MahalledenHikayeler

  • Home
  • MahalledenHikayeler

MahalledenHikayeler Bu sayfada yazar Sabriye Cemboluk'un facebook yazıları ve kitaplarından alıntılar paylaşılmak

22/04/2024
19/03/2024

İyi akşamlar sevgili Facebook mahallesi. Kısa zaman önce burada bir karar aldım. Yazdığım yazılara soru soranlara, oldukça açıklarını bir cevap yazarım. Şahıs anlamaz ya da hiç ilgisiz bir tarafa çekerse, ikinci açıklamayı yapıyorum. Ama gene başka kapılardan dolanıp uzatmak istiyorsa, yok sayıp hiç cevap vermiyorum. Bu arkadaşların çoğu benim sayfa arkadaşlarım değil. Arkadaş olmak için onlar beni seçmemiş, ben onları seçmemişim. Farklı yollarda bir çeşit karşılaşmışız. İsterse arkadaşım olsun, gene cevap vermiyorum. Zaman kaybı. Böylelerinden ne dost olur, ne arkadaş. İlker Ortaylı üstadın dediği gibi " cahille sohbeti kestim." Çok ısrarcı olanlara, hadi goçum yandan yandan, anca gidersin diyor ve engelliyorum. Nedir bu ısrar arkadaşlar? Yazdığım yazıya karışırlar, yaptığım yorumlara nane olurlar. En sonunda bana da argo yazdırdılar ya, haydi bakalım geceniz hayırlı olsun canlar. Sabriye cemboluk

04/12/2023

Görünürde takipçi sayım 4861. Günlük aktif olan dostların sayısı sanıyorum 1500, yazı okuyan ve cevaplayanların ise 65 ile 95 arasında kaldığını görüyorum. Oysa paylaşım yapanların sayısı hiç azalmıyor. Yani artı, eksi 4000 civarında. Bu kalabalık güzel dostlar, kendi istedikleri konu , fotoğraf ve daha bir çok şeyi günde defalarca paylaşıyorlar. Onlara cevap vermeye, yorum yapmaya çalışıyorum. Bence her ne kadar kısa yorumlar, beğen imojileri olsa da etkileşimler tek taraflı oluyor. İNTER AKTİF OLAMAZ MIYIZ.? YANİ DAHA FAZLA KATILIMCI OLARAK, SOSYAL MEDYADA GEÇİRDİĞİMİZ ZAMANI DAHA YARARLI BİR KONUMA GETİREBİLMEMİZ MÜMKÜN MÜ? ÖRNEĞİN BEN BU KARANLIĞI UZUN, AYDINLIĞI KISA KIŞ GÜNLERİNDE, FACEBOOK MAHALLESİNE FARKLI BİR SOKAK AÇMAK İSTİYORUM. İki gün önce kısa bir test sorusu paylaştım." EN yakınınızda olan veya son okuduğunuz kitabın 28.inci sayfasından bir cümle paylaşmanızı istedim " Son iki gün içinde cevap veren, katılan sadece 63 arkadaşım oldu. Takipçi sayım 4861... 4798 takipçim katılma gereği duymamış. Oysa bu sayfalarımız biraz karşılıklı paylaşıma dayanmıyor mu? Ben her gün hiç ilgi alanım olmayan binlerce fotoğraflar ve gereksiz paylaşımlara maruz kalıyorum. Benim paylaşımlarımı görmezden gelen, belki de kendi ilgi alanlarının yakınından geçmeyen yaşlı bir kadın ile bir şey paylaşmak isyemezlerse bunu anlarım. Geriye benim ve belki de bir çoğumuz için bir tek yol kalıyor. Arkadaşlık listelerimizi yeniden düzenlemek. Ben öyle yapacağım. Paylaşımlarından birşeyler öğreneceğim, paylaşımlarını inter aktif bir şekilde konuşup, yazışıp birşeyler sadece boş zamanlar değil, kaliteli ve yararlı zamanlar da geçireceğim, kitap dostu, okuyan ve yazan arkadaşlardan oluşan yeni bir arkadaş listesi oluşturacağım. Sadece kendi paylaşımları ile ilgilenen ama yorumlara bile cevap verme zahmetinde bulunmayan mahalle sakinlerini, sayfamdan uzaklaştırmaya çalışacağım. Çünkü artık zaman çok hızlı akıyor. Hiç birimizin boşa harcayacak zamanı yok. Sanıyorum 10 yıldan beri Facebook mahallesindeyim. Ama artık, çürüyen ve işlevini yitirmiş binaların KENTSEL DÖNÜŞÜME UĞRAMASI GEREKİYOR. İstersek yeni bir planlama ile yeni bir mahalle kurabiliriz. Biliyorum bu yazıyı 4861 takipçiden en çok 861i okuyup, katkıda bulunacak. Ve benim yeni yılda arkadaş listem bu sayıyla belirlenmiş olacak. Ben zor işlerin kadınıyım. Ne demiş Dadaloğlu, " ölen ölür, kalan sağlar bizimdir." Mahalleden giden gider, kalan dostlar bizimdir. Uzun bir yazı oldu. Belki biraz da can sıkıcı ama ucuz etin yahnisinin tatsız olması gibi, üç cümle ile yazılan yazılar da hiç keyif vermiyor. Yazılması gerekli olan bir yazıydı. Ben inanıyorum ki, pek çok arkadaşımız da facebook sayfalarından rahatsızlık duymaya başlamıştır. Zaman ayırıp okuyan, yorum yapan, teklif ve katkı sunan tüm arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Yeni bir yazıda buluşana kadar, kalın sağlıcakla. Sabriye cemboluk.

