Sonya'nın Kitaplığı

  • Home
  • Sonya'nın Kitaplığı

Sonya'nın Kitaplığı Okumaktan zevk aldığım kitapları sizlerle paylaşıyorum.

Yeni yılın ilk Spotify çalma listesinin adı “Hope” oldu. Yani Umut. Umuda dair attığım ilk adımların, bu zamana kadar um...
23/01/2023

Yeni yılın ilk Spotify çalma listesinin adı “Hope” oldu. Yani Umut. Umuda dair attığım ilk adımların, bu zamana kadar umut etmekten bıktığım ver her seferinde hüsrana dönen hayallerim için yazıyorum. Belki gelecekten sık sık gelirim buralara. Okul tatil ve öğretmen bir “Yaz ödevi” kitabı vermiş. İçinde derse dair herhangi bir şey yok! Harika! Kendimle, yaz sıcağıyla ve arkası yenmiş kurşun kalemimle hissettiğim o tadın kokusu. Çocukluğum… ve yine bir tatil mevsimi. Bu sefer biraz daha büyümüş ve akıllanmışım (!) Yaz yağmuru ve ardından çıkan gökkuşağı. Biraz izledikten sonra anneme göstermek için delice koşuyorum. Yalnızım...Bedenen olmasa bile hafızamın çamurlu sularında zıplamak için devam etmek istemedim. Mekânın gölgesinde kalsam dahi, hisleri unutmamak gerekti. Bilimsel bir döngünün sıradan bir işleviydi işte yaşadıklarım. Tıpkı herkes gibi. Yetişkinliğim bir şekilde devam etti. Ancak bir ölüm ve onun devinim zamanlarına dair. Bu albümü dinleyene kadar. M83 ile tanışana dek. Synthpop ve elektronik müziğin bambaşka bir ruh hali.
Acele edin.
Yazının devamı için profildeki linke veya bağlantıya tıklamayı unutmayın.
https://sonyaninkitapligi.com.tr/muzik/m83-bana-bir-hikaye-anlat/

Keyifli Okumalar.


Korku ve Özlem çağında konuşabileceğim ve dinleyebileceğim birilerini aramak istedim bugün. Reklam olmadan, link vermede...
12/07/2022

Korku ve Özlem çağında konuşabileceğim ve dinleyebileceğim birilerini aramak istedim bugün. Reklam olmadan, link vermeden ve saatlerce çetin bir konuşmanın ortasında göz deviremeyecek birilerini.

Cansever'in deyimiyle belki de soğumaya yüz tutmuş bir fincan sütlü kahve, dönüşür ellerimizde kanlı ve kırbaçlı. Bastırılmış bir greve, yırtılmış dövizlere.

Sanki zaman toz bulutu, tozdan zaman ve değişmeyen mekan. Aynı sesler, aynı kaleme ait başka sesler. Memlekette aynı Episode: Korku ve Özlem.

Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler, doğrusu en çok korktuğumuz şeylerdir gerçekte. Korku, kaygı ve endişe.

Bilimsel bir öngörünün özeti gibi korkularımız. Kierkegaard'ın umutsuzluğunun üçüncü maddesine benziyor korkularımız. "Kendisi olmak isteyen umutsuz kişi"...

Adım atmaktan öte, içeride savaştığım ve yönelmekten korktuğum kıyılara benzetiyorum endişeyi. Endişe, çağa özgü, yapay bir mucizenin emeği.
Yazının devamı için profilimdeki linke tıklayabilirsiniz.

Özgürlüğü arıyor, onun soluklanacağı yerde olmak istiyorum. Puşkin'in bir düello sonucu öldürülmesinden derin bir sarsın...
23/05/2022

Özgürlüğü arıyor, onun soluklanacağı yerde olmak istiyorum. Puşkin'in bir düello sonucu öldürülmesinden derin bir sarsıntı duyan, yaşama 27 yaşında veda eden bir yazarı tanıdım. Hem de öylesine bir şu an diliminde rastladım ki. Rus edebiyatı devrimci romantizmin temsilcilerinden biri olan Lermontov, dekabrist hareketini henüz on beş yaşında iken benimsemiştir. Onun dünyasının arayışı yoğu düşünce ve duyguların çözülmemiş sorunların endişeli dünyasıdır. Şiirleri insan yüreğine hizmet ediyor lakin içindeki evrensel isyanı bastıramıyordu. Lermontov'un şiirlerinde dünyanın ve dönemin kaygısı oldukça ön plana çıkıyor. Lermontov özgürlüğe kendiliğinden ulaşılamayacağını onun için gerçekten mücadele verilmesi gerektiğini savunur. Mısıri'de özgürlük ve yurt sevgisi, İblis'te yalnız kalmaya mahkum insanın tradejisi, İsmail Bey, Özgürlüğün Son Oğlu ve Litvan Kızı'nda yiğitlik ve kahramanlık hikayelerini göreceksiniz.
🌿 Ortalık sessizleşti; sadece zaman zaman
Silah sesleri duyuluyor dağların ardından ve dolu dizgin savaşa giden Kazak, çok ender görülüyor artık....
🌿Daha kim olduğumu bilmiyorsun benim.
Rahat ol! Hayır, huzurlu bir yaşam
Değil, yalnızca savaşlara, vatanıma,
Özgürlüğe mahkum etmiş beni kaderim.

