Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetesi

  • Home
  • Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetesi

Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetesi 10 Yıldır Olduğu Gibi, Bugün de Çankırı'nın Sesini Türkiye'ye Duyurmaya Devam Ediyoruz. B?

09/01/2020
13/11/2019
24/06/2017
GAZETEMİZİN 112. SAYISI ÇIKMIŞTIR. GAZETEMİZE ABONELİK SİSTEMİYLE OKUYUCULARINA ULAŞTIRILMAKTADIR.  ABONE OLMAK İÇİN MES...
10/02/2017

GAZETEMİZİN 112. SAYISI ÇIKMIŞTIR. GAZETEMİZE ABONELİK SİSTEMİYLE OKUYUCULARINA ULAŞTIRILMAKTADIR. ABONE OLMAK İÇİN MESAJ ATMANIZ YETERLİDİR SİZE EN KISA ZAMANDA DÖNÜŞ YAPILACAKTIR.

31/12/2016

AMERİKA KATİL KATİL
Devleti Devlete Çatar
Kan Döktürür, Silah Satar
Amerika Katil Katil.
Bu sözler rahmetli halk ozanı Mahsuni Şerife ait, devamıda var ama ben kısa bir özetini yazdım
Mahsuni bu türküyü 1970 li yıllarda soğuk savaş yıllarında yazmış bestelemiş biran aklıma geldi yeniden internetten dinledim.
Son yıllarda yaşadıklarımızı görünce mahsuni nin bir ozan bir sanatcı duyarlılığı ile ne kadar dogru söylediğini şimdi çok daha iyi anladık.Allah rahmet eylesin.
Amerikanın dünyanın 160 ülkesinde askeri üssü var sadece 10 ülkede yok, aslında niyeti çok açık.Heralde buralara barış huzur getirmek için açmadı.
Bundan 10- 15 yıl öncesine kadar ekonomisinde silah sanayi çok önemli yer tutuyordu, mesela türkiye silahının % 80 amerikadan alırdı, aldığımız silahlarıda onun izni olmadığı yerde kullanamazdık.
Eski kuşaklar çok daha iyi bilir, Kıbrıs Barış Harekatından sonra bize uzun yıllar silah ambargosu uygulamış ordumuz bu durumdan çok olumsuz etkilenmişti.
Atrık şimdi öyle değil şukürler olsun, Türkiye silah ihtiyacının %80 kendisi yapar hale geldi, bence bu hükümetin yaptığı en önemli hizmetlerden birisi bu dur.
Türkiye kötü komşu ev sahibi yapar misali, savaş uçagı harıç hemen hemen butün ihtiyacını kendi yapar duruma geldi. Şuan biraz gizli tutuluyor ama 4 yıldır güney koreyle ortak savaş uçagı yapma projesi de sürüyor.
Çunkü savuma silahları başkalarından temein eden ülkelerin hür ve beğimsız olması düşünülemez,.bizim gibi bir çok ülkede savunma sanayini geliştirdi ,artık göbekten Amerika, Rusya veya batılı ülkelere bağlı değil.
Aslında bu durum Amerikayı ve batılı gücleri daha saldırgan hale getirdi,havadan sudan gerekçeler yaratıp ulkelere saldırıyor bunun en güzel örneği Afganistan ,Irak şimdide Suriye, ama şimdi asıl hedef ise Türkiye
Dün İngilizler Osmanlıyı parçalamak yok etmek için uğraştı ,büyuk ölçüdede başarılı oldu, koskoca imparatorluk anadolu topraklarına hapsoldu.şimdi onun kardeşi Amerika da Türkiyeyi bölüp parçalama derdinde.
Guya Müttefikiz-Stratejik Ortağiz, iyiki müttefikiz, bir de düşman olsaydık ne olurdu acaba?
Bu gün artık açık net bir kez daha ortaya çıkmıştır Amerika ve batı bizim stratejik ortagımız-müttefikimiz falan degil stratejik düşmanımızdır.
Sebebi gayet açık, artık Türkiyenin düşmanlarıyla ortaklar, onların destekçisi ve yanındalar.
İngilizer ayak oyunları ve kışkırtmalarıyla Osmanlıyı yaklaşık 200 yıl Ruslarla savaştırdılar,ordularımız balkan ve kafkas cephelerinde adeta yok oldu,buna rağmen kurtuluş savaşında bize destek olan tek köklü devlet Sovyetlerdi.
Kurtuluş savaşı sonrası batılılar yine alem etti gullem etti bizi ruslara düşman etti .Rusyayla ilişkilerimiz zaman zaman kopsada birkaç aydır düzelmiş görünüyor , Türkiye nihayet batının gerçek yüzünü son birkaç yıldır gördü rusya ile iyi ilişkiler peşinde. Aslında Rusyada gördü bu gerçeği inşallah daha da iyi ilişkiler içinde oluruz.Çünki biz aynı coğrafyanın iki önemli ülkesiyiz birçok ortak projemiz ve ticari ilişkilerimiz var.
