https://www.facebook.com/104594434739943/

Mitolojik Kadın

Home
Turkey
Mugla
Mitolojik Kadın

Toprak Ana'dan, bugüne İNSAN...
Sanat, Tarih, Mitoloji, Efsane...

27/01/2025

Bilge Tanrı Ea kızgınlıkla seslendi diğerlerine;
‘İnsanoğullarını neden felaketlere sürüklüyorsunuz?
Onlar ki; sizler için adaklar kesmiyor mu?
Sizin için sedir ağaçlarından tütsüler yakmıyor mu?
Sizler onlara eziyet etmeye devam ederseniz sizlere şarabı kim sunacak?
Somun ekmekleri kim pişirecek?
Eğer bu şekilde devam edecek olursanız;
Tanrı Teşup SEN!
Bereketsizlik topraklarımıza gelmesin diye saban tutmaya,
SEN Hepat!
Değirmen taşında un öğütmeye başlamak zorunda kalacaksın.’

Kültürden kültüre değişkenlik gösterse de insanlar, ritüellerde farklı yöntemler ile tanrılara hediyeler sunmuş böylece ilahların gazabından sakınmayı denemiştir.

Kulların yaşamları boyunca başlarına gelen iyi ya da kötü her türlü olayın sebebi tanrılardır. Bu nedenledir ki sorunsuz bir hayat sürebilmek için tören ve bayramlarda dualar eşliğinde çeşitli kurbanlar sunulmuştur.

Özellikle cenaze törenlerinde şarap, bira, su, bal, süt, yağ gibi sıvı adakları vazgeçilmez sunulardır. Libasyon ismi verilen törenler hem tanrılar hem de inananlar için özel bir iletişim yöntemidir. Yere akıtılan sıvı ruhun gideceği yer altı tanrıları ile ilgilidir. Ölülere saygı ve ilahi bir bağ ile ilişkilendirilir.

Mısır'da firavunlara sunulan bira ile, Antik dünyanın Roma'sında sunulan şarap aynı ilahi görüşten doğmuştur.

Şaman ritüellerinde kahraman savaşçılar için kullanılan Ant Kadehleri öteki dünyaya ulaşmak için gerekliliktir.

Uzaklara gitmeye gerek yok sanırım; günümüzde bir ölü toprağa gömüldükten sonra yapılan son işlem su serpmektir.
Törenlerde kullanılan sıvının çeşidi değişse de ulaşması gereken merciler ilahlardır. Ve ister ölü bir ruh, isterse kral ya da kraliçe ilahlara ihtiyaç vardır.

Daha da önemlisi ilahların kullardan gelecek sunulara ihtiyacı vardır. Çünkü ilahlar varlıklarını ibadetler ve törenler ile korumakta, inananlar da yaşarken ve öldükten sonra ilahların gücüne ihtiyaç duymaktadır. Zira Hitit metninde olduğu gibi Ea diğer ilahlarla un öğütmek zorunda kalabilir.

Sıradan bir kul yada ilah
karşılıklı kazan-kazan politikası...

( Görseller: Anadolu Medeniyetler Müzesi/ Libasyon)

20/01/2025

"Sevgili dostum Lev Nikolaevich.
Sana ne zamandır yazmadım resmimle meşguldüm.
Sanki yeniden batıyor ve yüzüyormuş gibi tam bir çaresizliğe ulaştım ve sonunda çok şükür yapılması gerekeni yaptım. Düşüncemi açıkça ifade edebildim ve sadece benim için değil, başkaları için de açık.

Bir kişinin diğerine olan sevgisini ifade etmek, acı çekmek ve ölmek ne kadar kolay. Aynı zamanda ne kadar çok zorluğun üstesinden gelinmesi gerektiği anlaşılıyor.
Genellikle her şeyi kendim yaparım ve bu şekilde kontrol ederim, ancak burada İsa ve Yahuda çarmıha gerildiği için kontrolü ikisine bıraktım.

Biliyorsun Yahuda İsa'dan önce, o an dostlarının gözünde çarmıha geriliyor. İsa'nın Mesih'in tüm mitolojik yönünü yıkmak istedim. Öleceğini bile bile öğretisi hakkında tek bir söz söylememiş olması çok garip. Onun için hiçbir öğreti yok gibi görünüyor."