Henry Haller'ı şimdi daha iyi anlıyorum. Henry Haller gibi soyut aklın rüyalarında geziniyorum. Onu özlüyor ve zaman zam...
06/04/2022

Henry Haller'ı şimdi daha iyi anlıyorum. Henry Haller gibi soyut aklın rüyalarında geziniyorum. Onu özlüyor ve zaman zaman ona ihtiyaç duyuyorum.
Bozkırkurdu, Herman Hesse'nin en güzel yapıtlarından biridir.Bozkırkurdu, sıradan insanlara oranla çok daha fazla düşünen, ama bu düşünceleri hırstan arınmıştı. O nitelikli bir aydın , durgun bir nesnelliğe, düşünce ve bilgideki kesinliğe inanıyordu.
Bozkırkurdu özlediğimiz bir zihin, cesaret edemediğimiz bir kişilik, ruh bilimsel notları hazırlayan ilginç bir karakter.
🌿
O zamanlar yapraktan yoksun doğada dolaşırken yine yalnızdım ama çoşkumu henüz yitirmemiştim, şiir doluydum.Eve döndüğümde yatağımın ucuna ilişir, mum ışığında dizeler karalardım.... Geçmiş beni hüzünlendirmiyor, beni asıl yıkan bugün; sayısız yitik saatler ve uykudaymışcasına hiçbir şey vermeyen ne anısı ne de acısı olan uyanışı hiç duyumsayamadığım günler.
🌿Oysa günümüzde mimarisiyle, iç dünyasıyla, politikasıyla ve insanıyla ruhsal açıdan kısır ve halinden hoşnut yaşamımızda bu izi bulmak ne denli zor! Bugünün hiçbir amacını anlayamıyorsam ve tek bir beğenisini paylaşamıyorsam nasıl yalnız bir kurt ve toplumdan soyutlanmış bir münzevi olmam?Bozkırkurdu'nu herkesin tanıması gerek. Keyifli okumalar.
Sonya.

Herkese merhabalaaar.Uzun bir aradan sonra kitaplarıma denizlerin ötesine geçmeye karar verdim. Doktora eğitimim oldukça...
04/04/2022

Herkese merhabalaaar.
Uzun bir aradan sonra kitaplarıma denizlerin ötesine geçmeye karar verdim. Doktora eğitimim oldukça yorucu ve yoğun geçiyor. :)))Bu nedenle alan dışı kitaplarımı paylaşmak daha keyifli hissettiriyor.
🌊
Nikitin'in Üç Deniz Ötesine Seyahat adlı eseri oldukça ilginç bir hikâyedir. Nikitin, XV. yüzyılın ikinci yarısında Tver Knezliği'nden Hindistan'a gidip buradaki Behmen Türk Sultanlığı'nı ziyaret eden ilk ve tek Rus gezgindir.Romantik ve maceraperest bir kişilik olan Nikitin'in gözlemleri ve deneyimleri oldukça ilginç betimlemeler içeriyor. Hazar, Hint ve Karadeniz'e seyahat eden Nikitin bölgedeki yerel halk ve onların geleneklerinden bahseder. Hinduların yaşam tarzı, Buda'ya düzenlenen törenler, maymun krallardan, Hürmüz gibi dönemin büyük bir ticaret canlılığından bahseder. Tabii, yola çıkanın başına her zaman iyi kötü şeyler olmuştur. Yolda Tatarların saldırısına uğrayan Nikitin her şeyini kaybeder. Ancak Tatar Elçi Hasan Beg sayesinde bu felaketten kurtulurlar. Zaman zaman kendisini İslamiyet 'e yakın hisseden Nikitin burada kaldığı süre boyunca oruç tutar. Müslümanlar gibi yaşamaya çalışır.
🌊Arap edebiyatının en eski seyahatnamesi olan Süleyman el-Tâcir'in 852 yılında Çin ve Hind ülkelerine yolculuğunu anlattığı bu eseri çok keyiflidir. Larvi Denizi'nde gördüğü büyük balinadan, kadın hükümdarın hakim olduğu Maldiv Adalarında para yerine deniz hayvan kabuğu kullanıldığından bahseder. Hind ülkelerinde suçsuzluk davasında eski bir hint geleneğine göre suçlu kişinin elinin üzerine orada bulunan bir çeşit ağaçtan yedi yaprak koyarlar.Sonra yaprakların üzerine kızgın demiri koyarlar. Suçlu kişi elinde demirle gider, gelir. Demir elinden düşer. Eli deriden bir keseye konur, hükümdarın mührü ile mühürlenir. Üç gün sonra kabuklu pirinç getirilir. Eğer iz kalmazsa kişi suçlu değildir.
🌊 Abbasî halifesi Muktedir'in divanında katip olan İbn Fadlan, halife tarafından Etil(Volga) Bulgarlarına gönderilir. Bu gezide kaleme aldığı el-Rıhle'si (seyahatnamesi) Türklerin tarihi hakkında en önemli kaynaklar arasındadır. Bu seyahatnamesinde Türklerin idaresi, inançları, adetleri ve yasaları hakkında çok değerli bilgiler vermiştir.

