını alabiliyor. Hasta ise iyileşiyor. Yaşlanmış ve çökmüş ise gençleşiyor. Kısaca; düşüncen değiştiğinde, hakikatindeki tüm bilgi partiküllerini transfer edebiliyorsun bu bilincine, yani download edebiliyorsun ve bu bir yenilenme oluyor sende.

Tüm insanların karnı doyuyor ama ruhu doymuyor. Bu yüzden hasta, bu yüzden çaresiz insanlık. Sen artık hâller yaşayarak gönül ehli olanların, sadıkların yoluna doğru ilerliyorsun. Gönül ehli olanların gönül kitaplarında bu bilgiler dürülü ve onları çıkarmakla mükellef. Sen de hakikatindeki bilgileri ortaya çıkarmakla görevlisin. Bildiğini bilme boyutuna erişme hâlidir bu. İşte bu, bildiğini bilme boyutudur. Sonucunda açığa çıkacak olan senin hatırlama boyutundur. Biz bu boyuta ulaşabilenler ve ulaşmaya çaba gösterenlerle yolumuza devam ediyoruz. Ben naçizane, bu kitap ile, bir boşluğa hitap etmiyorum. Zaten yüreği aşk ile dolu olan can dostlara hitap ediyorum.

Evet sen sevgili can dost, kitabı okuyarak hem kendi bireysel olan ferdiyet makamını yani Muhammediye makamını inşaa edeceksin hem de Birleşik Alan ve Morfik Alanda büyük bir etki yaratarak bütünün şifasına katkı sağlayacaksın. Çünkü okuyor olacakların öyle gelişigüzel cümleler değil. Her biri bir bilinç üzerine oluşturuldu ve yüksek benliğine hitaben farkındalığını geliştirme ve geçmiş travmalarını şifalandırma üzerine kodlandı. Tüm cümlelerin birinci vazifesi, sendeki hatırlama boyutunu açığa çıkarmak.

İşte hatırlamak, bir hâldir. Ancak hatırlamaya başladığın vakit, hâl yaşamaya başlarsın. Bu nasıl olacak diye soracak olursan: Sükunet bir yoldur, sükunet bir nötr hâlidir. Sükunet; suskunluk, sus pus olmak, etliye sütlüye bulaşmamak, pasifize olmak değil; bilakis aktif ve bilinçli olmak demektir. Eğer bu aşamaya geldiysen, farklı deneyim sahaları ortaya çıkacaktır. Kendi ‘hakikat olan’ ‚kendinle kavuştuğunda hissedeceksin bu hâli. Bu hissediş, hiçbir şeye benzemez; dünyadaki hiçbir duygu ve düşünce bunu tarif edemez. Kendine kavuştuğunda, bunu derinden bilirsin ve o huzurla yola devam edersin. Âdem’de âlemi, âlemde Âdemi seyredersin.

Elindeki kitabı sana emanet ediyorum. Kitap, onu okuyanındır. Yani “Kendine Uyanış Yolculuğu“ kitabı, senin kitabındır. Sana emanettir. Bu kitaptaki Gerçeği, hemen şimdi Duymaya hazır mısın? Tüm zamanlarına ve tüm bedenlerine şifa olsun, mübarek olsun.

RUMELİ'DE ÇERAĞLAR HÂLÂ YANIYORAyhan Aydın demos yayınları Uzun yıllardan beri Alevilik-Bektaşilik konusunda alanda yapt...
13/07/2024

