İdealist bir kadro...
EL-AZİZ’i çıkarmakta bulunan genç, idealist kadro, on yıl boyunca Milli Gazete Elazığ Temsilciliği’ni başarı ile yürüttü. “Başarı ile” derken öylesine diyor değiliz; büyük şehirlere kıyasla küçük bir il olan Elazığ’da 2000 adet Milli Gazete satarak son derece mütevazi imkânlarla, Ankara’dan, İzmir’den, Konya’dan, Kayseri’den, Adana’dan...
İstanbul dışındaki bütün illerden
daha yüksek tiraj gerçekleştirmiş, reel bir başarının sahibi idi Elazığ Milli Gazete Bürosu mensupları olan arkadaşlarımız. Bu hizmeti maddî bir karşılık için değil, yürekten inandığımız Milli Görüş davası, sonsuz bağlılığımız olan liderimiz ERBAKAN için yapmakta idik. ERBAKAN’ın bir ömür verdiği, tüm hayatını adadığı yüce bir dava için bizim yaptığımız elbette sözü bile edilemeyecek bir şeydi. Ekibimizden hiçbir kişi, bu güne kadar bu davanın sahip olduğu hiç bir dünyevî, maddî imkâna talip olmamıştır. Bizim tattığımız manevi hazzın karşılığını ödeyebildiğimiz kanaatini de asla taşımıyoruz. Milli Gazete Elazığ Bürosu olarak periyodik olmayan bir yerel ek çıkarıyorduk. Tayyip ERDOĞAN henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız idi. Ülkenin pek çok yöresini dolaşıyor, ERBAKAN’ın ayağını kaydırıp liderlik koltuğuna oturmak için hesaplar yapıyordu ve bu husus Milli Görüş karşıtı medyada büyük yankı buluyordu. Günlerden bir gün kapatılmış bulunan Refah Partisi milletvekillerinin topluca geçtikleri Fazilet Partisi’nin Meclis Grubunda, bir ERBAKAN düşmanı kişinin yazdığı ERBAKAN ve ailesini hedef alan alçakça kaleme alınmış bir yazısını çoğaltan Tayyipçi iki milletvekilinin danışmanlarının dağıttığını, parti genel merkezinde çalışan bir arkadaşımızın haber vermesi ile öğrendik. Fazilet Partisi’nin Refah Partisi’nden seçilen milletvekilleri bu çirkin olay karşısında gıkını bile çıkarmamışlardı! Biz olayı duyunca çılgına döndük ve cevap mahiyetindeki Milli Gazete Elazığ ekini Meclis Grubuna yollayarak dağıttırdık. Olayı öğrenen basın, başta Hürriyet ve Sabah gazeteleri manşetten verdiler. Bunun üzerine Tayyip ERDOĞAN ve yandaşları, Milli Gazete Elazığ Eki’nin kendilerine hakaret ettiğini öne sürerek Elazığ Bürosunun elimizden alınmasını ısrarla istediler. Nihayet Elazığ Milli Gazete Temsilciliği bizlerden alındı başka kişilere verildi. Onlar yürütemediler ve tiraj felaket düştü. Belediye Başkanı konuyu üstlenerek bir ekibe verdi ve yine düşüş devam etti. Nihayet onlardan da alındı başka bir ekibe verildi. Ancak henüz işler yoluna girmiş değildir. Eski ekip olarak her türlü yardıma hazır olduğumuz halde bizlerden yararlanılmamaktadır. Çünkü bizimle yakınlaşanlar bir şekilde zarar görmektedir. Bu olayı niçin hikaye ettik? Şunun için: İşte bu EL-AZİZ gazetesini çıkarma işi, elinden Milli Gazete Elazığ Temsilciliği alınan arkadaşlarımızın çıkarmakta olduğu Milli Gazete Yerel Eki’nin devamı olarak yine aynı kadro tarafından gerçekleştirildi. Eğer Tayyipçi iki milletvekili ERBAKAN aleyhindeki bir yazıyı çoğaltarak Refah Partisi’nden seçilmiş FP Grubunda dağıtmasaydı, bizler de onlar aleyhinde Milli Gazete Elazığ Eki’nde cevap yazmayacaktık. Hatta bir milletvekili çıkıp o şerefsizlerin ağzının payını verebilseydi yine buna gerek kalmayacaktı. Dolayısıyla Milli Gazete Elazığ Temsilciliği bizlerden alınmayacak ve bu EL-AZİZ gazetesi de çıkmayacaktı. Bizler kesin kadere inanan insanlarız. Zaten kadere inanmak imanın altı şartından biridir. Dolayısıyla olup bitenden şikâyetçi değiliz. ERBAKAN’ın dediği gibi OLANDA HAYIR VARDIR. Hedefimiz...