Görünmez bir bağ bu kalpten kalbe, ruha karışan...Dünyanın her yerinde, her iklimde ve her bedende kadın olmanın zorlu y...
08/03/2022

Görünmez bir bağ bu kalpten kalbe, ruha karışan...
Dünyanın her yerinde, her iklimde ve her bedende kadın olmanın zorlu yolculuğu için sesimizi yükseltiyoruz. Hepimizin kendi tarihi, deneyimlediği ve arzuladığı bir hayat var. Hayat, bu birlikteliğin, kuvvetin tam ortasında. Hem küresel hem yerel içeride ve dışarda çözülemeyen sayısız problem var. Sessizliğin gürültüsü, şiddetin çığlığı ile uyanıyoruz her güne. Yetemediğimiz, parmağınızın ucuyla dokunamadığımız hayatların ötesindeki beraberliği savunuyoruz. Ben kadınım, eşitlik benim hakkım. Ben kadınım, öldürülmek istemiyorum. Ben kadınım, gücümün farkındayım, değişiyorum ve dönüştürüyorum.

Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun.




Uyuyan Adam ve Şeyler kitabı ile tanıştığım Fransız yazar Georges Perec’in anlatımında sevdiğim, hepimizin seveceğini dü...
06/02/2022

Uyuyan Adam ve Şeyler kitabı ile tanıştığım Fransız yazar Georges Perec’in anlatımında sevdiğim, hepimizin seveceğini düşündüğüm bir gizem yolculuğu vardı. Aynı his, aynı kuvvetli hakikati Calvino’nun kitaplarında da hissediyordum.

Bu yazarları bir solukta okuyup, cümleleri bir kez daha içinde yankılanan bu eşsiz his de neyin nesi?

Raymond Queneau ve François Le Lionnais tarafından kurulan Queneau akımının bir temsilcisi olan Perec, matematik ve edebiyatın ortak duygusundan doğan yazarların nasıl isterse öyle kullanabilecekleri yeni biçimler, yeni yapı arayışlarının örneğidir. Nedir bu matematiğe ve edebiyata tutkun yazarların oluşturduğu Ouolipo akımı?

Ouvroir de littérature potentielle açılımı olan Ouolipo Potansiyel Edebiyat Çalışmaları anlamına gelmektedir.

Kısıtlı yazma teknikleri ve Biçem Alıştırmaları olarak ortaya çıkan Oulipo, önceden belirlenmiş koşullara bağlı bir teknikle yalnızca roman türünde değil, birçok tiyatro eserinin yazılmasında kullanılmıştır. Oulipo türündeki eserlerin matematiksel bir işlev ile oluşturulduğunu biliyor musunuz?

Ouolipo türünde metin bütün dil yapısının olanaklarını geniş bir ölçüde ele alır. Kelimeleri ve anlatımı zorlar.

Dil oyunları, dil bilgisi, bulmacalar, harf düşmeleri, terminoloji ve iç içe geçmiş hikayelerin bir arada olduğu deneysel bir yazın türüdür.

Kendilerini, kaçmayı istedikleri labirenti bizzat kuran fareler olarak tanımlayan Ouolipo akımın temsilcileri arasında Perec, Calvino,Oskar Pastior,Jean Lescure ve Jacques Roubaud gibi isimler yer alır.

Ouolipo tekniği ile yazılan eserlerden birisi Perec’in Kayboluş adlı çalışmasıdır. İkinci dünya savaşında anne babasını kaybeden bir çocuğun içinde oluşan boşluğunu anlatmak adına Perec “e” harfini yok etmiştir. Kayboluş eserinde e harfi yoktur. Bu ne muazzam bir armağandır böyle. İçimizde yok olan ve giden tüm benliğin bir eserde can alıcı bir nesne ile kayboluşu…Yazının devamı için https://sonyaninkitapligi.tv.tr/edebiyat/perec/



İngiliz romancı Graham Swift 1949'da Londra'da doğmuştur. Dulwich College, Cambridge'deki Queen's College ve York Üniver...
21/01/2022

İngiliz romancı Graham Swift 1949'da Londra'da doğmuştur. Dulwich College, Cambridge'deki Queen's College ve York Üniversitesi'nde eğitim almıştır. 1983'te İngiliz Kitapçılar Birliği tarafından En iyi 20 Britanyalı Romancı listesine dahil edilmiştir. Aynı yıl yayımlanan Su Diyarı adlı romanı Kamusal Tarih ile bir ailenin tarihinin nasıl iç içe geçebildiğini gösterir. Su Diyarı, tarih dersi veren ve Fransız Devrimi tarihine olan tutkusuyla bilinen Tom Crick'in bireysel tarihini ele almasını konu edinir. Batı üniversitelerinde özellikle çağdaş edebiyat ve tarih derslerinde bu kitap okutulmaktadır. Tarihin anlamını ve neden olduğu üzerine farklı bir bakış açısı sunan kitap bir nevi tarih felsefesini masal ile yorumlar.




Yatarken babam şöyle dedi: "Yıldızlar nedir bilir misiniz? Tanrı'nın inayetinin gümüş tozudur. Ufalanmış, küçük cennet p...
21/01/2022

Yatarken babam şöyle dedi: "Yıldızlar nedir bilir misiniz? Tanrı'nın inayetinin gümüş tozudur. Ufalanmış, küçük cennet parçalarıdır. Tanrı onları üzerimiz serpmek için saçmış. Ama ne kadar kötü olduğumuzu görünce fikrini değiştirip yıldızlara durmalarını buyurmuş. İşte bu yüzden gökyüzünde asılı dururlar, ama her an düşecekmil gibi asılı görünürler.

