YEŞİL ÇUBUK HABER AJANS

YEŞİL ÇUBUK HABER AJANS Ankara'nın Çubuk ilçesinin tanıtımı ve haberleri yer almaktadır sayfamız aracılığıyla g?
(3)

Köklü Değişim, Ankara Çubuk’ta “İşgale Karşı Direniş Ruhu” Başlıklı Konferans DüzenlediKöklü Değişim, 24 il, 50 merkezde...
31/12/2023

Köklü Değişim, Ankara Çubuk’ta “İşgale Karşı Direniş Ruhu” Başlıklı Konferans Düzenledi

Köklü Değişim, 24 il, 50 merkezde “İşgale Karşı Direniş Ruhu” başlıklı konferanslar kapsamında Ankara’da 6 merkezde konferanslar düzenliyor.

Köklü Değişim, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana küresel güçlerin de desteğiyle sürdürülen işgale ve kapitalist Batı’nın liderliğinde 100 yıldır gayri İslami bir toplum oluşturmak için sürdürülen Türkiye’deki kültürel işgale karşı bugün konferanslar düzenliyor.

Moderatörlüğünü ve selamlama konuşmasını Köklü Değişim yazarlarından Murat Altın’ın yaptığı Ankara Çubuk’taki programda Gazze’de yaklaşık 3 aydır, Filistin’de ise 75 yıldır vahşi katliamlarla birlikte süre gelen işgalin sebeplerine ve çözümüne değinildi. Filistin’in yanı sıra tüm İslam beldelerindeki askeri olmasa da bir asırdır devam eden kültürel ve siyasi işgale dikkat çekilip, tüm sorunların bu işgalden kaynaklandığının altı çizildi.

Köklü Değişim yazarlarından İlahiyatçı Abdullah İmamoğlu ise Maddeler halinde bu kültürel işgalin unsurları olan **Laiklik, demokrasi, cumhuriyet, milliyetçilik, vatancılık, hürriyetler düşüncesi** gibi fikir ve mefhumların başı çektiğinin altını çizdi.

Bunların yanı sıra İslam kültürünü, Batılı düşünceler ekseninde yorumlatarak gerçek mana ve mefhumundan koparıldığına; Müslümanların tarihini özellikle Hilafetin tarihini tahrif edildiğine; Batılı bilim insanları, düşünür ve akademisyenler kutsarcasına yüceltilirken Müslüman alimlerin kötülenip küçümsendiğine; İslami yönetim ve hükümlerinin barbarların ve bedevilerin hukuku olarak empoze edildiğine; Batılı eğitim sistemi ve müfredatı ile ahlaksızlığı ahlak edinmiş, her türlü fuhşiyatı açıkça yapabilen bir nesil yetiştirildiğine dikkat çekildi.

Bu akşam gerçekleşen yılbaşı kutlamalarının bu kültürel işgalin küçük bir görüntüsü olduğuna değinildikten sonra “direniş ruhu ve bu direnişin nasıl olacağına” dair maddeler halinde çözümler sunuldu.

Konferans, **“Bu direnişin ruhu; İslam’dır. Şiarı; Kelime-i Tevhid’dir. Sembolü; İslami Fikir, İslami Hayat ve İslami Devlettir. Neticesi ise Yeniden İslami hayatı başlatacak olan Raşidi Hilâfettir.”** ifadeleri ile işgale karşı direnişin çözümünün sınırları çizilerek noktalandı.

20/04/2023
20/04/2023

"Kabir ehline "sadece bir şey dileyin" denilseydi, ramazandan bir günü dilerlerdi."İbnu'l Cevzî
23/03/2023

"Kabir ehline "sadece bir şey dileyin" denilseydi, ramazandan bir günü dilerlerdi."

