Ütopya Yayınevi

Ütopya Yayınevi Ütopya Yayınevi
Ataç 1 sokak 33/15
Yenişehir, Ankara
+90 312 433 88 28
[email protected]

31/12/2024

Her tür sömürü ilişkisinden azade bir dünya dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun...

Send a message to learn more

GAZETECİLİK YENİDEN Değişim, Deneyim ve ArayışlarEditörler: Çağrı Kaderoğlu Bulut – Özgün DinçerSon yıllarda gazetecilik...
25/12/2024

GAZETECİLİK YENİDEN
Değişim, Deneyim ve Arayışlar

Editörler:
Çağrı Kaderoğlu Bulut – Özgün Dinçer

Son yıllarda gazetecilik ekonomik, politik, toplumsal, mesleki, teknolojik boyutlarda hızlı ve derin bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu dönüşüm neoliberalizm, otoriterleşme ve dijitalleşmenin bir bileşkesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreçte yalnızca haber üretme pratikleri değil gazetecilik yapabilmenin koşulları ve mecraları da önemli ölçüde değişiyor.
Elinizdeki çalışma söz konusu dönüşümün getirdiği olanakları ve sorunları kapsamlı bir biçimde ele almayı amaçlıyor. Gazeteciliğin toplumsal rolü bağlamında düşünüldüğünde gelişmeleri analiz etmek, etkilerini anlamak ve geleceğe dair tahayyüller oluşturmak önemli hale geliyor.
Gazetecilik Yeniden alandaki tartışmaları derinleştirmek ve sürecin bilgisini üretmek amacıyla hazırlanmış bir çalışma olarak okuyucularla buluşuyor. Hem güncel sorunlara ışık tutacak hem de geleceğin gazeteciliğini şekillendirecek bakış açılarını sunan bu kitap, güncel tartışmalara eleştirel bir katkı sağlıyor.
Çalışma, alana ilgi duyan herkes için bir başvuru kaynağı olmayı hedefliyor. (Arka Kapaktan)

MADAM ÖLDÜSEYFETTİN BABATRomanBirçok kez ölmek olası mıdır? Bu kitabı okuyunca eminim siz de bu soruyu soracaksınız. Kim...
25/12/2024

MADAM ÖLDÜ

SEYFETTİN BABAT

Roman

Birçok kez ölmek olası mıdır? Bu kitabı okuyunca eminim siz de bu soruyu soracaksınız. Kim bilir, belki de yeteri kadar diğeri olunursa, bir “tekil çokluğa” ulaşılırsa mümkündür. Sevgili Seyfettin Babat’ın koyu kahve tadındaki satırlarında anlatılan hikâyenin her detayının tanığıyım ben de. Hiçbir satırına yabancı değilim. Hazreti Ali’nin Zülfikar’ı ile Yarıkkaya’yı açışına, Yarıkkaya rüzgârının öfkesine, dekovil hattındaki köhne vagonlara, Şekere Köprüsü’ne, Fransız Mezarlığı’na, Antakya’ya, Beyrut’a, İskenderun’a; yasemin çiçeği kokan kadınlara ve erkeklere, akşamsefalarının, beyaz zambakların kokusuna, begonvillerin baştan çıkaran renklerine; imkânsız aşklara, öldüren kıskançlıklara; hüzne, hazza, lanete, savaşa; Müzeyyen Senar’a, Özlem’e, Şevki’ye, Suphi’ye, Faruk’a, merhum şoförün karısına... Hepsine aşinayım.

An, geçmiş ve gelecek arasında sıkışıp kalmıştı ve Madam sonunda bundan kurtularak öldü! Arapça bir ağıt duyduğumuzda bunu daha iyi ayrımsadık ve hepimiz kendi yitik aşklarımıza ağladık. Evet, Madam öldü. Ölmeseydi de biz öldürecektik onu zaten. Zavallı önyargılarımızla, onulmaz nefretimizle, amansız riyakârlığımızla öldürecektik onu.

Eğitimci-Yazar Kadir Peker

YAPAY ZEKÂ VE SANAT Araç mı Amaç mı?Alp Doğu ESER2022 yılından itibaren ciddi bir şekilde tartışılan yapay zekâ olgusu, ...
20/12/2024

YAPAY ZEKÂ VE SANAT
Araç mı Amaç mı?

