Esmer Esmer Paylasimlar Bizi takipte kalın..

Sevgilisine hıyar turşusu hediye eden şair…Kim mi?Nazım Hikmet!Ben de ilk kez duydum, dünyaca ünlü bu büyük şairimizin t...
14/02/2025

Sevgilisine hıyar turşusu hediye eden şair…

Kim mi?
Nazım Hikmet!

Ben de ilk kez duydum, dünyaca ünlü bu büyük şairimizin turşu kokan aşk hikayesini…

Bir turşu firmasının, 14 Şubat Sevgililer Günü için gönderdiği basın bülteninde gözüme çarptı…

“Sıradışı aşkların hediyesi de sıradışıdır. Onun sevdiği ve sadece senin bildiğin özel bir şeydir” yazıyordu…

Bu sıradışı aşka örnek olarak da Nazım Hikmet ile Vera arasında yaşanan o büyük aşkı göstermişler…

Hikayeye göre;

Nazım, görür görmez vurulduğu Vera’yı etkilemek, kendine aşık etmek için rengarenk çiçekler, çikolata ve şekerlemeler gönderiyor ama bir karşılık göremiyormuş…

Kitap gönderse Vera’nın okumadığı kitap yok!

Güzel bir kayış kordonu olan kol saati bile düşünüyor fakat o da cazip gelmez diye vazgeçiyor…

Etkilemek için ne yapacağını kara kara düşünürken, aradığı formül Vera’nın en yakın arkadaşından geliyor:

“Hıyar turşusu al ona! Bak nasıl sevinecek ve nasıl sevecek seni!”

Dediğini yapıyor Nazım, elinde poşetler içinde hıyar turşularıyla Vera’nın karşısına çıkıyor…

Ve, turşuyla kalp çalan ilk erkek olarak da tarihe geçiyor!

İşte turşu firması bu büyük aşktan esinlenerek “Bazı acılar lezzetlidir, aşk gibi” sloganıyla turşu çeşitlerinden oluşan bir aşk paketi hazırlamış Sevgililer Günü‘ne özel!

Aşkın turşusunu kurmuşlar resmen!

İçinde yalnız hıyar turşusu olsa iyi, lahana, jalpeno biber, kapari, biberiye, sarımsak ve acı biber de koymuşlar…

O turşuyu yiyenin aşk acısı dilinden ve kalbinden bir ömür geçmez!

Hayatı boyunca unutamaz tadını!

Günümüzde şair Nazım Hikmet gibi sevdiğine çiçek, çikolata, tek taş yerine hıyar turşusu götürecek kadar cesaretli, gözü kara aşıklar var mıdır?

Varsa helal olsun!

Boşuna dememişler, “Aşk bir turşu suyu gibidir, içenin midesi bulanır, içmeyenin ağzı sulanır” diye…

Sevgili kimdir? Ölen eşinin mezarındaki toprağı her gün bağrına basan Nurettin Amca’dır.Başkasına kaçacağını anladığında...
14/02/2025

Sevgili kimdir? Ölen eşinin mezarındaki toprağı her gün bağrına basan Nurettin Amca’dır.

Başkasına kaçacağını anladığında bile karısının ayakkabısının altına tüm parasını koyan Aşık Veysel’dir.

“Artık evli, adına kara çalınmasın” diye sevdiğinin gerçek adını söylemeyip “Mihriban” diye mahlas takan Abdürrahim Karakoç’tur.

Yıllarca hapisten çıkmasını bekleyip özgürlüğe kavuştuğunda kendini terk eden Nazım’ın mektuplarını ölene kadar tahta bavulunda saklayan Piraye’dir.

Hiçteki hep’i sevmek, gönlüne düşen sebebi sevmek…

Olmayanı sevmek, varmış gibi … Hiç kavuşmamamışcasına, yahut hiç ayrılmamış gibi…

Özlediğinde, sevdiğini derin bir nefesle ciğerlerine çekmek,oksijen gibi …

Aynı evde, aynı protokole imza atan yabancılar, kıtalararası olup birbirinin düşüyle uyanıp biraraya gelemeyen sevdalılar …

Hangisi gerçek sevgili şimdi ?

Sevdayı hisseden yürekleriniz dert görmesin.