İbnu'l Cevzî

Hz. Ömer (r.a.)        Resûlullah (a.s.m)'ın kabrini ziyaret eder. Kabri önünde bir bedevinin dua ettiğini görür ve arka...
19/03/2023

Hz. Ömer (r.a.)
Resûlullah (a.s.m)'ın kabrini ziyaret eder. Kabri önünde bir bedevinin dua ettiğini görür ve arkasında durup duasını dinlemeye başlar.
Şöyle dua etmektedir bedevi:
“Yâ Rabbi!
Bu senin Habibin, ben de kulunum.
Şeytan da düşmanın.
Eğer beni bağışlarsan habibin sevinir, kulun kazanır, düşmanın üzülür.
Beni bağışlamazsan habibin üzülür, düşmanın sevinir, kulun helak olur.
Yâ Rabbi!
Sen habibini üzmekten, düşmanını sevindirmekten, kulunu helak etmekten daha cömertsin.
Yâ Rabbi!
Araplar arasında asil insanlar vefat ettiklerinde kabri başında kölesini azat etme geleneği vardır.
İşte Alemlerin Efendisi vefat etti.
Kabri başında Beni cehennemden âzât et”. Bunun üzerine Hz. Ömer
avazı çıktığı kadar:
“Yâ Rabbi!
Bu Bedevi’nin Senden istediğini ben de istiyorum” diye bağırır.😢😢

Sakalı ıslanıncaya kadar hıçkıra hıçkıra ağlar. Bedevî dayanamaz ve:

Ey Müminlerin Emiri! Sen de mi ağlıyorsun! der ........
Merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAH'IM

Bizi de,
ana-babamızı da,
sevdiklerimizi de,
üzerimizde hakları olanları da cehennemden âzât et.
Ya Rabbi!
Biz de o bedevinin istediğini istiyoruz kabul eyle Allah’ım..!

“Benim sonum ne olacak?” diye söğüt yaprağı gibi titremeyen kimsenin sonu, tehlikelidir. Câfer-i Sâdık “Rahmetullahi ale...
10/03/2023

“Benim sonum ne olacak?” diye söğüt yaprağı gibi titremeyen kimsenin sonu, tehlikelidir. Câfer-i Sâdık “Rahmetullahi aleyh”

Malatya'da arama kurtarma çalışmalarına katılan Çinli Jun Cang, Müslüman olarak Yusuf adını aldı. Kaynak (Habertürk)
14/02/2023

Malatya'da arama kurtarma çalışmalarına katılan Çinli Jun Cang, Müslüman olarak Yusuf adını aldı.
Kaynak (Habertürk)

Emniyet Genel Müdürlüğü
14/02/2023

Emniyet Genel Müdürlüğü

Hanbelî fakihlerinden Muvaffakuddîn İbn Kudâme şöyle demiştir:"Evinde ailesiyle güven içerisinde oturan kimse, Allah Teâ...
14/02/2023

Hanbelî fakihlerinden Muvaffakuddîn İbn Kudâme şöyle demiştir:

"Evinde ailesiyle güven içerisinde oturan kimse, Allah Teâlâ’ya ve lütfuna, denizde bir tahta parçası üzerinde olan kimseden daha az muhtaç değildir."

(el-Vasiyyetü'l-Mübâreke,77)

Bu nasıl bir teslimiyet!!!!!acılı babanın mektubuAhmedimizi Allah yarattı, bize satmadı, hediye de etmedi. Bir süreliğin...
10/02/2023

Bu nasıl bir teslimiyet!!!!!

acılı babanın mektubu

Ahmedimizi Allah yarattı, bize satmadı, hediye de etmedi. Bir süreliğine emanet etti.

Biz süreyi bilmeyince hep elimizde kalacak vehmettik, ama süre bu kadar imiş...

Velhasıl bugün Sahibi emanetini almayı irade etmiş.

Başkası alacak olsa itiraz ederdim, ama sahibi isteyince ne diyeyim.

Kendime ait bir mülkü yabancı birisi almaya çalışsa direnirdim. Ama el değil de sahibi isteyince ne denir?

Rabbim bize bir gül emanet edip 6 sene koklattı... 6 senenin her anı için binler şükür borçluyum...

Devamı inşallah cennette...

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamayla ülkemizde 12 Şubat 2023 tarihine kadar milli yas ilan edildi.
06/02/2023

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamayla ülkemizde 12 Şubat 2023 tarihine kadar milli yas ilan edildi.

06/02/2023

Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Hatay, Kilis, Halep, Hama, İdlib ve çevre illeri etkileyen deprem afetinde vefat edenlere Allah'tan ﷻ rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa'da şiddetli depremler meydana geldi.Çok sayıda...
06/02/2023

Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa'da şiddetli depremler meydana geldi.

Çok sayıda ölü ve yaralılar var. Kurtarma çalışmaları devam ediyor.

Ölen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz.
Bütün halkımıza geçmiş olsun.

Allah yardımcımız olsun. Bizleri göçük altında kalmaktan korusun.