Alp Doğu ESER

2022 yılından itibaren ciddi bir şekilde tartışılan yapay zekâ olgusu, çok geçmeden sanat alanında da kendisine yer buldu. Günaşırı, birçok farklı mecrada, yapay zekâ sanatı öldürüyor mu? Sanatçılar ve tasarımcılar işlerinden mi olacaklar? Makineler sanat yapabilir mi ve benzeri sorulara cevaplar arandı.

Sanat Tarihçisi Alp Doğu Eser, 2023 yılının Ekim ayında yayımlanan Yapay Zekâ ve Sanat: Sanatçılarla Tartışmalara Bir Bakış adlı kitabında, sanat, tasarım ve hukuk alanlarından isimlerle söz konusu tartışmaları ele almıştı.

Eser, Yapay Zekâ ve Sanat: Araç mı Amaç mı? adlı bu çalışmasında ise, sorgu alanını genişleterek, konuyla ilgili farklı alanlardan 21 isimle söyleşiler gerçekleştiriyor. Bu söyleşiler, “Yapay Zekâ Nedir?”, “Yapay Zekâ Okuryazarlığı”, “İnsan ve Makinede Sanat İçgüdüsü”, “Geçmiş İle Günümüz Arasında: Sanat Tarihi, Sanat Eğitimi, Yapay Zekâ”, “Güncel Sanat Pratiklerinde Yapay Zekânın Yeri Kavramsal Çerçeve/Yorum Pratik”, “Dijital Sanatlar Küratörlüğü” ve “Hukuki Boyutlar” adlı 7 farklı bölümden oluşuyor... (Arka Kapaktan)

DERSİM / DÊSİMTarih, Edebiyat, EtnografyaMehmet YILDIRIM[Dêsimli Memed]Dr. Mehmet Yıldırım (Dêsimli Memed), Dersim’in bi...
20/12/2024

DERSİM / DÊSİM
Tarih, Edebiyat, Etnografya

Mehmet YILDIRIM
[Dêsimli Memed]

Dr. Mehmet Yıldırım (Dêsimli Memed), Dersim’in bilinmeyen son beş asırlık tarihini aydınlatmak için, tarihin olmazsa olmazı olan arşiv, alan ve literatür çalışmaları ile ciddi verilere ulaşarak mukayese, analiz ve yorumlama yöntemi gibi bilimsel çalışma teknikleriyle Dersim Tarihi çalışmalarını sürdüren akademisyenlerin ilki ve kutbu oldu.

O ilk kez, halk arasında “Dêsim” olarak tanımlanan yöre adının, Dêsimlu Aşireti ile ilişkisini kurup bunu da arşiv belgeleriyle destekleyerek bu adın tarihsel ve etimolojik kökenine ulaştı. 1847 yılında bir yazım hatası sonucu “Dêsim” olan yöre adının “Dersim”e dönüşmesini ispatlayarak “Dersim” adı etrafında yapılan hatalı yorumları sona erdirmiş oldu.

O’nun mütevazı, çalışkan bir akademisyen ve Dersim sevdalısı olarak, yedi yıl boyunca Osmanlı arşivlerinde bilfiil çalışmışlığının tanığıyım. Aynı zamanda O’nu, insan-ı kâmillerimizin; “tarihimiz, klamlarımızın melodisinin sırtındaki mısralardadır” özdeyişini de rehber alarak, hayatının 28 yılını alan araştırması yaparak sözlü hafızamızı kayıt altına almasıyla da tanıyorum.

Birçok zaman, alan çalışmalarında beraber olmamıza, karşılıklı veri alışverişinde bulunmamıza istinaden Dr. Mehmet Yıldırım’ın katılımcı, paylaşımcı kişiliği hakkında söyleyeceklerimin bu değerli akademisyen için az olabileceği düşüncesindeyim. Dr. Mehmet Yıldırım’ın bir iktisat tarihçisi olarak Tanzimat, İttihat ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan yazıları, tarih, dil, edebiyat ve etnografya disiplinlerini kapsamaktadır.

Dr. Mehmet Yıldırım’ın vefatı sonrası bu kitap ile farklı yayınlarda yayımlanmış olan yazılarının bir araya getirilip “toplu yazılar” olarak okuyucuya sunulması amaçlanmıştır.

Doç. Dr. Daimi Cengiz

Sizi çok özlüyoruz Hocam!
22/07/2024

Sizi çok özlüyoruz Hocam!