Dünyanın bütün ülkelerinde yaşanan iç savaş kargaşa ve derbelerin arkasında tartışmasız amerika ve batılı güçler var.
27 mayıs darbesinden 12 eylül darbesine 28 şubattan 15 temmuz darbe girişimine kadar hepsinin arkasında onlar ne derse desin amerika ve nato var.
Onların demokrasi insan hakları vs laflarına artık dünyada kimse inanmıyor, onlar için varsa yoksa menfaatleri.Zerre kadar insanlıkları olsaydı halep katliamına seyirci kalmazlardı cünki onların gözünde müslümanların karga kadar değeri yok.
Dikkat edin Türkiye suriye konusunda bir takım ayak oyunlarıyla ne kadar yalnız kaldı, önce Türkiye İşid e silah yardım ediyor diye uydurdular, bize pkk yı unutup İşit le savaşırken onlar bir den bire ortadan kayboldular hani 60 müttefik ülke birlikte İşidle savaşacaktı, nerede uçakları, hangarlarından çıkmaz oldu.
Türkiye El babı kuşatmaya başlayınca Amerika destekli ıraklılar ve kürtler Musul harekatını durdurdular, amaç İşid in gücünün bölünmesi ni engellemek ,Türkiyenin işini zorlaştırmak, yani anlaşılan o ki onlar için artık ortak düşmanı İşid değil Türkiye.
İşid 10 gün önce Suriye ordusunun bir üssünü tek kurşun atmadan ele geçiriyor İşid elegecirdiği silahlarla musulu bırakıp Elbaba dogru ilerlemeye çalışıyor ,tek amaçları kürt devletini kurdurmak .Suriye yönetimininde İşid diye bir derdi de olmadığı belli.
Batılıların ve Amerikanın sürekli dostu müttefiki olmaz, onlar günlük menfaatlerina göre dostluk kuruyor gibi görünüp sonrada kullanıp atarlar bunu herkes anladı, ama devlet kurma hayalindeki kürtler anlamadı maalesef.
Türkiye Suriye kırızı ortaya çıkalı bir çok hata yaptı bunlar tartışılır, ama halep tahliyesi ile ilgili Rusya ve İranla anlaşıp deklerasyon yayınlaması Amerikayı adeta Suriyeden sildi .Amerikalılar çıldırıyor bu duruma ama çok da belli etmiyorlar.
Bence Rus büyükelçisine yapılan saldırının arkasındada bu yakınlaşma var.bu olayın arkasında Amerikanın ve maşalarının olduğu kesin .Amaç Türkiye ile Rusyanın arasını açmak ama rusya bu oyunun farkında.
Bu yakınlaşma inşallah devam eder bizde artık menfaatlerimize göre politikamızı belirleriz, artık uluslar arası ilişkilerde ebedi dostluk ve düşmanlık diye bir şey yok, bunu anlamanın zamanı geldide geçiyor.
Amerikanın yeni yönetiminin tavrı merakla bekleniyor ama bence değişen hiçbir şey olmaz Amerikanın derin güçleri dün nasıl hareket etmişse yarında öyle yapar ,mühim olan bizim dik durmamız ve akıllı politikalar izlememiz gerekir.
Artık Amerikanın,NATO nun ve batılı devletlerin artık Türkiyede darbe yapma ihtimali 15 Temmuzdan sonra oldukça zayıflamıştır. Bundan sonra şunu yapmaları kuvvetle muhtemeldir, bölücülere desteği artıracak rus elçisine yapılan gibi sansasyonel eylemlerle Türkiyeyi içine kapatacak ve dünyada zor duruma güşürme eylemlerine yönelecektir,
Bunun için kullanacağı birçok taşeron örgütte hizmetindedir .
Devletin 15 temmuz sonrası feto soruşturmaları nedeniyle işinden uzaklaştırılan ve dışarıda işsiz güçsüz olan eski polis ve askerlerin devletçe çok iyi izlenmesi ve takip edilmesi gerekir.
Bunların birçoğu artık potansiyel canlı bombadır veya canlı bomba olmaya müsait kişilerdir, bunlara azami dikkat edilmelidir.
İnşallah düşündüğümüz gibi olmaz ama maalesef şartlar çok uygundur.
Yeni yıl başta ülkemiz olmak üzere yurdumuza , bölgemize ve dünyamıza barış huzur ve bolluk bereket getirsin ordumuzu her yerde muzaffer eylesin.

Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetemizin 111. sayısının ana sayfasıdır. Gazetemiz abonelik sistemiyle okuyucularımıza ula...
31/12/2016

Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetemizin 111. sayısının ana sayfasıdır. Gazetemiz abonelik sistemiyle okuyucularımıza ulaşmaktadır. Abone olmak isteyenler ulaşabilir.

08/12/2016

ADANA FACİASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
29 Kasım gecesi Adana’da kız öğrenci yurdunda çıkan yangın yüreklerimizi dağladı gencecik çocuklar feci şekilde can verdi.
Bu olay Türkiye de insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Maalesef yaşadığımız binlerce acı örnek varken bir vurdum duymazlık sürüp gidiyor ne suçlular hak ettiği cezayı çekiyor ne de tedbirler arttırılıyor. Her olaydan sonra birkaç ay denetimler sıkılaştırılıyor sonra her şey unutulup gidiyor. Yani birileri üç beş kuruş daha fazla kazanacak derken insan yaşamı heba olup gidiyor. Allah ailelerine sabır versin zaten etrafımızı saran hain örgütlerle mücadelede her gün birkaç vatan evladı şehit olurken Allah aşkına yeter artık hiç olmazsa denetimsizlik ve basit ihmaller nedeniyle bu tür felaketleri yaşamayalım. Bu son olur inşallah diyeceğiz ama bu kafayla son olmaz. Takdir-i İlahi deyip geçiyoruz.
Şüphesiz kadere inanıyoruz ama bu takdir değil bence cinayet . Hani tedbir bizden takdir Allahtan diye bir söz var, sen tedbirini al eşeğini sağlam kazığa bağla bakalım kaçabiliyor mu? Kaçarsa Takdir öyle deriz, ama bu olay üç beş kuruşluk basit önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana geldiği anlaşılıyor
İş kazalarında dünya üçüncüsüyüz bu oran yıllardır aynı,demekki kafalar hiç değişmemiş ,Ha şunu belirteyim bizde mevzuat eksikliği falan yok, belki bu konuda dünyanın bir çok gelişmiş ülkelerinden bile iyi durumda yasalarımzı var ama uygulama ve denetim yetersiz , vurdum duymazlık ise tavan yapmış durumda. Bunu idda ederken de ezbere konuşmuyorum bu konuda ki bürokrasi deneyimim nedeniyle söylüyorum, bu yasaların bir çogunu çok iyi biliyorum.
Sizinle bu konuda ki bir hatıramı paylaşmak istiyorum. Bundan yaklaşık 5-6 yıl önceydi Çalışma bakanlığında görev yaptığım esnada bakanlık bürokratları ve yurt dışından gelen iş güvenliği uzmanlarıyla bir toplantı yapmıştık. Amerikan, Alman , İngiliz ve İtalyan temsilciler vardı. İş güvenliği mevzuatımız ile ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Hemen hemen hepsi de bizim yasayı çok beğendi. İsmini hatırlayamadığım Amerikalı uzman ‘ vallahi sizleri tebrik ederim bizlerde bile böyle bir yasa yok buna rağmen sizde iş kazası nasıl oluyor ben anlamıyorum.’ Dedi. Bizde bir an ne cevap vereceğimizi şaşırdık.Tabi elin Amerikalısı ne bilsin bizdeki vurdum duymazlığı denetimsizliği.
