Ütopya Yayınevi

Ütopya Yayınevi Ütopya Yayınevi
Ataç 1 sokak 33/15
Yenişehir, Ankara
+90 312 433 88 28
[email protected]
(35)

Prof. Dr. Şükrü Aslan, Ziya Halis’in "Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım" adlı kitabımızla ilgili değerlendirmesi. Teşekkür...
07/06/2024

Prof. Dr. Şükrü Aslan,
Ziya Halis’in "Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım" adlı kitabımızla ilgili değerlendirmesi. Teşekkürlerimizle!

Ziya Halis’in Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım adıyla, Ütopya Yayınları’ndan çıkan kitabını okurken bir yandan da içinden geldiği coğrafyanın; yani özel olarak Sivas’ın, genel olarak Koçgiri’nin öyküsünü düşündüm. Ziya bey Koçgiri’lidir ve bu coğrafyanın mukiml...

03/06/2024
Bekleriz!...
01/06/2024

Bekleriz!...

1 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’de Ziya Halis ve Faruk Bildirici'nin katılımıyla gerçekleştireceğimiz, "90'lı Yıllarda Siyaset: Bugünlere Gelinmesin Diye Diye… " başlıklı söyleşiye katılımlarınızı bekleriz. Mülkiye Kültür Merkezi Prof. Dr. Oral Sander Konferans Salonu’ndaki söyleşi sonrasında Ziya Halis okuyucular için kitaplarını imzalayacaktır.

https://mulkiye.org.tr/soylesi-ve-imza-gunu-90li-yillarda-siyaset-bugunlere-gelinmesin-diye-diye/

01/06/2024

YENİ FELAKET ÇAĞI

Alex Callinicos

Çeviri: Onur Orhangazi

Dünya yeni bir felaket çağına giriyor. İstisna, normal haline geliyor. 1914 ve 1945 arasında yaşanmış olan böylesi son kriz, iki dünya savaşına, Büyük Buhran’a ve Yahudi Soykırımı’na sahne oldu. Günümüzde insan türü, hızlanmakta olan iklim değişikliğinin neden olduğu kontrol altına alınmayan yangınlar, seller ve diğer aşırı hava olayları ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini takiben nükleer savaş tehdidini içeren yeni varoluşsal tehlikelerle karşı karşıya.
Alex Callinicos, bu tehlikelerin ortak kaynağının çuvallamakta olan ve bizi toplumsal bir çöküşe doğru savuran kapitalist sistemin çok-boyutlu krizi olduğunu öne sürüyor. Bu kriz, doğanın giderek artan bir biçimde tahrip edilişini, emeğin değersizleştirilmesini, küresel finansal krizden bu yana durgun olan bir dünya ekonomisini ve ABD, Çin ve Rusya arasındaki emperyalistler arası artan çatışmaları içeriyor.

Şimdiye kadar bundan en çok faydalanan Beyaz Saray’ı tekrar ele geçirebilecek olan aşırı sağ oldu. Ancak yeni felaket çağı aynı zamanda bir isyan çağıdır da. Siyah Hayatlar Önemlidir, protestoları ve Sudan, Sri Lanka ve İran’daki isyanları takiben, sistemdeki birçok çatlak sayısız baskı biçimine meydan okuyabilecek ve adil ve sürdürülebilir bir dünyanın yolunu açabilecek daha fazla kitlesel harekete neden olacaktır.

“Dünyanın en önemli Marksist düşünürlerinden biri olan Alex Callinicos’un bu olağanüstü kitabı, çağdaş siyaseti, onu tarihini, nedenlerini ve alternatife giden yolu karakterize eden daimi acil durum halini anlamak için son derece gerekli bir okuma. Callinicos’un dünyanın karşı karşıya olduğu ve çevresel, ekonomik, jeo-politik ve toplumsal olmak üzere birden çok öğeden oluşan kriz üzerine bütünleşik bir bakış açısından düşünmeye yönelik bilinçli çabası, acil olduğu kadar entelektüel anlamda da ödüllendiricidir”.
Lea Ypi, London School of Economics

“İçinde yaşayabileceğimiz bir gelecek için verilen mücadelenin bir parçası olmak isteyen herkes için yaşamsal önemde bir okuma”.
Socialist Worker

https://www.facebook.com/mulkiyelilerbirligi/posts/pfbid08W25XSWXKK8igdzcPtocvJUwBHnmFdUbizpECxZJ5zfmZu1xBaKovEXDb2LX2G9...
25/05/2024

https://www.facebook.com/mulkiyelilerbirligi/posts/pfbid08W25XSWXKK8igdzcPtocvJUwBHnmFdUbizpECxZJ5zfmZu1xBaKovEXDb2LX2G92l