İsa'nın çarmıha gerilmeden önce:
"Sizden biri bana ihanet edecek" (Yuhanna 13:21 ) dediği sahneyi tamamladıktan sonra Nikolai Ge, dostu Tolstoy'a yazar. Çünkü dini liderler başta olmak üzere çok tepki alacağını bilmektedir.

Ve tablosu büyük bir skandala sebep olur.
Nikolai Ge, İsa'yı resmederken doğa üstü anlatıları en basit düzeyde açıklayarak konuya farklı bir yorum getirmiştir. Bu yorum O'nun hayat görüşü ile birebir uyuşmaktadır.

Çünkü:
"İyi ve kötünün yüzü aynıdır.
Ve kötülük karşımıza asla kendisi olarak çıkmaz.
İyiliğin tek bir görünüşü varken;
Kötülük bazen gülümseyen bir yüz, bazen Yahuda'nın öpücüğü, bazen de iyiliğimizi istediğini söyleyen bir el ile karşımıza çıkar.
Büyük kötülükler kibar ve güler yüzlüdür."

17/11/2024

Duayenimiz...
Arkeolog, dil bilimci ve yazar
Muazzez İlmiye Çığ 😢

13/11/2024

Tarihte isminizi "var etmek" için kullanabileceğiniz pek çok yöntemden birisi; kentin hareketli meydanına bir dikilitaş inşa ettirmektir.

Dikilitaşlar genellikle tek bir taş sütundan (monolit) oluşabilecekleri gibi,
İznik Beştaş gibi "Özel" örneklerle de karşımıza çıkabilir.

Roma dönemine tarihlenen İznik Beştaş Anıtı, 3 basamaklı bir podyum altlığı ile bir mezar yapısı üzerine yükseltilmiştir. Anadolu’daki en özel örneklerden birisi olan anıt birbirine metal kamalarla sabitlenmiş 5 üçgen piramidal mermer bloktan oluşur.

Beştaş Anıtı üzerindeki yazıta göre mezar; kentin surlarını inşa ettiren Gaius Cassius'un oğluna aittir.

Anıttaki kitabede ise:
"Gaius Cassius Akslepiodotos’un oğlu, Gaius Cassius Philis burada yatıyor." yazmaktadır.

Siz seyyahlar için mutlaka görülmesi gereken bir merkez olmasını da dipnotlarınıza eklemeniz ise
Tavsiye olunur 💃

27/10/2024

Ekmek parası Abimmm💃
Mısır, Cezayir ve ülkemizi pek çok kez ziyaret ettiği bilinen Ressam Jean-Leon Gerome ziyaretlerinde gördüĝü hadiseleri nerede ise yazılı kaynaklardan daha başarılı bir biçimde resimlerine aktarır.

Özellikle köle pazarlarını, haremleri, ibadethaneleri tabir yerinde ise nakış gibi dokuyan ressam Oryantalist akımın en iyi temsilcilerindendir.

"Halı Tüccarı" resminde; bir tüccar Kahire'ye getirdiği Anadolu motifli halıyı alıcılarına anlatmaktadır. Halı, 16.yüzyıl klasik devir Uşak halılarının merkezinde yer alan madalyon ile betimlenmiştir.

Sere serpe yere atılmış halıların üzerindeki tüccar, halının özelliklerini alıcılara anlatmaktadır. Nerede ise "basılır mı güzelim halıya? " diyeceğimiz kadar gerçekçi bir tasvirle hem de.

Tüccar devasa halıyı satmayı başarırsa taşımak için bekleyen hamallar ise sabırsızlıkla pazarlığı izlemektedir.

Pazarlığı izleyen bir diğer figür ise giriş kapısındaki nişin içindeki feraceli bir kadındır.

Henüz kesinleşmemekle birlikte balkondaki sakallı figürün de Osman Hamdi Bey olduğu rivayet edilir ki;
Ben rivayetlerden ziyade
Tablonun büyüsüne kendimizi teslim etmeyi yeğliyorum.

İyi seyirler...

