Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Manisa şubesi

04/01/2025

SEVGİLİ CANLAR ERZİNCANLI HÜSEYİN ÇAKMAK CANIMIZ HAKK'A YÜRÜMÜŞTÜR. 05.01.2025 PAZAR SAAT 13:00 DA CEM EVİ ÖNÜNDEN HELALLİĞİ ALINACAKTIR..

01/01/2025

Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakk'ın yarattığı her şey yerli yerinde,
Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok,
Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde

Hacı Bektaş Veli 🤍🕊

Aşk ile 🕊

31/12/2024

Sevgili canlar
Hakk ve hakikat yolunda sevgi'yle iyilikle karşılanacak bir yıl olması temennisi ile yeni yıl hepımıze umut ve saglık getirsin...

Aşk ile

Hacı Bektas Veli Anadolu Kültür vakfı manisa cem evi

30/12/2024

Sevginin saygının anlamanın ve dinlemenin olduğu her yerde herşey güzelliğe dönüşür


Aşk ile 🌼🕊

26/12/2024

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Manisa Cem evi olarak Maraş katliamının 46. Yılını saygıyla andık çiğli şubemizin de bu gecede bizi yalnız bırakmadıgı için karanlığa ışık tuttuğu için teşekkür eder ayrıca
Emek veren, hizmet eden tüm can'larımızın yüreğine sağlık olsun
Aşk ile canlar 🕊

25/12/2024

26 Aralık Perşembe saat 19:30 da manisa cem evi

25/12/2024

Karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı
6 aylık Yılmaz Baz’ı
Parçalandıktan sonra kazana atılıp yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı
Eşine “Beni sen öldür onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı
19 Aralık 1978 tarihinde, önceden işaretlenmiş Alevi evleri ve işyerleri basılıp, kadın, çocuk bebek demeden 7-8 gün boyunca faşistlerin Alevileri katlettikleri yerdir Maraş!
Resmi rakamlara göre yedi gün süren Maraş Katliamında 120 insan öldürüldü, 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi.
Tek suçları Alevi olmaktı !
İnsanlığa karşı işlenmiş en ağır suçlardan biri olan Maraş katliyamı'nda yaşamını yitiren canlarımıza saygıyla..🥀🥀
Unutma
Unutturma!
Unutmadık..
Unutturmayacağız..!

23/12/2024

Bir kadının kocasına "Beni sen öldür onların eline bırakma " dediği yerdir MARAŞ

19-26 Aralık 1978’de yaşanan Maraş Katliamı, toplumumuzun hafızasında derin yaralar bıraktı.

Masum insanların can verdiği bu karanlık günleri unutmamak ve unutturmamak için bir araya geliyoruz.

