Bitlis Haber

21/04/2017

Farkı Bizimle Yaşayın

Tamara Lazer Epilasyon & Güzellik Salonu

30/03/2017

14/10/2016

Bitlis'te 14 yaşında evlendirilen Derya B. doğumdan sonra beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti

Bitlis’in Mutki İlçesi’ne bağlı Özel Köyü’nde 1 yıl önce yani 14 yaşında akrabasıyla imam nikâhıyla evlendirilen Derya B., 15 yaşında hamile kaldı. 1 hafta önce de evde doğum yaptı. Doğumdan bir süre sonra fenalaşan küçük kız, ailesi tarafından şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, kusma şikâyetleriyle hastaneye kaldırıldı. Muş Devlet Hastanesi’nde yapılan kontrollerin ardından beyin kanaması geçirdiği belirlenen Derya, Batman’daki özel bir hastaneye sevk edildi.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü hastaneye kaldırılan Derya, 2 gün yoğun bakımda kaldı. 14 yaşında evlendirilen Derya, 15 yaşında doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamayıp yaşamını yitirdi.

Derya B.’nin erken yaşta doğum yapmasından dolayı beyin kanaması geçirdiği öne sürüldü. Derya’nın cenazesi, otopsi için Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu arada Derya B.’nin ölüm haberini alan annesi ve yakınları sinir krizleri geçirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Derya'nın amcası Şahin T.: “Derya’yı rahatsızlığı nedeniyle Muş’un Hasköy Devlet Hastanesi’ne götürdük. Ambulansa bindirirken kafasını çarptılar. Hasköy’de bir gün kaldık, sağlık durumu iyiydi. Her ihtimale karşı daha sonra Derya’yı Muş’a götürdük. Muş’tan da Batman’a özel bir hastaneye sevk ettiler. Batman’da iyiydi, yemek yedirdik, iğne yaptılar, sonra şuurunu kaybetti. Yoğun bakım ünitesine aldılar. Beyin kanaması geçirdiğini söylediler.” dedi.

Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aydan Biri, anne ölümlerinin doğrudan ve dolaylı anne ölümleri olarak sınıflandırıldığını, Derya’nın ölümünün ise dolaylı anne ölümü olduğunu söyledi. Hastanın dosyasıyla ilgili bilgiye sahip olmadığına dikkat çeken Biri, “Anevrizması, gebeliğe bağlı tansiyonu var mıydı, bilmiyoruz. Çocuk gelinlerin hamile kalması tehlikelidir. Adölesan gebeliklerde ölüm hızı daha yüksek. Tansiyon, erken doğum, müdahaleli doğum riski fazla. Organları tam olarak gelişmemiş, gelişimini tamamlayamamış çocukların gebelikleri daha çok ölümle sonuçlanır” dedi.

Türkiye 55'inci sırada
Uluslararası çocukları koruma örgütü “Save the Children”ın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 700 milyon kız çocuğu 18 yaşına gelmeden evlendirildi. Save the Children, kız çocuklarının durumunun en iyiden en kötüye doğru olduğu ülkeleri gösteren bir liste de yayımladı. Buna göre en üst sırada İsveç, Finlandiya ve Norveç yer aldı. Türkiye ise 144 ülke arasında 55’inci sırada bulunuyor. En son sıralarda ise Nijer, Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali ve Somali var.

11/10/2016

Ovakışla Belediyesi'nin DBP'li Eşbaşkanları gözaltına alındı Bitlis'in Ahlat İlçesi Ovakışla Belediyesi'nin DBP'li Eş Başkanları Ahmet Demir, Servin Karakoç ile 2 meclis üyesi yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı.

31/08/2016

Tatvan'da 2 patlama ve yoğun silah sesleri yükseliyor. Olay hakkında bilgi sahibi olanlar bizimle paylaşabilir mi....

30/08/2016

Savaş psikolojisi yolları kapattırdı

HPG'lilerin yaptığı bombalı saldırılar sonrasında devlet güçleri çareyi yolları ulaşıma kapatmakta buldu. Bedlîs ve ilçelerinde emniyet ve kamu binaları önüne beton bariyerler, bölgede "korku" ve "savaş psikolojisi" olarak değerlendiriliyor.