Graham Swift- Su Diyarı



Sizin okuma sığınağınız neresi? Benim  çocukluğumu ve gençliğimi geçirdiğim, -ailemin kitaplarla inşa ettiği- odam. Düşü...
14/01/2022

Sizin okuma sığınağınız neresi? Benim çocukluğumu ve gençliğimi geçirdiğim, -ailemin kitaplarla inşa ettiği- odam. Düşünmek, okumak ve yeniden başlamak için geldiğim bir yerdir. Su ve kitap. Bütün yaşamın temel gereksinimi gibi. . . Nefeslenmenin, durmanın ve ferahlığın iksiri gibi. ..




.Hadi gelin, kitabın tarihçesine göz atalım. Liber kelimesi Latincede kağıt tomarı, defteri anlamına gelir. Esasında lat...
10/01/2022

.Hadi gelin, kitabın tarihçesine göz atalım.
Liber kelimesi Latincede kağıt tomarı, defteri anlamına gelir. Esasında latince liber kelimesi ağacın kabuğu ve ağacın arasındaki o maddeyi ifade eder. Bu madde sökülüp kurutulur ve üzerine yazılar yazılırdı. Özellikle eski dönemlerde çok ender konular yazıya dahil edilirdi. Antik çağlarda ağaç kabukları, ağaç yaprakları, kil tabletlerin üzerine yazılan yazılar zamanla papirüs bitkisinden elde edilmiş ve ilk kez Mısırlılar tarafından icat edilmiştir. Papirüs kitap, genellikle rulo (volumen) biçimliydi.Yazılar papirüs kâğıt üzerine sütunlar halinde yazılıyordu. Son sütunun altına eserin adı, yaprak
sayısı, sütun ve satır sayısı gibi bilgiler kaydediliyordu. Temelde Papirüs kitap, bükülü olarak saklanan ve açılarak okunan uzun papirüs rulosuydu. Papirüs rulosu biçimli kitap, dönemin temel bilgi kaynağı olmuş ve önemini uzun yıllar korumuştur.
Nil vadisinde ortaya çıkan bu gelişme aynı zamanda Çin'de ağaç kitaplar ve ipek kitaplar olmak üzere ortaya çıkmıştır. Ağaçların üzerine stil adı verilen bir iğne ile yazılan yazılar , daha sonra ipek üzerine zamk, is, vernik ve Çin mürekkebi ile deve tüyünden yapılmış bir fırça ve bambu ile gerçekleştiriliyordu.
Anadolu'da M.Ö 3 yüzyılda ortaya çıkan en eski ve dayanıklı olan kil tabletlerdi. Asurlular ve Sümerler bu yazı yöntemini kullanıyordu.
Antik Grek dünyasında papirüs kitaplar olarak kullanılmıştır. Ancak Mısır kralının papirüsün önüne geçilmesini engellemek için yasak koyması sayesinde hayvan derisinden elde edilen parşömen ortaya çıkmıştır. Roma döneminde parşömenden elde edilen ve bir nevi kitap biçimini alan yeni buluşa ise codex adı verildi. Günümüzde kullanılan kitap türüne en yakın kullanım kodeks kitaplardır.
Ortaçağ'da kitaplar manastırlarda çoğaltılıyordu. Bu dönemde el yazması eserler tek tek çoğaltılabiliyordu. Yazı sanatında büyük bir değişim Karolenj döneminde gerçekleşti ve bu tarihten itibaren gotik yazı sanatı kullanılmaya başlandı.
Bu tarihten sonra Gutenberg'in yaptığı teknolojik bir değişim ve gelişim yaşanmıştır. Ancak kitaba ulaşılması için okuma yazma oranının büyümesi ancak 19. yüzyıla kadar sürecektir.

Düşmek, sabırla güvenmektir kendi ağırlığımızaBir kuş bile yapmak zorundadır bunu, uçmayı öğrenmeden önce ....          ...
09/01/2022

Düşmek, sabırla güvenmektir kendi ağırlığımıza
Bir kuş bile yapmak zorundadır bunu, uçmayı öğrenmeden önce ....
Rilke. . .






Franz Kafka, 33 Temmuz 1883 tarihinde taşralı Çek proletaryasından gelip zenginleşmiş bir tüccar olan baba ile aydın bir...
07/01/2022

Franz Kafka, 33 Temmuz 1883 tarihinde taşralı Çek proletaryasından gelip zenginleşmiş bir tüccar olan baba ile aydın bir Alman yahudisi olan annenin ilk çocuğu olarak Prag"'da doğdu. Babası Hermann Kafka, güçlü bir karaktere sahip bir iş adamıydı. Franz Kafka içedönük ve huzursuz kişiliğini daha çok annesinden almıştı. Büyükbabası Jacob Kafka, bir kasaptı ve Prag'a Osek'ten gelmişti. Yaşadıkları yer olan Bohemya daha çok Alman Yahudileri'nin bulunduğu bir bölge idi. Annesi Julie ise eşinden daha fazla kültürel birikime sahipti.

Kafka, altı kardeşin en büyüğü idi. Georg ve Heinrich adlı iki erkek kardeşi Kafka daha 6 yaşına gelmeden ölmüşlerdi. Gabriele, Valerie ve Ottilie adında üç de kız kardeşi bulunmaktaydı. Julie ve Hermann hafta içi bütün zamanlarını iş yerinde harcamaktaydı. Annesi eşine yardım etmek için günde 12 saatten fazla çalışırdı. Bu yüzden Kafka ve kardeşleri daha çok bakıcıların ve hizmetçilerin nezaretinde büyümüşlerdi. Kız kardeşleri II.Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası'nım organize ettiği Yahudi katliamı Holocaust'da hayatlarını kaybettiler.