Tarih: 26 Aralık 2024 Perşembe
Saat: 19:35
Yer: Manisa Cemevi

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı
Manisa Cem Evi

22/12/2024

MARAŞ KATLİAMI İLE YÜZLEŞMEK!
Maraş katliamın üzerinde 46 yıl geçti. Maraş’ta insanlık çarmıha gerileli 46 yıl oldu. Maraş’ta Anaların karnındaki bebelerin deşildiği, ağaçlara çivilendiği 46 yıl oldu. Yobazların ellerinde Kuran, Dillerinde Allahu Ekber, bir Alevi öldüren cennete gider Yobazlar tarafın da Maraş’ı cehenneme çevrileli 46 yıl oldu. Maraş’ta yapılan da yapılanlar bir soykırımdır.
Maraş Katliamı insanlığın yüz karası.
Yer Kahraman Maraş, hava barut, hava kan kokuyor. Kadınların çocukların göğü yırtan çığlıkları, boşlukta yankılanıyordu. Asker ve polis kuşatmasındaki evler ceset doluydu. Hitler’in ruhu Maraş’ın üzerine çökmüştü, çocukların cesetleri ağaçlara çivili, yaşlı kadınların cesetlerine tecavüz edilmiş, bakışlar mahzun, katledilenler mazlum, gök kan kızılı, yükselen dumanlar kızıllığı örtmeye yetmiyor. Maraş insan mezbahasına dönmüş, faşist katiller kana doymak bilmiyordu. Belli ki ödül alacaklar. Eli kanlı faşist Ökkeş Kenger gibi.
Sistemin kronik bunalımları, 70’li yılların sonlarında daha da derinleşmişti. Sistem ve düzen bunalımlarının fatura edildiği ve ezilen halkın muhalefette giderek siyasallaşıyor ve yaygınlaşarak kitleselleşiyordu. Bu muhalefet; T.C. faşist diktatörlüğünün içinde bulunduğu bunalımı daha da derinleştiriyordu. Faşist T.C. devleti, gelişen halk muhalefetini bastıra bilmenin ve ekonomik bunalımını hafifletebilmenin yolu olarak gördüğü, cunta zeminini hazırlamaya çalışıyordu. Bunun için çeşitli suikast ve katliamlar gerçekleştirdi. Maraş katliamı, bu katliamların en kanlı, en vahşi ve en iğrenç olanıydı.
CIA, MİT ve Kont-Gerilla’nın tertiplediği Maraş katliamını MHP’li sivil-faşist maşalarına yaptırdılar. Bu serseri mafya bozuntularını bugünler için beslemişlerdi.
Hazırlanan plan gereği Ökkeş Kenger (Şemdiller) 19 Aralık 1978 günü sinema salonuna tahrip gücü olmayan bir dinamiti, MHP’lilerin film izlediği bir sırada atmasıyla başlayan provokasyon; 20 Aralık’ta Alevilerin işlettiği bir kahvehanenin bombalanması ve 21 Aralık’ta TÖB-DER’li (Türkiye Öğretmenler Birliği Derneği) iki öğretmenin MHP’li faşistlerce katledilmesi doruğa çıkarıldı.
Maraş’ta nispeten biraz daha yoğun olan Alevi-Müslüman çelişkisi de faşistlerce kullanılarak gericilerde tahrik edildi ve katliama katılmaları sağlandı. Bu daha sonraları olayın siyasal muhtevasını halktan gizlemenin bir malzemesi olarak kullanıldı. Olay, bir ‘Alevi-Müslüman çatışması’ olarak lanse edildi!
MHP’li faşistler önceden insan ve silah yığınağı yaparak bu katliama hazırlanmışlardır. 21 Aralık günü 2 öğretmenin cenaze törenine saldırırken; militarist faşist devlet güçleri bu saldırılara ‘seyirci’ kalmıştı. Cenaze törenini kana bulayan faşistler, oradan çarşı içine yönelerek tüm solcu, Alevi ve CHP lilerin çalıştırdığı dükkân ve iş yerlerini yağmalayıp yakıp-yıktılar.
Aldıkları emirlerde silahlanan ve çevre il, ilçe ve köylerden akın akın Maraş’a gelen faşistlerinde katılımıyla daha da kalabalıklaşan katil sürüleri, 23 Aralı 1978 Cumartesi günü bu katliamı daha da boyutlandırdılar. İş başında bulunan sosyal demokrat hükümet, sıkıyönetim ilan ederek halkı evlerine hapsetti. Ama faşist katliam ordusu katiller sokaklardaydı. Mahalle ve ev baskınlarındaydı. Sıkıyönetim, onlara karşı değildi. Halkı evlere tıkayarak katliama yardımcı olmak içindi.
