KANAL LİKYA

06/07/2024

03/06/2024

Videomuzu izleyin

FETHİYE'NİN YENİ YÜZÜ KANAL LİKYA AÇILŞ JENERİK

09/04/2024

Tanrıdan güzellikler diliyoruz. Işıklar altında uyusun.

08/04/2024

Fethiye Eğitim ve Kültür alanın duayenlerinden değerli büyüğümüz Ünal Dirlik öğretmenimizi kaybettik. Çoçuklarının acısını paylaşıyoruz. Ruhu göklerde yıldız olsun.
Kanal Likya TV & Radyo

23/02/2024

Kesikkapuz Fethiye kalesinin arka yüzünde var olan kesilerek ikiye ayrılmışcasına görülen fay kırığının oluşturduğu dik uçurumdur. Yöresel adla kapuzun oluşturduğu alan tek yerleşim yeri olarak görülmüştür. O yıllarda bu günün Fehiyesinin bulunduğu alanın tamamen bataklık olması nedeniyle kon aklanacak tek alanın burası olması zorunlu olarak yerleşim yeri olarak seçilmiştir. Buraya konaklayan insanlar yerleşim yerini Kesikkapuz olarak tarif lemişlerdir. Halk arasında zaman içerisinde "Kesikkapuz"un (Z) si düşmüş " Kesikkapu" denmiştir. Konuşma dilinde sert sessizler ya düşer yada yumuşatılarak (S) ye dönüşür. Bunun dışında (ğ) ile yumuşatılırlar. Makrı' yunanca sözcüğü önce Türkçe ses uyumuna uydurularak Mekri daha sonra sert sessiz (k) harfi (ğ) ile yumuşatılarak halk tarafından Meğri olarak dillendirilmiştir.
Diğer bir örnek Kaş ilçesi yolundaki Kaputaş'tır. Bu yol üzerindeki fay kırığının oluşturduğu (kapuz) geçişi üzerine yapılan köprünün adında da (z) düşürülerek (kaputaş) olarak ifade edilmiştir.

21/02/2024

MEHMET GUNGUR FOTOĞRAF ATÖLYESİ,

21/02/2024

http://www.kanallikya.com/2017/01/kanal-likya-fehiye-canli-yayin.html?m=1gşr

21/02/2024

https://youtu.be/2y0p5T6764k?si=6FQlIRguxuxETeBM

10/11/2023

Bu ülkenin, bu ulusun ve cumhuriyetimizin kurucusu büyük ATATÜRK! sen sonsuza kadar içimizde, kalbimizde ve aklımızda olacaksın.
Sonsuz sevgi, saygı ve minnetle önünde eğiliyoruz. Ruhun göklerde yıldız olsun.

03/10/2023

Haluk Bilginer ve Angelina Jolie "Maria" filminde başrolü paylaşacaklar.

13/07/2023

KESİKKAPUz

17/04/2022

Köy Enstitüleri Fehiye Şubesinin açılış töreni
10 Temmuz 2004
Köy Enstitülerinin 82. Yılı kutlu olsun. Hasan Ali Yücel, ismail Hakkı Tonguç ve yetiştirdikleri kahramanları saygı ve sevgiyle anıyoruz.

09/11/2021

Büyük Atatürk; ne senden, ne eserlerinden ne de ilkelerinden vazgeçmeyeceğiz. Kurduğun devlet bu ulusun kimliğidir. Seninle kişilik ve kimlik bulduk. Çağdaş bir ülke kurdun ve bu ulusa çağdaşlık yolunu açtın. Açtığın bu yolda yılmadan kararlılıkla yürüyeceğiz. Her zaman olduğu gibi bu günde kalbimizde varlığınla yaşıyorsun. 83.yılda da huzurunda dimdik ayaktayız. Saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz.
Tuğrul Yılmaz