Kafka, 1901 yılında Altstädter Gymnasium Lisesi'ni bitirdikten sonra Prag'daki Karl Ferdinand Üniversitesi'nde kimya eğitimi almaya başladı. İki ay içinde bölüm değiştirip hukuk bölümüne geçti. Buradaki dersleri arasında Alman edebiyatı ve sanat tarihi derslerini de takip etmeye başladı. Öğrenciliği sırasında öğrenci kulüplerinde okuma günleri düzenliyordu.

18 Haziran 1906'da hukuk doktorasını alarak mezun olduktan sonra 1 yıl kadar staj yaptı. 1907 yılında Assicurazioni Generali adlı İtalyan sigorta şirketinde memur olarak çalışmaya başladı. Gündüzleri sigorta şirketinde çalışıyor geceleri ise yazmaya devam ediyordu. Aynı yıl "Taşrada Düğün Hazırlıkları" adlı öyküsünü yazdı.






Bir gün üniversitede -günde 200 sayfa kadar kitap okuyan bir - hocamız şöyle bir cümle kurmuştu: Zihin lastik gibidir. O...
07/01/2022

Bir gün üniversitede -günde 200 sayfa kadar kitap okuyan bir - hocamız şöyle bir cümle kurmuştu: Zihin lastik gibidir. Okudukça açılır, okumazsanız sap gibi kalır demişti :)

Çok haklı bir söylem. Özellikle düzenli bir okur olma yolunda çok önemli bir adım bu. Çoğumuz zihnin bulanıklığı ve gündelik hayatın zorluğundan sıyrılmak için kendimize ait bir dinginlik yaratmak isteriz. Bu dinlenme anını oluşturmak biraz da seçimlerimiz ile alakalıdır. Kitap okumak, stres seviyesini azaltır ve zihni canlı tutar.

Bu bilimsel görüşlerin yanında benim naçizane tavsiyelerim arasında mutlu olma eylemi yer alıyor. Okumaya başladığım an, tüm kötü enerji yok oluyor. Zihnim bambaşka bir evrenin içinde kendini yeniden inşa ediyor, zorluyor ve adapte oluyor gibi hissediyorum. Uykuya rahat dalıyorum. Kendime ait bir ritüel belirlediğim için, zihnim bir süre sonra alıştığı eylemi gerçekleştirmek istiyor. Ne dersiniz? Her gün belirli aralıklarla okumak muhteşem bir disipline dönüşebilir.

Keyifli okumalar Sonya.





Kitaplığımı düzenlendiğim sırada aklıma geldi Mavi Oktav Kitaplığı. Bazı kitapların rengi, sesi, dokusu sizi büyüler. Ba...
06/01/2022

Kitaplığımı düzenlendiğim sırada aklıma geldi Mavi Oktav Kitaplığı. Bazı kitapların rengi, sesi, dokusu sizi büyüler. Bazı kitaplar, bazı mekânlara aittir. Elinize aldığınızda yaşadığınız o an gelir aklınıza. Kokusu ve dokusu sizi geçmişin belleğine götürür. İşte şimdi tam karşınızda. Bir zamanlar gezip gördüğünüz, işitip ses etmediğiniz o duygular seslenir. İşte tüm bu muhayilenin tam ortasında sevdiğim kitapları ayrırırken renklerinin birbiriyle uyumlu olması dikkatimi çekti. Bende Kafka'nın söylemiyle Mavi Oktavlı bir kitap serisi hazırladım size.

Kafkanın ölümünden sonra bulunan yazılarda sözcük defteri diye adlandırılan sekiz küçük mavi oktav defteri mevcuttur.Bu defterler Günah, Istırap, Umut ve Doğru Yol Üzerine adlı aforizmalardan oluşur. Max Brod bu defterleri Sekiz Oktav Defteri olarak adlandırmış ancak Kafka böyle bir isimlendirme yapmamıştır.

19 Ekim 1917
Ruhsal bir kavgada, kendinden gelenle dışarıdan geleni birbirinden ayırmanın saçmaşığı. Ne kadar ağır bir sözcük .. Ruhbilim sabırsızlıktır ...

Dördüncü Oktav Defteri
İyi ama, bu yabancılaştıran şey, sadece bir nesne olarak bu etkiyi gösteriyorsa, eriştiğin yeni bilgi noktası sana tek bir şey kazandırmıyorsa, üstelik eski avuntularını da yitiriyorsan?

Bir Akdeniz yolculuğumda okumaya başlamıştım Panait Istrati'yi...Adrien Zografi'nin Akdeniz'deki masallarını anlatıyor Istrati. Musa'yı,Sara ve Barları, Mısır'ı, Hamlet'in Müellifini, okumadan Akdeniz'i anlamak mümkün müdür?

Amma da yaptın ha! Bir eşeğin sırtına binip kapı kapı bütün Şam'ı dolaşarak Türklerden Hamlet'in adını mı sorayım istiyorsun?

Vüs'at Orhan Bener'in Havva'sı Murat Yalçın ne güzel özetlemiş: "Okuyun da görün öykü nedir, iyi bir öykü ne yapar adamı?"