Sıkıyönetim ilan edilip halk evlerine hapsedilerek 24 Aralık 1978 Pazar günü otomatik silahlı-bombalı, satırlı-baltalı, bıçaklı-sopalı yüzlerce gözü dönmüş faşist tespit edebildikleri ve ulaşabildikleri solculara, Aleviler ve CHP lilere ait tüm ev ve dükkânlara saldırarak, insanları katledip, binaları yakıp yıktılar. İnsanlığın utanç duyduğu bu katliamda, Hitler’in gözü dönmüş dölleri genç-yaşlı, kadın-erkek, çocuk-bebek, demeden yüzlerce insanı kurşunlayarak ya da satır ve baltalarla parçalayarak katlettiler. Ağaçlara çocuk çivilediler, hamile kadınların karnını deştiler, yaşlıları ve çocukları baltalarla keserlerle parçalayarak katlettiler. Gözü dönmüş sapık faşistler çocuk ve yaşlı kadın demeden ölü kadınlara tecavüz ettiler.
Yüzlerce kişinin hunharca katledildiği, yüzlerce kişinin de yaralanarak sakat kaldığı bu kan vahşet ve yangınlar ortasından, mazlum insan çığlıkları gök kubbeyi dövüyorken; faşist T.C. devleti isterik bir sevinç anaforundaydı, halkın “umudu” Ecevit’in sosyal demokrat partisi CHP hükümeti iktidardaydı. CHP’nin iktidarda olması Ecevit hükümetinin katliamı önlemede başarısız olması CHP’nin iktidarının da sonunu hazırladı. Katliam derin devlet tarafında organıze edilmişti.
Maraş olaylarıyla başlayan ve sıkıyönetimle birlikte 12 Eylül cuntasına kadar gelişen olaylarda amacın Maraş’taki solcuları, Alevileri katletmek ve göçe zorlamaktan ibadet olmadığı, grevlerin, direnişlerin, işçi sınıfının emekçilerin özgürlük ve eşitlik mücadelesi verenlerin mücadelesini ezmek olduğu kısa sürede görülmüştür.
Maraş katliamcıların ödüllendirildiği yetmemiş gibi bugünkü AKP hükümeti bundan on beş yıl önce sözde Alevi çalıştayına Alevilerin katili Ökkeş Kenger’i davet etmesi hükümetin Alevi çalıştayın da ne kadar samimi olduğunun göstergesidir. Maraş katliamı Tarihte ne ilkti nede sondu.
Gelinen aşamada Aleviler Hala katliamları yüzleşmediler. Her yıl Maraş Katliamını unutmadık unutmayacağız sözleri acımızı dindirmiyor. Alevilik bir akıl ve vicdan inancı olduğuna göre, aklımızı kullanarak tarihimizle yüzleşmek mümkündür. Geçmişte yaşanan acılarkapatılarak, bize unutulmaya çalışıyorlar. Maraş katliamının dosyası mutlaka yeniden açılmalı. Devlet bu katliamla yüzleşmeli. Maraş katliamının arka planı aydınlatılmadığı müddetçe yeni Alevi katliamları önlenemez.
Aleviler bir çatı altın da örgütlenmediği sürece Katliamları önlemek mümkün olamayacağı aşikardır.. AKP iktidarı devletin bütün kurumlarını islam’i kurallara göre şekillendirdi. Aleviler ötekileştiriliyor. Alevi kurumlarının bunun farkında değiller. Alevi kurumları zaman geçirmeden bir araya gelmeliler ve bir çatı altında birleşmeli. Birleşme bir zorunluluktur.
Aleviler özüne uygun takiye yapmadan kendilerini net ifade etmelidirler.
Aleviler sadece Maraş katliamı ile değil tarihteki bütün katliamlarla yüzleşmelidir. Aleviler Tarihi ile yüzleşmeden Alevi katliamlarının asıl nedenlerini ortaya çıkarmadan ve buna uygun inançlarına uygun bir örgütlülük yaratmadan bu ülkede Alevi sorununu hep konuşmaya devam edeceğiz.
Unutmayın ki her ağaç kendi kökleri üzerinde yeşerir.
Maraş’ı unutmak ihanettir!
Barış Aydın