1 Haziran Cumartesi günü saat 17.00’de Ziya Halis ve Faruk Bildirici'nin katılımıyla gerçekleştireceğimiz, "90'lı Yıllarda Siyaset: Bugünlere Gelinmesin Diye Diye… " başlıklı söyleşiye katılımlarınızı bekleriz. Mülkiye Kültür Merkezi Prof. Dr. Oral Sander Konferans Salonu’ndaki söyleşi sonrasında Ziya Halis okuyucular için kitaplarını imzalayacaktır.

https://mulkiye.org.tr/soylesi-ve-imza-gunu-90li-yillarda-siyaset-bugunlere-gelinmesin-diye-diye/

MEDYA, KÜLTÜRVE TOPLUMBir GirişPAUL HODKINSONçeviriOnur Orhangazi“Paul Hodkinson, hızla değişen bir alana yönelik güzel ...
04/04/2024

MEDYA, KÜLTÜR
VE TOPLUM
Bir Giriş

PAUL HODKINSON

çeviri
Onur Orhangazi

“Paul Hodkinson, hızla değişen bir alana yönelik güzel bir biçimde dengelenmiş, açık ve kapsamlı anlatımında günümüzün medya kültürünü ve medya toplumunu eleştirel bir biçimde analiz etmeye yönelik pek çok perspektifi başarılı bir biçimde bir araya getiriyor”.
Sonia Livingstone,
Medya ve İletişim Profesörü, London School of Economics

Sosyal medyadan, çağdaş reklamcılıktan, haberlerden ve mobil teknolojilerden sınıf, etnisite ve toplumsal cinsiyet temsillerine dek her şeyi kapsayan, açık bir biçimde organize edilmiş, sistematik ve en yeni gelişmelerin çok iyi bir biçimde değerlendirilmesiyle alanın eleştirel bir araştırmasını birleştiren bu kitap, medya ve iletişim çalışmalarına “olmazsa olmaz” bir katkı sağlıyor. Medyaya ilgi duyan herkesin yanı sıra medya, kültür ve toplum alanındaki bilim insanları, lisans ve lisansüstü öğrencileri için sunulan bu eser, medya, kültür ve toplum arasındaki karmaşık ilişkiyi dikkatli bir biçimde vurgularken, medyanın günlük yaşama nüfuz edişini inceliyor. Medya Unsurları, Medya, Güç ve Denetim ve Medya, Kimlik ve Kültür olmak üzere üç ana kısımdan oluşan çalışma, aynı zamanda araştırma ve öğretim gereksinimlerini de çok iyi bir biçimde karşılıyor. (Arka Kapaktan)

ANILARLA MÜCADELE DOLU YILLARIM ZİYA HALİSYayına HazırlayanNimet AltıntaşOtobiyografik bir kitap olan Anılarla Mücadele ...
03/04/2024

ANILARLA
MÜCADELE DOLU YILLARIM

ZİYA HALİS

Yayına Hazırlayan
Nimet Altıntaş

Otobiyografik bir kitap olan Anılarla Mücadele Dolu Yıllarım, çocukluğundan günümüze kadar Ziya Halis’in hayatının çeşitli yönleriyle içtenlikli bir anlatımıdır. Kitap, her ne kadar bir öz yaşam öyküsü olsa da, Türkiye siyaset tarihinin çalkantılı yılları olan 90’lar boyunca yaşanmış Sivas Katliamı, Gazi Olayları, Nurtepe Olayı gibi birçok önemli olayın arka planına da ışık tutmaktadır. Kitap, ayrıca devletin üst düzey yöneticilerinin baskısına, hükümetin ve siyasi parti yöneticilerinin itirazlarına rağmen grev erteleme kararnamesini imzalamayarak “Kimse bana grev erteletemez” kararlığını sonuna kadar korumuş bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın penceresinden, hükümet-işveren-sendika-işçi diyaloğunun perde arkasını okuma fırsatı da sunmaktadır.

Bu kitap; gündelik siyasetin sıradan ilişkilerinden, siyasetin sinir uçlarına temas eden anlarına varana kadar emekten yana, demokratik ve çoğulcu bir anlayıştan ödün vermeden var olabilmenin mümkün olduğunu göstermesi açısından da dikkate değerdir. Halis’in özel arşivindeki belgelerle desteklenen bu çalışma, kâh bir çocuğun, kâh bir öğrencinin, çoğunlukla da bir siyasetçinin gözünden dönemin ruhunu iliklerimize kadar hissettirmektedir... (Arka Kapaktan)

“YANİ BÖYLE İŞTE HAYAT”Geçmiş, Hatıralar, Hatırlamalar ve Unutmalar ÜzerineSıdıka YILMAZHayat sıradan ile sıradan olmaya...
03/04/2024

“YANİ BÖYLE İŞTE HAYAT”