Sevgili Hocamız, Abimiz Halil Akdeniz'i kaybettik,Sevenlerine sabır diliyoruz!
09/07/2024

Sevgili Hocamız, Abimiz Halil Akdeniz'i kaybettik,
Sevenlerine sabır diliyoruz!

Prof. Dr. Şükrü Aslan, Ziya Halis’in "Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım" adlı kitabımızla ilgili değerlendirmesi. Teşekkür...
07/06/2024

Prof. Dr. Şükrü Aslan,
Ziya Halis’in "Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım" adlı kitabımızla ilgili değerlendirmesi. Teşekkürlerimizle!

Ziya Halis’in Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım adıyla, Ütopya Yayınları’ndan çıkan kitabını okurken bir yandan da içinden geldiği coğrafyanın; yani özel olarak Sivas’ın, genel olarak Koçgiri’nin öyküsünü düşündüm. Ziya bey Koçgiri’lidir ve bu coğrafyanın mukiml...

03/06/2024
Bekleriz!...
01/06/2024

Bekleriz!...

1 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’de Ziya Halis ve Faruk Bildirici'nin katılımıyla gerçekleştireceğimiz, "90'lı Yıllarda Siyaset: Bugünlere Gelinmesin Diye Diye… " başlıklı söyleşiye katılımlarınızı bekleriz. Mülkiye Kültür Merkezi Prof. Dr. Oral Sander Konferans Salonu’ndaki söyleşi sonrasında Ziya Halis okuyucular için kitaplarını imzalayacaktır.

https://mulkiye.org.tr/soylesi-ve-imza-gunu-90li-yillarda-siyaset-bugunlere-gelinmesin-diye-diye/

01/06/2024

YENİ FELAKET ÇAĞI

Alex Callinicos

Çeviri: Onur Orhangazi

Dünya yeni bir felaket çağına giriyor. İstisna, normal haline geliyor. 1914 ve 1945 arasında yaşanmış olan böylesi son kriz, iki dünya savaşına, Büyük Buhran’a ve Yahudi Soykırımı’na sahne oldu. Günümüzde insan türü, hızlanmakta olan iklim değişikliğinin neden olduğu kontrol altına alınmayan yangınlar, seller ve diğer aşırı hava olayları ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini takiben nükleer savaş tehdidini içeren yeni varoluşsal tehlikelerle karşı karşıya.
Alex Callinicos, bu tehlikelerin ortak kaynağının çuvallamakta olan ve bizi toplumsal bir çöküşe doğru savuran kapitalist sistemin çok-boyutlu krizi olduğunu öne sürüyor. Bu kriz, doğanın giderek artan bir biçimde tahrip edilişini, emeğin değersizleştirilmesini, küresel finansal krizden bu yana durgun olan bir dünya ekonomisini ve ABD, Çin ve Rusya arasındaki emperyalistler arası artan çatışmaları içeriyor.

Şimdiye kadar bundan en çok faydalanan Beyaz Saray’ı tekrar ele geçirebilecek olan aşırı sağ oldu. Ancak yeni felaket çağı aynı zamanda bir isyan çağıdır da. Siyah Hayatlar Önemlidir, protestoları ve Sudan, Sri Lanka ve İran’daki isyanları takiben, sistemdeki birçok çatlak sayısız baskı biçimine meydan okuyabilecek ve adil ve sürdürülebilir bir dünyanın yolunu açabilecek daha fazla kitlesel harekete neden olacaktır.

“Dünyanın en önemli Marksist düşünürlerinden biri olan Alex Callinicos’un bu olağanüstü kitabı, çağdaş siyaseti, onu tarihini, nedenlerini ve alternatife giden yolu karakterize eden daimi acil durum halini anlamak için son derece gerekli bir okuma. Callinicos’un dünyanın karşı karşıya olduğu ve çevresel, ekonomik, jeo-politik ve toplumsal olmak üzere birden çok öğeden oluşan kriz üzerine bütünleşik bir bakış açısından düşünmeye yönelik bilinçli çabası, acil olduğu kadar entelektüel anlamda da ödüllendiricidir”.
Lea Ypi, London School of Economics