En güzel Tarihi serilerini okumadıysanız hemen alın bir tanesinden.
Nereden geliyoruz nereye gidiyoruz? Bilimsel açıklamaları ile okurken Hubert Reeves'den kozmolojiyi, Joél de Rosnay'dan köken bilimini, Yves Coppens'den Afrika'yı, öğreniyorsunuz. Kitapta özellikle İlkel Çorba adı verilen maddeden doğan yaşamı anlattıkları bölüm enfes. Bu seriyi ayrı bir post olarak paylaşacağım.
Dünyanın bütün tez yazarları Toplaşın!! Eco'yu okumadan aman diyeyim tez yazmayın. devamı yorum

Büyük Gerileme Zamanımızın Ruhu Üzerine Uluslararası Bir Tartışma şu kitabı yeniden not alarak okumaya tekrar başlayacağ...
14/12/2021

Büyük Gerileme Zamanımızın Ruhu Üzerine Uluslararası Bir Tartışma şu kitabı yeniden not alarak okumaya tekrar başlayacağım. Küresel göçün büyün dünya ülkelerinde yarattığı ve yaratacağı üzerine inanılmaz güzel bir bakış açısı getirilmiş. Sosyolojik okumaların, zihnin kapalı kapılarını açtığını düşünüyorum. Tabii, muhakkak bir alt literatür zemini yapıldıktan sonra. Ancak bazen bazı okuyucular, özellikle ben:). Küresel sorunların bu kadar can yaktığı ve akla kazandığı dönemlerde başka bir kitabı okumak için gerekli ümitvar olmayı doğru yerlerde yakalayamıyorum. Bu nedenle aklım sürekli, güncel sorunlar ile boğuşuyor. İşte Büyük Gerileme bu soruları yüzünüze çarpıyor. Bazı kitapları bir kere de okuyup bırakmıyorum. İhtiyacım var gibi geliyor. Bazı zamanlarda onlara gerçekten ihtiyacımız var...

Henrich Von Kleist okumaya bu sene başlayacağım. İnanılmaz merak ediyorum.

Laforet'in Hiç romanı ise İspanya İç Savaşı'nın hemen ertesinde, genç bir kızın üniversite eğitimi için Barselona'ya akrabalarının evine gelişi ile başlayan hikayesini ele alıyor.

Pavese'in Kumsal'ını büyük ihtimalle zihnimin durgun bir saatine ayıracağım.

Keyifli okumalar
Sonya.




2022 Yılı Kitap Okuma Listemin Ocak Ayında harika kitaplar var. Yine vazgeçemediğim Metis yayınları ağırlıkta.Hepimizin ...
14/12/2021

2022 Yılı Kitap Okuma Listemin Ocak Ayında harika kitaplar var.
Yine vazgeçemediğim Metis yayınları ağırlıkta.
Hepimizin kendine ait bir okuma bilinci elbette var. Hiçbir zaman da şunu okuyun, bunu kesin okumalısın diye bir arayışa girmedim. Hatta çoğu zaman merak ettiklerim yol haritamı oluşturdu. Bu yüzden de ritüel bozulsun istemedim. Genellikle okuduktan sonra o kitap üzerine bol bol not alır ve düşünürüm. Sonra bu yazıya web sayfamda zaten yer veriyorum. Öyle ki bir ara akademik okumalarımı -toparlayabilirsem- da paylaşmaktan mutluluk duyacağım.

Juli Zeh - Sessizliğin Gürültüsü
Jonathan D. Spence- Wang Hatunun Ölümü
Jean Echenoz-Bir Yıl
Svetlana Boym- Başka Bir Özgürlük
Graham Swift- Su Diyarı
Georges Perec- Uyuyan Adam
Kazuo Ishiguro- Günden Kalanlar
Wadad Makdisi Cortas- O Sevdiğim Dünya
Julian Barnes- 10 1/2 Bölümde Dünya Tarihi

Keyifli okumalar
Sonya.





Üç Kedi Bir Rimbaud. Yılın son zamanlarında sevdiğimiz ve okuduğumuz kitapları paylaşıyoruz. Ancak hiçbir zaman okuma li...
10/12/2021

Üç Kedi Bir Rimbaud. Yılın son zamanlarında sevdiğimiz ve okuduğumuz kitapları paylaşıyoruz. Ancak hiçbir zaman okuma listesine bağlı bir okur olmadım. Bu yüzden yüreğime dokunan kitapları paylaşmayı tercih ettim. Çünkü okur her zaman yolunu bulur ve kitapların kendilerine ait bir yazgısı vardır. Üç kedi bir Rimbaud ise en sevdiğim hikaye ve şiir şeçkileri arasında. Haydar Ergülen'in Üzgün Kediler Gazeli'ne kitap fuarında rastlamıştım.
Çöller Gazelin'nde ne güzel diyor Ergülen:.

Kendine düşme herkesin çölü peşinden gelir
Mesafelerden değil, geçen zamanlardan gelir.

Yekta Kopan'ın Kediler Güzel Uyanır öyküsü kısacık ve sıcacık öykülerden oluşuyor.

Doris Lessing'in Kedilere Dair anlatısı, kedilerin bireysel öykülerine değiniyor. Hayatımızda iyi ki varlar dediğimiz bu küçük canlıların kendilerine ait bir karakteri olduğunu birbirine asla benzemediğini biliyoruz. Kitap kedilere methiye niteliğinde 😻

Rimbaud'u anlatmama gerek var mı??
Keyifli Okumalar.
Sonya.