24/10/2024

Sanat için de para gerek💃

Sanatın altın çağı Rönesans döneminin sanat atölyelerinde, gelirlerini ve itibarlarını arttırmak için kullandıkları zihni sinir fikirler üretilirdi.

Rönesans eserlerinin çoğu, usta bir sanatçı, onun asistanları ve çırakları tarafından çalıştırılan büyük ve işlek atölyelerde üretilmişti. Baş yapıtların üretildiği atölyelerin gelir kapısı ise; günümüzde sürümden kazanmak tabirini kullandığımız düşük bütçeli hazırlanan eserlerdi. Müşteriler için kullanılan iki değişik yöntem vardı. Fazla miktarda üretilen bakır levha baskılar ve sahte antika parça üretimi.

Bu yöntemler imkanları kısıtlı kimselerin bir sanat eserine sahip olmasına olanak sağlamış hem de güzel sanatlarla ilgili fikirlerin Avrupa geneline yayılmasına yardımcı olmuştur. Albrecht Dürer gibi isimler çıraklık döneminde usta sanatçıların ilginç sanat eserlerinin baskı ve eskizlerinden oluşan katalogları derlemiştir.

Diğer kazanç getiren iş kolu ise Mısır, Yunan ve Roma eserlerinden oluşan antika eser üretimiydi.Hatta bazı atölyelerde üretilen parçalar antik eser olarak alıcılarına sunuluyordu. İnandırıcı olması için kazı yapılmış bir alana yapılan keşif gezileri düzenleniyordu. İnanılmaz ama satılabilirliğini arttırmak için bu eserlerin üzerine yazıtlar ekleniyordu.

( Görsel: Albrecht Dürer el eskizleri)

15/10/2024

Aşk 🥰

Eşi için bir şeyler yapmalıydı...
Meme kanseri diye bir illetle karşılaştıklarında ilk aklına gelen
Kediler oldu..

Louis Wain biliyordu eve bir kedi alacak ve karısı hastalıktan kurtulacaktı. Bir kedi daha sonra bir kedi daha ve kedilerin resimleri. Karısı sadece onlara gülüyordu. İnsan kıyafetleri ile resmedilmiş kedilerle mutluydu.

O uğursuz gün gelip çattı ve karısı öldü. Ardında pek çok resim ve emaneti kedileri bırakarak. Eşinin yokluğunun açtığı boşluk derin travmalar bıraktı. Ölüm, yalnızlık ve devamında şizofreni...

Yine çiziyordu dostlarını ama artık eskisi gibi değildi. Komik kıyafetler içindeki kediler artık diken diken tüyleri ile göz bebekleri sonuna kadar açılmış, tedirgindi.

Hiç vazgeçmedi. Akıl hastanesine yatırdıklarında da kaygılı gözlerle bakan öfkeli kedileri çizdi.

( Görseller:
Eşine çizimleri
ve Akıl hastanesi çizimleri)

10/10/2024

"Ruh Sağlığı" mı?
dedi Birileri...

Gerçeküstücülük akımının "Filozof"u, olarak anılan ressamın eserlerinde kullandığı örtü; annesinin cansız bedenini saklayan örtüdür.
Rene Magritte için örtü; intihar eden annesi ile birlikte insan ruhunun tüm gizemleridir.

Kırmızı bir örtü kullandığı "Terapist" isimli eserinde ihtiyar bir adam bastonunu bir elinde diğer elinde ise yalnızca bir torbaya sığan hayatını taşımaktadır. Üst bedeni bastırdığı tüm duyguları temsilen bir kafese hapsedilmiştir.

Kafesteki güvercinler bedensel arzuları betimler. Kafesin kapısı açık olmasına rağmen kuşlar uçmak için hiç bir hamle yapmamaktadır. Yaşlı adam bedensel isteklerini artık bastırmak zorunda değildir. Çünkü cinsel dürtüleri özgürlüğe kavuşturulsa bile onun için bir anlamı olmayacaktır.

Şapka bir aile babası olduğuna işarettir. Şapkasının altında ise yüzü yoktur. Ressam pelerinin altında bir anlık da olsa adamın ruhuna bakmanıza izin verir. Oysa ki pelerin altında alışılagelmiş ön kabullerimiz ile bir baş olmalıdır ya da kuşlar açık kafesten kaçmalıdır.