05/02/2023

Hud aleyhisselam kavmine şöyle seslenmişti;"Ey halkım! Rabb'inizden bağışlanma dileyin. Sonra O'na tevbe edin, gökten üz...
03/02/2023

Hud aleyhisselam kavmine şöyle seslenmişti;

"Ey halkım! Rabb'inizden bağışlanma dileyin. Sonra O'na tevbe edin, gökten üzerinize bol bol rahmet göndersin, gücünüze güç katsın. Mücrimler olarak yüz çevirmeyin."

Bugün Yazır Mahallesinde cuma namazı sonrasında kurbanlar kesildi ve yağmur duası yapıldı.

Rabbim yapılan duaları kabul eylesin.

29/01/2023

Çubuk kar yağışı

Köklü Değişim Gençlik Kollarının Düzenlemiş Olduğu Yağmur Duasında Tekbirlerle Kurbanlar Kesildi Eller Semaya Yağmur Dua...
29/01/2023

Köklü Değişim Gençlik Kollarının Düzenlemiş Olduğu Yağmur Duasında Tekbirlerle Kurbanlar Kesildi Eller Semaya Yağmur Duası İçin Kaldırıldı Duanın Akabinde Yemek İkramı Yapıldı Kesilen Kurbanlar İhtiyaç Sahipleri İçin Hazırlandı Allah Kabul Etsin

29/01/2023

ÇUBUK Yağmur Duası
Köklü Değişim Gençlik Kollarının Düzenlemiş Olduğu Yağmur Duasında Tekbirlerle Kurbanlar Kesildi Eller Yağmur için Semaya kaldırıldı

Yağmur Duasına Davet:Kurak Geçen Kış Mevsiminde Eller Semaya Yağmur Ve Kar Duası İçin Kalkacak Köklü Değişim Gençlik Kol...
27/01/2023

Yağmur Duasına Davet:
Kurak Geçen Kış Mevsiminde Eller Semaya Yağmur Ve Kar Duası İçin Kalkacak Köklü Değişim Gençlik Kollarının Düzenlemiş Olduğu Yağmur Duasına Tüm İlçe Halkımız Davetlidir
Yer: Selimiye Camii Yanı Çubukabad Parkı Önü
29Ocak Pazar
Saat/14:00

"Kurak geçen bir kış mevsimi yaşıyoruz. Kar ve yağmura olan ihtiyaç insanoğlunun acizliğini bir kez daha gözler önüne se...
21/01/2023

"Kurak geçen bir kış mevsimi yaşıyoruz. Kar ve yağmura olan ihtiyaç insanoğlunun acizliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Başta tarım ile uğraşanlar olmak üzere herkes büyük bir endişe ile Anadolu'nun her köşesinde yağmur ve kar duasında bulunuyor. Acizliklerini "külli şey'in Kadir" olan Rablerine bildiriyor ve yalnız ondan yardım istiyorlar.

Esasen acizliğimiz yalnızca tabiat olayları ile sınırlı değil. Bugün toplumsal hayatta Allah'ın hükümlerine olan ihtiyaç belki de yağmurdan daha evladır. Bizim Rabbimiz öyle bir Rabdir ki birilerinin iddia ettiği gibi sadece tabiat olayları ile ilgilenmez. O, hem yerin hem de göğün Rabbidir.

"Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi olan Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir." [Enbiya 22]

Bugün Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an'ı Kerim'i yakacağını söyleyen kafire karşı tek yürek olarak tepki veren herkese sesleniyorum: Kur'an bizler için sadece mushaftan ibaret değildir. O'nun içindeki hükümlerin her biri de bizim için kutsal değil midir?
Allah Subhanehu ve Teâlâ bizim tek ilahımız değil midir?

"O, gökte de ilâh olandır, yerde de ilâh olandır. O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir." [Zuhruf 84]

Öyleyse bugün hayatımızı O'nun emir ve nehiylerine göre belirlemek zorunda değil miyiz?
Yağmura olan ihtiyacımız Allah'ın hükümlerine olan ihtiyacımızdan daha mı çoktur?

Bakın Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem nasıl buyuruyor:
“Yeryüzünde uygulanan Allah'ın bir haddi, 40 sabah bereketli yağmur yağmasından insanlık için daha hayırlıdır.”