15/08/2021

BİR GARİP ANLAYIŞ

Anlamsız bir olguyu yaşıyoruz. Büyük şehir yasası gereği köyler nitelik değiştirerek mahalle oldular. Gelin görün ki Kaya mahallesi KAYAKÖY adıyla anılmaya yazılmaya başlandı. Kentin birçok yerlerine kahverengi zemin üzerine beyaz harflerle Kayaköy tabaleleri koyuldu. Bu işgüzarlık kimin işi? Bu uygulamanın yasal bir dayanağı var mı? Varsa yetkili ve sorumlu kişi veya makamın açıklama yapmasını bekliyoruz.
Şu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Mahalle, köy, belde, ilçe ve il kademeli yönetim merkezlerinin yasal yönetimsel adlarıdır. Mahalleye köy, ilçe, il diyemezsiniz. Kaya köyü mahalle oldu, birileri çıkıyor mahallenin adına köy sözcüğünü ekliyor. Kaya mahallesi "KAYAKÖY MAHALLESİ" oluyor. Yapılan bu uygulama yanlıştır, yasal değildir. Hiç bir kişi veya yetkili bunu yapamaz. Ama ben yaptım oldu diyorlar. Bizde soruyor ve yanıt bekliyoruz. Haberi olmayan yetkililer varsa uyarıyoruz.
İncirköy değil "İNCİR" köyü
Esenköy değil "ESEN" köyü
Çamurköy değil "ÇAMUR" köyü
Kadıköy değil "KADI" köyü
Karaköy değil "KARA" köyü
Çamköy değil "ÇAM" köyü
Ortaköy değil "ORTA" köyü
Büyük Şehir Yasası gereği yukarıda örneklerde verilen İncir, Esen, Çamur, Çam, Orta adlarından sonra köy değil mahallesi sözcüğü ile nitelendirilmesi zorunludur. Bu bir yazım kuralı olmakla birlikte yasal zorunluluktur. Bunun takibi ve kontrolü başta mülki amirler ve belediye başkanlarının görevidir diye düşünüyoruz.

01/08/2021

Dün gece Fethiye'de yaşanan yangın olayı nedeniyle toplumsal reflekslerin doğru ve yerinde bir hareket olduğu bir gerçek. Bu ülkenin, yörenin sorumluluk duygu ve bilincine sahip bireyleri olarak yapılan birlik ve beraberlik yüklü davranışını çok anlamlı buluyorum. Bu nedenle söndürme eylemine katılan yürekli insanları kutluyorum. Şunu da belirtmek istiyorum. Kesinlikle bireyleri katagorize etmeden, bir sıfat eklemeden değerlendirilmesi gerekir. Kişilere gaz verir anlamında yönlendirme yapmak yapılan güzel eylemin anlamına gölge düşürür. Sorumluluk sahibi halkımıza, görevli, yetkili kişi ve kurumlara teşekkürler. İyi ki varsınız.

15/07/2021

EĞİTİMDE KÖYE DÖNÜŞ

İlköğretim sekiz yıla çıkartılınca öncelikle her köyde yeterli derslik olmadığı, artı öğrenci sayılarının yetersizliği nedeniyle yurdumuzda büyük ölçüde köy okulları kapatıldılar. Bu köy çocukları taşımalı eğitim denilen yöntemle merkezi köylere veya beldelere taşınarak eğitme devam edilmektedir.
80 yılda tüm köylerimizde yarattığımız cumhuriyetin aydınlatma kurumlarını kapatıp çekip gittik. Köylerimiz ve köylülerimiz ışıktan yoksun karanlık bir yaşama mahkum edildiler. Öyle bir noktaya geldik ki öğrenciler motorize olunca öğretmenlerde motorize konuma geçerek okulu olan köylerde dahi öğretmen oturmaz oldu. Sonuç olarak Köy Enstitülerini kapatarak varmak istedikleri sonucu bu gün yakalamış oldular. Bu acı gerçeği görerek Türk Eğitim sisteminin yeniden planlanması gerekir inancından yola çıkarak olması gerektiğine inandığım sistemi tüm eğitimcilerin bilgilerine sunuyorum.

İlköğretime başlama yaşı 7 den 5’e indirilmelidir. Gerekçesi: Yeterli öğrenci bulunmadığı için taşımalı sisteme alınan köylerde yeterli öğrenci sayısını oluşturmaktır. Bu yöntemle kazanılan öğrencilerle zorunlu ve kesintisiz ilköğretim 5+5 şeklinde, 5-9 ve 10-14 yaşlarını kapsamalıdır. Birinci 5 yıllık devre eskiden olduğu gibi yine köylerimizde ve terk edip gittiğimiz okullara dönülerek yapılmalıdır. Cumhuriyet ışığı tekrar köylerimizde yanmaya başlayacak, köyler tekrar hayat bulacaklardır.