“İçinde yaşayabileceğimiz bir gelecek için verilen mücadelenin bir parçası olmak isteyen herkes için yaşamsal önemde bir okuma”.
Socialist Worker

https://www.facebook.com/mulkiyelilerbirligi/posts/pfbid08W25XSWXKK8igdzcPtocvJUwBHnmFdUbizpECxZJ5zfmZu1xBaKovEXDb2LX2G9...
25/05/2024

https://www.facebook.com/mulkiyelilerbirligi/posts/pfbid08W25XSWXKK8igdzcPtocvJUwBHnmFdUbizpECxZJ5zfmZu1xBaKovEXDb2LX2G92l

1 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’de Ziya Halis ve Faruk Bildirici'nin katılımıyla gerçekleştireceğimiz, "90'lı Yıllarda Siyaset: Bugünlere Gelinmesin Diye Diye… " başlıklı söyleşiye katılımlarınızı bekleriz. Mülkiye Kültür Merkezi Prof. Dr. Oral Sander Konferans Salonu’ndaki söyleşi sonrasında Ziya Halis okuyucular için kitaplarını imzalayacaktır.

https://mulkiye.org.tr/soylesi-ve-imza-gunu-90li-yillarda-siyaset-bugunlere-gelinmesin-diye-diye/

MEDYA, KÜLTÜRVE TOPLUMBir GirişPAUL HODKINSONçeviriOnur Orhangazi“Paul Hodkinson, hızla değişen bir alana yönelik güzel ...
04/04/2024

MEDYA, KÜLTÜR
VE TOPLUM
Bir Giriş

PAUL HODKINSON

çeviri
Onur Orhangazi

“Paul Hodkinson, hızla değişen bir alana yönelik güzel bir biçimde dengelenmiş, açık ve kapsamlı anlatımında günümüzün medya kültürünü ve medya toplumunu eleştirel bir biçimde analiz etmeye yönelik pek çok perspektifi başarılı bir biçimde bir araya getiriyor”.
Sonia Livingstone,
Medya ve İletişim Profesörü, London School of Economics

Sosyal medyadan, çağdaş reklamcılıktan, haberlerden ve mobil teknolojilerden sınıf, etnisite ve toplumsal cinsiyet temsillerine dek her şeyi kapsayan, açık bir biçimde organize edilmiş, sistematik ve en yeni gelişmelerin çok iyi bir biçimde değerlendirilmesiyle alanın eleştirel bir araştırmasını birleştiren bu kitap, medya ve iletişim çalışmalarına “olmazsa olmaz” bir katkı sağlıyor. Medyaya ilgi duyan herkesin yanı sıra medya, kültür ve toplum alanındaki bilim insanları, lisans ve lisansüstü öğrencileri için sunulan bu eser, medya, kültür ve toplum arasındaki karmaşık ilişkiyi dikkatli bir biçimde vurgularken, medyanın günlük yaşama nüfuz edişini inceliyor. Medya Unsurları, Medya, Güç ve Denetim ve Medya, Kimlik ve Kültür olmak üzere üç ana kısımdan oluşan çalışma, aynı zamanda araştırma ve öğretim gereksinimlerini de çok iyi bir biçimde karşılıyor. (Arka Kapaktan)

ANILARLA MÜCADELE DOLU YILLARIM ZİYA HALİSYayına HazırlayanNimet AltıntaşOtobiyografik bir kitap olan Anılarla Mücadele ...
03/04/2024

ANILARLA
MÜCADELE DOLU YILLARIM

ZİYA HALİS

Yayına Hazırlayan
Nimet Altıntaş

Otobiyografik bir kitap olan Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım, çocukluğundan günümüze kadar Ziya Halis’in hayatının çeşitli yönleriyle içtenlikli bir anlatımıdır. Kitap, her ne kadar bir öz yaşam öyküsü olsa da, Türkiye siyaset tarihinin çalkantılı yılları olan 90’lar boyunca yaşanmış Sivas Katliamı, Gazi Olayları, Nurtepe Olayı gibi birçok önemli olayın arka planına da ışık tutmaktadır. Kitap, ayrıca devletin üst düzey yöneticilerinin baskısına, hükümetin ve siyasi parti yöneticilerinin itirazlarına rağmen grev erteleme kararnamesini imzalamayarak “Kimse bana grev erteletemez” kararlığını sonuna kadar korumuş bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın penceresinden, hükümet-işveren-sendika-işçi diyaloğunun perde arkasını okuma fırsatı da sunmaktadır.