Şu anda Elazığ’da hemşehrilerimizin para vererek aldığı, gerçek bir tirajı olan ve en çok basılan yegâne yerel gazeteyiz. Diğer gazetelerin tirajı hem düşük, hem de genelde parasız dağıttıkları için naylon tirajla denilebilecek bir yayın yapmaktadırlar. Son derece mütevazi imkânlarla çıkan EL-AZİZ, her türlü baskı, engelleme ve desteksiz bırakılmaya rağmen gerçek bir okuyucu kitlesi olan tek yerel gazetedir. Bütün gücümüzle Milli Görüş davasına ve Aziz lideri ERBAKAN’a destek olmak, savunmak, yandaş olmak asıl ve değişmez hedefimizdir. Biz Saadet Partisi için de destek olmaya, asla zarar vermemeye özen gösteriyoruz ama kendimizi bu konuda bağımsız addetmekteyiz. Manifestomuz...
Yüce Allah’a hamd-ü senalar olsun ki ONUNCU yaşımıza hiç aksaklık olmadan bastık ve büyük bir azim ile yolumuza devam etmek heyecanını taşıyoruz. Hiç bir maddi, siyasi beklenti içinde olmayan amatör, deyim yerinde ise bir derviş topluluğuyuz. Ülkemizi, Milletimizi seviyoruz. Elazığ’ımızı da çok seviyor ve faydalı olabileceğimiz her şeyi yapmayı boynumuzun borcu biliyoruz. Devletimize, başta kahraman ordumuz olmak üzere tüm kurumlarına büyük bir sadakatle bağlıyız. Devletimiz güçlü olmadan ne din, ne millet, ne ülke var olabilir. Biz dışarıdan ve özellikle BATIDAN bize özgürlük, insan hakları, refah ve mutluluk gelebileceğine asla inanmıyoruz. Bunun için iç sorunlarımıza dışarı ile işbirliği yaparak çözüm bulmaya çalışan yaklaşımları tümüyle reddediyoruz. Eğer hoşgörü göstereceksek önce kendi halkımıza, toplumumuza göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Bütün ülke sorunlarının dışarıdan müdahaleler sonucu oluştuğuna ve spontane olmadıklarına inanıyoruz. Bin yıl insanlığa örnek olmuş liderlik etmiş, hak ve adalet dağıtmış Milletimiz; yine aynı yoldan çağdaş bir yaklaşımla, yani Milli Görüş ile global dünyada lider olacak diye inanıyoruz. Bu cümleler aynı zamanda manifesto niteliğindeki görüşlerimizdir. Bulunduğumuz Nokta
3 Temmuz 1998 günü ilk sayısı ile yayın hayatına merhaba diyen El-Aziz Gazetesi o gün bugündür bayramlar dışında aksamadan aralıksız yayındadır. Merkezle birlikte tüm ilçelere ve beldelere muntazaman ulaşan tek yerel gazete olarak ilaveten ilimiz hinterlandına ait Pertek ve Çemişgezek ilçelerine de muntazaman gitmektedir.İlçe ve beldelerde esnafın % 70’ten fazlasının abonesi olduğu El-Aziz’in il merkezindeki satışı 1700 civarındadır. Toplam tirajı 2500’e varan gazetenin hızla artan yaklaşık bir o kadar da internet izleyicisi var. Özelikle internet izleyicilerinin ülke genelinde ve yurt dışında izlenebildiği dikkate alındığında El-Aziz’e yerel bir gazete gözüyle bakmak yeterli önemi vermemek olur. İstikrarlı bir seyir içerisinde artan tirajından ve aldığı tepkilerden El-Aziz’in Elazığ’ımızda etkin bir kamuoyu oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. İnternet izleyicisi ise ülke kamuoyu oluşumunda da küçümsenmeyecek bir payı olduğunu söyleme imkânını vermektedir. Çünkü birçok ünlü yazar ve önemli kanaat önderinin El-Aziz’i izlemekte olduğunu biliyoruz. El-Aziz’in bir yerel gazete şablonuna sığdırılamayacağının asıl nedeni ele aldığı konulardır. Ülke ve dünya olaylarına gösterdiği ilgi ve değerlendirme çabası yerel konulara nazaran daha fazladır. Bu çabasına gösterilen -hiçbir reklâm ve tanıtım payı olmayan- ilginin istikrarlı artış seyri liyakati adına değerlendirilebilir. Bundan daha önemlisi ve tartışmasız kabul edilebilecek yönü ise ele aldığı konuları ve gelişmeleri kendine özgü bir bakış açısı ve oldukça özgün bir yaklaşımla ele alıp başka hiçbir yayın organında ve yerde rastlanamayacak bir farklılıkta değerlendirmesidir. Herkesin ittifakla tartışmasız gerçek olarak kabul ettiği konularda; ayakları yere basan, oldukça sağlam zıt görüşler, aykırı düşünceler ortaya koymak asla kolay değildir. Hele bunun başka yerde örnekleri yoksa…