Kaçmalı mıdır peki?

Her birimizin cevapları farklı olacaktır. İşte "Gizemci" ressamın da yaratmak istediği etki tam da bu etkidir.
O' na göre bize öğretilen sembol, kelime, yargı ve ahlaki değerlerin başka başka anlamları vardır.

Akımın öncülerinin hedefi
bize gerçeklik olarak sunulan prangaları, akıl ve mantık denetiminde parçalamaktır.

Ruh Sağlığı günü mü?

Ipsos Ruh Sağlığı Raporu'na göre
Türkiye ruhsal hastalıklarda dünya ikincisi oldu.

Ülkecek parçalanan şey sanırım
Ruhumuz...

25/09/2024

Dört Mevsim Alegorisi...

Bahar;
Tazelenmesi gereken evreni sunan Melek figürüne odaklanmış Bahar Kadın'ı...
Tablo; masumiyet ve yenilenme temalarının vücut bulmuş halidir.

Yaz;
Hoyrat, Canlı ve İşveli bir Kadın'dır...
İzleyici ile doğrudan göz teması kurar.
Elinin altındaki sepet cömert meyveler ile dolup taşmaktadır. Yaz aylarının davetkar sıcaklığına çağrıda bulunur.

Sonbahar;
Yumuşacık bir gülümseme ile mevsimler arası nazik bir geçişi simgeler. Kıyafetindeki kızıllık sonbahar renklerine atıfta bulunmaktadır. Melek ise bolluğun ve eğlencenin son demlerinde keyfi gayet yerindedir.

Ve Kış aylarının soğukluğu Kadın'ın üzerine attığı şalı ile betimlenir. Genellikle yaşlı nerede ise cadı görünümünde tasvir edilen Kış, ressamın tuvalinde izleyici cezbeden genç bir kadındır.

Kadın bedeninde hayat bulan mevsimler içinde
Sizin tercihiniz hangisi
Peki?

( Görsel: Rosalba Carriera/ 1744)

08/09/2024

Narin
Çuval içinde...
Çuval içinde...
Çuval...

Yarın okul vardı
O
Çuval içinde...
Çuval...

04/09/2024

Büyücü...
Ben Kizzuwatna’lı Maštikka...
Hititli Kraliçe Puduhepa'nın elçisi.

"Şifacı anamız Arinna!
Sizlere kötü dilleri teslim ettim."

“Eğer karıyla koca kavga ederse;

Karı ve kocanın ellerini mayalı ekmek ve bir testi şarabın üzerine uzatacağım.

Hamurdan heykelleri karı kocanın ayakları altına, dilleri ise başlarına koyacağım. Mavi ve kırmızı yünü bellerine dolayıp, kırmızı olanı boydan boya keseceğim. O gün hangi öfke ile doyuruldularsa, bıçak ile öfkeyi boydan boya keseceğim. Atacağım ateşe.

Tuz, yağ ve baldan yaptığım dilleri ellerine vereceğim: "Aranızda lanetlenen dilleri Arinna'ya çevirin, yüce ateşi ile yakıp kavursun öfkenizi".

Ayaklarının altındaki lanetli hamur heykelleri ve başları üzerindeki dilleri paramparça yapacağım:
" O günün lanetli dilleri ayrılsın, lanetli sözler ayrılsın". Öfkeleri gibi yanan ateşe atacağım hepsini.

Sevk ettikleri siyah bir koyunu alacağım yanıma, elleri koyunun üzerinde iken:" Sizin kötü diliniz, kötü ağzınız için bu koyun vekil olsun". Tüküreceksiniz koyunun ağzına tükürün ki, kötü lanetler içinizde kalmasın.

"Kilin yatağına bir daha dönmediği gibi, domuzun, boğanın ve koyunun bir daha gökyüzünü göremediği gibi ve tanrıların ekmeğinin hamura dönüşmediği gibi, bu kötü diller de aynı şekilde bir daha vücudunuza gitmesin”

Ateşin iki yanından yaklaşıp, tatlı kurban ekmeğini ateşe atacağım. Şarap kadehi üzerinde ellerini birleştireceğim:
"O gün ağzınızdan her ne çıktı ise, ateşle birlikte yok olsun. Ateşin içinden geçin, elbiselerinizi çıkarın ve yere koyun".