Bu olaydan sonra yurt, kreş ,dershane, okul vb. kurumların kurulması ve faaliyeti ile ilgili yasaları inceledim. Yasalarımız süper denecek kadar iyi ancak uygulama yok denetimler yetersiz denetim sonucu kapatma veya ciddi bir ceza yazılırsada siyaset devrede. Aman idare edin bura kapanırsa şu kadar aile madur olacak işsiz kalacak bölge ekonomisi zarar görecek vb yaklaşımlarla müfettişler susturuluyor veya en alt cezai işlem uygulanıyor Bu konuda bilınen çok örnek var.
Adana ‘da ki yurdutv de gördük gecekondudan yığma bir bina, tavanı ahşap formalite bir yangın merdiveni var. Ben bir defa bu binanın iskan ve ruhsatı olduğuna inanmıyorum.iskanı olmayan bir yerede ruhsat verilmez
Ya Allah aşkına böyle bir yeri nasıl öğrenci yurdu yaparsınız? Nasıl ruhsat verirsiniz? Akıl alacak gibi değil.
Senaryo çok açık belli,burası bir hayır kurumunun (vakfın, cemaatin vb.) fakir fukara çocukları kalacak burada. İmkanlarımız sınırlı idare edin mantığı ve bir iki hatırlı kişi ve siyasinin devreye girmesiyle verilmiş bir ruhsat olup hiçte denetlenmediğine veya formalite bir denetim yapıldığına adım gibi eminim.
Maalesef hep böyle oluyor hep böyle oluyor ülkemizde bu işler.
Ahbap çavuş ilişkileriyle siyaseti bürokrasiye oluşturursanız yasalar , mevzuatlar rafta durur işlerinizde ahbap çavuş ilişkileriyle yürür. İmam bildiğini okur sonra başımıza gelmeyen kalmaz. Olansa hep fakir fukara çocuklarına olur. İnşallah bu son olur diyeceğim ama olmaz…
Sözde burası dini hassasiyetleri olan bir cemaatin yurdu, çocuklara ayrıca kuran eğitimi de veriliyormuş.
Kuran eğitimi verilen bir müessesenin yetkililerinin kendilerine emanet edilen çocukları korumak kollamak konusunda daha hassas olmaları gerekmez mi? Onlar size güvenip yavrularını emanet etmiş, emanetin öneminin farkında değil misiniz? Dinimizin kadın ve cocukların korunup kollanmasına dair yüzlerce emrinden, Peygamber efendimizin(s.a.v)bu konudaki kırka yakın Hadis-i Şerifinden hiç birindendemi haberiniz yok? Cocuklarımızın dinini öğrenmesi kuran öğrenmesi elbette önemli ama ezbere okumak ck önemli değil içerigini anlamını öğenmek öğretmek önemli olan .
Eğer okuduklarınızın içerini bilseydiniz ve özümseseydiniz bu felaket başımıza gelirmiydi bir sorun kendinize. Ne diyelim Allah sizleri ve bütün müslümanları ıslah etsin…