Öyleyse gelin yağmur için dua ettiğimiz gibi Allah'ın hükümlerinin yeryüzünde yeniden uygulanması için de dua edelim. Yalnızca dua etmekle de yetinmeyelim bunun için çalışalım, gayret edelim.

Hud Aleyhisselam şöyle dua etmişti:
"Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanmayı dileyin, sonra O’na tövbe edin ki üzerinize bolca yağmur göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın; sakın günahkârlar olup Allah’tan yüz çevirmeyin!” [Hud 52]

Biz de Rabbimize yalvarıyoruz!
Bizleri sana karşı asi olmaktan muhafaza eyle Allah'ım!
Yerin ve göğün sahibi olan Rabbimiz! Yakarışımız sanadır. Bizi katından ikram edeceğin rahmetinden ve hayrından mahrum etme.
Hayatlarımızı rahmet ve şifa kaynağı olan İslam'la bereketlendir ve izzetlendir. (Amin)"

📌5 Bin Kişi Hep Bir Ağızdan Amin Dedi… 🤲👉Belediyemizin katkılarıyla ilçemizdeki tüm sivil toplum kuruluşları ve odaların...
20/01/2023

📌5 Bin Kişi Hep Bir Ağızdan Amin Dedi… 🤲
👉Belediyemizin katkılarıyla ilçemizdeki tüm sivil toplum kuruluşları ve odaların da katılımıyla yağmur ve kar duasına çıkıldı.
👉Bir gün önce ilçedeki tüm sivil toplum kuruluşları, odalar ve vatandaşların katılımıyla alınan 5 küçükbaş ve 3 büyükbaş hayvan kadınlar tarafından kınalanarak yapılan dualar ve edilen tekbirler işliğinde kesildi.
👉Cuma namazı sonrası Atatürk Parkında emekli imamlardan Veysel Karakuş tarafından okunan duayla yaklaşık 5 bin vatandaş, yeni yılın kazasız, belasız, afetsiz geçmesi, kar ve yağmur yağması için dua etti.
📍Atatürk Parkını dolduran küçük büyük binlerce vatandaş yağmur ve kar duasına hep bir ağıdan amin dedi.
👉Kesilen kurbanların bir kısmı pişirilerek parka gelen vatandaşlara ikram edilirken, büyük bir kısmı da Türk Kızılay’ı ve İHH ekipleri tarafından ihtiyaç sahiplerin dağıtıldı.

Kaynak: ÇubukBelediyesi

🌨️🌨️⛈️⛈️🌦️🌦️🌨️🌨️🌧️🌧️☔☔
17/01/2023

🌨️🌨️⛈️⛈️🌦️🌦️🌨️🌨️🌧️🌧️☔☔

😂😂😂
16/01/2023

😂😂😂

FARKINDA MISIN?Yağan rahmet değil günah yağmuruSırılsıklam oldun farkında mısın?İçine çekiyor asrın çamuruDüştüğün batağ...
15/01/2023

FARKINDA MISIN?

Yağan rahmet değil günah yağmuru
Sırılsıklam oldun farkında mısın?
İçine çekiyor asrın çamuru
Düştüğün batağın farkında mısın?

Bölüşürdük üç kişi bir tek simidi
Komşusu aç yatan bizden değildi
Dostlar birbirine düşman bak şimdi
Huzuru yitirdik farkında mısın?

Yüksek binalara yığıldık, dolduk
Soyundukça daha moderen olduk
Şehvetler peşinde belayı bulduk
İnsanlıktan çıktık farkında mısın?

Dinsizliği övüyor deist zihinler
Modernite diyor entel abiler
Ruhunu yitirdi sahipsiz gençler
Kaç nesil yok oldu farkında mısın?

Geleceğimiz onlar, yüce ve asil
Eğitmeden öğüttük koca bir nesil
Birde sosyal medya düşük ve rezil
Gençliği yitirdik farkında mısın?

Okey masasında evin reisi
Kariyer peşinde kutsal annesi
Kreşlerde büyüdü çağın bebesi
Aile yıkıldı farkında mısın?

Aile çökünce ahlâk da çöker
Bunun acısını nesiller çeker
Edep hayâ kalmadı artık dur yeter
Yüzümüz kalmadı farkında mısın?

Kredi ile aldık ne var ne yoksa
Rezil mi olalım der eşe dosta
Bir fetva buluruz hem nasıl olsa
Faize boğuldun farkında mısın?