At kısık gözler ve son hızla giden bir trenden, Çocuk sigara paketi üzerine yazı yazan adamdan, Köpek misafirlikten, Ben...
08/12/2021

At kısık gözler ve son hızla giden bir trenden, Çocuk sigara paketi üzerine yazı yazan adamdan, Köpek misafirlikten, Benim Kendi Gremlinim bedenin ritmik gidiş-gelişlerinden, Fısıldaşanlar fısıltılardan, İz rica ettiğim halde göremediğim yaradan, Adım etiketi kaybolmuş şemsiyeden, Soğukluk mecburiyet ile korku arasındaki boşluktan, Ördekler mama kâselerinden, Küçükburun küçük bir burundan, Yılan yabancı şehirlerde gezinmekten, Adam müzikten, İştahsız boğaza takılan dereotundan doğdular ....

Fatih Özgüven'i yeni keşfettim. Kitap öylesine an'lık ve imgelerin karışımı ki. peki hikayelere eşlik eden çizimler. Bu tadımlık hikayeler hiç de bildiğimiz gibi değil. Her birinin doğuş hikayesi başka bir görünümün sureti.

Etrafımızdaki insanlar, çıkardıkları uğultu, sıcaktan dolayı tentelerle engellenmiş gökyüzüne doğru yükselen pus, asırlarla son halini bulmuş nefis loşluk; gevşek, sadece yeterince gevşek sessizlik. Sıkılıp sıkılıp ya da gevşetilip gevşetilip son dönemeçte bırakılmış bir vida gibi.

Ama ne yararı var. Bir şeyle bir şeyin arasına ancak hikâyenin izin verdiği kadar girebilirsin...

Keyifli okumalar
Sonya.




Eğer bir gün Stoacı bir yamak ile Epiktetos’un karşılıklı konuşması olsaydı bu sohbet mutlaka Alain’in Mutlu Olma Sanatı...
30/11/2021

Eğer bir gün Stoacı bir yamak ile Epiktetos’un karşılıklı konuşması olsaydı bu sohbet mutlaka Alain’in Mutlu Olma Sanatı adlı kitabında olurdu. Varlık yayınlarından Yaşar Nabi Nayır’ın çevirdiği Mutlu Olma Sanatı’na bir sahaf sepetinde rastladım.

Mutluluk ile ilgili incecik bir kitap daha…

Mutlu Olma Sanatı tamı tamına 122 ana başlıktan oluşan küçük bir denemeyi içeriyor. Mutlu olmanın bu kadar naif ve güzel anlatıldığı başka bir eser -şimdilik- okumadım.

“Mutlu olmak kolay iş değildir; bir sürü olaya ve insanlara karşı bir savaştır bu; insan bu savaşta yenilebilir, elbette ki katlanılmaz belalar vardır.”

Mutluluğun bir nevi mutlu olma niyetini de beraberinde getirmesi gerektiğini savunan Alain, mutlu olmak için çaba sarf etmeyi tercih ediyor. Bizim aceleci koşuşturmalarımızdan değil, sakin ve dingin bir çabayı düşlüyor.

Bizim için özveriden çok, bir eylem sonucu gibi görünen mutluluk hiç de kolay değildir. Mutlu olmak için sarsılmaz bir çaba ve ılımlılık esas olmalıdır. Mutluluğu nesneye, bir kişiye ve sabırsızlığa yıkmak oldukça kolay bir hareket etme biçimidir.

Keyifli Okumalar.
Sonya.


MACERAKüçüktüm, küçücüktüm,Oltayı attım denize;Bir üşüşüverdi balıklar,Denizi gördüm.Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;K...
30/11/2021

MACERA

Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizden, ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.

ORHAN VELİ KANIK.



Osmanlı Edebiyatıyla anoloji kurup Yastıkname adıyla çevrilen ve bir nevi Başucu Kitabı olarak nitelendirilen Makura no ...
28/11/2021

Osmanlı Edebiyatıyla anoloji kurup Yastıkname adıyla çevrilen ve bir nevi Başucu Kitabı olarak nitelendirilen Makura no Sōşi,Japon edebiyatında "zuihitsu"adı verilen türün ilk örneklerindendir. "Kalemi izle" anlamına gelen bir çeviri çerçevesinde hangi konuda olursa olsun içinden nasıl yazmak geliyorsa öyle yaz felsefesini taşıyor zuihitsu... X. Yüzyıl Japonyası'nda bir kadının elinden çıkıyor bu eser üstelik. Kitabın yazarı Sei Şonagon"un 965-66 yılında doğduğu varsayımından hareketle 1017 yılına kadar yaşamış olduğu bilinmektedir. Şonagon o dönem Japon sarayında belirli işlerle görevli nedimeleri tanıtmak için kullanılan bir unvan. Şonagon, üst orta sınıftan bir aileden geliyor. 990 yılında İmparatoriçe Sadako'nun hizmetine girmiştir. Sarayda gördüğü, hissettiği ne varsa kaleme almış bir kadından bahsediyoruz. Etrafına, insanlara, ilişkilere, nesnelere, doğaya karşı farklı bir göz ile bakan Şonagon eşşiz bir dönemin şahidi olarak muhteşem bir eser kaleme almış. Japon, Heian döneminin sanat ve edebiyatını yüksek zümrelerde kadınlar ele almış. Büyük edebiyat eserlerinde yine kadınların imzası var.
Sei Şonagon vaolmasaydı, onu kimse icat edemezdi.
Bu eser o kadar büyük bir emeğin ürünü ki herkes okumalı, herkes almalı diye bağırasım var. Tuncay Birkan'ın koordinatörlüğünde dünyada ilk defa bit kitabı tam 83 çevirmen çevirmiştir. 1000 yıl önce Japoncada yazılmış bir metni birçok farklı dilden çeviren bu insanlara bir teşekkür çok az olur. Coğrafyayı ve tarihi bu kadar uzaktan ellerimize taşıyan bu eşşiz girişim karşısında saygıyla eğilmek gerekir. Alın okuyun, okuyalım. :)
İçerisindeki kesitleri paylaşacağım ama biraz sır kalsın.