2015'in Temmuz ayından bu yana başlatılan ve gittikçe derinleştirilen savaş, aynı zamanda devlet güçlerini de esir aldı. HPG gerillalarının yaptığı bombalı saldırılar sonrasında devlet güçleri çareyi yolları ulaşıma kapatmakta buldu. Kürdistan'ın birçok kentinde olduğu gibi Bedlîs ve ilçelerinde de Emniyet Müdürlükleri ve Jandarma Komutanlıklarının yanı sıra Polis evleri ve şubelere çıkan yollar tonlarca ağırlıktaki beton bariyerlerle kapatılarak tek şeride düşürüldü. Bedlîs il merkezinin yanı sıra Xelat, Tetwan, Xizan, Norşin, Motki ilçelerinde de karakol ve emniyet müdürlüklerinin önü beton bariyerlerle kapatılıp yollar tek şeride düşürülmüş durumda. Devlet güçlerin bu 'Tedbirleri' savaşın derinleşeceğinin bir göstergesi olarak nitelendirilirken, yolların beton bariyerlerle kapatılarak tek şeride düşürülmesinden dolayı trafiğin yoğunlaşmasına ise yurttaşlar tepki gösterdi.

Savaş psikolojisi

Kürdistan'daki savaş koşullarının artarak farklı bir boyut kazanmasıyla HPG'liler tarafından yapılan saldırılar sonrasında devlet güçlerin 'Tedbir' olarak karargahlarını duvar içine duvarlara hapsederken, manzara Kürdistan'daki savaşın ulaştığı boyutu ve devlet güçlerinin psikolojilerinin savaştan etkilenme boyutunu da gözler önüne seriyor. 'Güvenlik önlemi' adı altında devlet kurumlarının önlerine beton bariyerler kapatıldı.

Yurttaşlar tepkili

Karayollarında ana yollara konulan beton bariyerler nedeniyle yolların tek şeride düşmesi sonucu trafiğin yoğunlaşmasına neden olmasına yurttaşlar tepkili. Hastane yolu üzerinde bulunan Bitlis İl Emniyet Müdürlüğü'nün koyduğu beton bariyerler yüzünden yolların tek şeride düşmesi nedeniyle yurttaşlar acil bir hastalık durumunda hastaneye yetişemeyebileceklerini ve bu durumun can kaybına da mal olabileceğini belirtiyorlar.

30/08/2016

'AKP örgütlü kadının gücünden korksun'

Wan'da KJA'nın düzenlemek istediği panelin polis tarafından engellenmesine HDP'li vekil Mizgin Irgat, "AKP hükümeti örgütlü kadının gücünden korkmaya devam etsin. Biz kadınlar olarak kampanyamızı tüm zorluklara rağmen sonuna kadar devam ettireceğiz" diyerek tepki gösterdi.

Wan'da KJA Koordinasyonu tarafından PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan "Önderliğime, toprağıma, özgürlüğüme sahip çıkıyorum" kampanyası kapsamında Nuda Kültür Merkezi'nde yapılması planlanan panelin polis tarafından engellenmesi üzerine DBP Wan İl Örgütü binası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Bedlîs (Bitlis) Milletvekili Mizgin Irgat, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay, DBP Wan İl Eşbaşkanı Nazmiye Acar, HDP Wan İl Eş başkanı Gülistan Orhan ve KJA bileşenleri katıldı.

Açıklamada konuşan HDP Milletvekili Mizgin Irgat, Öcalan'ın sıradan bir tutuklu olmadığının unutulmaması gerektiğini belirterek, "Bir halkın önderi olmasının yanı sıra Ortadoğu'nun da kurtuluşunu sağlayacak manifestolar ve çözümlemeleri olan bir önderdir. Kadınlar da hukuk kuralına sığmayacak uygulamalardan vazgeçilmesi için başlattıkları kampanya dahilinde paneller düzenliyor. AKP bilsin ki örgütlü kadın mücadelesi devam edecek. AKP hükümeti örgütlü kadının gücünden korkmaya devam etsin. Biz kadınlar olarak kampanyamızı tüm zorluklara rağmen sonuna kadar devam ettireceğiz" dedi.