22/10/2023

BİİR KEZ DAHA YAZIYORUM. PROFİLİ KİLİTLİ OLANLARIN ARKADAŞLIK İSTEĞİNİ KABUL ETMİYORUM. İN MİSİN, CİN MİSİN BİLMEDEN, NEDEN SENİ KABUL EDEYİM?

Bu yıl Tekirdağ ilinin güzel ilçesi Çorlu kitap fuarına katılamıyorum ama... Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı sayın ...
16/09/2023

Bu yıl Tekirdağ ilinin güzel ilçesi Çorlu kitap fuarına katılamıyorum ama... Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir Albayrak Beyefendinin hediye ettiği , Tekirdağlı kadınların elleriyle dokudukları bu güzel kilimin üzerine kitaplarımı yayarak, sizlere gönül dolusu selamlar gönderiyorum. Tüm yazar arkadaşlarıma bol imzalı günler dilerim.

16/08/2022
Dilek Keskin hanımdan geldi. Kendisine Mutlu tatiller, keyifli Okumalar dilerim.
07/08/2022

Dilek Keskin hanımdan geldi. Kendisine Mutlu tatiller, keyifli
Okumalar dilerim.

30/07/2022

ÇOK YAKINDA EN GÜZEL HİKAYELERİMİ BU SAYFADA PAYLAŞACAĞIM.

18/03/2022
15/11/2021
27/10/2021

Edirne Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararla Edirne’nin ve ülkemizin önemli değeri Edirneli Yazar Sabriye Cemboluk’un ismi Edirne’deki bir sokağa ...

23/10/2021

Gunaydin mahallesine guzel insanlari. Serhat sehri Edirne den herkese selamlar sevgiler.

26/09/2021

Son Talika, Okyanusun Şarkısı, Suyun Öte Yakası, Mordoğan Mor Mehmet ve Edirne Kırmızısı kitaplarının yazarı Sabriye Cemboluk ve Ceren Yayıncılık Sahibi Şere...

11/09/2021
10/09/2021

Edirneli Yazar Sabriye Cemboluk, 6 aylık araştırma ve yazım sürecinin ardından kitaplaştırdığı 'Edirne Kırmızısı' isimli roman türünde kitabı için ilk imza gününü Edirne'de düzenledi...