Haram lokma tüketir derler soyunu
Yediğin halt aştı artık boyunu
Kumar deme canım bu şans oyunu
Haramzâde oldun farkında mısın?

Cezaevlerinde boş yer kalmadı
Her köşeye polis diktik yine olmadı
Allah korkusunun yeri dolmadı
Suç toplumu olduk farkında mısın?

Bu Kanunlar toplumu korur sanıyor
Zulüm ateşiyle her yer yanıyor
Şimdi Adaleti mumla arıyor
Adalet yıkıldı farkında mısın?

Önünden, ardından, sağdan gelenler
Camdan ekran içine dünya serenler
Üç beş dünyalığı sana verenler
İmanını aldılar farkında mısın?

Batıya yöneldin battıkça battın
İslâm gömleğini sırtından attın
Dünya metaına Dinini sattın
Dinde gitti dünyada farkında mısın?

Batılı efendiler öğüt veriyor
Her şeyi en iyi onlar biliyor
Ne geldiyse başımıza ordan geliyor
Özümüzü yitirdik farkında mısın?

Dünyanın lideriydin asırlar boyu
Şimdi ne haldesin Fatih'in soyu
Çağdaşlık denilen dipsiz bir kuyu
Büyük tehlikenin farkında mısın?

Her geçen gün batıyorsun daha çok
Yetmedi mi yaşadığın bunca şok
Tek çözüm İslam, başka çare yok
Elindeki cevherin farkında mısın?

Geç olmadan dön geri, bu yol çıkmaz yol
Kurtaramaz seni ne sağ ne de sol
Rabbinin verdiği bu mukaddes rol
En hayırlı ümmet sensin farkında mısın?

Ah bir doğrulsan şöyle neler olacak
Şafaklar sökecek güneş doğacak
İnsanlığa kurtuluş yolu sunacak
Risalet sahibisin farkında mısın?

GENÇLİĞİ KAYBEDİYORUZ FARKINDA MISINIZ 14 asır önce putperest bir toplum içinde yaşarken İslâm’a iman eden ve imanlarını...
11/01/2023

GENÇLİĞİ KAYBEDİYORUZ FARKINDA MISINIZ
14 asır önce putperest bir toplum içinde yaşarken İslâm’a iman eden ve imanlarının
gereği olarak Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in davasını sahiplenen gençler,
taşıdıkları fikir ile cahiliye karanlığını aydınlattılar. İslâm’a sahip çıkan, fikirlerini benim￾seyen ve Allah’ın davasını Arap Yarımadası’nın dışına kadar yayan bu insanlar, genç yaşta
büyük devlet adamları, başarılı komutanlar, âlimler, fakihler ve topluma öncülük eden lider
şahsiyetler oldular. Örneğin; Ali RadiyAllahu Anh İslâm’ı kabul ettiğinde henüz 8 yaşında, Ab￾dullah b. Ömer 10 yaşında, Zeyd bin Hârise RadiyAllahu Anhum 15 yaşındaydı. Abdullah b.
Mes’ud 14, Zübeyr b. Avvam 16, Talha b. Ubeydullah 11, Abdurrahman b. Avf ve Sa’d b. Ebî
Vakkas 17, Osman b. Affan 20, Said b. Zeyd, 18, Ebû Ubeyde b. Cerrah RadiyAllahu Anhum 25
yaşındaydı. Sadece sahabe asrında değil daha sonraki dönemlerde yaşayan gençler de hayat￾larını İslâm’a adadılar.
Harun Er-Reşid henüz 14 yaşında iken İstanbul’u fethetmek için Anadolu’nun içleri￾ne kadar ilerledi ve Bizans’ı anlaşmaya mecbur etti. 20 yaşına geldiğinde ise Akdeniz’den
Hindistan’a uzanan Hilâfet Devleti’nin başına geçti. Fatih Sultan Muhammed Han, İstan￾bul’u Bizans’ın elinden söküp aldığında henüz 21 yaşındaydı. Fen ve sosyal bilimlerde
büyük keşif ve icatlar ortaya koyan, fizik, kimya, matematik, astronomi ve tarih bilimle￾rinin temellerini atan Müslüman bilim adamları da erken yaşta bu başarılara imza attı￾lar. Matematik dehası Harezmî, astrofizik mühendisi Fergani, tıp dehası Biruni ve robot
teknolojisinin temellerini atan Cezeri bunlardan sadece birkaçıdır. İslâm tarihi işte böyle
Müslüman gençlerin başarıları ile doludur.
Bugüne geldiğimizde düşünmeye, sorgulamaya, okuyup araştırmaya ve üretmeye ge￾reken önemi göstermeyen, tarihine ve değerlerine her geçen gün daha da yabancılaşan bir
gençlik ile karşı karşıyayız. Seküler eğitim sisteminin tehdidi karşısında savunmasız, popü￾ler kültürün öğüttüğü, asosyal, apolitik, özgüvenini kaybetmiş yaşama gayesini unutmuş bir
gençlik ile karşı karşıyayız. Daha da kötüsü bu gençlik bir uçurumun kenarında ve yok olma
tehlikesi ile karşı karşıya…
Tehlikenin farkında mısınız? Gençliği kaybediyoruz! Bırakın insanlara öncülük ederek
toplumu değiştirmeyi, bugün, kendi sorunlarını çözemediği için çareyi alkol ve uyuşturu￾cuda arayan bir gençlik ile karşı karşıyayız. Ateist veya deist olan, eğlence ve oyun ile hayatı
boşlayan, özenti ve boş hayaller ile kötü yollara düşen, hayatın zor, acımasız olduğunu ve artık
kendilerine dar geldiğini düşünerek intihara kalkışan bir gençlik ile karşı karşıyayız.