Irgat'ın ardından panelistler, kadın mücadelesine katılım çağrısında bulundu.

14/08/2016

Tatvan-Hizan karayolunda çıkan çatışmada 3 polis yaralanırken Van'ın Başkale ilçesinde çıkan çatışmada 1 korucu hayatını kaybetti, 2 korucu da yaralandı


Hizan ilçesinde, yol kesen PKK’liler ile polisler arasında çıkan çatışmada, 3 polis yaralandı.

Tatvan-Hizan karayolunun Hazro Deresi mevkiinde yol kesen PKK'liler, kent merkezinden görevden dönen Hizan İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polisleri fark edip ateş açtı.

Polislerin de karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada 3 polis yaralandı.

Yaralı polisler, Tatvan Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

28/07/2016

Milletvekili Irgat ifadeye çağırıldı

HDP Bêdlîs Milletvekili Mizgin Irgat'ı hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında ifadeye çağıran Güroymak Cumhuriyet Savcılığı, TBMM'ye yazılı tebligat göndermek yerine Irgat'ın evine polis gönderdi.

Bêdlîs'in (Bitlis) Güroymak Cumhuriyet Savcılığı, HDP Bêdlîs Milletvekili Mizgin Irgat hakkında yürüttüğü bir soruşturma kapsamında TBMM'ye yazılı tebligat göndermek yerine Tatvan'daki ikamet adresine sivil polisleri göndererek ifadeye çağırdı. Irgat'ın evde olmadığını bir yakınından öğrenen polis, tutanak tuttuktan sonra evden ayrıldı.

Daha önce yürütülen soruşturmalar kapsamında ifade vermek amacıyla TBMM'ye tebligat gönderildiğini belirten Irgat, "İlk kez böyle bir şeyle karşılaştım. Daha önce İzmir, Bitlis ve Tatvan'da yürütülen soruşturmalar kapsamında ifade vermem için Meclis'e yazılı tebligat gönderildi. Ancak, bu kez yazılı tebligat yerine iki sivil polisi ikamet ettiğim eve göndermişler. Bu durum hukuka aykırı bir durumdur. HDP vekillerine siyasi bir mesaj verilmek isteniyor" dedi.

12/05/2016

Bir ENSAR Vakası da Bitlis'ten

Karaman’daki Ensar Vakfı’na ait evlerde çocuklara yönelik cinsel istismar skandalının ardından Bitlis'teki Ensar Vakfı’nda da vakıf gönüllüsü din kültürü öğretmenlerinin Ensar Vakfı evlerinde kalan kadınları şantaj ile tecavüz ettiği iddia edildi. Yurt gazetesinden Barış Can'ın haberine göre, tecavüz iddiasına ilişkin AKP'li il yöneticileri ve İl Milli Eğitim Müdürü’nün de adı geçiyor.

Yurt'un haberi şöyle:

İddialara göre; Bitlis’te Ensar Vakfı’nın önemli isimlerinden olan, her ikisi de imamlıktan istifa ederek Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Din Kültürü öğretmeni olarak atanan O.S. ve M.Ö., Ensar Vakfı’na ait çeşitli evlerde kalan 9 kadınla baskı ve şantaj ile zorla birlikte oldu. Baskı nedeniyle bir çok kadın şikâyetçi olmazken, 2 kadın Bitlis Hersan Karakolu'na, 1 kadın da Mustafa Yeter Karakolu’na giderek kendilerine zorla tecavüz edildiğine dair ifade verdi. Her iki tacizci de Ensar Vakfı gönüllüsü adı tecavüz olayına karışan ve 7 yıl imamlık yapan M. Ö, bir süre Bitlis Fatih Ortaokulu’nda Din Kültürü Öğretmenliği yaptı. Halen Tatvan Selahaddin Eyyubi Ortaokulu’nda çalışan M.Ö. Ensar Vakfı'nda yeni atanan memurları ve öğrencileri vakfa yerleştirmekle görevlendirildi. M. Ö, bir süre sonra çeşitli bahaneler üreterek vakıf üzerinden, kadınları kendi kiraladığı evlere aktararak, kadınların ilişki görüntüleri üzerinden şantaj yapmaya ve kadınları kendisi ve başka kişilerle ilişkiye girmekle zorladı. Kadınlara şantaj kuruldu M.Ö’ın mağdur ettiği kadınlar arasında bulunan 25 yaşındaki P. K.’nın anlattıkları skandalı ortaya çıkardı. Bitlis’e Fatih Ortaokulu’na atandıktan sonra M.Ö. ile tanışan P.K., bir süre sonra M. Ö.’ın telkinleri ile Ensar Vakfı’na ait evlerde kalmaya başlıyor. Bu andan itibaren hayatı değişen genç kadın kendisini çok büyük bir şantaj ve tecavüz bataklığının içinde buldu. Bir süre sonra M.Ö’ın kendisinin ilişki anındaki görüntülerini kaydettiğini öğrenen P.K için kâbus dolu günler başladı. Önce M. Ö.’ın şantajları sebebiyle kiraladığı daireye taşınan P.K. sonrasında iddialara göre birçok kişiyle ilişkiye zorlandı. Öte yandan M.Ö.’ın, P.K’yı ve bu şekilde kandırdığı kadınları, Bitlis’in önde gelen pek çok ismiyle cinsel ilişkiye zorladığı iddia ediliyor. AKP Bitlis İl Teşkilatı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevlileri ve Bitlis’e ziyarete gelen bürokratların da aralarında bulunduğu çok geniş bir yelpazeden söz ediliyor.

"Tecavüzün üzeri örtülüyor"

Bununla birlikte konu ile ilgili pek çok şikâyet ve ihbar, başta Valilik, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Güvenlik birimlerine yapılmış olsa da, bu şikayetlerin tamamı sümenaltı edildi. Hersan Karakolu ve Mustafa Yeter Karakolu'na yapılan ihbarların tamamının imha edildiği iddia ediliyor.

18/04/2016

Kod Adı: Serhat Serhat
Adı Soyadı: Cahit Yüksel
Anne - Baba Adı: Perinaz - Zeki
Şahadet Tarihi ve Yeri: Aralık 2015 / Medya Savunma Alanları

01/03/2016

Güroymak'ta 5 DBP'li gözaltına alındı

Güroymak (Norşên) ilçesinde sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında DBP üye ve yöneticisi 5 kişi gözaltına alındı.

Bitlis'in Güroymak (Norşîn) ilçesinde sabah saatlerinde özel hareket timleri tarafından yapılan ev baskınlarında 5 kişi gözaltına alındı. Yapılan baskınlarda gözaltına alınan DBP İlçe Eşbaşkanı Erin Kutdenur, DBP İlçe Yöneticisi Zabit Kayar ve DBP üyeleri Şevder Bingül, Bedrettin Damar ile Abdulmenaf Akkurt Bitlis Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. DBP'lilerin gözaltına alınma gerekçesi ise öğrenilemedi.

07/02/2016

90'lıların göç mağduru: Bir olmazsak bu zulüm hep sürer

Kürdistan'da devletin baskı ve işkencelerinden kaynaklı 90'lı yıllarda Adana'ya göç etmek zorunda kalan Rauf Sarıgül (60) adlı yurttaş, göçlerin ve zulmün son bulması için Kürtlerin bir olması gerektiğini söyleyerek, "Bir olmazsak bu zulüm hep devam edecek" dedi.

Kürdistan'dan getirdiği fındık, ceviz ve kuru yemişleri satarak yaşamını idame ettiren Rauf Sarıgül isimli yurttaş, 90'lı yıllarda devletin Kürdistan'da uyguladığı savaş politikalarından etkilenen birçok Kürdistanlı gibi 20 yıl önce Adana'ya göç etmek zorunda kalmış. Göç ettikten sonra yaşam mücadelesi veren Sarıgül, önceleri inşaat ve tarlalarda çalıştığını belirterek, yaşının ilerlemesinden dolayı Kürdistan'dan getirdiği ürünleri evinin önünde satarak geçimini sağlıyor. Sattığı ürünleri tamamen organik olan 60 yaşındaki Sarıgül, eskisi gibi hiçbir ürünün doğal kalmadığını ve insanların ürün alırken iç rahatlığıyla alamadıklarını belirtti.