Keyifli okumalar
Sonya.





Yeryüzünde hiçbir şeyin yerin yok”. Yürümenin ve yaşamak için ayrılan zamanın da. Hüseyin Kıran’ın Yaşamak-Bir Çaba kita...
27/11/2021

Yeryüzünde hiçbir şeyin yerin yok”. Yürümenin ve yaşamak için ayrılan zamanın da. Hüseyin Kıran’ın Yaşamak-Bir Çaba kitabı da bunlardan biri. Bu eseri, Kendisi küçük, etkisi büyük kitaplar arasına koyuyorum. İncecik bir metin.

Kendimize bir yer seçeceğimiz zaman yaptığımız ilk eylem yürümek, beslenmek ve korunmaktır. Yabani bir doğanın içinde yürümeye benzetmiş Kıran. Çünkü kimi zaman vahşi bir hayatın içinde yürümenin çabasına kapılmıyor muyuz? Kendine bir yer inşa etmenin birincil sebebi aramaktır. Bu ruhun ve bedenin en temel gereksinimidir.

Doğa’nın içinde kendi başına yürüyen bir adamın hikâyesini okumuyorsunuz. Bütün bir öz yaşamın dengesini ve sıralanışını görüyorsunuz. Hepimiz, kendi besinimizi ararken, yorulduk, yıprandık ve zehirlendik. Durup düşünmek gibi bir “ara verme” eylemini ancak yorulduktan sonra gerçekleştirebiliyoruz.

“Besinler benim önceden belirlenmemiş ve dolayısıyla kestirilemez yolumun üzerine öylece döşenivermemişlerdi. Dolayısıyla onları –besini- bulmak gerekiyordu.”

Hepimizin bu zorlu yaşamda durup, beslenmesi gerek. Beslenmeyi ararken de karşılaştığımız zorluklar ve dış kuvvetlerin etkisiyle yolu değiştirebilir ve durabiliriz. Bu insan olmamızın en doğal hakkıdır. Hayatın çabasız yönü ve arama süreci, tıpkı bir böğürtlen gibi hepimizi kendine çekiyor.

Yazının devamı için linke tıklayınız.
https://sonyaninkitapligi.tv.tr/edebiyat/yasamak-bir-caba/




Eğitim büyük oranda kişinin kendisinin başlattığı bir şeydir; geniş deneyimlerden, devamlı iç gözlemlerden, kişinin kend...
24/11/2021

Eğitim büyük oranda kişinin kendisinin başlattığı bir şeydir; geniş deneyimlerden, devamlı iç gözlemlerden, kişinin kendi amacına dikkat dağıtıcı şartlara rağmen odaklanabilme yetisinden dokunmuş bir duvar halısıdır; merak, sabır, yoğun gözlemden oluşan bir bileşimdir ve esaslı bir şekilde deneme yanılmaya bağlı risk alma yanında, çevreden geri bildirim edinebilme yeteneği gerektirir. John Taylor Gatto

Bu büyük yolculukta yolumuzu aydınlatan öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.

*En Seçkin Erdem.- Gelişkin insanlığın ilk çağında cesaret erdemlerin en seçkini olarak kabul ediliyordu, ikinci çağda a...
24/11/2021

*En Seçkin Erdem.- Gelişkin insanlığın ilk çağında cesaret erdemlerin en seçkini olarak kabul ediliyordu, ikinci çağda adalet, üçüncüsünde ılımlılık, dördüncüsünde de bigelik. Biz hangi çağda yaşıyoruz? Sen hangisinde yaşıyorsun?

*Her sözcüğün kendi kokusu vardır; bir uyumu ve uyumsuzluğu vardır kokuların da, sözcüklerin de.

*Bolluk Filozofu.- Küçüçük bir bahçe, incirler, biraz peynir ve üç ya da dört arkadaş,- buydu Epikuros'un bolluğu.

*En Tehlikeli Yolculuk.- Rusya'da bir zeka yolculuğu vardır:iyi kitaplar okumak ve yazmak için sınırlar aşılır.Oysa böylelikle, tinin terk ettiği anavatanı, Asya'nın öne uzanmış ve küçük Avrupa'yı yutmak isteyen canavarı yapmaya hep daha fazla katkıda bulunulur....

Keyifli Okumalar
Sonya.



Address


Website

igi.tv.tr

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sonya'nın Kitaplığı posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Sonya'nın Kitaplığı:

Shortcuts

  • Address
  • Alerts
  • Contact The Business
  • Claim ownership or report listing
  • Want your business to be the top-listed Media Company?

Share