09/01/2023

Ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre; 2001 yılında 544 bin 342, 2021
yılında 561 bin 710 evlilik yapıldı. Yani 20 yılda evlilik sayısında çok büyük bir değişim ya￾şanmadı. Her türlü şer plana, olumsuz örneklere, hayatın sıkıntılarına rağmen insanların bir
kısmı mutlu olmak için evleniyor. Her yıl ilk evlenme yaşı artsa da “Yaşam Memnuniyeti
Araştırması - 2021” sonuçlarına göre; kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin
oranı %67,6 gibi yüksek bir orana sahip.
Ancak boşanma oranlarında büyük bir değişim yaşandı. 2001 yılında 91 bin 994, 2021
yılında ise 174 bin 85 boşanma oldu. Yani 20 yılda boşanma oranları %89 arttı.
Kesinleşen boşanma davaları sonucunda; 2021 yılında 174 bin 85 çift boşanırken 165
bin 937 çocuk da anne veya babasından uzaklaştırıldı. Yapılan araştırmalara göre; parça￾lanmış ailede yetişen çocukların %60,6’sı suça karışmakta; suça karışan çocukların büyük
bir kısmının babadan, bazılarının ise anneden uzak şekilde büyüdüğü tespit edilmektedir.
Üvey anne-baba, koruyucu aile veya akraba yanında yetiştirilen çocuklarda suça bulaşma
oranı ise %46’yı bulmaktadır.
Dünya geneline baktığımızda da özellikle Batılı ülkelerde her ne kadar evlilikler çok
az olsa da boşanmalar artmaktadır. Tüm evliliklerde boşanma oranları; Lüksemburg’da %87,
İspanya’da %65, Fransa’da %55, Rusya’da %51, ABD’de %46 gibi korkunç rakamlara ulaşmış
durumdadır. Rusya’da bir ayda boşanan çift sayısı ortalama 50 bin oluyor. Amerika’da bu
rakamlar daha fazla iken Danimarka, Litvanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde de rakamlar
çok yüksek boyutlardadır.

On dört asır önce insanlık bir kez daha ateş çukurunun kenarına kadar gelmiş, yeryüzü ifsat olmuş, doğrular ve yanlışlar...
08/01/2023