GAZETEMİZİN 110. SAYISI ÇIKMIŞTIR. 2 GÜN İÇERİSİNDE ABONELERİMİZİN ELİNDE OLACAKTIR. BİR SONRAKİ SAYI DA YILBAŞI KUTLAMA...
08/12/2016

GAZETEMİZİN 110. SAYISI ÇIKMIŞTIR. 2 GÜN İÇERİSİNDE ABONELERİMİZİN ELİNDE OLACAKTIR. BİR SONRAKİ SAYI DA YILBAŞI KUTLAMASI VERMEK İSTEYEN ABONELERİMİZ VE FİRMALAR İLETİŞİME GEÇEBİLİRLER.

GAZETEMİZİN 104. SAYISI ÇIKMIŞTIR. GAZETEMİZİ OKUMAK İSTEYENLER LÜTFEN BİZE ULAŞSIN...
25/05/2016

GAZETEMİZİN 104. SAYISI ÇIKMIŞTIR. GAZETEMİZİ OKUMAK İSTEYENLER LÜTFEN BİZE ULAŞSIN...

25/05/2016

BAŞVEKİL Mİ BAŞBAKAN MI?
Cumhuriyetin ilanından bu yana bir çok Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız oldu.
Bugün 70 yaşına gelmiş ve siyasetle de ilgilenmiş bir vatandaşımıza Cumhurbaşkanlarımızı say desen en fazla 5-6 tanesi aklına gelir. Atatürk, İnönü , Celal Bayar, Demirel , Abdullah Gül ve Erdoğan gibi isimleri sayar, ama diğerlerinin çoğu aklına gelmez. Yine 56 tane başbakandan 5-6 tanesi aklımıza yer etmiştir. Çünkü aklımıza gelmeyenlerin çoğu başbakan değil başvekildi.
Örneğin; Celal Bayar ve Fethi Okyar, Atatürk’ün Başvekiliydi. Refik Saydam , Şükrü Saraçoğlu İnönü’nün Başvekiliydi. Sadi İrmak ,Nihat Erim Genel Kurmayın Başvekili . Bülent Ulusu ,Kenan evrenin Başvekiliydi. Yıldırım Akbulut , Özal’ın Başvekili. Ahmet Davutoğlu’da Erdoğan’ın Başvekiliydi.
İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit , Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan ise başbakandı yani yapacakları icraatlar da ve politikalarında daha özgür hareket ederlerdi zaten bu nedenle hemen aklımıza gelen işler olmuşlardır.
Yukarıda saydığım Başvekiller ise Cumhurbaşkanlarının izni dışında önemli kararlar alamazlardı aldıklarında ise hep ömürleri kısa olmuştur. Demokrasi tarihimizde bu tür örneklere çok rastlanmıştır.
Bunun asıl nedeni bugüne kadar görev yetki ve sorumlulukların net ifade edildiği sivil bir anayasamızın olmayışındandır.
Zaten halkının isteklerine uygun çağdaş demokratik ve sivil bir anayasaya sahip olabilseydik sanırım bu günkü başkanlık tartışmaları hiç gündeme gelmeyebilirdi. Bence önemli olan Başkanlık sistemi veya Parlamenter sistemde olmamız değil.Sistem ne olursa olsun Yasama yürütme ve yargı erkinin bağımsız ve denetlenebilir olmasıdır.
Bu ana kuralı anayasamıza koyabilirsek işte o zaman demokrasimiz kısa sürede gelişir ve rayına oturur. Türkiye’nin ufku açılır ve her alanda daha çok ileriye gider. Ama maalesef bizde her düzenleme kişilere ve partilere endeksli düşünüldüğünden bu konuda mesafe almamız oldukça güçleşiyor. Bu nedenle elin oğlu gelecek 50-100 yıllık planlar yaparken biz bir hafta veya 1 ay sonrasını göremiyoruz.
Unutmayalım ki günlük ve kısa vadeli düşünenler geleceğin planlamasını da iyi yapamazlar. Hedefe ulaşmalarıda hayal olur..
MUSTAFA SANSARLIOĞLU..

GAZETEMİZİN 102. SAYISI ÇIKTI
01/04/2016

GAZETEMİZİN 102. SAYISI ÇIKTI

Çankırı'nın Sesi Gazetesi 100. sayısını çıkarmıştır. Başkent'te çıkan ve 100 sayısına ulaşan tek yerel gazete olmanın gu...
04/02/2016

Çankırı'nın Sesi Gazetesi 100. sayısını çıkarmıştır. Başkent'te çıkan ve 100 sayısına ulaşan tek yerel gazete olmanın gururuyla 100. sayısımızı çıkarttık. Gazetemize abone olup okumak, destek olmak ve reklam vermek için bizlere ulaşabilirsiniz. Yıllık ABONE ücreti (posta parası dahil) sadece 50 tl dir.
ulaşım :
tel: 0312 232 32 45
web : www.cankirininsesi.com.tr
[email protected]
Mustafa SANSARLIOĞLU

12/11/2015

Sarıkadı Konağı Restorasyon Çalışmaları Başladı Çankırı’nın kültürel ve tarihi dokusunu yaşatmaya çalışan Çankırı Belediyesi, Sarıkadı Konağı’nın restorasyon çalışmalarına başladı. Karataş Ha…

http://cankirininsesi.com.tr/cankirida-sehit/
02/10/2015

http://cankirininsesi.com.tr/cankirida-sehit/

Mardin’de çıkan çatışmada J. Komd. Uzm. Onbaşı Hakan Öcalan şehit oldu. Bugün Mardin’de Nusaybin ve Midyat ilçeleri arasındaki dağlık kesimde çıkan çatışmada J. Komd. Uzm. Onbaşı Hakan …

ÇANKIRILILARA ÖNEMLE DUYURULUR !
14/08/2015

ÇANKIRILILARA ÖNEMLE DUYURULUR !

Address


Telephone

+905333475187

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetesi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Başkent'te Çankırı'nın Sesi Gazetesi:

Shortcuts

  • Address
  • Telephone
  • Alerts
  • Contact The Business
  • Claim ownership or report listing
  • Want your business to be the top-listed Media Company?

Share