Geçmiş, Hatıralar, Hatırlamalar
ve Unutmalar Üzerine

Sıdıka YILMAZ

Hayat sıradan ile sıradan olmayan arasında gidip gelmelerin tarihi. Gündelik hayat sıradan bir hayattır ve anılmaya, yazılmaya, üzerinde düşünmeye gerek yoktur; hele ki bu sıradan insanların hikayesiyse. Oysa tüm ilginç hikayeler bu sıradanın içinde barınır. Her insana yakından baktığımızda bunun böyle olduğunu görürüz ve gündelik hayat zaten bu hikayelerin, bu yaşam deneyimlerinin, zaman zaman saçıldığı yerlerdir ve ağzına kadar tıka basa hikayelerle doludur. Böylelikle birbirimizi, dolayısıyla insanı anlamaya çalışırız.
Adanmış bir hayata sahipseniz, trajik tarafları olmakla birlikte –Goya’nın resim yaparken bir kaç gözlük takmasında olduğu gibi– zamanı geçirebilme ve üretmenin hazzı canlı tutar insanı/yaşlıyı. Oysaki eve kapanıp, zamandan ve insandan kopmak yaşlının kaderiymiş gibi algılanıyor. Ömür denilen şey büyük bir hikaye ve bu hikayeyi herkes kendi deneyimliyor. Hayat gençler için varmış gibi yaşanıyor ve yaşlılar görünür olmaktan uzaklaştırılıyor. Yaşlılar bir süre sonra toplumsal olarak ihmal edilmişlikleriyle baş başa kalıyorlar; unutulmak bir kader onlar için. Önemsememek, hayatın dışında konumlandırmak normal bir şey olarak kabul görüyor.
Dolayısı ile hatırlamalar alanı iletişim hadisesiyle yakından ilişkilidir. Size gelen bir soru, hiç aklınızda olmayan yıllara sizi götürebilir. Bu çalışmada da yapılmak istenen bu iletişim düzleminin nasıl işlediğini de görebilmek. İki zihin karşılıklı nasıl çalışıyor ve sorularla bir diğerinin hikayesi nasıl kelimelere ve bir anlatıya dönüşüyor. İletişim, bir kişiyi anlamamızı sağlayabileceği gibi, tam tersi, çoğu zaman olduğu gibi anlayamayız da; bir hikayenin neden o anda anlatıldığını bilemeyiz. Sorduğumuz soru her zaman doğru kapıyı açmaya muktedir olmayabilir. O yüzden burada biz bir kişinin bazı hatıralarına ulaşabileceğiz. Üzerinde duracağımız şey hatıraları hatırlama hali –duygular dünyası- ve onları anlatıya dönüştürme biçimidir.

“Geçmiş bir ömrün neresini kapsar?” sorusunun çok net bir karşılığı var aslında: Geçmiş çocukluktur. Süheyla Çanga’nın hatıraları da böyle başlıyor. İnsan çocukluğunu hayatı boyunca yanı başında taşıyor. En etkili hatıralar orada ve pek çok hatıra hiç unutulmuyor.

20/03/2024

Çocukların "aç" uyumadığı,
daha insani bir ülke ve dünya dileğiyle
Cejna Newroz Piroz Be!
Newroz Bayramınız Kutlu Olsun!

Eşitsizliğin, sömürü ve baskının son bulduğudaha insani bir ülke/dünya dileğiyle"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutl...
08/03/2024

Eşitsizliğin, sömürü ve baskının son bulduğu
daha insani bir ülke/dünya dileğiyle
"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlu olsun!

KOHEI SAITOANTROPOSEN’DE MARXBüyümeme Komünizmi Fikrine DoğruÇeviri: Onur OrhangaziMarx’ın kapitalizme yönelik ekolojik ...
24/02/2024