'Bir olmazsak zulüm devam eder'

1990 yılının başında Bitlis'in Hizan ilçesinden göç eden Sarıgül, Kürdistan'da yaşanan zulmün içini acıttığını belirterek, "Hepimiz aynı toprakların insanlarıyız, bunca acı niye çektiriliyor bir halka? Diyarbakır, Cizre ve Şırnak'ta olanları görünce boğazımdan ekmek geçmiyor. Allah bu ateşe su döker inşallah" diyerek, Kürdistan'da yaşanan savaşın bulmasını istedi. Göçlerin ve zulmün son bulması için Kürtlerin bir olması gerektiğinin altını çizen Sarıgül, "Bir olmazsak bu zulüm hep devam edecek" dedi.

28/01/2016

Ovakışla (pirxus) Belediyesi tarafından sokağa çıkma yasağı uygulanan Sur, Cizre ve Silopi için toplanan üç yardım kamyonu yola çıktı.

Ovakışla Belediyesi ve DBP Belde örgütü öncülüğünde toplanan üç kamyon patates sokağa çıkma yasağının uygulandığı ve çok sayıda yurttaşın öldürüldüğü Sur, Cizre ve Silopi'de katliamlara karşı direnen yurttaşlara ulaştırılmak üzere yola çıktı.

Toplanan yardımlara ilişkin açıklama yapan Ovakışla Belediye Eşbaşkanı Servin Karakoç "Sokağa çıkma yasağı ve katliamların uygulandığı kentlerimizdeki yurttaşlarımıza destek olmak için DBP Belde Örgütümüzle birlikte bir yardım kampanyası başlattık. İlk olarak üç kamyon patatesi yurttaşlarımıza ulaştırmak üzere yola çıkarttık. İki kamyon un ve kuru gıda malzemesi de ilerleyen günlerde yola çıkacak. Pirxus halkı katliamlara karşı direnen halkımızın her zaman yanında olacaktır" diye konuştu.

12/01/2016

09/01/2016

Gece kepçe operatörü gündüz belediye eşbaşkanı

Özyönetim anlayışıyla yönetilen Pırxus (Ovakışla) Belde Belediye Eşbaşkanı Ahmet Demir, halkın mağdur olmaması için karla kapanan yolları gece kepçe operatörlüğü yaparak açarken, gündüz ise belediyedeki işlerini yapıyor.

Ahlat ilçesine bağlı Pırxus (Ovakışla) Belde Belediye Eşbaşkanı Ahmet Demir, özyönetim anlayışıyla yönetilen beldede gündüz saatlerinde belde başkanlığı işleriyle uğraşırken akşam saatlerinden itibaren ise belediyenin kepçesine operatörlük yaparak, beldeki işleri yürütüyor. Kentte aşırı kar yağışından dolayı kapanan mahalle yolların açılması için gece geç saatlere kadar iş makinesiyle yolları açan Demir, halkın mağduriyetinin giderilmesi için çoğu zaman da itfaiye ve diğer belediye araçlarını kullanıyor. Beldeyi halkla birlikte yönettiklerini vurgulayan Demir, "Belediyemizi, özyönetim anlayışıyla yönetiyoruz" dedi.

'Seçilmiş olabiliriz ama halktan farkımız yok'

Beldenin geniş bir sınıra sahip olmasından dolayı 24 saat kesintisiz çalıştıklarını belirten Demir, mahalle ve evlerin yolunu açabilmek için operatörlerin sabah 06.00'da başlayarak, akşam 20.00'a kadar çalıştığını belirtti. Operatörlerin yorgun düşmesinden kaynaklı bu saatten sonra kepçenin başına kendisinin geçtiğini ve gece saat 02.00'ye kadar çalıştığını belirten Demir, "Halkın mağdur olmaması için çalışıyorum. Seçilmiş olabiliriz ama bizim halktan herhangi bir farkımız yoktur. Araçların neredeyse tümünü kullanabiliyorum ve bu yüzden de halkıma hizmet ediyorum. Gece kepçe başında çalışıyorum, gündüz de belediyedeki işleri yapıyorum" dedi.