Tatlı suyu alıp birbirinin başı üzerinden dökeceğim. Suyu boğanın boynuzunun içine döküp öfkelerini mühürleyeceğim.

Mühürleyeceğim...
Ta ki
"Eski krallar geri geldiğinde ancak bu mühür kaldırılsın"

04/08/2024

Meçhul...

Yalnızca başı gözüken
Kumdan bir tepenin altından
Çaresizce bakan
Bir çift göz...

Sadece bakıyor,
Sadece orada duruyor,
Nerede olduğu
Yada
Kime baktığı
Kimden yardım istediği
Meçhul...

( Görsel: Francisco Goya/Kuma Batmış Köpek)

16/07/2024

"İnsan seçim yaptığını sanıyor, oysa asıl seçilen kendisi. "
Albert Camus

Roma imparatorları Caligula, Nero ve Elagabal'ın ortak özellikleri anlatılırken,
utanmaz, despot, şehvet düşkünü tabirleri sıkça kullanılır. Keyfi idareleri ve akıl almaz uygulamaları ile en kötü yöneticiler listesinin başında yeralırlar.

Bu kadar kötü yönettikleri bir imparatorlukta uzun süre hayatta kalabilmeleri ise gerçekten bir mucizedir ya da özel koruma orduları Pretoryanlar'ın sayesindedir.

Pretoryanlar; imparatoru canları pahasına korumakla yükümlü elit lejyonlardır. Devlet yönetimi için özel eğitilen fedai ordusu, imparatorluktaki en iyi vatanseverler olarak yetiştirilir. Kendi canlarından önce vatan sevgisi gelen Pretoryanlar'ın bir çok yöneticiye suikast düzenlemesi de kişiye değil kuruma duydukları saygıdan dolayıdır.

Caligula ve Elagabal'a düzenlenen suikastların sebebi de yöneticilerin davranış bozukluklarının Roma imparatorluk değerlerine tamamen zıt olmasıdır. Özellikle Caligula akla hayale gelmeyen aşırılıklar içinde düzenlediği şölenler ile kısa sürede adını duyurur.

Caligula ruh sağlığı bozuk bir yöneticinin sonsuz yetkiler ile başa geçtiğinde neler yapabileceğine en çarpıcı örnektir. "Anavatanın babası" ünvanını aldıktan sonra ilk icraatı atını konsül olarak atamak olur. İcraatları içinde Poseidon'a savaş açmak, ordusunu sahile sürüp dalgaları kılıçtan geçirmelerini emretmek gelir.

İmparator Caligula akıl almaz icraatları sonrası ölümü tadar. Çok güvendiği Pretoryan komutanının elinden hem de. Ülkenin kötüye giden kaderi kişisel hiç bir beklenti içinde olmadan eyleme dönüşmüştür. Onu tahta taşıyan Pretoryan komutanının iki dudağı arasından çıkan ölüm emri ile...

Taht yeni sahibini bulur,
İmparator mu?
Seçim yaptığını zanneder...
Oysa
Seçilen'dir...

15/07/2024

YAŞATACAĞIZ...

Mısır geleneklerinde öldükten sonra
Çakal başlı Tanrı Anubis'in yüzü,
İlk göreceğiniz yüzdür...

Anubis sizin kalbinizi alıp terazisine yerleştirecek,
Karşısına da Maat’ın tüyünü koyacak.
Eğer kalbinizdeki kötülük bir tüyden bile fazla gelirse
ASLA
Ruhunuz huzur bulamayacak
Sonsuz yaşama kabul edilmeyeceksiniz...

Peki affedilmeyen en büyük suç nedir?

Hayvanlara zulüm...

25/06/2024

Zafer kazanan komutan Roma sokaklarında halkın sevinç gösterileri arasından yol alırken başına meşe yapraklarından kutsal taç (Corona Civica) takılır. Komutanın başının üzerinde tacı tutan köle sürekli tek bir cümle söyler:
‘Memento Mori’…
Ölümlü olduğunu unutma…
Öleceğini hatırla...