Bu kitap; gündelik siyasetin sıradan ilişkilerinden, siyasetin sinir uçlarına temas eden anlarına varana kadar emekten yana, demokratik ve çoğulcu bir anlayıştan ödün vermeden var olabilmenin mümkün olduğunu göstermesi açısından da dikkate değerdir. Halis’in özel arşivindeki belgelerle desteklenen bu çalışma, kâh bir çocuğun, kâh bir öğrencinin, çoğunlukla da bir siyasetçinin gözünden dönemin ruhunu iliklerimize kadar hissettirmektedir... (Arka Kapaktan)

“YANİ BÖYLE İŞTE HAYAT”Geçmiş, Hatıralar, Hatırlamalar ve Unutmalar ÜzerineSıdıka YILMAZHayat sıradan ile sıradan olmaya...
03/04/2024

“YANİ BÖYLE İŞTE HAYAT”

Geçmiş, Hatıralar, Hatırlamalar
ve Unutmalar Üzerine

Sıdıka YILMAZ

Hayat sıradan ile sıradan olmayan arasında gidip gelmelerin tarihi. Gündelik hayat sıradan bir hayattır ve anılmaya, yazılmaya, üzerinde düşünmeye gerek yoktur; hele ki bu sıradan insanların hikayesiyse. Oysa tüm ilginç hikayeler bu sıradanın içinde barınır. Her insana yakından baktığımızda bunun böyle olduğunu görürüz ve gündelik hayat zaten bu hikayelerin, bu yaşam deneyimlerinin, zaman zaman saçıldığı yerlerdir ve ağzına kadar tıka basa hikayelerle doludur. Böylelikle birbirimizi, dolayısıyla insanı anlamaya çalışırız.
Adanmış bir hayata sahipseniz, trajik tarafları olmakla birlikte –Goya’nın resim yaparken bir kaç gözlük takmasında olduğu gibi– zamanı geçirebilme ve üretmenin hazzı canlı tutar insanı/yaşlıyı. Oysaki eve kapanıp, zamandan ve insandan kopmak yaşlının kaderiymiş gibi algılanıyor. Ömür denilen şey büyük bir hikaye ve bu hikayeyi herkes kendi deneyimliyor. Hayat gençler için varmış gibi yaşanıyor ve yaşlılar görünür olmaktan uzaklaştırılıyor. Yaşlılar bir süre sonra toplumsal olarak ihmal edilmişlikleriyle baş başa kalıyorlar; unutulmak bir kader onlar için. Önemsememek, hayatın dışında konumlandırmak normal bir şey olarak kabul görüyor.
Dolayısı ile hatırlamalar alanı iletişim hadisesiyle yakından ilişkilidir. Size gelen bir soru, hiç aklınızda olmayan yıllara sizi götürebilir. Bu çalışmada da yapılmak istenen bu iletişim düzleminin nasıl işlediğini de görebilmek. İki zihin karşılıklı nasıl çalışıyor ve sorularla bir diğerinin hikayesi nasıl kelimelere ve bir anlatıya dönüşüyor. İletişim, bir kişiyi anlamamızı sağlayabileceği gibi, tam tersi, çoğu zaman olduğu gibi anlayamayız da; bir hikayenin neden o anda anlatıldığını bilemeyiz. Sorduğumuz soru her zaman doğru kapıyı açmaya muktedir olmayabilir. O yüzden burada biz bir kişinin bazı hatıralarına ulaşabileceğiz. Üzerinde duracağımız şey hatıraları hatırlama hali –duygular dünyası- ve onları anlatıya dönüştürme biçimidir.

“Geçmiş bir ömrün neresini kapsar?” sorusunun çok net bir karşılığı var aslında: Geçmiş çocukluktur. Süheyla Çanga’nın hatıraları da böyle başlıyor. İnsan çocukluğunu hayatı boyunca yanı başında taşıyor. En etkili hatıralar orada ve pek çok hatıra hiç unutulmuyor.

20/03/2024

Çocukların "aç" uyumadığı,
daha insani bir ülke ve dünya dileğiyle
Cejna Newroz Piroz Be!
Newroz Bayramınız Kutlu Olsun!

Eşitsizliğin, sömürü ve baskının son bulduğudaha insani bir ülke/dünya dileğiyle"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutl...
08/03/2024

Eşitsizliğin, sömürü ve baskının son bulduğu
daha insani bir ülke/dünya dileğiyle
"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlu olsun!

Address

Ataç 1 Sokak 33/15 Yenişehir Çankaya
Ankara
06600

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Ütopya Yayınevi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Category