'Belediyemizi özyönetim anlayışıyla yönetiyoruz'

Gece saatlerinde evlerinin önündeki karı temizlediği yurttaşların kendisini çaya davet ettiğini kaydeden Demir, "Yurttaşlar, kepçenin kapısını açtığında personel yerine beni gördüğünde çok şaşıyorlar. İnsanlar, mahcup bir şekilde 'Başkan bu gece gerekmezdi' diyor" şeklinde konuştu. Demir, "Halkın ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Özyönetim, halkın istekleri doğrultusunda hareket etmektir. Burada özyönetim anlayışıyla belediyemizi yönetiyoruz" dedi.

Halk belediyenin çalışmalarından memnun

Belediyeden memnun olduklarını belirten belde sakinlerinden Ahmet Bayar (37), "Belediye çalışanları tüm personelleriyle gece gündüz halkın mağdur olmaması için çalışıyor. Personeller, yorgun olduğunda gece saatlerinde kepçeyi getirip, yolları açıyor. Beldeye şu ana kadar böyle bir başkan ne geldi ne de gördük. Başkanlarımız halk içinde sürekli geziyorlar. Halkın sıkıntılarını dinleyip, çözmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

'İlk kez bir başkanı kepçe üzerinde gördüm'

Gece kepçeyle yolların açıldığına şahit olduğunu belirten bir başka yurttaş Gafur Toprak (51) ise "Kepçede başkanı gördüğümde hem çok şaşırdım hem de mutlu oldum. Bir belediye başkanın ilk kez iş makinesi üzerinde gördüm" şeklinde konuştu.

08/01/2016

Tatvan'da 12 kişi tutuklandı
Tatvan'da üç gün önce yapılan eş zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan 12 yurttaş, çıkarıldıkları mahkemece "örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan kişilerin Newroz ve 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele günü etkinliklerine katılması gerekçe gösterildiği öğrenildi.

Bitlis'in Tatvan ilçesinde üç gün önce ilçe merkezi ve Xizorkîn (Hanelmalı) köyünde asker ve özel hareket timlerinin katılımıyla gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan Uğur Atal, Şahin Kayıtbey, Newroz Bozan, Murat Nurduhan, Mehmet Akbay, Abdullah Akbay, Cesim Başboğa, Murat Bakır, Yaşar Bayazit, Hüseyin Baba, Mehmet Gülen ve Ahmet Piral isimli yurttaşlar emniyette biten ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alınan yurttaşlar, "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Tatvan Sulh Ceza Hakimliği'nde ifade veren 12 kişi "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.

Tutuklanan yurttaşların katıldığı Newroz ve 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü gibi etkinliklerin gerekçe gösterildiği öğrenildi.

04/01/2016

Tatvan'da askerin kendini vurduğu iddiası

Tatvan İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan bir uzman çavuşun temizlediği silahının yanlışlıkla ateş alması sonucu ağır yaralandığı iddia edildi.

Bitlis’in Tatvan ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan 33 yaşındaki uzman çavuş T.E’nin silahını temizlediği sırada silahın yanlışlıkla ateş almasıyla karnından yaralandığı iddia edildi. Ağır yaralanan asker, ambulansla götürüldüğü Tatvan Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Van’a sevk edildi.

T.E’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.

25/12/2015

Kadınlar katliamları protesto etti

KJA Bitlis İl Koordinasyonu, Bölgedeki katliamları ve saldırılarını gürültü ve yürüyüş eylemiyle protesto etti. Bitlis Belediyesi İtfaiye binasından Adabağ Alışveriş Merkezi’ne kadar yapılan yürüyüşe, yüzü aşkın kadın yanı sıra HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, Ovakışla, Bitlis ve Mutki belediye eşbaşkanları katıldı. Beraberinde getirdikleri düdük, tava ve tencereleri birbirine vurarak ses çıkaran kadınlar, “Kadının katili devlettir” pankartı ile “Ne ölüm ne düşüş sonuna kadar direniş”, “Kürdistanlı kadınlar dünyaya başkaldırıyor” ve “Özgür yaşama giden tek yol direniştir” dövizleri ile yürüyüşe geçti. Kadınlar sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Kadına uzanan eller kırılsın” ve “Jin jiyan azadi” sloganı attı.