"Bir ölümlü olduğunu unutma ve kibir çukuruna düşme" öğütleri ile süslenen sanatsal tablolar ise "Vanitas" tabiri ile karşılığını bulur. Dünya malı, iktidar, zenginlik ve güzellik gelip geçicidir.

Kimi zaman kıyafetlerdeki ihtişam k*maşların canlılığında, kimi zaman gösterişli mücevherler ile bezenmiş bir masanın orta yerinde başında defne yaprakları ile süslü kuru kafalarda, akıp giden k*m saatinde, kahramana acımasızca bakan bir aynada...

Ressam Frank Cadogan Cooper'ın "Kibir" tablosu akımın en iyi örnekleri arasında yeralır. Gösterişli kıyafetler içinde tasvir edilen genç kadın üstten bir bakış ile elindeki aynada kendini izlemektedir. Arkasındaki üzümler ise simsiyah bir çerçeve içindedir. Meyveler yavaş yavaş çürümeye başlayacaktır.

Tıpkı meyveler gibi kadın da ölümü tadacaktır.

Kadın mı?

Ressam tıpkı Romalı köle gibi kulağına fısıldamaktadır.

"Memento mori... "

Mitolojik Kadın

20/06/2024

BASTET💃
eski Mısır yaşamının temel dokusuna işlenmiş Kedi tanrıçadır.
Antik Mısır’da bir kediye zarar veren kişinin öbür dünyaya gidip ruhunun huzur bulması imkansızdır.

Hatta yanlışlıkla da olsa bir kediyi öldüren kişi, ne kadar af dilese de nafile;
sonu idam cezasıdır.

Kedinin gizemli bakışları, Antik Mısır'da verilen değerin en önemli nedeni olabilir.

Kurnaz Persler, Mısır ile savaş sırasında kedileri cephede muhafızlarla meydana sokar. Pers askerlerinin kalkanları da kedi figürleri ile süslüdür. Tabi ki Mısırlılar savaşı kaybeder.

(Görsel: "Bastet”/Emile Corsi, 1877)

05/06/2024

Anlatıcı idi Kadın:
"Bu gece dedi "Sonsuz Aşk"ı anlatayım... "

‘Önemli olan zamana BIRAKMAK değil, zamanla BIRAKMAMAKTIR’
Nazım Hikmet RAN

Alkyone,
Deniz Tanrısı Poseidon’un torunu,
Rüzgârlar Kralı Aiolos'un güzeller güzeli kızı.

Babası Aiolos, bir tulum içine hapsettiği dört büyük rüzgarı salıverdiğinde evren yerle bir olur. Alkyone kasırgaların yükselmesinin, denizlerin kızıl şimşeklerle birleşip korkunç bir canavara dönüşmesinin ne demek olduğunu çok iyi bilir.

Ve söz verir kendine:
‘Kim ki denizlerde zorlu bir yolculuğa çıkacak onu ne pahasına olursa olsun kehanetlerim ile engelleyeceğim’.

Sabah yıldızının oğlu Kral Keys ile evlenmeye karar verdiğinde kaderinin değişeceğine inancı tamdı. Eşlerin mutluluğu gün geçtikçe birbirlerini besledikleri bir masala dönüşmüşken Olymposlu tanrıların gazabı gecikmez. Çünkü iki sevgili dünyanın en mutlu çifti olduklarını ilan eder. Hem de ilahlardan izin almadan. Tanrılar meclisinde karar verilir, eşler cezalandırılmalıdır.

Keys Ege Denizi’ni aşıp Anadolu’daki kehanet merkezine gitme fikrini eşine anlattığı zaman Alkyone’nun yüreği paramparça olur. Kararından vazgeçmeyen Keys:
’ Merak etme ay iki defa dönmeden geri geleceğim. Hem biz seninle hiç bir zaman ayrılmayacağız.Seni asla bırakmayacağım"diye veda edip yola çıkar.

Gemi yola çıkar çıkmaz korkunç bir fırtınaya tutulur. Keys: ’ Benim sevdiğime sözüm var. Son kez göreyim onu’ diye yalvarırken nefessiz kalır. Nefesi kesilen yalnızca Keys değildir.