Resim Avukat Ali Yıldırım

13/12/2024

Bugün de utançtan payımıza düşen günün adı :
#

Bugün o zulumleri yapanların adları yok..en fazla nefretle anılıyorlar.. Ama "yok ettik" zannettikleri, binlerce yürekte, sevgiyle, umutla, dirençle...
Ve onlardan biri olan sevgili Erdal EREN’i sevgiyle anıyoruz...

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı
Manisa Cem evi

11/12/2024

Bağlama da 4. Dersimize güzel bir enerji ve güzellikle devam ediyoruz
🌼🕊

10/12/2024

ANNELERİN BABALARIN EN GÜZEL AYNASI, YETİŞTİRDİĞİ ÇOCUKLARIDIR:

Değerli dostlarım İsviçre okul aile birliğinde görev yaptım dönemini de içine katarak, uzun zamandır yazmayı düşündüğüm anneler, babalar ve çocukları arasındaki ilişkileri üzerine düşüncelerimi Dr. Yaşar Ateşoğlu hocamızın gözlemleri ışığında sizlerle paylaşmak istiyorum.
Anneler babalar sevgi tomurcukları ile ördüğünüz yuvalarınızda mutluluğunuza mutluluk katacak bir yavrunuz Dünya'ya gelirken, Ebeveynler olarak mutluluktan havalara uçarız.
Anneler babalar sizlerde biliyorsunuz ki, yavrularımız Dünya'ya geldiklerinde ağladıklarına hepimiz yaşayarak görüyoruz.
Yavrularımız Dünya'da gözlerini açarken acıları, sevinçleri, zorluları yaşayarak hayata tutunacaklarını hissederler.
Anneler babalar olarak, yüreğimizden gelen sevgi rüzgarlarımızla yavrularımızı sarıp sarmalarız, yavrularımızın her yeni hareketleri bizlerin ayaklarımız yerden kesildiğini hissederiz.
Emeklediğinde başka bir sevinç gözyaşları düşer gözlerinize, yürüdüğünde başka bir özlemle kucak açarız yavrularımıza düşmesinler diye.
Yavaş yavaş büyür, soframıza katarız gülücükler dağıtsınlar diye. Mutlu oluruz yuvalarımızda üç kişi olduk diye.
Değerli anneler babalar sizler büyük fedakarlıklar yaparak bizlerin hayata tutunmanın neler olduğunu öğretmeye çalıştınız, bizlerde evlatlarınız olarak sizlere minnet duygularımızı şükran duygularımızı sunuyoruz.
Ama bizler evlatlarınız olarak bugünün koşullarına göre kendimizi dizayn etmek zorundayız, evlatlarınız olarak sizlerin hoş görüsüne sığınarak, bizlerde duygu düşüncelerimi dile getirirken, sizlere şunları söylemek istiyoruz, bizler sürekli bir büyüme ve değişim içindeyiz. Sizlerin çocukları ol sakta, başka bir kişilik olduğumuzu sakın unutmayın, bizleri tanımaya ve anlamaya çalışın, her şeyi deneyerek öğreniyoruz.
Beni her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını görürsem, daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim, büyüdüğümü başka nasıl anlarım ki!
Bana yerli yersiz söz vermeyin, sözünüzü tutmayınca anneler babalar olarak sizlere olan güvenim azalıyor.