KOHEI SAITO

ANTROPOSEN’DE MARX
Büyümeme Komünizmi Fikrine Doğru

Çeviri: Onur Orhangazi

Marx’ın kapitalizme yönelik ekolojik eleştirisi, küresel iklim kriziyle karşı karşıya olduğumuz bugünlerde önemini her zamankinden çok daha açık bir biçimde gösteriyor. Antroposen’de Marx, Marx’ın ekolojisinin 20. yüzyıl boyunca neden marjinalleştirilip bastırıldığını açıklıyor. Marx’ın ekolojik eleştirisi, egemen üretimcilik ve tekçilik karşısında Antroposen’de canlanıyor. Kohei Saito, Marx’ın ve Engels’in bütün eserlerinde yayımlanmış olan yeni malzemeleri inceleyerek Marx’ın büyümeme komünizmi olarak nitelendirilebilecek kapitalizme yönelik alternatif ve bütünüyle özgün fikrini sunuyor. Geç Marx’ın bu kışkırtıcı yorumu, toplum ve doğa arasındaki ilişkiye yönelik yakın tarihli tartışmalara ışık tutuyor ve okuru 20. yüzyılın reel sosyalizminin hatasını tekrar etmeyen post-kapitalist bir toplumu zihninde canlandırmaya davet ediyor.
“Antroposen’de Marx hem analitik hem politik anlamda derinlemesine bir biçimde canlandırıcı bir proje. Kohei Saito, Marx’ın doğa bilimleri üzerine tuttuğu notların detaylı incelemesi üzerinden bizlere Marx’ın neden doğa ve kapitalizm arasındaki ilişkinin temelde sürdürülemez olduğu konusunda ısrarcı olduğunu hatırlatıyor. Eser, bize kapitalizm öncesi toplumlardan öğrenmeye hevesli ve ekonomik gelişmede tahribat görmeye başlayan bir şahsiyet olan unutulmuş Marx’ı hatırlatıyor. Uzunca bir süre ihmal edilmiş Marx’tan başlayan Saito, daha sonra soyut lüks komünizmi nosyonuna uygun düşmekten ziyade tam da müşterek zenginlik nosyonunu yeniden örgütlemeyi hedefleyen teorik bir yaklaşım olan büyümeme komünizmine yönelik güçlü bir argüman inşa ediyor. Antroposen’de Marx, bize tekrar tekrar, anti-kapitalizmin neden en acil tarafından doğaya zerk edilmesi gereken besin olduğunu hatırlatıyor”
Tithi Bhattacharya,
%99 için Feminizm: Bir Manifesto’nun yazarı

“Tam anlamıyla bir şaheser. Beklediğimiz kitap tam da buydu. Saito, büyümemenin ve ekososyalizmin nefes kesici bir sentezini sunmak için Marx’tan yararlanıyor. Burada, post-kapitalist geçişin sırrı yatıyor. Her sosyalist ve her çevreci mutlaka okumalı: Her ikisini de sonsuza dek değiştirecektir!”
Jason Hickel, Azı Karar Çoğu Zarar:
Büyümeme Dünyayı Kurtaracak’ın yazarı

“Kohei Saito, Marx’ın ekolojisi üzerine yazdığı göz alıcı makaleden sonra, bu yeni çığır açıcı kitabında farklı Marksistlerin anti-kapitalist bir perspektiften nasıl çevresel zorluklarla başa çıkmaya çalıştıklarını gösteriyor. Saito, makalesinin çok ötesine geçen bu yapıtında Marksizm’i kapalı bir sistem olarak değil hareket halinde bir düşünce olarak kavramayı başarıyor. Saito’nun “büyümeme komünizmi”ne yönelik yürekli başvurusu, zamanımızın ekolojik Marksizm’ine ve Antroposen’deki komünizme kesin bir katkıdır.”
Michael Löwy, Ekososyalizm:
Kapitalist Felakette Radikal Bir Alternatif’in yazarı

MEDYA FELSEFESİ Sokrates’ten Sosyal Medyaya Düşüncelerin ve Yeniliklerin Kısa TarihiROBERT HASSAN – THOMAS SUTHERLAND“19...
11/02/2024

MEDYA FELSEFESİ
Sokrates’ten Sosyal Medyaya
Düşüncelerin ve Yeniliklerin Kısa Tarihi

ROBERT HASSAN – THOMAS SUTHERLAND

“1980’lerin sonlarından bu yana internetin yükselişi ve ağ bağlantılı toplumun ortaya çıkışı, günlük yaşamın hızlı ve derin bir dönüşümüne yol açtı. Bu devrimin temelinde bilgisayar yer almaktadır. Bilgisayar, sadece kendisini değil, belki de tarih boyunca insanoğlunun kullandığı hemen her kitlesel-kişisel iletişim aracını ve sürecini dönüştürebilen bir medya teknolojisidir.
Medya Felsefesi kitabında Hassan ve Sutherland, medyanın Klasik Yunan’dan günümüze kadar olan felsefi ve teknolojik yörüngesini araştırarak küresel medya konumuna yeni ve açıklık kazandırıcı bir ışık tutmaya çalışmışlar. Genel hatlarıyla bu kitap, siyasetin arabuluculuğu, nesnellik sorunu, otomatlar ve makine metaforu, analog ve dijital, teknolojik determinizm konularını ele almaktadır.
Açık ve ilgi çekici bir formatta sunulan Medya Felsefesi, aynı zamanda ağ toplumunun kökenlerine ilişkin erişilebilir ve kapsamlı bir araştırma niteliği de taşımaktadır. Bu bağlamda felsefe, medya teorisi, siyaset, tarih ve iletişim çalışmaları gibi alanlarda öğrenciler için temel bir kitaptır.

Robert Hassan: Avustralya’nın Melbourne Üniversitesi’nde Medya ve İletişim Kültürü ve İletişim Profesörüdür.