ORMAN YANGINLARI ILE TEKRAR DUSUNDUREN  BIR YAZI. NEDENSE GUZEL ULKEMDE HIC BIR SORUN ESKİMİYOR.
08/08/2021

ORMAN YANGINLARI ILE TEKRAR DUSUNDUREN BIR YAZI. NEDENSE GUZEL ULKEMDE HIC BIR SORUN ESKİMİYOR.

Okul kardeşim  sevgili Jale ile, yarım asır sonra tekrar  okulumuzun bahcesinde bulusmak mucize değil de neydi?
25/07/2021

Okul kardeşim sevgili Jale ile, yarım asır sonra tekrar okulumuzun bahcesinde bulusmak mucize değil de neydi?

23/07/2021

Sabriye Cemboluk
KEDİ MORİZ
Bu gün hayvanların günüymüş.
Ne yapalım ben de size bi kedi "Moriz'in" bir hikayesini daha doğrusu anısını anlatayım.
Kedimiz Moriz kendisini kaplan yavrusu falan sanıp, sık sık gösteriler yapsa da o aslında bildiğiniz ve hiç de asil sayılmayan bir cinstendi, tekir kediydi. Benzerlerini her yerde görebilirdiniz. Onu özel ve güzel yapan bizim sevgimiz, bizim ona yüklediğimiz değerdi.
Neden sevdiğimizi sormayın. Seviyorduk işte.
Bir ara tüy dökmeye başladı. İştahı kesildi. Veterinere götürdük bazı mevsimlerde olurmuş böyle. Bizim kaplan yavrusu biraz kilo verdi.
İşte o günlerde eşim işten gelirken içeri elinde bir tekir kediyle girdi.
-Yahu bu hayvanı parkın öbür tarafında bir arabanın altına saklanırken buldum. Neden dışarı bıraktınız da takip etmediniz? Görmesem kaybolup gidecekti.
Hepimiz üzüldük, elimize alıp biraz sevdik ama nedense hiç sırnaşmadı ve sevgimize de karşılık vermedi.
Neyse kedimiz depresyonda, geçecek gene bizi sevecek diye avunuyoruz. Derken yeni bir kedi maması açıp tabağına koydum.
Gitti kokladı ama yemeden öylece başında duruyor.
Bir süre sonra mamayı patileriyle tabağının dışına çıkarıp, yerden yemeğe başladı.
Eh ama bu kadar huysuzluk da olamazdı. Tam kızmak üzereydim ki bizim gerçek Moriz nereden çıktıysa, eşimin getirdiği kedinin üstüne bir atlayış atladı ki kedi nereye kaçacağını şaşırdı.
Kendisine benzetip eve aldığımız kediyi saklandığı yerden, bir süre izlemiş ama kendi evinin kurallarının dışına çıktığını görünce, Moriz üstüne atlamıştı.
Yani safdillik de bir yere kadar. Benzerlik de bir yere kadardı.

Bu anı bana günümüzde ülkemize aldığımız sığınmacıları hatırlattı.
Evet onlarda insan ve yardıma muhtaçlar. Buyursunlar gelsinler ama bizim memleketin de kuralları var be cancağızım.
Yediği nimete saygı göstermeyip, yere atarlarsa, bizim Moriz gibi müdahale etmek zorunda kalabiliriz.
Sabriye Cemboluk

I966 Yılında, Kurtalan treni yolcusu Sabrire hanim.
23/07/2021

I966 Yılında, Kurtalan treni yolcusu Sabrire hanim.