On dört asır önce insanlık bir kez daha ateş çukurunun kenarına kadar gelmiş,
yeryüzü ifsat olmuş, doğrular ve yanlışlar, iyiler ve kötüler yer değiştirmişti.
Yaratıcısını unutan insan, aklın kabul etmeyeceği bir şekilde kendi elleriyle yaptıkları
putlara mistik güçler yükleyerek kutsayıp yüceltiyordu. Yaratıcıyla birlikte ilahi mesajlar da
unutulmuş heva ve heves üzerine bina edilmiş hayat, zayıfları eziyor zenginleri el üstünde
tutuyordu. Beşeri kanunlar zulmün başlıca kaynağıydı. Karanlıklara gömülen dünyayı şirk,
zulüm, fesat ve ahlaksızlık kaplamıştı.
Kullarına karşı şefkatli ve merhametli olan Allah Subhanehu ve Teâlâ, bir kez daha
rahmetini gönderdi. İslâm güneşi karanlıkları parçaladı ve dünyayı aydınlattı. Cehennem
ateşine koşarak giden insanlığın elinden tuttu ve kendisine tabi olanları “ahsen-i takvim”
katına yükseltirken haktan sapanları “esfel-i safilin” konumuna indirdi. Kaskatı kesilmiş
kalplerden âb-ı hayat fışkırttı.
Dünya hayatını, onun öncesini, sonrasını ve aralarındaki ilişkiyi anlatarak, insanoğlunun
büyük düğümünü çözdü. Katından indirdiği tertemiz hükümleri, hayatlarında tatbik
edecekleri nizamlar ve kanunlar hâline getirdi. Âlemlere Rahmet olarak gönderdiği son Nebi
ve son Rasul olan Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i tek örnek, tek model ve tek önder
seçti. İslâm’ı, iman edip teslim olanların kendisine tutunduğu en sağlam kulp yani “Urvetu’l￾Vuska” olarak gösterdi.
“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” atasözü cereyan edip kendisini ayakta tutan şeyin
bu sağlam kulp olduğunu unuttuğunda yavaş yavaş onu bıraktı. Ve karanlıklar yeniden
dünyayı kapladı. Yeryüzü yeni bir ifsat dalgasıyla baş başa kaldı. Cahiliyye toplumunun ateş
çukuru yeniden alevlendi.
Bugünümüz, yarınımız ve geleceğimiz büyük tehlike altında farkında
mısınız?
Yaşanan her kötülük sonrası “bundan daha kötüsü ne olabilir ki?” diye düşünürken
“cinsiyet eşitliği” adı altında “LGBT” vb. sapkınlıklar normalleştirilmeye, yasalarla korunmaya
ve yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Üstelik toplumu yok oluşa sürükleyecek bu sapkınlık devlet
eliyle desteklendi. -Sözde- “özgürlük” adı altında eşcinsel derneklerinin kurulması ve özgürce
faaliyet göstermeleri yasal güvence altına alındı.
Hayatı tanıması ve hayatta bir yer edinmesi için okula gönderdiğimiz çocuklarımız
“toplumsal cinsiyet eşitliği” adı altında ifsat edici programlar ve etkinliklere maruz bırakıldı.
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz; gayri İslâmi ideolojilerin ve karanlık fikirlerin
hedefi hâline geldi. Ateizm ve deizm gibi inançsızlık fikirlerinin girdabında hayatın gerçek
anlamını yitirdi. Aileden, toplumdan ve İslâm’dan kopmuş bir şekilde boşlukta sürüklenmeye
başladı.
Kimlik ve şahsiyet bunalımı yaşayan, aklının ve kalbinin sesini, alkol ve uyuşturucu
ile susturmaya çalışan, toplumdan uzaklaşıp sanal bir dünyada yaşamayı tercih eden, oyun,
eğlence ve kısa yoldan zengin olma hayalleri ile ömrünün en verimli dönemlerini tüketen
vizyonsuz, sorumsuz ve uyuşturulmuş bir nesil oluştu.
Gençlerimiz, çocuklarımız, geleceğimiz, umutlarımız her geçen gün daha da
savruluyor ve elimizden kayıp gidiyor! Tehlikenin farkında mısınız?
İslâm’ın koruma altına aldığı “aile” kurumu da dağıldı ve yok olmanın eşiğine geldi.
Evlilik dışı ilişkiler yaygınlaşırken, aile kurmanın ilk adımı olan evlilik zorlaştırıldı, külfetli
hale getirildi. Hatta gereksiz bir yük olarak görülmeye başlandı. Aile içinde ise huzur ve güven
kalmadı. Boşanma oranları evlilik oranları ile yarışır hale geldi. İslâmi bilinçten yoksun aile
yapısı sebebiyle aile içi şiddet ve sorunlar arttı.