Kıvılcım Kalay

🤍🤍
13/02/2025

🤍🤍

Anne Babası ceza evinde yatan çocukları "Evlat" edinen oyuncu Turgay Tanülkü;Çocuğum olamadığı için her Anneler Gününde ...
13/02/2025

Anne Babası ceza evinde yatan çocukları "Evlat" edinen oyuncu Turgay Tanülkü;
Çocuğum olamadığı için her Anneler Gününde Karımdan özür dilerim, ona bir EVLAT veremedim diye. Ama bu güzel insanlar evlatlarını bana emanet ettiler, dolayısıyla büyük bir Ailem var
1981 yılında ilk çocuğun bakımını üstlendim. Şimdi 45 yaşında. Oğullarım, kızlarım, torunlarım var. Çocuklarımın bir kısmına dostlarım bakıyor.
Beş ayrı evde büyüyorlar.
Küçük olanlar Uşak'ta köyde yaşıyor. Üniversiteyi İstanbul, Ankara, İzmir'de kazanmak zorundalar.17 tanesi Üniversitede öğrenim görüyor. İkisi Savcı, biri Avukat oldu.
Toplam 101 Evladım var ve Ailemiz gün geçtikçe genişliyor.
Çocukların Bakımını Dizi ve Tiyatrodan kazandıklarıyla karşılayan
TURGAY TANÜLKÜ; Bir Çay Ocağımız var. Eşimle yaptık. Birinin elbisesini diğeri tamir edip giyecek kadar samimi. Savcı olan oğlum, ortaokulda ona aldığım telefonla Üniversiteyi bitirdi. Zengin değiliz ama şükür kimseye minnetimiz yok...

Ulan hayat, beş kuruş etmezsin de,Yaşıyorum işte; Anam üzülmesin diye.!/ Çirkin Kral.  Saygıyla...
13/02/2025

Ulan hayat, beş kuruş etmezsin de,
Yaşıyorum işte; Anam üzülmesin diye.!
/ Çirkin Kral. Saygıyla...

İnsan Nehir gibidir, sesiz akar gider… 🤍🤍🤍
10/02/2025

İnsan Nehir gibidir, sesiz akar gider… 🤍🤍🤍

70li yılların ortaları..İzmir'de Güneş Gazetesinde çalışıyorum..Bir hafta sonu O'nunla birlikte Denizli'de maça gidiyoru...
10/02/2025

70li yılların ortaları..
İzmir'de Güneş Gazetesinde çalışıyorum..
Bir hafta sonu O'nunla birlikte Denizli'de maça gidiyoruz..
Uçağın olmadığı yıllar..
Mecburen karayolu..
Otoban da yok..
4 x 4 de..
4 saat gidiş, 4 saat dönüş..
O arkada, ben önde şöförün yanında..
Yol boyu futbol, gırgır, şamata..
Birara bağırdı..
"Sağa çek abi"
Çektik..
Bir çiçekci dükkanı..
Dışarıda yüzlerce saksıda çeşit çeşit çicek..
İndi..
Çiceklerin hepsine tek tek baktı..
Ama birini uzun uzun inceledi..
Kokladı..
Toprağını yokladı..
Sonra dükkan sahibini çağırdı..
"Bu çicek sulanmamış abi" dedi..
"Bu çiceği sula..Dönüşte bakacağım"
Dükkan sahibinin şaşkın bakışları arasında tekrar yola koyulduk..
Denizli'de maçı izledik.
Gazeteye yorumlarımızı yazdırdık..
Dönüşte yine uğradık çicekciye..
Yine baktı o çiçeğe..
Yine dükkan sahibini çağırdı..
"Sulamışsın abi" dedi..
Sonra sordu..
-Evli misin?
-Evet..
-Al bu parayı, bu akşam karına çicek götür..
-Estağfurullah!.. Olur mu öyle şey abi..
-Olur abi..Ben ne diyorsam sen onu yap..
Zorla bir miktar parayı çicekcinin cebine koydu..
Tekrar yola koyulduk..
Arkaya oturdu..
"Sevdim bu çicekciyi abi" dedi..
*. *. *
Bir saat falan yol aldık, karnımız acıktı..
"Aç ayı oynamaz abi" dedi..
Yol üstü bir salaş meyhanede durduk..
Köfte,piyaz ve rakı..
Demlenirken içeriye bir milli piyangocu girdi..
Baktı piyangocuya..
"Bana onluk bir seri ver abi"dedi,
"Ama param yok,sonra veririm"
Piyangocu "Canın sağolsun kaptan.Senden para isteyen mi oldu?"diye cevap verdi..
Yüzünde bir tebessüm belirdi..
"Seni denedim ben abi"dedi..
Biletleri aldı,parasını ödedi.
Sonra piyangocuyu masaya oturttu..
Hal hatır sordu..
Bir duble rakı ve köfte ikram etti..
Adamı uzun uzun dinledi.
Sonra birden..
"Meyhanede herkese benden birer piyango bileti ver abi"dedi..
Piyangocu biletleri,O da paraları verdi..
Yedik,içtik,güldük..
Karnımız doydu,tekrar yola koyulduk..
Arkaya oturdu..
"Piyangocuyu sevdim abi" dedi..
*. *. *
Sonra uyumaya başladı..
Arabayı aynı zamanda foto muhabirliğimizi yapan Mustafa Yurt sürüyordu.Ben bir yandan Mustafa ile sohbet ederken , bir yandan arkada uyuyan O'nun çicekci ve piyangocuya yaptıklarını düşündüm yolboyu.İzmir'e vardığımızda hala uyuyordu.
Evine bıraktık..
*. *. *
O güzel adamdı...
Adam gibi adamdan öte..
O özel adamdı..
O halkıyla yaşayan, halkıyla sevinen, halkıyla üzülen adamdı..
Kimse korkudan etliye sütlüye karışmazken, O Deniz Gezmişler için imza toplayan adamdı..
O bir kraldı..
Bugünün yaldızlı yıldızlı şeytanlarına örnek ola..