–Birinci devre
çocuklara temel eğitim verilecek, çocukların genetik olarak getirdikleri beceri ve yetenekleri ortaya çıkarılacaktır. Notla değerlendirme ve sınıfta kalmak olmayacak. Bu beş yıllık süreç tamamen öğrencinin gelişimi ile ilgili değerlemeleri kapsayacaktır.
–İkinci devre ..öncelikle aynı köyde şartlar uygun olamadığı hallerde daha merkezi köylerde birinci devrede belirlenen beceri ve yetenekler doğrultusunda çoklu ve farklı programlar uygulanarak yapılacaktır.
–On yıllık ilköğretim sonucunda yapılacak bitirme sınavından sonra öğrenciler aldıkları eğitim doğrultusunda ya 4 yıllık liseye yada 3 yıllık Meslek ve Sanat okullarına yöneleceklerdir. Bu üç yıllık süreç sanayiyi besleyen kan damarları olacaktır. Lise tek seçenek olmaktan çıkartılacak.

Tüm liseler tek çatı altında toplanarak tek orta öğretim kurumu olarak şehir dışında bir kampüs içerisinde eğitim verecek şekilde planlanacaktır. Böylece öğrenciler şehrin kargaşasından olumsuz etkilerinden kurtularak sağlıklı bir eğitim ortamı yakalayacaklardır.

Bu konuda Fethiye’miz de Türkiye de olmayan bir yöntem ilk kez uygulamaya konularak örnek oluşturmuştur. Aynen üniversitelerde olduğu gibi orta öğretim kurumları da kent dışında bir kampüs (yerleşke) içinde konumlandırılarak ciddi ve sağlıklı bir eğitim ortamının oluşturulması amaçlanmıştır. 2001 yılında bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda FETHİYE LİSESİTESİ LİKYA KAMPÜSÜ planlamış, gerekli işlemlerin gerçekleşmesi sonucu hayata geçirilmiştir. Burada asıl amaç ayrı ayrı liseler değil tüm liselerin Teknik ve Mesleki Eğitim Bilimleri Lisesi adı altında birleştirilerek tek yönetim altında gerekli bölümleri olan orta öğretim kurumu olarak eğitim vermesi esasına dayanılarak düşünülmüştür. Öğrencilerin her tür gereksinimi karşılayacak sosyal, kültürel ve sportif tesisler, öğrenci kafeteryası, öğretmen dinlenme tesisleri, sinema, sağlık merkezi, dil eğitim merkezi, yurtlar, futbol, basketbol, voleybol ve tenis kortları, tiyatro ve toplantı salonları bu tesisin içinde yer almaktadır.

Şu anda var olan meslek liseleri yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak programlarının niteliği gereği akademik eğitimi gerektirmeyenler 3 yıllık meslek ve sanat okuluna dönüştürülecek, programları gereği akademik eğitim gerektiren meslek liseleri orta öğretim kurumu içersinde bölüm olarak eğitim vereceklerdir.

Yüksek öğretimde alınacak eğitimin alt ve temel eğitimi orta öğretimde (lisede) verilecek, böylece öğrenci lisede meslek seçimini yaparak hayatına yön verecektir. Lisede bitirdiği bölümün akademik eğitimini almak üzere yüksek öğretime yönlenmiş öğrenci lise bitirme sınavından sonra sınavsız olarak üniversite eğitimine geçme hakkına sahip olacaktır. Bu gün olduğu gibi kesinlikle üniversite sınavları yaşanmayacaktır. Çünkü buna gerek kalmayacaktır. İlk ve orta öğretim süreçlerinin sonunda okul bitirme sınavları yapılacağı için daha sonraki okullara giriş sınavı yapılmayacaktır.

Bu gün yapılan yanlışlıktan dönüleceği için tüm öğrenciler tek seçenek olarak adı lise olan okullara yöneltilmemiş olacağı için büyük bir kesim öğrenci, ilköğretimden sonra 3 yıllık Meslek-Sanat Okullarına yönelecek ve kısa yoldan hayata atılma yolunu seçecektir.

TUĞRUL YILMAZ
Eğitimci