Ailenin unsurları olan; baba, anne ve çocuğun misyon ve sorumlulukları değişti. Evin
reisi ve koruyucusu olması gereken babaya, sorumluluklarını terk edip sadece “eve ekmek
getiren adam” rolü verildi. Ailenin saadeti ve düzeninin kaynağı olması gereken anne,
“çalışan ve kariyer sahibi bir kadın” rozetini almak için aileden koparıldı. Ebeveynlerinden
alamadığı eğitim ve doğru bakışı sosyal medyadan almaya çalışan çocuklar, İslâmi değer ve
ilkelerden uzak bir şekilde yetişmeye başladı. En nihayetinde aile; dört duvar arasında bir
birinden bağımsız yaşayan bireyler hâline getirildi.
Bir kale misali korumak zorunda olduğumuz ailelerimiz dağılıyor! Tehlikenin
farkında mısınız?
Laiklik ve Kapitalizm ile birlikte karanlıklar perçinlendi. Huzur ve istikrarın kaybolduğu
toplumumuz suç bataklığında can çekişmeye başladı. Hırsızlık, gasp, yaralama, tecavüz, taciz,
uyuşturucu ve cinayetler neredeyse sıradanlaştı. Ana haber bültenleri, tarih boyunca eşine az
rastlanır insanlık dışı, ahlak dışı, insaf dışı olayların haberleri ile doldu. Kendisinin, yakınının
ya da bir komşusunun başına gelen hırsızlık veya dolandırıcılık olayına şahit olmayan belki de
hiç kimse kalmadı. Çelik kapılarla koruma altına aldığımız evlerimizde bile güvende değiliz.
Toplumda huzur, güven, adalet, refah ve mutluluk kalmadı! Tehlikenin
farkında mısınız?
Fertlerin ve toplumun düştüğü bu kötü durumdan onları kurtaracak olan İslâm da
yoğun saldırı altında… Hükümleri ve çözümleri hayattan uzaklaştırıldıktan sonra onu
doğru anlamaya yönelik girişimlerin de önüne geçildi. Hurafelerle dolu, akıldan ve izandan
uzak, hayattan kopuk, sadece çöllere hükmeden, sarık ve cübbeden ibaret bir İslâm anlayışı,
hâkim anlayış hâline dönüştürüldü. Hayata dair çözümleri olmayan İslâm anlayışı sayesinde
“ateizm” ve “deizm” popüler inanç sistemleri arasına girmeye başladı.
Bizleri yoktan var eden, her türlü nimetlerle bizi rızıklandıran, hayatımızın ve
ölümümüzün ancak kendisi için olduğu âlemlerin Rabbi olan Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın
bizlere indirdiği İslâm’dan karış karış, arşın arşın uzaklaşıyoruz! İslâmi şahsiyetimizi, teslimiyetimizi ve kulluk bilincimizi kaybediyoruz!
Tehlikenin farkında mısınız?
Neleri kaybettiğimizin ve nelerden uzaklaştığımızın gerçekten farkında mısınız?
Ne hale geldiğimizin ve nasıl bir akıbete doğru sürüklendiğimizin farkında mısınız?
Bizler, birçoğunuz gibi içerisinde bulunduğumuz bu vahametin farkındayız. Hem bu
farkındalık hem emri bil maruf nehyi anil münker farziyeti, hem “din nasihattir” kavli gereği,
bu vahameti dört ana başlık altında bir rapor şeklinde toplamaya ve tehlikenin boyutlarını
her yönüyle göstermeye çalıştık. Gençliği kaybettiğimizi, ailelerin parçalandığını, toplumsal
çöküşü ve belki de hepsinin sebebi olarak İslâm’dan nasıl uzaklaştığımızı göstermek istedik.
َ ْي َس ِ مْن ُهْم] in’Sellem ve Aleyhi SallAllahu Rasulullah
َل
ْ ُم ْسِل ِم َ ين ف
ْمِر ال
َ
ِأ
َ ْهتََّم ب
َ ْم ي
Müslümanlarınَ ] “م ْن ل
işi (derdi) ile ilgilenmeyen (dertlenmeyen) onlardan değildir” kavlini kendimize düstur
edinerek, toplumsal çöküşe karşı farkındalık oluşturmak, sorunları ve sebeplerini tartışmak
ve bu halden kurtuluşun yegâne çözümünü ortaya koymak için “Toplumsal Çöküş: Sorunlar
ve Çözümler” başlıklı bu raporu kamuoyunun ve sizlerin takdirine sunuyoruz. Gayret bizden
başarı Allah’tandır.

23/11/2022

Çubuk ta deprem hissedildi

Address

Çubuk

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when YEŞİL ÇUBUK HABER AJANS posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Videos

Share


Other Media/News Companies in Çubuk

Show All

You may also like