Thomas Sutherland: Lincoln Film Medya Okulu ve Gazetecilik Sanat Koleji’nde Medya Çalışmaları alanında Kıdemli Öğretim Görevlisidir.

SOSYAL BİLİMLER PERSPEKTİFİNDEN ALEVİLER VE ALEVİLİK –2EditörlerFİKRİYE YÜCESOY – OZAN ÇAVDAR – ŞÜKRÜ ASLANAsırlar boyun...
11/02/2024

SOSYAL BİLİMLER PERSPEKTİFİNDEN ALEVİLER VE ALEVİLİK –2

Editörler
FİKRİYE YÜCESOY – OZAN ÇAVDAR – ŞÜKRÜ ASLAN

Asırlar boyunca reddedilen, inkâr edilen, kıyılan ya da asimilasyon amaçlı çalışmalara konu olan Alevilik, yaklaşık yarım yüzyıldır üzerindeki perdenin aralanmasını bir ölçüde sağladı. Bugün, tarihten teolojiye, sosyolojiden siyaset bilimine uzanan geniş bir yelpazede kısa sayılabilecek bir sürede hatırı sayılır bir literatür oluşturdu, oluşturuyor. Alevilik, iyi eğitimli, çoğu “içeriden” genç nesiller aracılığı ile özgür, bağımsız ve özgün bakış açıları kazandı. Denilebilir ki, Aleviler artık kendi tarihlerini yazıyorlar.

Elinizdeki kitap bu geleneğin bir ürünü ve örneğidir. GADEV Alevi Akademisi tarafından gerçekleştirilen Sosyal Bilimler Perspektifinden Aleviler ve Alevilik II eğitim programının felsefe, tarih, hafıza, inanç, modernleşme, mekân, siyaset, kentleşme alanlarında konunun uzmanları tarafından verilen derslerin metinlerini içeriyor. Kitap, Alevilere ve Aleviliğe ilgi duyanlara, Aleviliğin tarihsel, inançsal, siyasal, kültürel ve düşünsel dünyası hakkında okuyucuya farklı ve geniş bir perspektiften bakma olanağı tanıyor.

KELİME ATA

MÜSLÜMANLIK FELSEFESİNİN DOĞUŞ TARİHİMehmet İnanç TuranMüslümanlığın bir felsefe olarak adlandırılması birçok insana doğ...
11/02/2024

MÜSLÜMANLIK FELSEFESİNİN DOĞUŞ TARİHİ

Mehmet İnanç Turan

Müslümanlığın bir felsefe olarak adlandırılması birçok insana doğru gelmeyebilir. Ne var ki, Müslümanlık bir felsefedir. Belirli bir dünya görüşünü ifade eder. Her dünya görüşü bir felsefedir. Dinsel inanışlar, dinsel görüşler bir felsefedir.

Müslümanlık felsefesi, hem yaşadığımız dünyayla ilgili hem de varsaydığı öteki dünyayla ilgili görüşleri içerir. Her felsefe dünyaya, topluma, toplumdaki düşüncelere farklı gözlerle bakar. Müslümanlığın felsefesini anlayabilmek için onun doğuşunu, gelişimini, tamamlanmasını diyalektik yöntemle incelemek gerekir.

Bu çalışmanın özelliği, diyalektik yöntemle Müslümanlık felsefesinin gelişim sürecini analiz etmesidir. Müslümanlık bir felsefedir; ama idealist bir felsefedir. Her idealist felsefenin de bir tarihsel gelişim yolu vardır. Bugünkü Müslümanlık felsefesini gerçeğine uygun algılayabilmek için tarihin derinliklerine inmek gerekir. Bu felsefenin gelişme koşulları kavranmadan onun hakkında ileri sürülen görüşler bilimsel temele oturamaz. (Arka Kapaktan)

Güzel Arkadaşımız, Ümran Düşünsel'i kaybettik!Çok üzgünüzAilesine ve sevenlerine sabır diliyoruz!"Ayna kırıldı sırı dökü...
19/01/2024

Güzel Arkadaşımız,
Ümran Düşünsel'i kaybettik!
Çok üzgünüz
Ailesine ve sevenlerine sabır diliyoruz!

"Ayna kırıldı sırı döküldü suya
Suda suretini gören ay kırıldı
Saklı güneş surun üfledi havaya
Ayna sırrına vâkıf gazel darıldı
Gecenin zifiri çarşafı aralanınca
Ne sır ne ayna ne de gazel kaldı"

30/12/2023

Daha İnsani bir Ülke ve Dünya dileğiyle
Güzel İnsanlara İyi Seneler dileriz!

