
09/04/2025
Hollandalı siyaset bilimci Arend Lijphart bölünmüş toplumlarda istikrarlı bir demokrasinin ancak “ortaklık demokrasisi” (consociational democracy) adını verdiği bir sistem ve bu sisteme uygun bir anayasayla sağlanabileceği görüşünde. “Ortaklık” anayasası, şu özelliklere sahip olmalı: Yürütmede gücün paylaşılması. Örneğin muhalefete aldığı oy oranında hükümette ve yönetimde temsil olanağının verilmesi ya da azınlığın yürütmenin kararlarını veto yetkisi bulunması, böylelikle kararların uzlaşma ile alınmasının sağlanması. Ayrıca tüm gruplara kültürel özerklik verilmesi. Lijphart’a göre bölünmüş, kutuplaşmış toplumlarda çoğunluk yönetimi demokrasiden çok iç çekişmelere, diktatörlüğe yol açıyor. Bu tür ülkelerin gereksinimi konsensusa dayalı, hiçbir grubu dışlamayan, her grubu sisteme dahil eden bir demokrasi anlayışı. “Ortaklık” demokrasisi, gerçekte bir toplumsal barış anlaşması. Bölünmüş, kutuplaşmış toplumların bu yöntemle bir uzlaşıya dayanan uzun vadeli, istikrarlı bir demokrasi kurabilecekleri ve toplumsal barışı sağlayabilecekleri düşünülüyor.
Bu görüşler ya da aynı olmasa bile, güç paylaşılmasına dayanan demokrasi görüşleri çok sayıda bilim insanınca paylaşılıyor. Böyle bir sistemin karar almayı güçleştireceği açık. Ancak bu, toplumsal barış ve huzur için ödenmesi gereken bir bedel olarak görülmeli.
Rıza Türmen'in yazısı için link bio'da ve www.politus.com.tr sayfasında.