11/05/2025
Her yıl milyonlarca kişi tarafından kutlanıyor. Ama çok az kişi bu özel günün ardındaki gerçek hikâyeyi biliyor. Maalesef zamanla asıl gayesinde çıkan bu özel gün, emperyalizmin oyuncağı olmuş alışveriş çılgınlığına dönmüştür.
Anneler Günü yaklaşırken her yerden kampanyalar, indirimler, hediye önerileri yağmakta, reklamlar çoğalmakta, mesajlar yağmaktadır.
Anneler Günü nereden başlamış, nereye gelmiş.? Bir göz atalım. Anneler Günü kutlamaları, 1900lerin başında bir kadınla başladı: Anna Jarvis.
Anna, bir öğretmendi. Annesinin vefatı onu derinden etkilemişti. Birlikte yaşamalarına rağmen, onu kaybettikten sonra içini büyük bir pişmanlık sarmıştı. Hayattayken annesinin değerini yeterince bilemediğini, ona sevgisini gerektiği kadar gösteremediğini düşünüyordu.
İki yıl sonra, Mayıs’ın ikinci pazarında—annesinin ölüm yıldönümünde—arkadaşlarını evine çağırdı. Onlara, bu günün “Anneler Günü” olarak her yıl anılmasını önerdi. Fikir hızla yayıldı. Anna, gazetecilere, sivil toplum kuruluşlarına, devlet yetkililerine, dini liderlere ulaştı. Kısa sürede Anneler Günü, Amerika’da resmi bir gün olarak kabul edildi ve ardından tüm dünyaya yayıldı.
Ancak zamanla bu anlamlı gün, tam da Anna’nın istemediği bir şeye dönüştü: ticarileşti.
Pahalı hediyeler, kampanyalar, kartlar ve satışlar… Anna Jarvis buna itiraz etti. Hatta bu ticarileşmeye karşı birçok şirkete dava açtı. Çünkü onun için Anneler Günü, hediyelerle değil, kalpten gelen bir sevgiyle kutlanmalıydı. Parayla değil, zamanla.
Jarvis bu mücadeleyi hayatı boyunca sürdürdü. 84 yaşında hayata veda ettiğinde, Anneler Günü belki dünyanın her yerinde kutlanıyordu ama onun niyet ettiği anlam çoktan gölgede kalmıştı.