Saygı ve rahmetle Mekanı cennet olsun 🌹🤲🌹🙏

BİR CEZAEVİNDE, TECRİTTEKİ ADAMIN MEKTUPLARI1Senin adını kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım. Malum ya, bulunduğum ...
10/02/2025

BİR CEZAEVİNDE, TECRİTTEKİ ADAMIN
MEKTUPLARI
1

Senin adını
kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım.
Malum ya, bulunduğum yerde
ne sapı sedefli bir çakı var,
(bizlere âlâtı-katıa verilmez),
ne de başı bulutlarda bir çınar.
Belki avluda bir ağaç bulunur ama
gökyüzünü başımın üstünde görmek
bana yasak...
Burası benden başka kaç insanın evidir?
Bilmiyorum.
Ben bir başıma onlardan uzağım,
hep birlikte onlar benden uzak.
Bana kendimden başkasıyla konuşmak
yasak.
Ben de kendi kendimle konuşuyorum.
Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi
şarkı söylüyorum karıcığım.
Hem, ne dersin,
o berbat, ayarsız sesim
öyle bir dokunuyor ki içime
yüreğim parçalanıyor.
Ve tıpkı o eski
acıklı hikâyelerdeki
yalnayak, karlı yollara düşmüş, yetim bir çocuk gibi bu yürek,
mavi gözleri ıslak
kırmızı, küçücük burnunu çekerek
senin bağrına sokulmak istiyor.
Yüzümü kızartmıyor benim
onun bu an
böyle zayıf
böyle hodbin
böyle sadece insan
oluşu.

Belki bu hâlin
fizyolojik, psikolojik filân izahı vardır.
Belki de sebep buna
bana aylardır
kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan
bu demirli pencere
bu toprak testi
bu dört duvardır...

Saat beş, karıcığım.
Dışarda susuzluğu
acayip fısıltısı
toprak damı
ve sonsuzluğun ortasında kımıldanmadan duran
bir sakat ve sıska atıyla,
yani, kederden çıldırtmak için içerdeki adamı
dışarda bütün ustalığı, bütün takım taklavatıyla
ağaçsız boşluğa kıpkızıl inmekte bir bozkır akşamı.

Bugün de apansız gece olacaktır.
Bir ışık dolaşacak yanında sakat, sıska atın.
Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan
bu ümitsiz tabiatın
ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır.
Yine o malum sonuna erdik demektir işin,
yani bugün de mükellef bir daüssıla için
yine her şey yerli yerinde işte, her şey tamam.
Ben,
ben içerdeki adam
yine mutad hünerimi göstereceğim
ve çocukluk günlerimin ince sazıyla
suzinâk makamından bir şarkı ağzıyla
yine billâhi kahredecek dil-i nâşâdımı
seni böyle uzak,
seni dumanlı, eğri bir aynadan seyreder gibi
kafamın içinde duymak...