Sizlerden ricam, bizlere kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin, yanlış yola saptığımda bizleri sınırlayın, tabi ki koyacağınız kuralların ve yasakların hepsini beğendiğimizi söyleyemeyiz. Ancak, hiç kısıtlama koymazsanız, ne yapacağız diye şaşırırız.
Anneler babalar öğütlerinizden çok, davranışlarınızdan etkilendiğimi sakın unutmayın, bizleri eğitirken anneler babalar olarak ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz, bizler bunlar çabuk unuturuz.
Ancak birbirimize karşı saygımızın, sevgimizin azaldığını görmek bezleri çok yaralar sürekli tedirgin oluruz.
Çok konuşup, çok bağırmayın.
Yüksek sesle söylenenleri pek duymayız. Yumuşak ve kesin sözler bezlerde daha iyi iz bırakır, ben senin yaşındayken'' diye başlayan söylemlerinizi hep kulak ardına atarız.
Küçük yanılgılarımızı, büyük suçmuş gibi başıma kalkmayın.
Bana yanılma payı bırakın, yanlış davranışlarımız üzerinde durup düzeltin.
Ceza vermeden önce bezleri dinleyin, suçlarımızı aşmadığımız sürece verdiniz cezalarınıza katlanabiliriz, öğrenmeye en yakın anlarımız, sorular sorduğumuz anlarımızdır, açıklamalarınız kısa ve öz olsun.
Bizleri yeteneklerimizin üstündeki işlere zorlamayın, Ama Başarabileceğim işleri yapmamızı bekleyin.
Anneler babalar özellikle bizlere güven duyduğunuzu belli edin, bizleri destekleyin, çalışmalarımı övün, bizleri başkaları ile kıyaslamayın. Umutsuzluğa kapılırız, Bizlerden yaşlarımızın üstünde olgunluk beklemeyin.
Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın, bizlere süre tanıyın, yüzde yüz dürüst davranmadığımız zaman ürkmeyin.
Bizleri köşeye sıkıştırmayın, yalanlara sığınmak zorunda bırakmayın.
Anneler babalar sizleri çok üzsek te soğukkanlılığınızı yitirmeyin, kızgınlığınızı haklı görebiliriz.
Hele başkalarının yanında bizleri aşağılamayın, gerçekten ortak yaşamımızın sonunun başlangıcı olur.
Sözlerimi şöyle noktalıyayım; Bizler Anneler babalar olarak yavrularımızla karşılıklı ilişkilerimizde sorunlarımız ne kadar büyük olursa olsun şunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Anneler babalar olarak bizler zaman zaman Ayarsız olan yürek terazilerimizde çocuklarımızın yüreklerini tartmaya kalkmayalım, yavrularımızı incitiriz.
Oysa yavrularımız Dünya'ya incinmeye değil, anneler babalar yavrularınızı İnsanca, yürek sevgimizle, vicdani duygularınızla kucaklamak için varsınız.
Yavrularınızı geleceğe hazırlamak biz annelerin, babaların asli görevi olduğunu kimse unutmasın.
Konfüçyüs güzel bir sözü ile yazımı tamamlıyayım; Okumayı bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksin

Erdem Günalp

08/12/2024

Yetiş carımıza bozatlı hızır🕊

Söz-Müzik: Musa YıldırımBağlama Kompozisyon: Erkan ÇanakçıMüzik Yönetmeni: Tanju DumanKlip Yönetmeni, Montaj: Tanju Duman©2022 Tanju Duman Müzik MedyaMusa Yı...

07/12/2024

MERHUM SİNAN ÇAM CANIMIZIN 08.12.2024 PAZAR SAAT 14:00 DA CEM EVİNDE LOKMASI VARDIR. TÜM CANLAR DAVETLİDİR

05/12/2024

Aşk ile...
Alevi öğretisinde “aşk” kavramının karşılığı Nedir?

Cümlemize Aşkı Niyaz Ola,
Aşkı Muhabbetler Ola,
Günlük konuşmalarımız da, selamlaşmalarımızda, Muhabbetlerimizde, Cem ritüeli ve diğer ritüellerimizin uygulanmasında de hep “Aşk” sözcüğünü kullanarak; “Aşk Ola, Aşkın Cemal Olsun, Cemalin Nur Olsun, Aşk İle, Aşk Olsun vb.” deriz.
Alevi Öğretisinde “Aşk” kavramının karşılığı nedir?
Nasıl algılanması ve yorumlanması gerekir?
Aleviliğin Enel Hak anlayışına göre, **Hak insan da, insan da Hak’tadır.
**Tanrısal varlığı, Hakkı içten, özden gelen bir sevgiyle sevmektir. Sevenin sevilende yok olmasıdır.
Alevi-Bektaşilik yolu, erkanı aşk ve sevgi üzerine kurulmuştur. **Alevilik, öğretisi kendi başına bir aşktır.
**Alevilik bir aşk olmasaydı, bin bir türlü zahmetce, acıya onun uğruna katlanır mıydık? Bu aşk Hak aşkıdır.
Alevilikte aşk güzele değil, güzelliğidir. Bülbülün, gülün güzelliğine aşık olduğu gibi; bir yol ereni de Hakkın güzelliğine, gül cemaline aşıktır.
Alevi-Bektaşilikte Aşk anlatılmaz, yaşanır.
Aşkın yolu, gönülden gönülle gider, yolun sonu Hakka varır.
Aşk Yolu akılla değil, yürekle, sevgiyle gidiler bir yoldur.
Bir yol talibi Hak aşkı için hedefine ulaşmada “**Dört Kapı Kırk Makam” **eğitim evrelerinden geçer. Yola tutku ile bağlanarak ve aşkın ateşinde nurlanarak, pişerek kendini aşar.
Aşk, doğaya, sevgiliye (Hakka), insana duyulan özlemdir.
Aşk tanrısal (Hak) bir nurdur. Ölümsüzlüğe özlem duyan yol insanını aşk ateşi yakar, tutuşturur, pişirir, kavurur.
Hakka aşık olan ve onu içselleştiren Yol eri, tanımların da ötesinde sonsuzluğa uzanan Hak yolcusu (ölmeden önce ölmek) olmuştur.
Hak aşkı ilahi bir nurdur, sırlarla dolu sır içinde sırdır.
Hak aşkında “sen ben” yoktur, “biz” vardır. Sen ve ben aşk yolunda buluşunca biz olur.
Gönülden gönülle, gönülden Hakka giden aşk yolu, Aşk dolu bir yürekle katledilir. Aşk yolunun yolcusu, kendini aşk deryasının akıntısına bırakır. Bu akıntı, yol erini ruhsal mutluluğa götürür.
Aşk yoluna düşmüşsen eğer, bilmelisin ki doğru yoldasın, Hak yolundasın. Hak aşığı kendisini, haddini bilen, insana, emeğe değer veren, doğadaki canlı-cansız varlıklara saygı duyandır.
Hakka aşık olan yol insanı, gönlünde gizli bir ayna vardır. Evrene nasıl bakarsan, evren sana öyle yansır. İçin, özün olumsuzluklardan arınmışsa, pak olmuşsa, gönlündeki ayna da pak olmuştur.
Gönül aynanla Hakkı nasıl biliyorsan, kendini sana öyle hissettirir. Hak deyince sevgi ve aşk geliyorsa aklına, vicdan, merhamet ve şefkat duygularıyla doluyorsa gönlün, bil ki Hak yolundasın, aşk yolundasın, eğer değilse ……..
Sevgi ve Hak Aşkıyla.
ALINTI...

04/12/2024

Iyi akşamlar güzel insanlar .
İnsanla hayvanı ayıran nedir diyecek olursak şüphesiz güzel ahlaktır.
Tabiki alevilik te bu örtünün içinde gizlidir. Cevabı Hakk melekleri yarattı akıl verdi nefis vermedi _ hayvanları yarattı nefis verdi akıl vermedi _ insanlara hem akıl hem nefis verdi fakat daima akıl önde olsun hırs nefis tamah gibi kötülüklere teslim olmayın.
Yüce hunkar hırs nefis öne çıkarsa akıl baştan gider diyor .
Akıl giderse insanlık kaybolur .
Oysa akılla vicdan bir kumaşın iki yüzü gibidir birbirinden ayrılmaz diyor.
Simdi orneklersek nefsimize yani şeytana uyarsak yanlış bir iş bir suç işlemeye karar verirsek akılla vicdan arasında bir iletişim olurki vazgeç çağrısı öne çıkar yani insanlık öne çıkar şu sözle bitirelim kamil insanın kalbi önde dili arkada cahil insanın dili önde kalbi arkada olur bu sözü ayrıca açıklayacağım.
Ask ile canlar

Hacı Bektas Veli Anadolu Kültür Vakfı Cem evi dedemiz
Mehmet Akgül

04/12/2024

Bir avuç kömür uğruna
Bir ömür verenlere selam olsun...
Alın teriyle
Namusuyla
Yaşam mücadelesi veren yüce insanlara selam olsunnn


Hacı Bektas Veli Anadolu Kültür Vakfı Manisa Cem Evi