Adabağ Alışveriş Merkezi’nde son bulan yürüyüşün ardından kısa bir konuşma DBP Bitlis İl Eşbaşkanı Naciye Türemiş, katliamları kınayarak, “Kürt halkı hiçbir şekilde bitiremezsiniz. Bizi katletseniz, büyüyen çocuklarımız mücadelemizi sürdürecek. Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Dün Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Ertuğrul 1980” filminin galasında okuduğu Nâzım Hikmet’in “Kız çocuğu” şiirini hatırlatan HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat ise, katliamlara karşı kadınların bugün Türkiye’nin her yerinde alana çıktığını belirterek, “Davutoğlu, ‘Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar.Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar” dizelerini okuyorsun. Peki Hiç büyümeyen Kürdistanlı çocuklardan haberin var mı?” diye sordu. Irgat, Bitlisli kadınlar olarak, katliamlara karşı her zaman direnişte olacaklarını ifade etti.

Eylem, yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.

25/12/2015

DBP’li belediyelerden katliam protestosu

DBP’li Bitlis ve ilçe belediye eşbaşkanları tarafından bölgede yaşanan sivil katliamların kınandığı açıklamada konuşan Bitlis Belediye Eşbaşkanı Hüseyin Olan, bölgede yaşanan katliamların bir an önce sonlandırılmasını isteyerek, “Kürt’lerin gasp edilen en meşru ve demokratik talepleri iade edilmelidir” dedi.

DBP’li Bitlis ve ilçe belediye eşbaşkanları, bölgede yaşanan sivil katliamlarını kınamak amacıyla Bitlis Belediyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, Bitlis Belediye eşbaşkanı Hüseyin Olan ve Nevin Daşdemir Dağkıran yanı sıra belediye çalışanları, il genel meclis üyeleri, DBP ve HDP il yöneticileri, HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, Hizan, Mutki, Güroymak, Ovakışla, Yolalan, Gerçüş, Balpınar, İkiköprü belediye eşbaşkanları, KJA aktivistleri katıldı. “Katliamlara son” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Direne direne kazanacağız” ve "Biji berxwdana Ciziri" sloganları atıldı.

‘Uygulanan savaş tam bir devlet terörüdür’
Katliamda yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Bitlis Belediye Eşbaşkanı Hüseyin Olan, konuşmasına bölgede yaşanan katliamları kınayarak başladı. MGK’de bir yıl önce alınan karar doğrultusunda Kürt halkına yönelik topyekün imha ve inkar politikaların devreye sokulduğuna dikkat çeken Olan, “Kürt’lerin dile getirdiği meşru ve insani taleplerine karşı Kürt şehirleri toplar ve tanklar ile ablukaya alınarak, günlerce ve defalarca tekrarlanan sokağa çıkma yasakları uygulandı. Bu kentler, yakılıp ve yıkılmak sureti ile tam bir devlet terörü uygulanmaya başladı. Bugün bölgede uygulanan savaş tam bir devlet terörüdür” diye konuştu.

‘Belediyelerimiz itibarsızlaştırılmaya çalışıldı’
Kürt’lerin “özyönetim” taleplerine karşı başta Bitlis Belediyesi olmak üzere DBP’li belediyelere yönelik baskıların arttığına işaret eden Olan, “Bir çok belediye eşbaşkanımız ya tutuklandı ya da görevden alındı. 103 belediyemize aynı anda özel olarak Mülkiye Başmüfettişleri tarafından bugüne kadar eşi ve benzeri görülmemiş ve aylarca süren bir denetime tabi tutularak, belediyelerimiz halkımızın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Belediyelerimiz güvenlik güçleri tarafından basıldı ve hukuksuz bir şekilde arandı. Sanki bir düşman kurumuymuşuz gibi aramalardan sonra Türk bayrakları asıldı” dedi.