2

Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar.
Dışarda, bozkırın üstünde birdenbire
taze toprak kokusu, kuş sesleri ve saire...
Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar,
dışarda bozkırın üstünde pırıltılar...
Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet,
suyu donmayan testi
ve sabahları çimentonun üstünde güneş...
Güneş,
artık o her gün öğle vaktine kadar,
bana yakın, benden uzak,
sönerek, ışıldayarak
yürür...
Ve gün ikindiye döner, gölgeler düşer duvarlara,
başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı :
dışarda akşam olur,
bulutsuz bir bahar akşamı...
İşte içerde baharın en kötü saatı budur asıl.
Velhasıl
o pul pul ışıltılı derisi, ateşten gözleriyle
bi

İbrahim Kutluay Eşi Demet Şener Çocukları İle Poz Maşallah Nazar Değmesin❤️🥰
10/02/2025

İbrahim Kutluay Eşi Demet Şener Çocukları İle Poz Maşallah Nazar Değmesin❤️🥰

Leyla’nın Yalnızlığı ve HayalleriLeyla, küçüklüğünden beri aşk masallarıyla büyümüştü. Ancak hayat, ona hep zorlu sınavl...
10/02/2025

Leyla’nın Yalnızlığı ve Hayalleri
Leyla, küçüklüğünden beri aşk masallarıyla büyümüştü. Ancak hayat, ona hep zorlu sınavlar sunmuştu. Küçük bir kasabada doğmuş, ailesinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle kendi hayallerini hep arka planda bırakmıştı. Çocukluk yıllarında, elinde bir kitapla saatlerce uzak diyarlara gitmenin hayalini kurar, o kitaplarda okuduğu gibi büyük bir aşka kavuşmayı düşlerdi.
Zorluklarla Dolu Yıllar
Lise yıllarına geldiğinde, Leyla’nın güzelliği herkesin dikkatini çeker olmuştu. Ama bu güzellik, onun başına dertten başka bir şey getirmedi. Eğitimini sürdürmek isterken, ailesi ekonomik nedenlerle onu erken yaşta... Hikayenin devami icin >>> https://rojname.net/index.php/2024/12/02/leylanin-yalnizligi-ve-hayalleri/

Nurlarda uyu Güzel İnsan 🤲❤️ Biz seni çok sevdik ❤️
09/02/2025

Nurlarda uyu Güzel İnsan 🤲❤️
Biz seni çok sevdik ❤️

( Büyük aşklar büyük fedakarlıklar ister ... ) Yürekten sevdiğim,Sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içi...
09/02/2025

( Büyük aşklar büyük fedakarlıklar ister ... )

Yürekten sevdiğim,
Sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.

Kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olunca her şey ayırt edilmeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. Yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlarmış. Küçük tedirginlikler onlara yola açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. Yan yanalık dolayasıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyümesine yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. Aşkımda öyle...

Zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. Senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: O, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. Böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. Araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve çzel izlenimlerimde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. Ama aşk Feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil, sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor...

Dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? Senin tatlı çehrene sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.

Hoşçakal canım. Seni ve çocukları binlerce kere öperim.🙏🙏💖💖
Senin, Karl

Manchester, 21 Haziran 1865...
/ Karl Marx'ın Eşine Mektubu

Babası bir İtalyan berberdi..Annesi Fransız asıllı Rus bir danscı..Yoksuldular..New York'ta zor geçiniyorlardı..Onun doğ...
09/02/2025