Sabriye Cemboluk yazdı...
Bu akşam bunda 50 yıl kadar önce, Siirt de şahit olduğum bir olayı paylaşmak istiyorum.
Yaşadığımız Billoris köyü küçücük bir köydü. Hemen herkesi tanıyorduk. Köye dışardan gelenler olduğunda da hemen farketmeğe başlamıştık.
Bir gün köyde görmeye alıştığımız 4-5 delikanlı birden ortadan yok oldu.
Birlikte biryere mi gitmişlerdi!
Askerlik falan olsa haberimiz olurdu. Başka bir yere çalışmaya gitseler gene duyardık.
Okula gelen çocuklara soruyorum "Allahıma ürtmen ben bilmez..." diyorlar.
Bir akşam ağa bizi yemeğe davet etti. Gittik.
Odada köyden olmayan yabancı adamlar da vardı. Konuşmalar arasında, o dönemde köylülerin giydiği kara lastik markası olan "cizlavet" sözcüğü geçiyordu. Adamlar çok kalmadan gittiler. Onlar gidince ben ağaya sorumu direk sordum.
-Nedir bu cizlavet muhabbeti?
Ağa bir an durdu, beklemiyordu böyle bir soru. Tamamı Kürtçe yapılan konuşmadan, benim cımbızla çektiğim bir yabancı kelime, aslında konunun tam da özünü oluşturuyordu.
-Sabriye hanım, bizim gençlerimiz Molla Mustafa Barzani'nin ordusunda askerlik yapmadan, Türk ordusunda askerlik yapmazlar. Biz kürtler her ne kadar Türkiye vatandaşı olsak da Barzan aşireti bizim en saygı duyduğumuz ve bağlı olduğumuz aşirettir. Cizlavet lastikleri o bölgedeki askerler kullanırlar. Bu lastikler, Türkiye deki ağalar ve aşiretler tarafından karşılanıp, Barzani'ye gönderilir.
- Peki ortada görünmeyen gençler? Onlar şimdi oraya mı gittiler.?
- He valla, gittiler, hazır asker olarak gelip Türk ordusunda da askerliklerini yapacaklar.
-Peki sizin bu yasa dışı asker ve malzeme trafiğinizden Türk yetkililerin haberleri olmuyor mu?
-???
-Yani sukut, ikrardan gelir diyorsun.
- Barzan aşireti ile bizler, Türklerle Kürtler akrabadırlar. Türkiye ye bir saldırı olsa, ilk yardımımıza koşacak olanlar, Barzani'nin askerleridir.
Bilmem ki o dönemdeki yetkililer de bunu böyle mi görüp, göz yumuyor hatta destekliyorlardı? Nereden nereye değil mi? Misafir geldiği evde bir süre sonra çıban başı olmaya başlayan insanlar için, Trakya da söylenen bir söz vardır.
"Dur götüme yer yapayım, sana neler edeyim"
Kırmızı halılarla karşılanan, Kürdistan bayrağı göndere çekilen oğul Barzani de kendine iyice yer ettiğine inanmış olmalı.
Sabriye Cemboluk

20/07/2021

Detaylar için lütfen tıklayınız...

20/07/2021

Merhaba sevgili Mahalleden hikayeler sayfamın güzel arkadaşları. Uzun zamandan beri yeni yazılar yazmasam da eski ama eskimeyen yazılarımı bu sayfada paylaşıyorum. Özellikle kitaplarım, okuyucularım ile olan paylaşımları bu sayfada toplamaya başladım. Malum, facebook da yazmak artık, suyun üzerine yazı yazmak gibi oldu. Bu gün ve yarın yok. Oysa yazıların ömrü 24 saat olmamalı. İnsanlar daha kalıcı kayıtlara ulaşabilmeli. Çünkü ben bunu kendi tecrübelerimden biliyorum. Bazen bir paylaşım görüyorum ve o an okuyacak vaktim olmuyor. Çok da merak ediyorum. İki gün sonra baktığımda, bulamıyorum. İşte bu deneyimim beni kalıcı olabilecek bir sayfa arayışına yönlendirdi. Eminim sizler de facebook da görmediğiniz ama okumaya değer olacak paylaşımları bu sayfamda bulabileceksiniz. ben sizlerden gelecek beğeni veya eleştiriler doğrultusunda, yeni eklemeler yapacağım.
Baklava tadında tatlı Bayram günleri dilerim. Selam ve sevgilerimle.

Address


Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when MahalledenHikayeler posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Shortcuts

  • Address
  • Alerts
  • Claim ownership or report listing
  • Want your business to be the top-listed Media Company?

Share