El-Aziz’in bu enteresan özelliğini dikkate alan bazı kimseler istihbarat örgütleri tarafından servis yapıldığını söylemektedir. Hâlbuki El-Aziz bir haber gazetesi değil, daha çok analiz ve yorum gazetesidir. Bugüne kadar başka bir yerde yayımlanmamış herhangi bir haber El-Aziz imzasıyla yayımlanmış değildir. Ne var ki arkadaşlar olarak tüm kadromuzla haber kaynaklarını tarayıp ortak bir havuza aktardığımız için bazı okurlarımız ele aldığımız birtakım konuların sadece El-Aziz’de yer aldığını zannedebiliyorlar. El-Aziz’de sadece tahlil ve değerlendirmeler farklı şekilde yer alıyor. Bugüne kadar hiçbir yerde yer almamış herhangi bir önemli haber El-Aziz tarafından verilebilmiş değildir.Bu da El-Aziz’in çok özel haber kaynaklarının olmadığını ve hiçbir istihbarat örgütünden bilgi almadığını göstermektedir. El-Aziz sadece herkesin izleyip ulaşabildiği ve haberdar olabileceği gelişmeleri değerlendiriyor. Ancak bu gelişmeleri çok farklı ve hiçbir yerde rastlanamayan bir bakış açısı ve yaklaşımla değerlendiriyor. Bunun için ise istihbarata gerek yok. El-aziz'in Özellikleri Nelerdir? El-Aziz hiç kuşkusuz Millî Görüşçü bir yayın organıdır. Tabii ki aynı zamanda hiç katıksız bir Erbakancıdır. Ancak El-Aziz’in Millî Görüş’ü de Erbakan’ı da herkesinkinden çok farklıdır. El-Aziz’e göre Erbakan beklenen MEHDİ, Millî Görüş ise İslam’ın ikinci Asr-ı Saadet için kaynağına, aslına, orijinaline döndürülüp yenilenmesi olayıdır. El-Aziz bugüne kadar Erbakan’dan çok enteresan şeyler nakletti, Millî Görüş adına çok farklı şeyler anlattı. Ancak bugüne kadar El-Aziz mensubu hiç kimse Erbakan’dan özel bir bilgi ve emir almamıştır. El-Azizciler olarak herkesin izleyebildiği ortamlarda -ki çoğu zaman bu imkândan bile birtakım özel gayretlerle mahrum bırakılıyoruz- Erbakan’ı izliyoruz. Biz El-Azizcilerin özelliği Erbakan’ı herkes gibi dinleyip hiç kimsenin anlamadığı bir şekilde anlamaktır.Ancak enteresan olan, Erbakan ve anlattığı şeyler hakkında; herkesin anladıklarının değil, El-Azizcilerin anlayıp da anlattıklarının gerçekleştiğinin zaman ve gelişmeler tarafından doğrulanması, teyit edilmesidir. Bunun da nedeni El-azizcilerin Erbakan’ın ağzından çıkan her söze ve kendisinde sadır olan her şeye bütün ayrıntılarına kadar büyük bir önem, dikkat ve titizlikle eğilip büyüteç altında incelemeleridir. Çünkü El-Azizciler Erbakan’ın ağzından tek bir boş ve anlamsız söz çıkmayacağına, her tutum ve davranışının altında büyük manalar olduğuna inanmaktadır. Bu anlayış ve yaklaşımları sayesinde El-Azizciler hiç kimsenin ulaşamayacağı bir bilgi hazinesine sahip olabilmektedirler. Bu sayede de olayların seyrini ve muhtemel gelişmeleri ince tahlillerle izah etmeye, geleceğe uzun soluklu projeksiyonlar tutmaya muvaffak olmaktadırlar. Zaman ve gelişmeler bu projeksiyonların aydınlığında görülüp tespit edilerek yazılanları teyit ettikçe El-Aziz’in de önemi anlaşılmakta ve daha çok kişi tarafından keşfedilip izlenmektedir. Bu hususu Bediüzzaman hazretleri bir misalle şöyle açıklamaktadır. Akıl ve duyu organları insanın önünü ancak bir el feneri kadar aydınlatabilir. Bu şekilde sağlanan bilgiler de bu ölçüde sığ, belirsiz, kısıtlı ve enfüsidir. İman nuru ise güneşin aydınlatması gibi kapsayıcı, berrak, nüfuz edici ve afakîdir.El-Azizciler el fenerine bağlı değiller. Güneş aydınlığında her şeyi ufuklar çapında görme imkânına sahipler. Çünkü El-Azizciler Erbakan ve Millî Görüş’e iman nuru ile bakıyorlar. El-Aziz’in olayları doğru tahlil edip gelişmelerin yönüne isabetli projeksiyonlar tutmasındaki başarısını keşfederek bu sayede Erbakan ve Millî Görüş’ü en iyi yansıttığını görenler bu kervana katılmakta tereddüt etmemelidirler. Yoksa bir kervanın geçişini meraklı gözlerle izlemenin kimseye çok bir yararı olmaz.