Babası bir İtalyan berberdi..
Annesi Fransız asıllı Rus bir danscı..
Yoksuldular..
New York'ta zor geçiniyorlardı..
Onun doğumunda annesi sorunlu bir hamilelik süreci yaşamıştı..
Bu nedenle sol gözünde, kulağında ve üst dudağında kalıcı hasar oluşmuştu..
Kısmi felç..
Ağzı yana kayıyordu.
Dudakları orantısız duruyordu.
Üstelik sol gözü sağ gözüne oranla daha aşağıdaydı..
O yüzden insan içine çıkamıyor, okulu gidemiyor, arkadaş edinemiyordu..
Tek arkadaşı köpeği, Butkus'tu..
Bir buldog..
Butkus onun herşeyiydi..
New York sokaklarını köpeğiyle aşındırıyordu..
İkinci sınıf spor salonlarına gidiyordu..
Ne iş bulsa yapıyordu..
Amele işler..
Sokaklarda yatıyor, yemeğini köpeğiyle paylaşıyordu..
Bazen günlerce aç kalıyorlardı..
Bir süre sonra Hollywood'u mekan etti..
Ancak yüzündeki hasar nedeniyle iş bulmakta zorlanıyordu..
Bazı filmlerde çok düşük ücretle yüzü görünmeden figuran roller alıyordu..
Genelde de p***o filimlerde..
Ama kazandığı yetmiyordu..
Sonunda sıfırı tüketti..
Köpeğini besleyemediği için tanımadığı bir adama satmak zorunda kaldı..
Sadece 25 dolara..
Parayı alıp, Butkus'u verdiğinde hem kendisi, hem köpeği ağlıyordu..
*. *. *
Köpeğini sattıktan bir hafta sonra bir tesadüf Muhammed Ali Clay ile Chuck Wepner'in boks maçını izledi..
O an karar verdi..
Boksörlerin hayatını anlatan bir senaryo yazmalıydı..
Daha önce gittiği spor salonlarına döndü..
Bir kaç isimsiz boksörle konuştu..
Kafasında senaryo hazırdı..
Oturdu, 20 saatte yazdı..
Sıra senaryoyu satmaya gelmişti..
Ancak kimse ile anlaşamıyordu..
Çünkü başrolde kendi oynamak istiyordu..
Film yapımcıları senaryoyu çok beğenmelerine rağmen, ağzının yamukluğu nedeniyle ona rol vermek istemiyordu..
Hatta dalga geçiyorlardı.
'Senden olsa olsa komedyen olur, bize star lazım' diyenler oldu..
Senaryoya 350 bin dolar verdiler ama onun başrol oynamasını kabul etmediler..
Kapılar bir bir kapandı..
Sonunda bir film şirketi sadece 35 bin dolar karşılığında anlaşma sağladı..
Senaryoda başrol oynayacaktı..
350 bin doları geri çevirdi, 35 bin doları kabul etti..
*. *. *
Film hasılat rekorları kırdı..
Ödül üstüne ödül aldı..
En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu dallarında 3 Oscar kazandı..
Bu dünya tarihinde bir ilkti..
Adı sanı duyulmamış bir oyuncu ve sıradan
bir yönetmen muzice yaratmıştı..
Bir anda ünlendi..
Artık zengindi..
İstediğini alabilirdi..
Lüks villa, son model araba, ne isterse..
Ama onun ilk işi iki yıl önce sattığı köpeğini aramak oldu..
*. *. *
Hemen köpeğini tanımadığı adama verdiği sokağa gitti..
Sordu, soruşturdu..
Bilen yoktu..
Yılmadı..
Butkus'ı bulmalıydı..
Günlerce bekledi..
Sonunda adamı ve köpeğini buldu..
100 dolar teklif etti..
Adam kabul etmedi..
500 dolar teklif etti..
Adam yine kabul etmedi..
1000 dolar..
Yine red..
Uzun pazarlık sonunda nihayet anlaştı..
25 dolara sattığı köpeğini 1500 dolara geri aldı..
Sevgililer birbirine kavuşmuştu..
O adam bugünün Hollywood starı Sylvester Stallone idi..
Meşhur olduğu film de Rocky..
Stallone köpeği Butkus'a daha sonra oynadığı filimlerde rol verdi..
*. *. *
Hayat böyle bir şey işte..
Bazen dibe vurursun..
Bazen zirveye çıkarsın..
Önemli olan vazgeçmemek..
Samuel Beckett şöyle der..
"Hep denedin, hep yenildin. Olsun.
Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."
Yenilmekten korkmayın..
Mücadele edenin kazanma şansı vardır..
Pes edenin asla..

Sedat Kaya

İki güzel insan bir arada Barış Atay ve Kadir İnanır 🧿🧿
09/02/2025

İki güzel insan bir arada Barış Atay ve Kadir İnanır 🧿🧿

Sizin fikrinizide alalim… Yorumlara yazin..
08/02/2025

Sizin fikrinizide alalim… Yorumlara yazin..

“Öyle yıkma kendiniÖyle mahzun, öyle garipNerede olursan olİçerde, dışarda, derste, sıradaYürü üstüne üstüneTükür yüzüne...
08/02/2025

“Öyle yıkma kendini
Öyle mahzun, öyle garip
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile, diş ile
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni”
(Ahmed Arif)

Adresse

Escher Str. 140
Cologne
50739

Webseite

Benachrichtigungen

Lassen Sie sich von uns eine E-Mail senden und seien Sie der erste der Neuigkeiten und Aktionen von Esmer erfährt. Ihre E-Mail-Adresse wird nicht für andere Zwecke verwendet und Sie können sich jederzeit abmelden.

Service Kontaktieren

Nachricht an Esmer senden:

Videos

Teilen