Alkyone çığlıklar içinde koşar sahile. Sevgilisine kavuşmak için bırakır kendini serin sulara. Bir çığlık yükselir tüm evrene, mavi bir ışık yükselir bedeninden.Sevgilisine uzanır ama ulaşamaz bir türlü. Elleri masmavi kanatlara dönüşür.

Bir çift Yalıçapkını yükselir gökyüzüne...
O gün bugündür tek eşlidir
Yalıçapkınları.
Keys ile Alkyone
Bırakmaz eşini...

Mitolojik Kadın

02/06/2024

Sevgili Proteos;
Hayata saldırmayacaksın,
Hayata saldırırsan hayat da sana saldırır. Bazen geri adım atmayı,
Bazı hazlardan uzak durmayı,
Kendini iyi hissetmiyorken
Yatıp dinlenmeyi,
Gereksiz söz dalaşlarından kaçınmayı bileceksin.

Address

Muğla

Website

facebook.com

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Mitolojik Kadın posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Kutlu olsunnn... Umutlarını hiç kaybetmeden Her yeni yıl "Daha da güzel olacak" diyen çocuklardık BİZ... Aynı heves, ümit ve inançla 2025 HOŞ GELDİN💐 #Yeniyıl #Hoşgeldin2025

Aziz Nesin İyi kiiii doğdun... Ortalıkta dolaşan kedilerin kimisi kör, kimisi topal, hastalıklı, ecişbücüş, yanpiri, çirkin şeylerdi. Çirkin kedi koleksiyoncusu Bayan Adriyen'e: — Neden içlerinde bir tek bile güzeli yok? dedim. Bayan Adriyen: — Çünkü, dedi, güzel kediyi kim olsa sever, evine alır, bakar. Bu çirkin zavallıları seven, evine alıp bakan olmaz. Onun için ben, sokak sokak dolaşıp en çirkinlerini arayıp buluyorum... ( Aziz Nesin/ Hayvan Deyip Geçme) Ben de buldum Hem de çokkk Çirkin 🤩 Hoş geldin Kırpık 😍

"Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz." İskender Lahdi dedikleri... Persli ve Makedon askerlerin ölüm kalım savaşı... İskender Lahdi olarak anılsa da İskender'e ait değildir. Sidon Kralı Abdalonymos'a ait olduğu düşünülmektedir ve üzerinde İskender olduğu için bu isimle anılır. Başında tanrılara yaraşır aslan postu ile atının üzerinde İskender tasvir edilmiştir. Biz uzmanlar için bir başyapıt olarak kabul edilen eser için söylenebilecek tek tanımlama; "Büyüleyici" olsa gerek... #İskenderlahdi

Ölüm Kötü bir şey; Bak işte tanrılardan belli; İyi bir şey olsaydı ölüm, Önce tanrılar ölmez miydi?" ( Sappho; Tarihin ilk lirik şairi, Kadın haklarının ilk savunucusu)

Günümüz Ne Kadar olabiliyorsa O Kadar KUTLU OLSUN💃 Atanamayan Değil ATANMAYAN CANLARIM💃 #24KasımÖğretmenlerGünü

∞

Bayramımız🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Yaşasın Cumhuriyet! 🇹🇷

Tövbekar Meryem İsa'nın kötü ruhlardan arındırdığına inanılan, İsa ölene kadar O'na eşlik eden, Çarmıha gerilirken yanıbaşında olan, İsa'nın yeniden dirilirken mezar başında mucizeye tanıklık eden, Dirildikten sonra kendine gözüken Magdalalı Meryem... Ancak bu kadar büyüleyici resmedilebilirdi. Mum ışığının dehası George de la Tour... İçsel dünyanın, bedenin ve ölümün hesaplaşması... #sanat 🥰

Floransa Santissima Kilisesi

Saklambaç mı 😇 Gerçekten bizi görebilselerdi Ne olurdu?

Dalyan💃 İyileştirir🥰 Tıpta kesin yeri var... #Dalyan #Muğla #KralKaunos #Kayamezarı

Binlerce yıldır Byblis gözyaşlarını akıtır Kaunos Çaresiz izler... #Dalyan #ortaca #dalyankralmezarları #muğla