RUMELİ'DE ÇERAĞLAR HÂLÂ YANIYOR
Ayhan Aydın
demos yayınları

Uzun yıllardan beri Alevilik-Bektaşilik konusunda alanda yaptığı araştırmalar, söyleşiler, organize ettiği toplantılar ve radyocu-televizyoncu kimliğiyle de tanınan Ayhan Aydın, Balkanlar’a sevdalı bir gazeteci-yazardır.
Birçok kez Balkan (Rumeli) ülkelerindeki Alevi-Bektaşi topluluklarına yönelik yaptığı geziler, söyleşi ve etkinlikler, inanç merkezi ziyaretleriyle bu konu da öncü bir gayret gösteren Aydın, bu alanda ülkemizde en yoğun emek veren isimlerden birisidir.
Arnavutluk; tüm Balkan ülkeleri içinde Bektaşi nüfusunun en yoğun olduğu ülkedir. Kuzey Makedonya, Kosova halen Bektaşiliğin bu bölgede canlı bir şekilde yaşandığı diğer ülkelerdir. Bosna-Hersek ve Romanya’da bu kadim inancın izleri halen varlığını sürdürmektedir.
Bu ülkelerdeki inanç merkezlerini, inançla ilgili etkinlikleri, inanç önderlerini de bizlere tanıtan Aydın, bu coğrafyada da son yılların canlı tanıklığını yapmış, bu konulardaki ayrıntıları da kaleme almıştır.
Ayhan Aydın ilk iki kitabında olduğu gibi; bu kitabında da, bu ülkelerde yaşayan Bektaşilik’le ilgili birçok gezisi, söyleşisi, izlenimleri ve özellikle Makedonya’daki Harabati Baba Tekke üzerinde oynanan oyunları en geniş şekilde kamuoyuyla da paylaşıp Balkan ülkelerindeki Alevi-Bektaşi topluluklarının yaşadıkları problemleri de birinci elden bizlere aktararak, olaylar hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayarak bizleri aydınlatmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümünde, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Anadolu aydınlanmasının da köklerinden ve ayrılmaz bir parçamız olan Rumeli erenlerinin yolundan gidenlere selam olsun.

ZORAKİ GELİNRezan Çakmaz demos yayınları https://www.demosyayinlari.com.tr/zoraki-gelinKaç çeşit taciz var? Kaç çeşit te...
03/07/2024

ZORAKİ GELİN
Rezan Çakmaz
demos yayınları
https://www.demosyayinlari.com.tr/zoraki-gelin

Kaç çeşit taciz var? Kaç çeşit tecavüz? Beyinlerimizin uğradığı iğfalleri saymıyorum bile. Korkuyla susuşlarımız yavaş yavaş ölüme gidiş değil mi? Sessiz kalışlardaki çığlıklar ... Köşeye sıkıştıkça yapmayı düşünmediğimiz acıtma, zarar verme duygularının adeta bizi etkisi altına alması ... Kişi tecavüzcüsüne âşık olur mu dememek lazım. Kaçıp kovalama, birbirlerine kurdukları tuzaklar sonrasında ters köşeye düştüklerinde ya daha çok delirecekler ya da ... Ya birbirlerine itecekler ya da hızla birbirlerine doğru çekilecekler. Konu toplumsal yaraysa, kahramanlarımız birbirinin aynı iki deliyse, olaylar kendi akışında sürer gider, müdahil olunmaz. Ya birbirlerini gırtlaklayacaklar ya da çekim yasasının doğal sürecini yaşayacaklar.
Roman, berdel kurgusu etrafında gelişir. Ailesi tarafından hor görülen Mercan, animasyon bölümünde okuyan genç bir kızdır. Hayatı için ödediği sayısız bedeller Mercan'ı güçlü yapar. Mercan, zorla evlendirilirse, evlendiği adam onun ailesinden aşırı nefret eden kibirli kendini beğenmiş bir playboysa ...
Cihan'ın başlangıçta esip gürleyen, şeytansı tavırları Mercan gibi tatlı kaçıkla evlendikten sonra sizce nasıl gelişir?

KADINI VUR ŞARK'I DÜŞÜRNurlan Nazlı Kaya demos yayınları (Kuşlar Cinayeti Çabuk Unuttu Serisinin 3. Kitabı)Kitap; Kadim ...
29/06/2024

KADINI VUR ŞARK'I DÜŞÜR
Nurlan Nazlı Kaya
demos yayınları

(Kuşlar Cinayeti Çabuk Unuttu Serisinin 3. Kitabı)

Kitap; Kadim doğu-batı çatışmasını kendi evreni içinde anlatıyor. Doğunun beş büyük beyi madencilik yaparak kudretli bir varlığa sahip olurlar. Ama bu varlıklarda batının efendilerinin de gözleri vardır ve beklenmedik bir cinayet doğuyla batıyı yine karşı karşıya getirir. Aşktan bir cinayet, cinayetten bir savaş çıkar...