Sevgili Abimiz, Arkadaşımız, Yazarımız Diş Hekimi Üçler Kaya'yı Ansızın kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz!Ailesine ve sev...
07/11/2023

Sevgili Abimiz, Arkadaşımız,
Yazarımız Diş Hekimi Üçler Kaya'yı
Ansızın kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz!
Ailesine ve sevenlerine sabır dileriz!

OVACIKEditörler: ZELİHA HEPKON - ŞÜKRAN LILEK YILMAZŞÜKRÜ ASLANCoğrafi olarak Dersim’in görece “kenarda kalmış” parçalar...
26/07/2023

OVACIK

Editörler:
ZELİHA HEPKON - ŞÜKRAN LILEK YILMAZ
ŞÜKRÜ ASLAN

Coğrafi olarak Dersim’in görece “kenarda kalmış” parçalarından biri olan Ovacık, Erzincan ile Elazığ gibi şehirlerarası bir yol üzerinde olmadığı için, geçince görülebilecek bir konumda değildir. Dolayısıyla özel olarak ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Coğrafi olarak “kenarda” kalsa da kutsiyet atfedilen mekânları, doğasına içkin bitki-canlı çeşitliliği ve Osmanlı’dan bugüne devlet müdahaleleri bakımından siyasal ve toplumsal ilginin tam merkezinde yer almıştır. Seyit Rıza Ovacıklıdır. Koçgirili Alişer, 1921’den öldürüldüğü 1937’ye kadar Ovacık’ta yaşamıştır. “Dersim’in Kayıp Kızları” belgeseline konu olan Huriye Aslan ve Fatma İcin Ovacıklıdır. Türkiye’nin sol-sosyalist geleneğinin bazı lider isimleri bu coğrafyadan çıkmıştır. Sözcüğün gerçek anlamında dünyanın en güzel ve en kahırlı coğrafyalarından biridir Ovacık.

Bu kitapta, önsöz ve sunuş yazısı dışında 4 ana bölümde, toplam 39 yazıda Ovacık’ın tarihi, kültürü, çevre sorunları, inançları anlatılmaktadır. Bu bölümler, “Çevre, Doğa ve Ekoloji”; “Tarih, Demografi, Eğitim ve Politika”; “Mekân, Ekonomi, Kültür, Kimlik ve İnançlar”; “İçeride ve Dışarıda: Tanıklıklar–Hatıralar” ana başlıkları altında yer almaktadır....
(Arka Kapaktan)

ÇOCUK KORUMANIN TEMEL İLKELERİBerivan ÇİTEÇocuk ya da çocukluk üzerine konuşmaya başlanıldığında; hemen hemen tüm toplum...
26/07/2023

ÇOCUK KORUMANIN
TEMEL İLKELERİ

Berivan ÇİTE

Çocuk ya da çocukluk üzerine konuşmaya başlanıldığında; hemen hemen tüm toplumlarda ve de tüm geçmiş zamanlarda akla gelen şeylerin en başında “masallar” gelmektedir. Masallar efsanelerle dolu, konuşamayanların konuştuğu, duyamayanların duyduğu ve göremeyenlerin gördüğü adeta başka bir dünyanın ya da zamanın ifadesidir. Bir tür büyülenmedir. Öyleyse çocukluk insanın bir tür büyülenme yaşadığı en özel ve en önemli gelişimsel dönemidir demek yanlış olmaz.

Bu kitapta, çocuk kimdir sorusu ile başlayan yolculuk çocuk korumanın ne ve nasıl olması gerekliliği üzerine bir rehber olmayı amaçlamıştır. Çocukların neden korunması gerektiği ancak çocuk ve çocukluğun anlaşılmasıyla mümkün olabilir. Her çocuğun sağlıklı, güvenli ve eşit bir şekilde haklarına erişerek yaşama, büyüme ve gelişme hakkı vardır. Bu hakların sağlanabilmesi için de çocukların bu süreçlere katılım hakları olmalıdır. Tüm bu sürecin de çocuğun iyi olma hali perspektifinden sağlanabilmesi üzerine çocukların her türlü riske ve zarara karşı korunma hakları vardır. Dünyadaki tüm yetişkinler ve kurumlar çocukların korunmasından sorumlu ve yükümlüdür. Kitabın tüm yetişkinlere, ebeveynlere, eğitimcilere, çocuk çalışmaları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü çalışanlarına ve meslek elemanlarına bir rehber olması dileğiyle... (Arka kapaktan)

Sevgili Abimiz, Arkadaşımız, HocamızKadir Cangızbay'ı kaybettik!Cenazesi pazar günü ikindi namazından sonra Karşıyaka Me...
22/07/2023

Sevgili Abimiz, Arkadaşımız, Hocamız
Kadir Cangızbay'ı kaybettik!
Cenazesi pazar günü ikindi namazından sonra Karşıyaka Mezarlığına defnedilecektir!

