24/03/2022
********************************
Çopuroğlu KOCA SEYİT DESTANI
********************************
Dağlar! Dağlar! Yüce dağlar!
Göğsü yeşil, koca dağlar!
Bir sır saklar kucağında,
Yatmış uçtan uca dağlar..
Kaz Dağları! Kaz Dağları!
Geyik, şahin, kaz dağları..
Kışı belki kar boran ya,
Hele bir gör yaz dağları..
Sahilinde boydan boya
Mavi deniz koydan koya.
Afrodit'in, Sarı Kız'ın
Söylencesi soydan soya..
Çaka Beğ de çıkmış idi,
Ötelere bakmış idi.
Sarı Saltuk, Balkanlara
Nefes olup akmış idi..
Bu dağlarda çok nam saldık,
Bin yıllardan beri kaldık.
Atatürk ve Fatih ile
“Hektor’un öcünü aldık!..”
Ve onlardan nice zaman,
Eksilmez sis, kalkmaz duman.
Bir şey daha anlatılır,
Daha görklü, daha yaman!.
Bu, "Seyit"in öyküsüdür,
Tarihin destan süsüdür.
Çanakkale önlerinde,
Bir özgürlük türküsüdür...
Seyit demek, erlik demek,
Bir bedende birlik demek.
“Bir Türk dünyaya bedel”se,
Aynı ruhla dirlik demek..
Öncekiler yitmiş sisten,
Onunkisi gerçek destan.
Kaz Dağları, ruhu ile,
Güller açan bir gülistan..
O; bu dağların çocuğu,
Kabrinden yükselir tuğu.
Bize bir miras bıraktı,
Ki sevdâsı, varı yoğu…
Koca Adam! Şanlı yiğit!
Onda vücut buldu Söğüt..
Hatırası yâdımızda:
"Havranlı Onbaşı Seyit!.."
Kaz Dağlarının eteği
Havran.. zeytin, çam yatağı.
'Manastır" denilen bir köy,
Mahzun bir Yörük otağı...
Ve bu köyde bir oduncu,
Bazan ırgat, bazan uncu.
Yeter ki rızk helâl olsun,
Hiç yüksünmez şuncu, buncu..
Bir hanımı, bir de kendi
Birlikte ne zorluk yendi.
Emine'nin kocasına,
Köyde "Koca Seyit" dendi...
Fakir, yoksul bir âile,
Geçim için her gâile.
Gece gündüz çalışsa da
Mücadele zor gâile..
Bu toprağın kaderidir,
El emeği kederidir.
Ekip biçmek buğday, arpa
Koyun, keçi güderidir.
Dağlar! Dağlar! Koca dağlar!
Manastır'da bir adam var..
Diyorlar ki: " Bu adamın
Hatırası dağlar kadar..."
Akhasanoğlu YUSUF AKGÜL
Çopuroğlu Koca Seyit Destanı, Balıkesir, 2020