ARİFLERLE SOHBET EŞLİĞİNDEBerna Polattimurdemos yayınları Kimi zaman bir sohbet kimi zaman da monolog olarak ilerleyen d...
28/06/2024

ARİFLERLE SOHBET EŞLİĞİNDE
Berna Polattimur
demos yayınları

Kimi zaman bir sohbet kimi zaman da monolog olarak ilerleyen derin anlatım içeriği ile toplumdaki insanın geldiği son noktayı ve insani değerleri yitirmenin gerçekliğini dile getirmek üzere kaleme alınmıştır.

Sohbetimize dahil olan tüm Ariflerin hikayeleri ise gerçektir.

Elif, Yaşar, Engin, Aziz, Zühre, Zevcan ve daha niceleri. ..

Aysel Gürel ise birçok sohbetin baş kahramanıdır.

Sizi bu kez biraz farklı bir yolculuğa çıkarıyoruz Ariflerle.

Hem kavgası hem sevdası bitmeyenlere!

YESEVİ'YE İKRAR VERENLERHasan Kudret Yesevidemos yayınları https://www.demosyayinlari.com.tr/yeseviye-ikrar-verenlerAynı...
22/06/2024

YESEVİ'YE İKRAR VERENLER
Hasan Kudret Yesevi
demos yayınları
https://www.demosyayinlari.com.tr/yeseviye-ikrar-verenler

Aynı aileden insanların ilk yerleşim yeri mekânı olan Şeyh Hasan köyü ile Onar köyü sakinleri, ana dilleri olan Türkçeyi konuşurken, göçedenlerin Kırmanç dili hâkim olan yörede Zazaca’yı yine Kürtçe’nin bir lehçesini konuşmayı öğrendiler. Aynı ailenin evlatları, iki ayrı yörede iki ayrı dili konuşur oldular. Bir aileden kardeş olanlardan ilk yerleşim yerinde kalanlar Türkçe, göç edenler farklı iki ayrı lehçeyi konuşur oldular.
Bu boylar, gittikleri yerlerde hâkim olan dili konuşsalar da ibadet dilleri hep Türkçe icra edildi. Çünkü göç edenlerin tamamı Şeyh Hasan Onar ve Şeyh Ahmet Dede Ocağı’ndan ayrıldıkları için ibadet dili hep Türkçe kaldı, değişmedi.
Mayıs 1787 yılında Osmanlı Padişahı 1. Abdülhamit, bölgede bulunan iş birlikçileri voyvodaları, Hamidiye Alayları, Yavuz’dan ve İdris-i Bitlisi’den itibaren süregelen dostlarının ihbarları üzerine dönemin Padişahı Osman oğullarından 1. Abdülhamit, bir ferman göndererek Şeyh Hasanlıların ileri gelenlerin 25 kişinin kellesini istemişti. (Ferman Mayıs 1787 1. Abdülhamit; 39 Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Cevdet zaptiye No: 576)
Bu hadisenin iki türlü anlatımı var. Biri, bütün voyvodaları ile Hamidiye Alayları ile bölgedeki iş birlikçileri ile İdris-i Bitlisi zihniyeti ve artıkları ile Şeyh Hasanlıların etrafını sarıp istenen 25 kellenin de ötesine geçerek 100 kişinin kellesi kesilerek padişaha gönderildiği şeklindedir.

Address

Hobyar Mahallesi Cemal Nadir Sokak Büyük Milas Han No: 24/12 Cağaloğlu
Istanbul
34200

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 15:00

Telephone

+902125266028

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Demos Yayınları posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Demos Yayınları:

Share

Category