MURAT ÇELİK Yayına Hazırlayan:Hangar Sanat OluşumuAtilla İlkyaz, Cezmi Orhan, Cebrail Ötgün“Ben … konuşmak için söz alma...
09/06/2023

MURAT ÇELİK

Yayına Hazırlayan:
Hangar Sanat Oluşumu
Atilla İlkyaz, Cezmi Orhan, Cebrail Ötgün

“Ben … konuşmak için söz almak istemiyorum. Aslında konuşmayı çok sevdiğim de söylenemez. İşlerimi, mezarlığa götürmeden önce görmek ve göstermek istedim. Hepsi bu…”
“…Göz yumdum yalancı gözlerle resimlerime bakmanıza
TUVALLER YALNIZ
O yüzeyler sizin olsun; ben artık yokum…”
Murat Çelik

“Kelebeklerin öldürülüşünü keşke hiç görmeseydin.
Oysa, ey talihi bizim gibi olan, sevin.
Bir bozkır kentinden kaç kasırga çıkar…!
Yeni bir marşın ilk hamlelerini yazıyoruz.”
İbrahim Çiftçioğlu

“…Yazgının seni sürüp içine kapattığı hüzün mağaralarında keşfedilmemiş, ayak basmamış bakir sıfır kentinden uzak, yoğun karanlıklarda resim yapmaya mahkum olmuş bir ressamdın belki. Hayallerle yoğrulmuş ışıl ışıl yanan o boyaların kokusu atölyenin her yanına dağılır, terebentin kokusuyla birbirine karışırdı bir zamanlar…” Atilla İlkyaz

“Murat Çelik, dostum, ölümsüz ölüler arasına dahil oldun. O incecik, hüznün çırağı, sanat sevdalısı. Ne çok anı, yer ve kavram hatırlatıyorsun bana. Resim, yenilik, kavramsal bakış, Hangar, enstalasyon, oluşum, şiir, roman, heykel, rock, kolektif, bienaller, Gazi, Hacettepe, uykusuz sabahlar, sokaklar, grafitiler, noktasız ve canhıraş sanat tartışmaları, Malatya, Ankara, Maltepe, İstanbul; O atmaca bakışlar, hüznün kalfası, sanat oburu, dolu dolu Murat’layım.”
Cezmi Orhan

“Yaşamın çelişkili gerçekliklerini, çarpıcı görsellikleri coşkuyla boyanın enerjisiyle buluşturan Murat Çelik, fotoğraftan enstalasyona çeşitli disiplinlerde üreten bir sanatçıydı. Eserlerinde geleneksel boya malzemesinin yanı sıra malzeme çeşitliliği dikkat çeker. Eleştirel bakış, gerçeklik referanslı düşünce resimgesel duyguyla biçimlendirme, düşsel atmosfer Murat’ın sanatının özünü oluşturur. Bu özün dinamizmini deneysel tavır, kolajdan asamblaja seçtiği nesnelerin kişisel ya da toplumsal bağlantıları ve boyasal macera verir. Murat’ın resimleri psikolojik dramalara odaklanan dışavurum etkili figüratif resimlerdir.”
Cebrail Ötgün

01/05/2023

İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü
1 Mayıs Kutlu Olsun!
YAŞASIN 1 MAYIS!
BİJİ YEK GULAN!

20/03/2023

İnsan hayatının "rant" uğruna hiç edilmediği
daha insani bir ülke ve dünya dileğiyle
Cejna Newroz Piroz Be!
Nevroz Bayramınız Kutlu Olsun!

08/03/2023

Her tür sömürü ve baskının son bulduğu
daha insani bir ülke/dünya dileğiyle
"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlu olsun!

YENİ MEDYA, TOPLUM VE KAMUSAL ALANEditörler: HİMMET HÜLÜR – CEM YAŞINBu kitapta, günümüz toplum ve kültürü için vazgeçil...
21/01/2023

YENİ MEDYA, TOPLUM VE KAMUSAL ALAN

Editörler:
HİMMET HÜLÜR – CEM YAŞIN

Bu kitapta, günümüz toplum ve kültürü için vazgeçilmez hale gelen yeni iletişim ve enformasyon teknolojilerinin kamusal alan tartışmaları açısından önemi çeşitli boyutlarıyla ele alınmaktadır.
Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki dönüşümün olası etkileri üzerine akademik tartışmalar 90’lı yıllardan itibaren demokratik bir ütopyanın kapısını aralamıştı. Açılan bu kapıda beliren ilk imge “kamusal alan”dı. Jürgen Habermas için kamusal alan, ortak yarara yönelik kamusal ilgiler dolayısıyla bir araya gelen yurttaşlardan oluşmaktaydı. Tüm yurttaşların eşit katılımına açık, devlet dışı sivil bir alanda rasyonel akıl yürütme yoluyla demokratik bir sistemin karar alma süreçleri beslenebilirdi.