'Türkiye'deki ve uluslararası demokratik güçler sessiz kalmamalıdır'
Bölgede yaşanan katliamlarda bir çok yapının yıkıldığına dikkat çeken Olan, “Kentlerimiz yıkılıp yakılmaktadır. Halkımız ölmemek için yaşam savaşı vermeye çalışırken kentsel dönüşüm sevdalıları yaşam alanlarımızı TOKİ’lere peşkeş çekme hesaplarını yaparak ağızlarından salyalar akıtabilmektedir. Ancak, bu kadim ve mazlum halk, bu salya sümüklere gerekli cevabı her zaman olduğu gibi bugünde verecektir” şeklinde konuştu. Bitlis’teki DBP’li belediyeler olarak, Türkiye ve uluslar arası demokratik güçlere seslendiklerini belirten Olan, “Devletin kendi vatandaşları olan Kürt halkına karşı başlattığı bu savaşa karşı sessiz kalmayın. Sessiz kalırsanız bu ateş bir gün sizi de yakar. Bir an önce bu vahşet ve soykırım durdurmalıdır. Kürt’lerin gasp edilen en meşru ve demokratik talepleri iade edilmelidir. Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik şartı Türkiye tarafından bırakılan şerhi derhal kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
'Bir an önce barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir'
“Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan tarafından başlatılan barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir” diyen Olan, “Savaşın kazananı olmadığı gibi barışın kaybedeni de yoktur. Bir an önce Kürtleri üzerindeki sokağa çıkma yasağı ve abluka kaldırılmalıdır. Silahlar susturularak çatışmalara son verilmelidir. Sayın Öcalan’ın başlattığı barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir” talebinde bulunuldu.

Eylem yapılan oturma eyleminin ardından sonlandırıldı.

23/12/2015

Bitlis'te HDP ve DBP il örgütleri öncülüğünde bir araya gelen binlerce kişi, Kürdistan'da süren imha operasyonuna karşı direnenlere destek ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için yürüyüş düzenledi.

22/12/2015

Bitlis kırsalında operasyona çıkan askerlerin mayına basması sonucu meydana gelen patlamada 2 asker yaşamını yitirdi, 6 asker de yaralandı.

22/12/2015

Hizan'da Kürdistan'daki katliam ve saldırıları protesto eden gençler, gecenin geç vakitlerine kadar polis ile çatıştı.

20/12/2015

Güroymak'ın Gedikpınar köyünde, hayvanları otlatmak için çıktıktan sonra kendisinden haber alınamayan Niyazi Altıntaş'ın cenazesine ulaşıldı.

19/12/2015

Bitlis Belediyesinin, daha önce kent esnafıyla birlikte katılmayı planladığı Bitlis Tanıtım Günleri'ne, Kürdistan'daki şiddetin artmasından dolayı katılmayacağı belirtildi.

19/12/2015

Kürdistan'da süren devlet terörü Bitlis, Van, Urfa ve Antalya'da yapılan yürüyüş ve oturma eylemleri ile kınandı.

18/12/2015

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, HDK Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da yaptıkları ortak açıklamada, hükümete Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa sert tepki…

18/12/2015

Bitlis Belediyesi, İzmir'de yapılacak "Bitlis Tanıtım Günleri" etkinliğinde kentin kültürel değerleri, önemli şahsiyetleri ve tarihini en iyi şekilde tanıtmayı hedefliyor.

18/12/2015

Bitlis'te, Kürdistan'da süren devlet terörüne karşı gürültü eylemi yaptıkları için gözaltına alınan 15 öğrenci, gece saatlerinde serbest bırakıldı.

16/12/2015

Bitlis Belediyesi ile Tüm Bel-Sen arasında 2 yıllık Toplu İş Sözleşmesi imzalandı.

16/12/2015

HDP ve DBP Bitlis İl Örgütleri, Kürdistan’da yapılan topyekün imhaya karşı yaptığı kitlesel yürüyüş ile kentte yapılacak eylemlerin startı verdi.

15/12/2015

Devletin imha saldırılarına karşı Bitlis'in Tatvan ilçesinde yapılacak olan eylemselliklere katılım çağrısında bulunuldu.

15/12/2015

Mevsimlik Dergi 3. Sayı Kapak Çalışması