17. ve 18. yüzyılda yeşerdiği ileri sürülen kamusal alanın merkezinde yurttaşların bir araya geldiği edebi kamular bulunmaktaydı, sonradan tekno-ekonomik değişimlerle birlikte kamusal alan dönüşüme uğramış, katılım neredeyse olanaksızlaşmıştır. Bu süreçte devlet ve piyasa tekellerinin şekillendirdiği medya sistemlerinde kendilerine yer bulamayan yurttaş talepleri ve madun kimlikler siyasal sistemde de temsil edilme imkânlarını kaybetmiştir. Buna karşın, son dönemde enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte daha önce kitle medyası sisteminde kendilerine yer bulamayanların yeniden kamusal alana katılma imkânına sahip olup olmadıkları sorusu, iletişim çalışmalarının temel ilgilerinden biri haline geldiği kadar bu kitabın temel sorunsalını da oluşturmaktadır... (Arka Kapaktan)

SOSYAL BİLİMLER PERSPEKTİFİNDEN ALEVİLER VE ALEVİLİK –1Editörler: Şükrü Aslan – Çiğdem Boz – Cemal SalmanYazarlar: Besim...
16/01/2023

SOSYAL BİLİMLER PERSPEKTİFİNDEN ALEVİLER VE ALEVİLİK –1

Editörler: Şükrü Aslan – Çiğdem Boz – Cemal Salman

Yazarlar: Besim Can Zırh, Cemal Salman, Çiğdem Boz, Deniz Coşan Eke, Ercan Geçgin, Erkan Duymaz, Feryal Saygılıgil, Filiz Çelik, Kumru Berfin Emre, Mehmet Ertan, Melih Duygulu, Nimet Altıntaş, Şükrü Aslan, Ufuk Erol, Ümit Çetin, Zeynep Oktay

Alevilik, 20. yüzyıl boyunca tarih, halk bilimi, edebiyat gibi belli disiplinler altında ve genellikle “dışarıdan” bir bakışla ele alındı. Son çeyrek yüzyılda ise bu durumu tam tersine çeviren bir bilgi üretimi var. Belli ki 21. yüzyıl, Alevilik çalışmaları için de muazzam bir gelişme alanı açacak. Bu bağımsız araştırma sahasının, çoğunluğu genç fakat alanına şimdiden nitelikli katkılar sunan akademisyenlerinden birçoğunu bu derlemede bir arada bulacaksınız.
Bu kitap, GADEV Alevi Akademisi bünyesinde yürütülen Sosyal Bilimler Perspektifinden Aleviler ve Alevilik Eğitim Programı’nın bir ürünü. Her biri yakın dönemde Alevilik çalışmaları alanında önemli araştırmalar yürütmüş isimlerin özgün çalışmalarını içeren kitap; tarih, sosyoloji, etnoloji, kültür, edebiyat, kentleşme, siyaset, iktisat, psikoloji, hukuk, müzik, toplumsal cinsiyet ve iletişim gibi farklı disiplinlerin perspektifinden Alevilere ve Aleviliğe dair çok yönlü bir bakış açısı sunuyor.

Alevilik ile eleştirel sosyal bilim geleneğinin ilişkisini kurma ve bunun temel çıktılarını kamuya açma gayesinde olan bu çalışma, “dışarıdan” veya “içeriden”, her ilgi grubundan okur için nitelikli bir başvuru kaynağı olmaya aday... (Arka Kapaktan)

ALEVİLİĞİN ÖZÜMehmet İnanç Turan Alevilik asimilasyon altındadır. Aleviliği öz biçimiyle ayağa kaldırmak gerekiyor. Alev...
16/01/2023

ALEVİLİĞİN ÖZÜ

Mehmet İnanç Turan

Alevilik asimilasyon altındadır. Aleviliği öz biçimiyle ayağa kaldırmak gerekiyor. Aleviliğin ilkelerini orijinal biçimiyle genç kuşaklara öğretmek gerekiyor.
Aleviliği bozulmamış biçimiyle öğrenmek, bugün Aleviler için tarihsel bir görevdir.
Aleviliğin ilkelerini anlatan en öz kaynak Alevi ozanların deyişleridir. Aleviliğin temel anlayışlarını bu deyişler içinden süzmek gerekir.
Bu kitap Aleviliğin başlıca görüşlerini Alevi ozanlarını kanıt göstererek anlatmayı amaçlıyor. Aleviliğe öğrenmek isteyenlere kısa ve özlü bilgiler sunuyor. (Arka kapaktan)

Address

Ataç 1 Sokak 33/15 Yenişehir Çankaya
Ankara
06600

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Ütopya Yayınevi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Category

Nearby media companies


Other Publishers in Ankara

Show All